Medya

Gazeteci Arseven: Türkiye uyuşturucuda transit ve hedef ülke!

Gazeteci Serdar Arseven, ülkemizdeki uyuşturucu gerçeği ve mücadelesi ile ilgili önemli dosya bir haber hazırladı. Arseven, Türkiye'nin uyuşturucuda transit ve hedef ülke olduğuna dikkat çekti

Gazeteci Arseven: Türkiye uyuşturucuda transit ve hedef ülke!
10-02-2021 23:34

Milat gazetesi yazarı ve gazetenin Genel Yayın Koordinatörü Serdar Arseven, ülkemizdeki uyuşturucu gerçeği ve mücadelesi ile ilgili önemli dosya bir haber hazırladı.

Türkiye'nin uyuşturucuda transit ve hedef ülke olduğuna ve bazı rakamlara dikkat çeken Arseven'in yazısı şu şekilde;

“Saygın uluslararası raporlar, ülkemizin hiçbir yasa dışı uyuşturucu maddenin ana üretim alanlarından biri olmadığını ortaya koyuyor.

Uyuşturucuyu bir ‘insanlık suçu’ olarak gören ulusal bakış açımız, güçlü kurumsal yapılanma ve toplum tarafından verilen destek, Türkiye’nin yasadışı uyuşturucu maddeler konusunda ‘kaynak ülke’ olarak gösterilememesinde öne çıkan etmenler olarak değerlendiriliyor.

Türkiye, coğrafi konumu ve genç nüfusu sebebiyle uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasında. Ülkemiz, uyuşturucu ve ara kimyasal kaçakçılığında ‘transit ve hedef’ ülke. Bu da, Türkiye için ‘Uyuşturucu ile Mücadele’nin ne denli hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor.

İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2020 yılı Türkiye Uyuşturucu Raporu’nda, “Günümüz dünyasının bugüne kadar tecrübe etmediği oldukça karmaşık bir uyuşturucu sorunu ile yüz yüze olduğuna” vurgu yapılıyor.

Raporda, “küresel tehdit” olarak nitelendirilen “Uyuşturucu Sorunu” hakkında şu ifadeler dikkat çekiyor:

“Günümüz dünyası bugüne kadar tecrübe etmediği, oldukça karmaşık bir uyuşturucu sorunu ile yüz yüzedir. Özellikle 1950’li yıllara kadar kendilerinden narkotik maddeler olarak söz edilen kenevir, afyon, eroin, kokain vb. gibi geleneksel uyuşturucular bugünün dünyasında geçmişe oranla daha büyük miktarlarda üretilmekte ve kullanılmaktadır.

Aynı zamanda, 1950’li yıllarda gündeme çıkan ve her geçen yıl daha da tehlikeli bir noktaya gelerek, özellikle son yirmi yılda küresel bir tehdit haline gelen sentetik uyuşturucular ve yeni psikoaktif maddeler, uyuşturucu sorununu daha da kompleks bir hale getirmektedir.

Sorun çok karmaşık

Uyuşturucu ile küresel ve bölgesel düzeyde mücadele eden BM ve EMCDDA gibi  örgütlerce yayınlanan temel dokümanlarda sorunun karmaşıklığı net olarak ortaya konmaktadır.

Söz konusu uluslararası örgütlerce yapılan tespitlerde,  geleneksel, sentetik ve yeni psikoaktif maddelere yönelik üretim, kaçakçılık ve kullanım bölgelerine dair yapılan küresel değerlendirmelerde eroin üretiminde Güney Batı Asya, sentetik uyuşturucularda Avrupa, yeni psikoaktif maddelerde Uzak Doğu Asya ön plana çıkarken,  üretimin bu başlıklarla sınıflandırılan bölgelerle sınırlı kalmadığına da vurgu yapılmaktadır.

Ülkemizin durumu

Uyuşturucu ile mücadele alanında yayınlanan saygın uluslararası raporların incelenmesinden de görüleceği üzere ‘ülkemiz hiçbir yasa dışı uyuşturucu maddenin ana üretim alanlarından biri olarak gösterilmemektedir.’

Uyuşturucuyu bir ‘insanlık suçu’ olarak gören ulusal bakış açımız, güçlü kurumsal yapılanma ve toplum tarafından verilen destek, ülkemizin her ne tür olursa olsun yasa dışı uyuşturucu maddeler konusunda kaynak bir ülke olarak gösterilememesinde öne çıkan etmenler olarak değerlendirilebilir. Ancak, Türkiye coğrafi konumu ve genç nüfusu sebebiyle uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasındadır. Ülkemiz gerek Asya’da üretilen ve Avrupa’ya transfer edilen başta eroin olmak üzere afyon türevleri kaçakçılığında, gerekse Avrupa’da üretilen ve Asya’ya sevkiyatı yapılan sentetik uyuşturucu ve ara kimyasal kaçakçılığında ‘transit ve hedef’ ülkedir.

Türkiye uyuşturucu kaçakçılığı bağlamında son derece önemli bir güzergah olan  ‘Balkan Rotası” üzerinde yer almaktadır.’

Tüm dünya çocukları kendi çocuklarımızdır

Türkiye, insanlık suçu olan uyuşturucu suçları ile mücadeleyi, “Tüm dünya çocuklarını kendi çocukları olarak gören” bir anlayışla sürdürüyor.

Ülkemizde uyuşturucu madde imal ve ticaretiyle mücadelede; Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Jandarma Genel Komutanlığı (JGK), Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü (GMGM) etkin olarak görev alıyor.

Bu kurumlar ile birlikte Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü (TMO), Adli Tıp Kurumu (ATK), Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) gibi kurumlar da uyuşturucu ile mücadelede önemli görevler üstleniyor.

2019 yılı uyuşturucu suçlarının dökümü

Türkiye’de 2019 yılında gerçekleşen toplam 148.821 uyuşturucu olayının suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde;

* 115.823 olayın (%77,83) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/ bulundurmak (TCK m.191),

* 29.668 olayın (%19,94) uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK m.188),

* 2.986 olayın (%2,01) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna muhalefet,

* 289 olayın (%0,19) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/ özendirme (TCK m.190),

* 55 olayın (%0,04) ise 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna muhalefet kapsamında gerçekleştiği görülmektedir (Tablo 2.1).

Türkiye’de 2019 yılında yakalanan toplam 220.010 şüphelinin suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde;

* 156.076 şüpheliye (%70,94) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/ bulundurmak (TCK m.191),

* 60.380 şüpheliye (%27,44) uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK m.188),

* 3.120 şüpheliye (%1,42) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna muhalefet,

* 375 şüpheliye (%0,17 ) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/özendirme (TCK m.190),

* 59 şüpheliye (%0,03)  3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna muhalefet kapsamında işlem yapıldığı görülmektedir.

Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimleri

Uyuşturucu ile Mücadele alanındaki en önemli faaliyet alanlarından birini de “eğitim” alanındaki çalışmalar oluşturuyor.

“Eğitim alanında” yapılanları, yazı dizimizin önümüzdeki bölümlerinde yansıtmaya çalışacağız. Bu bölümde, “Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimleri” hakkında, yetkililer tarafından yapılan açıklamayı arz edelim:

“2017 yılında başlayan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimleri (TBM) ile hedef grupların uyuşturucu maddelerin neler olduğuna, bu maddelerin zararlarına, bu maddeleri kullandıklarında nerelerde tedavi olabileceklerine ve bu maddeleri kullanmış kişilerle nasıl iletişim kuracaklarına ilişkin bilgi düzeylerinin artırılması amaçlanmaktadır.Bu yönde TBM modülü öncelikle;

Kurum bakımındaki 15 yaş üstü çocuklara,

Kurumlarda  ve  Sosyal Yardımlaşma ve

Dayanışma   

Vakıflarında çalışan tüm personele,

Tüm Kamu Kurumları personeline,

Bakanlıkta hizmet alan ailelere ve diğer vatandaşlarımıza verilmektedir.

TBM kapsamında 2019 yılında 172.489 kişiye ulaşılarak eğitim faaliyeti gerçekleştirilmiştir.

TBM kapsamında 145 formatör yetiştirilmiş olup 720 aktif eğitici bulunmaktadır.”

"Uyuşturucu ile Mücadele" dosyamızı hazırlarken, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'yu da ziyaret ettik. Sayın Soylu ile görüşmemiz, yazı dizimize hız vermemizi sağladı. Kendisine teşekkür ediyoruz. 

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'na, “Uyuşturucu İle Mücadele” yazı dizimizi anlattığımızda, büyük memnuniyet gösterdi ve diziyeayrı bir katkı sağladı. Sayın bakanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.

.

Kaynak: Milat

.

Eren Altun, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER