GAZİANTEP - Zuhal Uzundere Kocalar
Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Gaziantep, bu tarihi ve kültürel birikiminin yansımaları olan dünyaca ünlü "Çingene kızı"nın evi Zeugma Antik Kenti, Anadolu'da başka örneği bulunmayan tarihi su altı şebekesi kastel ve livaslar ile Hitit dönemine ait eserlerin yer aldığı "Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi"nin, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nden asıl listeye alınmasını bekliyor.
Gastronomi dalında UNESCO tarafından "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dahil edilen kentin, kalıcı listeye alınmasıyla turizm pastasından daha fazla pay alması planlanıyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Nizip ilçesine 10 kilometre mesafedeki Belkıs Mahallesi yakınlarında bulunan, milattan önce 2-3'üncü yüzyıllara tarihlenen mozaiklerle süslenmiş Roma evlerini bünyesinde barındıran Zeugma Antik Kenti'nde kazılar 48 yıldır devam ediyor.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutalmış Görkay ve ekibince 2005 yılından bu yana sürdürülen antik kentte bulunan başta "Çingene kızı" mozaiği olmak üzere birçok eser, dünyanın en büyük mozaik müzelerinden biri olan Zeugma Mozaik Müzesi'nde sergileniyor.
UNESCO tarafından 2012 yılında geçici listeye alınan Zeugma, Fırat Nehri üzerindeki konumuyla Mezopotamya'ya geçit veren en önemli kavşaklardan birisi olma özelliğini taşıyor.
520 heykel tespit edildiUNESCO'nun Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan İslahiye ilçesindeki "Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi" de ziyaretçilere tarihi heykellerin yapım aşamasındaki hemen her evreyi doğal ortamında görme fırsatı sunuyor.
İlçeye 20 kilometre mesafedeki Yesemek köyü Karatepe mevkisinde 100 dönümlük alana yayılan açık hava müzesinde, yapım ve işleme sürecinin değişik basamaklarındaki taslaklar halinde 300'den fazla bazalt heykel ve kabartma yer alıyor. Bir o kadar heykelin de toprak altında gün yüzüne çıkarılmayı beklediği belirtiliyor.
Alman Doğu Araştırmaları Kurumu adına Felix Von Luschan tarafından İslahiye'deki Zincirli Höyük'te yapılan kazılar sırasında 1890'da keşfedilen bölgede, 1957-1961 yıllarında Prof. Dr. Bahadır Alkim, 1989-1991 arasında ise arkeolog İlhan Temizsoy'un yürüttüğü kazılarda bulunan heykeller geniş bir alana yayılıyor.
Asur, Hitit ve Suriye kültürüne ait unsurların yer aldığı Yesemek'te, o dönemlerde heykel atölyesinin nasıl işletildiği, çalışmalarda hangi teknik ve malzemelerin kullanıldığı örnekleriyle doğal ortamlarında görülebiliyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu Daire Başkanlığınca, Yesemek'in UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girebilmesi için yürütülen envanter çalışmaları kapsamında da 520 heykel tespit edildi.
Gaziantep'in yeraltı su yapılarıBüyükşehir Belediyesinin girişimleriyle 30 Mayıs'ta UNESCO'nin geçici listesine alınan, kentin yeraltı su tesisleri kasteller ve içme suyu şebekesi livaslar, Türk mimarisinde kente özgü eserler olarak dikkati çekiyor.
Genel olarak cami altlarından geçen su kanallarının belli bir noktasına yüzeyden 30-40 merdivenle inilen kasteller, içinde tuvaleti, yıkanma yeri, dinlenme ve abdest alma yerleri, hanımların çamaşır ve yün yıkama mekanları ve bazılarında namaz kılma alanlarının da bulunduğu geniş ve mağara benzeri boşluklar olarak tanımlanıyor.
Gaziantep'te bugün Şeyh Fethullah Kasteli, İhsan Bey Mescidi ve Kasteli, Pişirici Mescidi ve Kasteli, İmam-ı Gazali Kasteli, Ahmet Çelebi Kasteli ve Kozluca Kasteli varlığını koruyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kültürel miras konusunda Anadolu'da büyük bir hazine olduğunu belirterek, Gaziantep'te ise Roma, Hitit, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini taşıyan çok önemli eserler bulunduğunu söyledi.
Tarihi eserlere geçmişte harabe denilerek kimsenin ilgilenmediğini, AK Parti'yle bu bakış açısının değiştiğini ve sahip olunan tarihi eserlerin dünyaya tanıtımı noktasında güçlü çalışmalar yapıldığını ifade eden Şahin, UNESCO Dünya Miras Listesi'nin de bunlardan biri olduğunu belirtti.
Şahin, "Şehrimizdeki Zeugma ve Yesemek ile kastel ve livaslarımız geçici listede. Biz bunların kalıcı listeye alınmasını istiyoruz. Bunun için de raporlamalar, çalışmalar yapıyoruz." dedi.
Özellikle son dönemde Yesemek'le ilgili yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını dile getiren Şahin, raporlar tamamlandıktan sonra lobi çalışmalarına başlayacaklarını söyledi.
"Önce geçici liste ardından kalıcı liste hedefimiz"Şahin, amaçlarının bölgenin ve şehrin sahip olduğu kültürel mirasla hak ettiği değeri görmesi ve dünyadaki bu alanla ilgili ağlara girmesi olduğuna dikkati çekerek, "Kastel ve livaslarla ilgili biz çok kısa sürede sonuç aldık. Dünyada çok az sayıda bu tarz yapı var. En geniş ve büyüğü bizde. 15 kilometrelik bir hat var. Suyun üzerinde bir medeniyet var. İş iyi olunca UNESCO bunu çok hızlı bir şekilde listesine aldı. Biz de bu kadar hızlı onaylanmasını beklemiyorduk." ifadelerini kullandı.
UNESCO'nun dilini ve raporlamayı öğrendiklerine işaret eden Şahin, şunları kaydetti:
"Sonbaharda bu yapıların tanıtımını yapacağız. Önce geçici liste ardından kalıcı liste hedefimiz. Öncelikle Yesemek'in kalıcı listeye alınması için çok ciddi bir çalışmamız var. Hitit başkenti Hattuşa'ya giden heykeller, burada yapılmış. Dünyanın açık hava heykel müzesi olan tek yer burası. Göbeklitepe'nin muadili olan bir yer. Buranın tarihi derinliği, dokusu, geçmişi üzerine büyük bir potansiyel var. O güce de güveniyoruz. Bize düşen şey onu iyi raporlamak, iyi bir şekilde anlatmak. Ben inanıyorum ki bunu başaracağız. UNESCO kalıcı listesine alınması, bir çekim gücü oluşturuyor. Sırf bu iş için dünyayı dolaşan turistler var. Siz onları buraya çekebilmek için kalıcı listeye girmeniz gerekiyor. Gaziantep'in de bu alanda önemli bir potansiyeli var."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com