Ekonomi

Gaziantep’ten dünyaya açılan teknoloji devi

2006 yılında Gaziantep’te kurulan Teknoraks, perakende satış kanalıyla başladığı kurumsallaşma sürecini başarıyla sürdürüyor.  80 kişilik ekibiyle çeşitli Ar-Ge projeleri üreterek kendi altyapı yatırımlarını geliştiren şirket, 2006 yılından bu yana bilişim ve IT sekt

Gaziantep’ten dünyaya açılan teknoloji devi
18-11-2022 17:34

İlçelerde küçük teknoloji dükkanları oluşturmak amacıyla kurulan Teknoraks, bugün Türkiye’nin en büyük ikinci bilgisayar ve tablet satışı yapan şirketi olmayı başardı.

2006 yılında Gaziantep’te kurulan Teknoraks, perakende satış kanalıyla başladığı kurumsallaşma sürecini başarıyla sürdürüyor.  80 kişilik ekibiyle çeşitli Ar-Ge projeleri üreterek kendi altyapı yatırımlarını geliştiren şirket, 2006 yılından bu yana bilişim ve IT sektöründe hizmet vermeye devam ediyor.

Teknoraks Genel Müdürü Furkan Doğanay, küçük teknoloji dükkanı mantığıyla kurulan şirketin zaman içinde IT projelerini yönetmeye dönüştüğünü, globalde e-ticaretin gelişmesiyle birlikte bu alana yatırıma başladıklarını söyledi.

Şirketin üç ülkede faaliyet gösterdiğini belirten Doğanay, Türkiye, ABD ve Almanya’da olduklarını ve 28 ülkeye ihracat yaptıklarını kaydetti.

Küçük hedeflerle yola çıktıklarını ancak ilerleyen yıllarda IT ve e-ticarette büyük yatırımlar yaparak sektörde önemli yerlere geldiklerini ifade eden Doğanay, “İlk adımı küçük teknoloji dükkanı mantığıyla attık. Zaman içinde kurumsallaşmaya ağırlık vererek Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere Türkiye de faaliyet gösteren insani yardım kuruluşlarının IT projelerini yönetmeye başladık. Globalde e-ticaretin büyümesiyle bu alana yatırıma başladık. Bu alana yatırım yaptığımızda, bugün e-ticarette önemli bir yer tutan firmaların bazıları yeni kuruluyordu. Olan bazı firmaların da pazaryerlerinde elektronik satışı yoktu.” dedi.

Türkiye’de e-ticaretin yükselişi

2010-2015 yılları arasında e-ticaretin dünyada hızlı büyüdüğünü ancak Türkiye’de daha yavaş ilerlediğini anlatan Doğanay, batı ülkeleri ve ABD’de, ticarette dönenen her 100 birim paranın yüzde 18-20’sinin e-ticarette dönerken, Türkiye’de bunun 2019’a kadar yüzde 5 civarında olduğunu anımsattı. “Bu şu anlamaya geliyordu; Türkiye’de e-ticaret 4-5 büyüyecekti.” diyen Doğanay, şöyle devam etti:

“Bu veriler bize e-ticarete yatırımı artırmamız gerektiğini gösterdi. Gelişmekte olan teknolojileri yakalayabilme kabiliyetimiz bizi Türkiye’nin bilişim 500 araştırmasına göre en büyük ikinci bilgisayar satan firmalar arasına getirdi. 2018 sonrasında birkaç entegrasyon firması vardı, bu firmalardan aldığımız hizmetin yetersiz olduğunu tespit ettik. Tespit ettik ama bunun için özel entegrasyon programı gerekiyordu. Kendi e-ticaretimize özel entegrasyon programlarına ek özel projeler yazdık. 2019 yılının sonralarına doğru tamamen e-ticaretin gerektirdiği depo, iade, müşteri hizmetlerine ağırlık verdik. Özellikle müşteri hizmetleri bu işin en kilit noktasıdır. Çünkü müşteriyi satın almaya getirecek, karar verdirecek en büyük etkenlerden biri firmanın profilidir.”

 Kullanıcı güven arıyor

Almanya ve ABD’de de Teknoraks şirketlerinin olduğunu anlatan Doğanay, “Bu ülkelerde daha net görüyoruz; kullanıcı fiyatın yanında güvenirliliğe bakıyor. Güven fiyatın da önüne geçti. Bu Almanya ve ABD’de bariz kendini gösteriyor. Türkiye’de de o sürece girildi. Çünkü artık herkes e-ticarette bir deneyim sağladı. Aldığınız ürünü iade edememek, ürünün kargoya geç verilmesi, doğru ürünün teslim alınamaması olumsuz deneyimlerdir. İnsanlar artık bu deneyimleri yaşamak istemiyor. Bu nedenle güven veren şirketlerle çalışmak istiyor.” şeklinde konuştu.

2018 yılına kadar küçük bir ekiple yürüttükleri çalışmaları genişlettiklerini, öncelikle yazılım altyapısına ağırlık verdiklerinin altını çizen Doğanay, şu ifadelere yer verdi:

“E-ticaretin hızlı gelişmesiyle altyapının da iyi olması gerektiğini gözlemledik. Yazılım altyapısı yetersizdi. Kârlılığı hesaplayabilecek yazılım yoktu o zaman. Bu olmadan e-ticaretin yapılamayacağını öngörüyorduk, bu nedenle kendi yazılımımızı hazırladık. 2019 sonlarına doğru artık tüm sistemimiz hazırdı. Şirketin kurumsallaşması bitmişti. 2020 yılında hesaplarımızın dışında bir gelişme yaşandı; pandemi başladı. Pandemi sürecine hazır girdik. Bu süreçte herhangi bir sorun yaşamadık. O dönemde günlük 500-1000 kargo siparişi hazırladık. Bu elektronik sektöründe çok büyük bir rakam. Sepet tutarı düşük işlerde bu veriler doğaldır ama elektronikte özellikte bilgisayarda depoyu yönetmek zordur. Deponuzda maliyeti yüksek ürünler var. Hata yapma lüksünüz olmayacak. Çünkü bunun bedeli çok ağır oluyor. Geçmişte bunu yaşadık. Sepet tutarı yüksek olan ürün satışında bunu yaşamamak için personelin hata yapma ihtimalini sıfırlamak için kendi sistemimizi kurduk. Şu anda çapraz ürün göndermeyi sıfırladık. 3 yıldır çapraz ürün sorunu yaşamadık. Bu bizim için çok büyük bir başarıdır. Pandemi sürecinde günlük 1000 kargoya çıktığımız günler oldu. Altyapımız güçlü olduğu için o dönemi sıkıntısız geçirdik.”

Pandemiyle e-ticarette beklenmedik büyüme yaşandı

2019 yılına kadar sektörün yüzde 20-25 şeklinde rutin büyüdüğünü hatırlatan Doğanay, pandeminin etkisiyle büyümenin ortalama yüzde 300’lere ulaştığına dikkati çekti. Pandeminin getirdiği büyümenin ne kadar kalıcı olabileceğini şu an kimsenin öngöremediğini anlatan Doğanay, “Pandemi olmasa 2020 yılında yüzde 20 büyüyecekken yüzde 200-300 büyüdüyseniz pandemi bittiğinde 2019 yılına göre küçülmenin ne kadar olacağını hiç kimse kestiremiyor. Süreç şu anda bizim pozisyon aldığımız ve beklediğimiz gibi ilerliyor. E-ticarette bir miktar küçülme var, teknoloji alanında dolar ve adet bazında yüzde 30 küçülme var. Bu beklediğimiz bir durumdu, özellikle 2022 yılı için.” şeklinde konuştu.

Bir anda herkesin evde kalıp, işini evden yürüttüğü bir sürecin yaşandığını ifade eden Doğanay, bütün sektörlerin satışlarının pandemi sürecinde arttığını vurgulayarak, “Günlük uyku hariç 3-4 saat evde zaman geçiren insanlar, bir anda 24 saati evde geçirmeye başladı. Bu da durumsal farkındalık oluşturdu. İnsanlar evindeki eksikleri görmeye başladı. Negatif bir durum yaşanırken iş hayatında pozitif gelişme oldu. Pandemiyle e-ticarete güven oluştu. Pandemiden sonra ilk kez kredi kartıyla e-ticaret yapan kişi sayısı 5 milyon. Bu gerçekten çok önemli bir veri. Bunun tamamı, “dokunmadan, görmeden almam” diyen kullanıcılardı. E-ticaret deneyimi arttı, hayat kolaylaştı. Daha önce değişim bu kadar hızlı değildi, bir nesil şirketi kurup hiçbir değişim göstermeden iş hayatına devam ederdi. Böyle majör değişimler olmazdı. Şu anda değişim hızı yıllara kadar düştü. Bu değişim hızına özellikle Ar-Ge yatırımı yapmayan, bu değişikliği öngöremeyen, ona göre pozisyon alamayan şahısların, şirketlerin devam etme ihtimali çok zayıf.”

E-ticaret sektörünün en sorunlu alanı ürün iadesidir

Zor bir sektörü yönettiklerinin farkında olduklarına işaret eden Doğanay, “E-ticaret sektörünün en sorunlu alanı ürün iadesidir. Ürünü paketleyip kargoya vermek basit bir işlem ama kargolanmış bir ürünü geri almak çok sıkıntılı bir süreç. Çünkü orada çok farklı kombinasyonlar var. İade neden geldi, müşteri beğenmedi mi, iptal mi etti, hatalı mı gönderdi, ürün de bir sıkıntı mı var, kargo kaynaklı bir sorun mu yaşandı. Öncelikle bunların analiz edilmesi lazım. Bu da zor bir süreç.” ifadelerini kullandı.

Gaziantep’e yatırım

Doğanay, neden Gaziantep’te oldukları yönünde çok soru aldıklarını sektörümüzün önde gelen yöneticileriyle gerçekleştirdikleri  görüşmelerde bu kişilerin Gaziantep’ten dünyaya teknoloji satışı yaptıklarını duyunca inanmakta zorlandıklarını ve bu nedenle Gaziantep’e gelip şirketi yerinde gördüklerini kaydetti.

Gaziantep’te bulunmalarının aslında kendileri için dezavantaj olduğunu bildiklerini ancak mekanizmayı doğru kurup, yöneterek bu sorunu aştıklarını belirten Doğanay, “Lokasyon olarak dezavantajlı olduğumuzun farkındayız ama sisteme daha fazla yatırım yaparak ve katma değerli ürünler üreterek bu sorunu çözdük. İstanbul’da olsak bunun daha fazlası mı olurdu, kesinlikle daha fazlası olurdu. Şu an bulunduğumuz lokasyonda bu işi yürütüyor olmamız bizim için bir başarıdır.” diye konuştu.

Teknolojiyi insanların hayatına konumlandıracak ürünlerin de olması gerektiğini düşünerek Ar-Ge ekibi kurduklarını kaydeden Doğanay, “Bu ekipten kendi markamızın oluşturulmasını istedik. Sonrasında da teknolojiye dokunacak kısımlarda oluşacak negatif durumun ortadan kalkmasını sağlayacak ürünlerin geliştirilmesini talep ettik. Buradan yola çıkarak şu anda 8 farklı markanın Türkiye distribütörlüğünü aldık. Bunun yanında yaklaşık 200 teknoloji aksesuarı ürünün üreticiliğini yapıyoruz.

Kişiye özel talebi gittikçe büyüyor, daha da büyüyecek. Şu anda özellikle Amerika’da kişiye özel sektörü katlanarak büyüdü. Artık insanlar aldığı üründe kendisini görmek istiyor. Bu talebin arttığını görüyoruz. Bu alana da ağırlık verdik.” dedi.

Hedefler

Doğanay, üç ülkede faaliyet gösterdiklerini, bu ülkelerin Türkiye, ABD ve Almanya olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“28 ülkeye ihracat yapıyoruz. Almanya’daki amacımız sadece Almanya’ya ürün satmak değil, bu ülkeyi Avrupa kapısı olarak görüyoruz. ABD’de aynı şekilde. Teknoraks olarak 2023 ve sonrasında kısa vadeli hedefimiz, markamızın teknolojiye dokunan ve dokunacak kişilerce bilinirliliğini artırmaktır. Uzun vadede Türkiye’de olduğu gibi Avrupa ve ABD’de ilk sıralara yükselmeyi hedefliyoruz. O noktada da Almanya ve ABD’deki şirketlerimiz de her ay yüzde 100’ün üzerinde büyümeyle ilerliyor. Önümüzdeki 2-3 yıllık vadede başarı hikayelerimiz olacak.”

Kaynak: HAVUZ

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER