İslam-Hayat - CemâziyeleAhir 1446

Geçen ramazanda ebeveynini kaybeden İdlibli Muhammed'in tek dileği köyüne dönmek

Esed rejiminin geçen ramazan ayında düzenlediği varil bombası saldırısında ebeveynini kaybeden 14 yaşındaki Muhammed, "Köyüme dönmeyi temenni ediyorum. Annemin ve babamın mezarını ziyaret etmek istiyorum. Fatiha ve Yasin okumak istiyorum" dedi

Geçen ramazanda ebeveynini kaybeden İdlibli Muhammed'in tek dileği köyüne dönmek
12-05-2020 15:32

İdlib

Geçen ramazan ayında Esed rejiminin düzenlediği varil bombası saldırısında ebeveynini kaybeden 14 yaşındaki Muhammed Mustafa, 8 ay önce saldırıdan ailesinden hayatta kalabilenlerle İdlib'in Kensafra köyünden göç etti.

Mustafa, annesini ve babasını geçen ramazanın ikinci gününde iftara dakikalar kala kaybettiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Helikopter havadaydı. Ben kaldırıma oturmuş, varilin nereye düşeceğine bakıyordum. Varil bombası atılırken içeriye koştum. Babam bana sarıldı. Varil evimize düşmüştü. Ne olduğunu anlamamıştım. Kendime geldiğimde benim ve kardeşlerimin üstünde evimizin molozları vardı."

"Annemin elleri ayaklarımdaydı ve can çekişiyordu"

Saldırı sonrası ayıldığında çatının çöktüğünü hatırlayan Mustafa, "Annem tam karşımdaydı. Elleri ayaklarımdaydı ve can çekişiyordu. Şehadet getiriyordu." diye konuştu

Mustafa, saldırıdan 3 gün sonra annesini, bayramda da babasını kaybettiğini söyledi.

"Annemin ve babamın mezarını ziyaret etmek istiyorum"

8 ve 5 yaşındaki kardeşlerine destek olmak için çadır kentte inşaatta çalıştığını ifade eden Mustafa, "Sabah saatlerinde evin çevresindeki ördekleri yemledikten sonra işe çıkıyorum.Tuğla ve taş indiriyorum yüklüyorum. Çakıl taşını kürekle yere seriyorum. Yeni kamplar yapılıyor. Yeni insanlar geliyor. Günlük 2 bin ile 2 bin 500 Suriye Lirası (12 TL) arası işe göre değişiyor." diye konuştu.

Kardeşlerine hem babalık hem de analık yaptığını belirten Mustafa, "Köyüme dönmeyi temenni ediyorum. Annemin ve babamın mezarını ziyaret etmek istiyorum. Fatiha ve Yasin okumak istiyorum." dedi.

İdlib'de durum

Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu.

Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteğiyle ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı.

Rejim güçlerinin Eylül 2018'de askeri yığınağına hız vermesi üzerine Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı. Saldırılarına kısa bir süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.

Rejim ve destekçileri bu çerçevede İdlib'in önemli ilçelerinin yanı sıra güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi ele geçirdi. Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi.Ocak 2019'dan itibaren yaklaşık 2 milyon sivil göç etti.

Türkiye ve Rusya, 12 Ocak 2020'de ateşkesin başlaması için mutabık kaldı ancak Esed rejimi ve müttefikleri, ateşkesi hiçe sayarak İdlib'deki saldırılarını sürdürdü.

Bunun üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Mart'ta Rusya'nın başkenti Moskova'da yeni bir mutabakat sağladı. Son ateşkes 6 Mart 2020 saat 00.01'den itibaren yürürlüğe girdi. Rejim güçlerinin zaman zaman ihlallerine rağmen, ateşkese büyük ölçüde riayet ediliyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER