Ä°STANBUL
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Maltepe'de hukukçularla bir araya geldiği toplantıda, Avukatlar Günü'nü kutladı.
Yılın sonuna doğru Avukatlık Yasası'nda köklü değişiklikler içeren tasarıyı TBMM'ye sunacaklarını bildiren Bozdağ, şu bilgileri paylaştı:
"Burada önemli, avukatların dile getirdiği sorunları çözen adımlar atacağız. Avukatlık mesleğine geçişin sınavla olması, bu adımların başında geliyor. Biz bu adımı atacağız ama mükteseplerin tamamını da koruyarak atacağız. Avukatlar, hakimler, savcılar için ayrı ayrı sınav uygulamasını kaldıracağız. Avukat, hakim, savcı adayı da aynı sınava girecek. Hakim ve savcılığa geçişte doğrudan mezunlardan geçiş uygulamasına müktesepleri koruyarak, yani şu anda birinci sınıfta olanların hukukunu da koruyarak, bir değişiklik yapacağız, avukatlıktan geçişi sağlayan bir düzene geçeceğiz. Noterlerle ilgili uygulanan ve yürüyen bir sistem var. Noterlik Kanunu'nu değiştiren ve noterliği daha etkin, verimli hale getiren bazı düzenlemeler içeren taslak hazır. 16 Nisan'dan sonra inşallah son şeklini verip oradan parlamentoya göndereceğiz. Eylül itibarıyla bizim planlamamızda Avukatlık Kanunu, hakim ve savcılık mesleğine girişle ilgili, staj dönemini de kapsayan, ayrıca hukuk eğitimiyle ilgili de YÖK'le yürüttüğümüz ortak çalışmaları da kapsayan kapsamlı bir adım atacağız."
Adalet Bakanı Bozdağ, bakanlık olarak avukatların sorunlarını takip ettiklerini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'de bugün avukatların sorunlarını takip eden bir çatı birliği maalesef yok. Barolar var ama barolara baktığımızda bugün ideolojilere teslim olmuş, sadece mensup olduğu ideolojinin davulunu çalmayı, zurnasını öttürmeyi marifet zanneden, oyunu aldıkları avukatların hakkı, hukuku, sorunları, çözümleri diye bir derdi olmayan bir yapıyla karşı karşıyayız. Barolar Birliği diye bir birlik var Ankara'da, o birlik baroların emrinde bir hizmet yapmıyor. Rutin kanunun verdiği işler kendiliğinden yürüyor. Öte yandan avukatların derdi, sorunu nedir, yok. Benimle gelip konuşulduğu zaman, konular da başka şeyler. Çok samimi söylüyorum Türkiye'de avukatların çatı kuruluşu olan Barolar Birliği, bugünkü işleyiş tarzıyla avukatları temsil eden bir birlik değil. Peki kimi temsil ediyor? CHP'yi temsil eden bir çatı kuruluşu, alternatif CHP Genel Merkezi. Sayın Feyzioğlu da alternatif CHP genel başkanı olarak çalışıyor. Halbuki Türkiye'nin Barolar Birliği Başkanı'na ihtiyacı var, Türkiye'nin Barolar Birliğine ihtiyacı var, alternatif bir CHP'ye ihtiyacı yok. Eğer varsa gidersin kurarsın orada bir tane alternatif CHP mi başka bir ad mı neyse, kurun halktan oy isteyin, onu yapın. Ama şu anda gerçekten büyük bir sıkıntımız var. Yeni de değil bu. 15 yıl oldu iktidarız, Vedat Ahsen Coşar başkanı ayırdığınızda 15 yıl içerisinde diğer barolar birliği başkanlarının birisinin öbüründen uygulama ve yönetim tarzı itibarıyla hiçbir farkı olmadı."
Avukatlardan haklarına sahip çıkmalarını isteyen Bozdağ, "Sizi temsil edenlerin, sizi temsil etmelerini istemek ve sizin sorunlarınızın takipçisi ve çözümlerinin üreticisi olan bir baro anlayışını hayata geçirmek öncelikle bütün avukatların menfaatine. Gördüğümüz kadarıyla çok acayip bir ideolojik dayatmayla avukatlar karşı karşıya. Biz AK Parti hükümetleri olarak bütün bu ideolojik duvarları, dayatmaları yıktık. Bu ideolojik duvarları da yıkmak bizim ana vazifemiz, hiç kusura bakmasınlar. Ya avukatların temsilcisi olarak ona göre iş yaparlar ya da Türkiye avukatların temsilciliğini, haklarını, hukuklarını, sorunlarını, derdini dert edinen bir yeni formülü hayata geçirir. Bundan yana bizim kesinlikle tereddüdümüz yoktur ve yeni dönemde bütün bu konuları da içeri alan adımlarımızı atacağımızı ifade ediyorum. Türkiye bu yapıyla, sürekli Ankara'da, iki ilin bir araya gelip Barolar Birliği başkanı tayin ettiği ve bir ideolojiye Türkiye'deki bu kadar avukatın teslim edildiği bir yapıyla yoluna devam edemez." diye konuştu.
Bozdağ, herkesin işini yasalara ve Anayasa'ya göre yapması gerektiğini belirterek, "Şu anda Anayasa'ya, Avukatlık Yasası'na baktığınızda Sayın Feyzioğlu gidip evet, hayır kampanyası yapar mı yapamaz mı bakın. Yapamaz, ama yapıyorlar. Senin işin o değil, sen işine bak, o işi yapanlar var zaten." dedi.
"Türkiye dışında ses veren yok"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, konuşmasında Esed rejiminin düzenlediği kimyasal saldırıya değinirken, şunları söyledi:
"Türkiye'ye geliyor bazı komiserler konuşuyor ya teröristlerin haklarını, hukuklarını arıyorlar ya ben şimdi onlara diyorum ki 'Siz eli kanlı katillerin hakkını, hukukunu arıyorsunuz. Türkiye'de darbe yapmış, 249 insanı şehit etmiş, 2 bin 194 kişiyi yaralamış, eli kanlı darbecilerin hukukunun, hakkının peşinde koşuyorsunuz. Biraz da şu masumların hakkının peşinde koşsanız olmaz mı?' İnsanlık öldü mü? Türkiye dışında ses veren yok. Belli ki artık vicdanlı, merhametli bir insanlık yok demek. Devletlerin yöneticilerine de buradan sesleniyorum, 'Allah için artık birtakım çıkar hesaplarını yaparken, merhameti, vicdanı, insafı, hakkı, adaleti bir kenara bırakmadan bunu yapın. Kimyasal silah kullanılması karşısında sessiz kalan uluslararası toplum, artık insan haklarından, başka haklardan bahsetmemeli. En büyük hakka saygı duymayan ve bu hakkı korumak için elindeki enstrümanları kullanmayan ve kullanmak istemeyenler, haktan falan bahsetmesin. Suriye'de yaşanan bütün bu katliamlardan, bu katliamı yapan Esed devleti elbette birinci derecede sorumludur, ama bunları önleme gücü olup da bu gücü kullanmayanlar, engelleme imkanı olup da bunu gereğini yapmayanlar da bu katliamlardan sorumludur, hukuk önünde de Allah katında da sorumludur. Herkesi sorumluluklarının gereğini yapmaya davet ediyorum. "
Muhabir: Andaç Hongur