Eğitim

Geleceğin girişimcileri Uğur Okulları'nda yetişiyor

Uğur Okulları, Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor, okul öncesi - ilkokul kademesinde ErkenSTEM yaklaşımını benimsiyor. Bahçeşehir Üniversitesi BAUSTEM Merkezinin akademik desteğiyle Uğur Okulları’nın hedefi, geleceğin yaratıcı girişimcilerini yetiştirmek!

Geleceğin girişimcileri Uğur Okulları'nda yetişiyor
15-03-2017 15:37

14 Mart tarihinde Levent Kolektif House’da Bahçeşehir Üniversitesi BAUSTEM Direktörü Doç. Dr. M. Sencer Çorlu, BAUSTEM Direktör Yardımcısı Dr. Zerrin Doğança Küçük ve Uğur Okulları Okul Öncesi ve İlkokuldan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nil Çiçek’in sunumlarıyla başlayan basın lansmanında davetliler Uğur Okullarının Türkiye’de ilk kez uygulamaya başladığı erkenSTEM yaklaşımını deneyimleyerek öğrenme şansı elde etti. erkenSTEM Seminerinin ardından gerçekleşen çalıştay sonrasında tüm katılımcılara “erkenSTEM okul öncesi-ilkokul diploması” verildi.

Uğur Okulları, yarım asırlık sınav başarısı deneyimi ve yenilikçi vizyonunu okul öncesinden lise son sınıfa kadar hizmet veren kampüs okullara taşıdı. Üreten, girişimci nesiller yetiştirmeyi misyon edinen Uğur Okulları’nın okul öncesi ve ilkokul kademesinde erkenSTEM programları ön plana çıkıyor. Science (Fen), Technology (Teknoloji ), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik) kelimelerinin baş harflerinden oluşan STEM, disiplinler arası bir eğitim anlamına geliyor. Öğrencilerin ezberci değil analitik düşünen, yaratıcı, sorgulayan bireyler olmalarını destekleyen bu yaklaşım dünyada genellikle ortaokul ve lise kademesinde uygulanırken Bahçeşehir Üniversitesi BAUSTEM iş birliği ile Türkiye’de ilk kez Uğur Okullarında okul öncesi ve ilkokul düzeyinde erkenSTEM adıyla hayata geçirildi.

Uğurlular bilgi temelli hayat problemlerini çözüyor

Uğur Okullarında erkenSTEM yaklaşımının hayata geçmesini sağlayan BAUSTEM Direktörü Doç. Dr. M. Sencer Çorlu “Bahçeşehir Üniversitesi BAUSTEM Merkezi olarak bizlerin misyonu öncelikle Uğur Okulları öğretmenlerini eğitmek oldu. BAUSTEM Merkezi eğitimleri, yayınları ve proje örnekleri ile öğretmenlerimizi düzenli olarak destekliyor; öğretmenlerimizi bilimsel yöntemlerle pedagojik olarak da denetliyoruz. Örneğin, ortaokul ve lise STEM gurubu öğretmenlerimize 92 saatlik bir eğitim programı uygulandı. Bir senelik bir eğitim sonunda Uğur Okulları öğretmenleri STEM Lider Öğretmeni unvanı ile bu programdan mezun oldular. Şimdi aynı Lider Öğretmenlerimiz, diğer okullardaki meslektaşlarına liderlik yapıyorlar. erkenSTEM yaklaşımı ile öğretmenlerimiz hem daha donanımlı öğretmenler olarak dünyada bir trend haline gelen bu eğitim çerçeveyi benimsiyor, hem de teorik bilgileri öğrencilerimize doğrudan aktararak değil uygulatarak, deneterek onların ileri seviyelerde sağlam bir altyapı kazanmalarını sağlıyorlar” dedi.

Çorlu, STEM’in “Derslerde öğrenilen bilgileri gerçek hayatta nasıl?” sorusuna da yanıt veren bir yaklaşım olduğunu belirterek bu sayede öğrencilerin eğitim hayatları süresince teori ve pratiği bir araya getirme sistematiği ile tanıştığını, başarının gelişmelerinin doğal bir sonucu olduğunu fark ederek daha mutlu ve ne istediğini bilen çocuklar olarak yetiştiklerini belirtiyor.

Ders müfredatının içinde yer alan erkenSTEM’de okul öncesi ve ilkokul kademesindeki 4-10 yaş arasındaki öğrencilerin 2’şer aylık peryotlarda 4 ayrı tema üzerinden çalışarak aynı bilgi temelli hayat problemi için çözüm ürettiklerini belirten Çorlu, “Uğur Okulları okul öncesi ve ilkokul öğrencileri dönem boyunca 4 ayrı tema üzerinde çalışıyor. Yeşil Dünyamız temasında amaç öğrencileri Fen Bilimlerine, Makineler Dünyası’nda Mühendisliğe; Bilişim Dünyası’nda teknolojiye; Hayal Dünyamız’da ise matematiğin karmaşık ancak bir o kadar da büyüleyici yapısını deneyimletmek” dedi.

Okul yıllarına geri döndüler

Uğur Okulları erkenSTEM seminerine katılan basın mensupları ve anne-çocuk bloggerları hayat temelli sorunların erkenSTEM ile nasıl çözülebileceğini ve yaklaşımın kazanımlarını birebir deneyimleme şansı elde etti.

BAUSTEM Direktörü Doç Dr. M. Sencer Çorlu ve Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Nil Çiçek ve BAUSTEM Direktör Yardımcısı Dr. Zerrin Doğança Küçük’ün erkenSTEM seminerinin ardından davetliler GoPro kameralarını takarak workshop alanına geçti. Kendilerinden karton, mantar tıpa, pet şişe, ip, plastik tabak gibi materyalleri kullanarak Amsterdam Evleri’nde kullanılan kaldıraç sistemini uygulamaları istendi. 4’erli gruplar halinde projeyi tamamlamaya çalışan katılımcılar, kimi zaman zorlandı kimi zaman da okul yıllarında edindikleri bilgileri hatırlayarak projeyi tamamlamaya çalıştı. 2 saate yakın süren workshop süresince kaliteli zaman geçiren katılımcılar gün sonunda ise başarıyla tamamladıkları Amsterdam Evleri ile diplomalarını almaya hak kazandı.

Uğur Okulları öğrencilerinin “Makinalar Dünyası” teması kapsamında Amsterdam evleri projesini yaptığını belirten Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Nil Çiçek konuyla ilgili şöyle konuştu: “Eskiden vergiler yüksek diye evler küçük yapılırmış ve evlerin girişleri küçük olduğu için de eşyaları evlerin dışına kurdukları basit makinelerle ( kaldıraç...) evlere taşırlarmış. Biz de geçtiğimiz dönemde öğrencilerimize bu mekanizmayı anlatarak, basit makineler yaptırdık ve ortaya çok güzel projeler çıktı. Çocuklar projelerini yaparken ekip halinde çalışmayı öğrendi, çevreyi ve meslekleri tanıma fırsatı elde etti. Bu süreç boyunca iletişim becerileri yüksek, daha aktif, fikirlerini dile getiren bireyler haline geldiler. Yıl boyunca aldıkları eğitim sayesinde öğrencilerin edindikleri kazanımlar onların hayata daha kolay adapte olmalarında ve önlerine çıkan problemlerde çözüm üretebilmelerinde destek olacaktır”.

"STEM öğrencilerin 21.YY 'a hazırlanmasını sağlayan bir program"

Lansman sonunda erken STEM'in pedagojik bir yaklaşım olduğundan, yaklaşımın aynı şekilde politik olarak ve popüler olarak yorumlanabileceğinden bahseden Bahçeşehir Üniversitesi BAUSTEM Merkezi direktörü Sencer Çorlu; "STEM yaklaşımının alt yapısında belirli ilkeler yer alıyor. Bu ilkeler arasında en önemlisi STEM'in her öğrenci için sınıf içinde yapılabilecek bir etkinlik bir yaklaşım bir çerçeve olduğu yönündeki ilke. STEM yaklaşımını, sadece seçkin bir öğrenci grubuyla değil, farklı ilgi ve becerilerdeki öğrencilerin 21.YY 'a hazırlanmasını sağlayan bir program olarak yorumluyorum. STEM yaklaşımı farklı şekilde uygulanabilir. Türkiye'deki farklı uygulamalar görüyoruz. Baktığımızda bazı okullarda büyük yatırımlar gerektiren robot setleri, prototipleme kartları kullanırken, imkanı kısıtlı okullar kağıt kalem gibi materyaller kullanabiliyor. Bu çalışmalarla öğrencilerin kendi yaklaşımlarını, kendi anlayışlarını ifade ettikleri ve ürünler ortaya çıkarabilecekleri farlı etkinlikler tasarlanıyor" dedi.

"STEM'İ Amerika'dan ve Avrupa'dan farklı olarak, pedagojik olarak yorumlamayı başardık"

STEM yaklaşımında diğer ülkelerden farklı olarak pedogojik çalışmalara da yer verdiklerini vurgulayan Çorlu; "Türkiye'de STEM yaklaşımının pedagojik olarak yorumlanması üzerine çalışan geniş bir kitle var. Birçok bakımdan da Amerika'dan ve Avrupa'dan farlı olarak bu yaklaşımı pedagojik olarak yorumlamayı başardığımız düşünüyorum, bu bence çok çok olumlu bir durum. Özellikle öğretmenlerden öğrencilerden ve velilerden bu uygulamaları öğrenen ve müfredata entegre etmeye çalışan bir milli eğitim bakanlığı anlayışı ortaya çıktı, bu da ayrıca çok memnun edici. 4-5 yıldır bir ekip halinde farklı üniversitelerden ve okullardan öğretmenler ile bu konu üzerine çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

STEM uygulamalarında 'Erken STEM' sınıflandırmasıyla bir ilk gerçekleşiyor

STEM uygulamalarının Bahçeşehir Üniversitesi'nin çalışmalarıyla daha küçük yaş gruplarına uygun hale getirildiğini ifade eden Uğur Okulları ilkokul öncesi ve ilkokul eğitimden sorumlu genel müdür yardımcısı Nil Çiçek; " Erken STEM dünyanın 60 yıldır konuştuğu bir yaklaşım. STEM uygulamasının 4 ile 10 yaş arası uygulanmasına 'Erken STEM' diyoruz. Türkiye'de ilk kez Uğur Okulları olarak 4 ve 10 yaş grubu aralığında biz uyguluyoruz. Bu nedenle hem blogerlar hem de basın çalışanları için bir erken STEM workshopı planladık. Orta okul ve lise düzeyindeki çocuklarda STEM uygulamaları hem Uğur okulları bünyesi hem de çeşitli okullarda uygulanmıştı ama bu yaş grubu ile çalışan ilk kurum biz olduk" dedi.

"Doğru metodun, müfredatın ve doğru materyalin kullanılması çok önemli"

STEM uygulamalarının çocukların gelişimi için oldukça önemli olduğunu ve Uğur Okulları olarak erken STEM uygulamaları çerçevesinde öğrencilerine tüm imkanları sunarak hassasiyetle çalıştıklarının altını çizen Nil Çiçek; "Çocukların erken çocukluk dediğimiz dönemi 0-8 yaş aralığıdır, fakat bu süre 10 yaşa kadar uzayabilir. Türkiye'de 4+4 sistemi dolayısıyla 4 ve 10 yaş gurubuna erken STEM uygulaması yapıyoruz. Çocukların temel öz güven becerileri, grup çalışmalarına uyumu, liderlik vasıfları, temel kazanım ve becerileri küçük yaş gruplarında gelişir. Erken STEM uygulamasıyla çocuklarımızın öz güvenlerini geliştirecek soru sorma becerilerini geliştirecek günlük hayatta karşılaştıkları problemlere öğrendikleri akademik bilgilerle nasıl çözüm bulabileceklerini anlatan bir yaklaşım. Bu uygulamayı Uğur Okulları'nda erken STEM ve STEM laboratuvarlarında yapıyoruz. Dünya genelinde ve Türkiye'de de doğru metodun, müfredatın ve doğru materyalin kullanılması çok önemlidir. Bahçeşehir Üniversitemiz BAU STEM birimi aracılığıyla öğretmenlerimize hizmet içi eğitimler veriliyor. Hizmet içi eğitimlerini alan erken STEM lider öğretmenlerimiz eşliğinde programımız uygulanıyor. Uygulama yapılırken STEM laboratuvarlarımız kullanılıyor. Laboratuvarlarımızda 3 boyutlu yazıcılardan temayı uygulamak için gerekli olan tüm teknik materyallere kadar her şeyi Uğur Okulları olarak sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.
 

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER