Gündem

Filo komutanı Karakuş görüntüleri ve ses kayıtlarını inkar etti

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada savunma yapan eski yarbay Karakuş, görüntüleri ve ses kayıtlarını reddetti, daha önce verdiği ifadeleri kabul etmedi.

Filo komutanı Karakuş görüntüleri ve ses kayıtlarını inkar etti
06-09-2017 23:07

ANKARA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişi hakkında açılan davada, eski Yüksek Askeri Şura Üyesi Akın Öztürk'ün damadı Hakan Karakuş hakim karşısına çıktı.

Eski 141. Filo Komutanı Karakuş, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmada savunma yaptı.

Darbeye hazırlık toplantıları yapan, darbeye katılacak pilotlara Ankara'daki hedeflerin şifrelenmiş hallerini aktaran, pilotlara talimatları telsiz konuşmalarına yansıyan, Akıncı Üssü'nde 15 Temmuz 2016 öncesi sorgu odalarını temizlettirdiği iddia edilen ve evinde bir dolarlar bulunan Karakuş, hakkındaki tüm iddiaları reddetti.

İddianamedeki bazı bilgi ve belgelere ulaşamadığını, kendisine avukat atandığını ancak avukatıyla henüz tanışamadığını belirten Karakuş, bu nedenlerle "kısmi savunma" yapmak istediğini söyledi.

Evde beklemeyi tercih etmiş

Sanık Karakuş, darbe girişiminin ardından Akıncı Üssü'nden 16 Temmuz günü çıkarak evine gittiğini, eşi ve çocuklarının evde olmadığını, eşini aradığını, Çankaya'daki kayınvalidesinin evine gittiklerini öğrendiğini aktardı.

Kayınpederi Akın Öztürk'ü sorduğu eşinin, henüz bir haber almadıklarını söylediğini belirten Karakuş, "Herhangi bir olaya karışmadığım ve Filo komutanı olduğum için evde beklemeyi tercih ettim. Cumartesi ve pazar gününü geçirdim, pazartesi günü kantine gittim. Üste iki pilot cesedi bulunduğu, birinin Hakan Karakuş olduğunu duydum. Dönüşte apartmanın önünde özel harekat polislerini gördüm, beni aradıklarını anladım. Binaya yaklaştım, kendimi tanıtmak düşüncesindeyken, iki polisin benim hakkımda küfür ederek konuştuklarını duydum." dedi.

Doların anlamını cezaevinde öğrenmiş

Sanık Karakuş, önceki ifadelerinin tamamını reddetti, "ByLock" kelimesini hiç duymadığını, doların manevi değeri olduğunu cezaevinde öğrendiğini ileri sürdü.

Bank Asya ile hiç işinin olmadığını, FETÖ'nün hiçbir yayınını almadığını, okul ve dershanelerine gitmediğini savunan Karakuş, kardeşinin kendisinden dolayı polislikten ihraç edildiğini, aynı durumun kendisi için suç unsuru olarak görüldüğünü iddia etti.

Konuşmalarını da kabul etmedi

İddianame ekleri tarafına verilmediği için inceleyemediğini öne süren Karakuş, telsiz, telefon kayıtları, video görüntüleri ve iddianamede aleyhine yer alan tüm konuları ve suçlamaları reddettiğini, tapeleri kabul etmediğini söyledi. Karakuş, iddianameye yansıyan konuşmaların kendisine ait olmadığını da savundu.

Kandırıldığını, bir kumpasla sanık konumuna düştüğünü öne süren Karakuş, Terörle Mücadele Harekatı (TMH) kapsamında olayların rutin şekilde başladığını iddia etti.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 günü de birinci ve ikinci sicil amirleri Ahmet Özçetin ve Hakan Evrim'in o gece TMH uçuşu yapılabileceğini söylediğini ifade eden Karakuş, komutanların emirlerini personeline ilettiğini söyledi.

Pilotlarla yaptığı toplantılarda kalkışmaya yönelik konuşma yapmadığını, görev ve emir vermediğini ileri süren Karakuş, "Saat 21.00 civarında faaliyetler kendini kaos ortamına bıraktı. 'Uçaklar hazır mı, nerede, uçaklar kalksın, kaç uçak, pilotlar kim, kim kiminle uçsun, mühimmat ne, hedef ne, kiminle temas kurulacak?'. Tam bir kaos ortamı, herkes soru soruyor ancak bende hiç cevap yok." dedi.

Kalkış emrini kim verdi?

Darbe faaliyetine ilişkin kimseyle görüşmediğini savunan Karakuş, sadece SOLOTÜRK ekibinin planlı gösterisi için görüşme yaptığını öne sürdü.

Karakuş'un, "Kaos ortamı vardı. Saat 21.30 civarında bir telaşla 'Kalkışlara başlansın' denildi ancak 'Kim kiminle uçacak, kim lider, rota, irtifa ne olacak?' gibi soruların cevapları yoktu. 'Hemen kalkılsın, zaman kaybedilmesin, koordinat uçak başında yetişmezse havada aktarılır' dendi." sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray, kalkış emrini kimin verdiğini sordu. Sanık Karakuş ise "O an bir kargaşa ortamı oldu. Bir şahıs çıkıp da 'şu söyledi' diyemez. Kimse kimin söylediğini bilmiyor. Üs komutanı, harekat komutanı demiştir mantığıyla hareket edildi." dedi.

Başkan Giray'ın, "Emir veren kişi olmadan pilotlar kalkabilir mi?" sorusu üzerine Karakuş, "Kesinlikle kalkamaz, emir gelmesi lazım." diye konuştu.

Talimatın nasıl geldiğini de bilmediğini savunan Karakuş, daha sonra harekat komutanı Ahmet Özçetin'in emriyle uçuş kontrol amiri olarak kuleye gittiğini söyledi. Karakuş, "Uçuş kontrol amirinin kulede olması bütün uçuşları kontrol ettiği anlamına gelmez." savunmasını yaptı.

Karakuş, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı uçaklarla irtibatın sağlandığı kontrol kulesinde, Uçuş Kontrol Amiri (UKA) olarak görev yaptığını belirtti.

Kuleden uçakları yönlendirdiğine ilişkin iddiaları kabul etmeyen Karakuş, iddiaların asılsız olduğunu, isminin medyada yer alması nedeniyle hedef gösterildiğini öne sürdü.

Toplantı "İngilizce ve sağlık" konuşulmuş

Sanık Karakuş, Filo'da düzenli toplantı yaptıklarını, bu toplantılarda "darbe" kelimesinin geçmediğini savundu.

Darbe girişimi günü de İngilizce öğrenmeleri, sağlıklarına dikkat etmeleri ve işlerine konsantre olmaları konusunda kursiyerlere uyarılarda bulunmak üzere toplantı yaptığını belirten Karakuş, ancak Terörle Mücadele Harekatı (TMH) yapılacağı bilgisinin gelmesiyle toplantının konusunun da değiştiğini ileri sürdü.

Darbeye hazırlık toplantısı yaparak, darbe girişimi günü kursiyerlerin telefonlarını toplattığı iddialarına yanıt veren Karakuş, bu toplantıda darbeye yönelik görev dağılımı yapmadığını iddia etti.

Kadrolu pilotlarla yaptığı toplantıda da TMH görevi olabileceğini söylediğini aktaran Karakuş, "Onlara, kendilerini yormamalarını, en az iki sorti yapabileceklerini ve gelişmelerden haberdar oldukça kendilerine aktaracağımı söyledim." ifadesini kullandı.

Karakuş, hiçkimseye "Ankara üzerinde uç" talimatı vermediğini ileri sürdü.

Evinde ve makam odasında ele geçirilen 1 dolarlara ilişkin de Karakuş, "Evimdeki çekmecemde 113 tane 1 dolar vardı ve saklamamıştım. Doların örgüt içerisindeki anlamını bilsem evde tutar mıyım? 3-4 gün evde saklanırken onları imha etmez miyim? Evimde bulunan 113 tane 1 doları kabul ediyorum ama sümenimin altında bulunduğu ileri sürülen L ve F serisi 2 tane 1 doları kabul etmiyorum." görüşüne yer verdi.

Duruşmaya yarın Hakan Karakuş'un çapraz sorgusuyla devam edilecek.

Muhabir: Aylin Sırıklı-Ferdi Türkten-Tanju Özkaya-Zafer Fatih Beyaz

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER