ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde görev aldıktan sonra tutuklanan ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilen pilot Müslim Macit'in ek ifadesine başvuruldu.
İfade tutanağına göre Macit, darbe gecesi yapılan planlamada, Kurmay Yüzbaşı Mete Kaygusuz ile birlikte olacaklarını, fakat Kaygusuz'un deske yardım için kaldığını belirtti.
Kaygusuz kalınca, kendisinin de kaldığını ve sürekli koordinatlar istendiğini anlatan Macit, "Kaygusuz yüzbaşı, Ahmet Tosun yüzbaşıya Ahmet Özçetin'den gelen talimatlar doğrultusunda benden Meclisin ön avlusu, Kızılay Meydanı, TÜRKSAT, Jandarma Genel Komutanlığı gibi yerlerin koordinatlarını istediler, ben de verdim." diye konuştu.
"Polis Özel Harekat'ta hareketlilik olursa..."
Komuta masasında Kaygusuz ve Tosun'un olduğunu belirten Macit, şöyle devam etti:
"Telefonlara Tosun bakıyordu, dahili hattan, Özçetin'den talimat alıyordu. Aldığı talimatları Kaygusuz'a söylüyor veya direkt telsizden uçaklara bildiriyordu. Ahmet Özçetin, deskteyken 'Genelkurmay üstünden mach üssü geçiş serbest, Polis Özel Harekat'ta hareketlilik olursa atış serbest' şeklinde bizatihi benim yanımda Ahmet Tosun'a talimat verdi."
Tosun'un bu talimatları telsizle uçaklara bildirdiğini anlatan Macit, Özçetin'in dahili hattan Tosun'a "Meclis bahçesine atış serbest, Kızılay'dan alçak uçuş serbest" şeklinde talimat verdiğini söyledi.
Albay Özçetin'in koordinatların belirlenmesinde 143. Filodan birileriyle konuştuğunu belirten Macit, "Onlar hedefleri bildiriyor, biz de bu hedeflerin koordinatlarını belirliyorduk. Biz 141. Filodaki deskten belirttiğim şekilde çalışıyorduk. Daha sonra Özçetin, 'Bu şekilde zaman kaybı oluyor, birlikte 143. Filoya geçelim' dedi. Ben, Mehmet Fatih Çavur, Ahmet Tosun ve Ahmet Özçetin, 143'e geçtik. Kaygusuz deskte kaldı, o aşamada uçaklarla teması sağladı." diye konuştu.
"Adil Öksüz oradaydı"
FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olduğu ileri sürülen Adil Öksüz'ü televizyondan görmeden önce tanımadığını ileri süren Macit, "Hatırladığım kadarıyla Adil Öksüz'e benzeyen birini görmüştüm. Darbeden sonra yakalanıp cezaevine gittiğimizde Kaygusuz'la yaptığımız konuşmada, bana Öksüz'ün de orada olduğunu söyledi. Sivil kıyafetli 5-10 kişi sürekli ellerindeki telefonlarla irtibat halindeydi. Beden dillerinden de eylemi koordine ettikleri anlaşılıyordu." ifadelerini kullandı.
143. Filodaki desk bölgesindeki telsizin arızalanması üzerine tekrar 141. Filoya döndüğünü kaydeden Macit, "Tosun yüzbaşı, Mehmet Fatih Çavur'dan aldığı talimatları telsizle uçağa iletmeye başladı. Çavur, talimatları Ahmet Özçetin'den alıyordu. Tosun da havadaki uçaklara 'Meclis'e atış serbest, Kızılay'dan alçak irtifa uçuşu yapın, Türksat'a atış serbest, Genelkurmay'dan alçak geçiş yapın' talimatları vermeye başladı." savunmasında bulundu.
Macit, 141. Filo desk bölgesindeyken, daha talimatlar verilmeden, elleri bağlı karacı bir tuğgeneralin getirildiğini, yanında MAK veya SAT mensubu, silahlı şahıslar bulunduğunu bildirdi. İlk kalkışlardan hemen sonra Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ı gördüğünü belirten Macit, "Elleri serbestti. Deskten geçerken 'iyi akşamlar' şeklinde bir şey söyledi. Arkasında silahlı şahıslar vardı." dedi.
Macit, "Belirttiğim tuğgeneral elleri bağlı şekilde getirildiğinde Ahmet Tosun, benden, uçacaklar için JDAM mühimmatlarının atılmasında kullanılan kriptoları DTC'ye yüklememi istedi. Kriptoları yüklemem için cihazı Mustafa Konur getirdi, beraber yükledik." diye konuştu.
Akıllı mühimmatların atılması için bazı kriptoların DTC'ye yüklenmesi gerektiğini anlatan Macit, yüklemeyi yaptıktan sonra DTC'yi deske koyduklarını, uçuşa gelenlerin oradan aldığını belirtti.
Kendisini çağıran Yüzbaşı Ahmet Tosun'un "uçuşa gideceğini" söylediğini bildiren Macit, "tek başına uçacağının" belirtildiğini ve hatırladığı kadarıyla uçakta 6 tane MK-82 bombası yüklü olduğunu bildirdi.
"Atış yaptım..."
Uçağa 06.15 civarında binerek, havalandığını, 5 dakika kadar sonra "Yaptığınız uçuş illegal. Talimat dışında kalkan uçaklar inin" anonsu yapıldığını anlatan Macit, gece boyunca kalkan diğer uçaklara da aynı talimatlar verildiği için bunu dikkate almadığını söyledi.
Macit, şu ifadeyi verdi:
"Benden önce uçan pilotlar benzer şekilde uyarıldıklarını Yüzbaşı Ahmet Tosun'a söylediler. O da Ahmet Özçetin'e sordu. Onun 'Dikkate almayın' şeklindeki uyarıları üzerine uçuşlar devam etti. Ben de bu nedenle uyarıyı dikkate almadım. Kalkmadan önce verilen koordinatı uçağa girdim. Jandarma Genel Komutanlığının önünü gösteriyordu. Benim uçağımda sniper pod yoktu. 20 bin fitte uçtum. Telsiz filo da çalışmadığı için kuleden Yarbay Hakan Karakuş, 'Koordinat üzerinde beklemeye devam et. Sonra talimatı vereceğiz' dedi. Sonra 'Hedefleri veriyoruz' diyerek, bana talimatlarda bulundu. 'Koordinatın yanındaki kavşak, caminin önü, koordinatın batısı' diye tariflerde bulundu. Ben, 'Batıda bir şey yok' deyince, Karakuş diğerlerine 'Atış serbest' deyince, kavşağa bir tane MK-82'yi görerek ve dalarak atış yaptım. Sonra tekrar havalandım.
Bu sefer de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin oradaki cami yakınlarına dalarak ve görerek, atış yaptım. Bu sırada kuleden Karakuş ile irtibat halindeydim. Onun talimatıyla atış yaptım. Caminin yanına da bir bomba attım. Daha sonra Erzurum'dan kalkan uçaklar beni önlemeye geldiler. Beni uyararak, üssüme dönmem gerektiğini belirttiler. Uçtuğum uçakta, başka uçakların bana kilitlendiğini gösteren sistem yoktu. Muhtemelen diğer uçaklar bana kilitlenmişti. Bunu yakın uçmalarından anladım. Ben de durumu Karakuş yarbaya bildirdim. Karakuş yarbay da inmemi söyledi. Bunun üzerine üsse döndüm."
"Cemaatin' darbe yaptığını biliyordum"
Macit, ifadesinin devamında, "Ben bu esnada bizim, yani 'hizmet hareketinin, cemaatin' darbe yaptığını biliyordum" dedi ve atışı "bilerek" yaptığını söyledi.
Filoya indikten sonra kendisini kimsenin karşılamadığını aktaran Macit, filoda gazinoya girdiğini, kendisine ne olduğunun sorulduğunu, bunun üzerine, "başka uçaklar tarafından indirildiğini" söylediğini anlattı.
Macit, "Bu beyanım üzerine orada bulunanların morali bozuldu. 'Seni kim, nasıl indirdi' diye söylediler. İlk indirilen uçak bendim. Erzurum'dan gelen uçaklar beni Akıncı Üssü'ne kadar takip ettiler. Henüz yakıtım bitmemişti. Bunlar olmasaydı, uçuşa devam edecektim." beyanını verdi.
Daha sonra Kaygusuz’un kendisine, "Kule civarında bir paket var. Onları alıp yuva 4'e götür" dediğini belirten Macit, Mehmet Çetin Kaplan ile birlikte araçla kuleye gittiklerini, burada iki helikopter olduğunu ve MAK timlerinin beklediğini ifade etti. Bu kişilere, "Paket varmış, onları almaya geldik" dediklerini aktaran Macit, ardından elleri kelepçeli, takım elbiseli 7-8 kişiyi araçla misafirhaneye götürdüklerini kaydetti. Macit, şöyle devam etti:
"MAK timleri bu şahısları alıp içeriye götürdü. Biz de tekrar 141. Filoya girdik. Saat 09.00 gibi 'Herkes serbest' şeklinde konuşulmaya başlandı. Kimin söylediğini hatırlamıyorum. Nizamiyelerin de açık olduğu belirtildi. Çetin Kaplan, Kırcı ve ben, bana ait araçla lojmanlara geçtik. Saat 11.00 gibi üs bombalandı. Bizi tekrar çağırırlar, diye düşünürken, Kırcı beni aradı, bundan sonra herkesin serbest olduğunu söyledi. Ben de lojmanda Pazar günü öğle vakitlerine kadar evde kaldım. Daha sonra eşimle beraber kayınpederimin evine geçtik. Burada 14 gün kadar kaldık. Daha sonra yakalandım."
"Karacılar erken başladı"
Daha önceden, harekatın belirli bir saatte başlayacağına ilişkin bir şey duymadığını söyleyen Macit, "Sadece Karakuş yarbay, 'Gece ilerleyen saatlerde harekat başlayacak. İhtiyaç olursa sizi çağıracağız' diye brifingde söylemişti." dedi.
Darbe girişiminin ertesinde, sabah saatlerinde "harekatın niçin başarısız olduğunu" kendi aralarında konuştuklarını belirten Macit, "Yanlış hatırlamıyorsam Özgür Ötgün, 'Karacılar erken başladı. O nedenle harekata erken başlandı' diye söylediğini hatırlıyorum." bilgisini verdi.
Muhabir: Barış Kılıç,Zafer Fatih Beyaz
İfade tutanağına göre Macit, darbe gecesi yapılan planlamada, Kurmay Yüzbaşı Mete Kaygusuz ile birlikte olacaklarını, fakat Kaygusuz'un deske yardım için kaldığını belirtti.
Kaygusuz kalınca, kendisinin de kaldığını ve sürekli koordinatlar istendiğini anlatan Macit, "Kaygusuz yüzbaşı, Ahmet Tosun yüzbaşıya Ahmet Özçetin'den gelen talimatlar doğrultusunda benden Meclisin ön avlusu, Kızılay Meydanı, TÜRKSAT, Jandarma Genel Komutanlığı gibi yerlerin koordinatlarını istediler, ben de verdim." diye konuştu.
"Polis Özel Harekat'ta hareketlilik olursa..."
Komuta masasında Kaygusuz ve Tosun'un olduğunu belirten Macit, şöyle devam etti:
"Telefonlara Tosun bakıyordu, dahili hattan, Özçetin'den talimat alıyordu. Aldığı talimatları Kaygusuz'a söylüyor veya direkt telsizden uçaklara bildiriyordu. Ahmet Özçetin, deskteyken 'Genelkurmay üstünden mach üssü geçiş serbest, Polis Özel Harekat'ta hareketlilik olursa atış serbest' şeklinde bizatihi benim yanımda Ahmet Tosun'a talimat verdi."
Tosun'un bu talimatları telsizle uçaklara bildirdiğini anlatan Macit, Özçetin'in dahili hattan Tosun'a "Meclis bahçesine atış serbest, Kızılay'dan alçak uçuş serbest" şeklinde talimat verdiğini söyledi.
Albay Özçetin'in koordinatların belirlenmesinde 143. Filodan birileriyle konuştuğunu belirten Macit, "Onlar hedefleri bildiriyor, biz de bu hedeflerin koordinatlarını belirliyorduk. Biz 141. Filodaki deskten belirttiğim şekilde çalışıyorduk. Daha sonra Özçetin, 'Bu şekilde zaman kaybı oluyor, birlikte 143. Filoya geçelim' dedi. Ben, Mehmet Fatih Çavur, Ahmet Tosun ve Ahmet Özçetin, 143'e geçtik. Kaygusuz deskte kaldı, o aşamada uçaklarla teması sağladı." diye konuştu.
"Adil Öksüz oradaydı"
FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olduğu ileri sürülen Adil Öksüz'ü televizyondan görmeden önce tanımadığını ileri süren Macit, "Hatırladığım kadarıyla Adil Öksüz'e benzeyen birini görmüştüm. Darbeden sonra yakalanıp cezaevine gittiğimizde Kaygusuz'la yaptığımız konuşmada, bana Öksüz'ün de orada olduğunu söyledi. Sivil kıyafetli 5-10 kişi sürekli ellerindeki telefonlarla irtibat halindeydi. Beden dillerinden de eylemi koordine ettikleri anlaşılıyordu." ifadelerini kullandı.
143. Filodaki desk bölgesindeki telsizin arızalanması üzerine tekrar 141. Filoya döndüğünü kaydeden Macit, "Tosun yüzbaşı, Mehmet Fatih Çavur'dan aldığı talimatları telsizle uçağa iletmeye başladı. Çavur, talimatları Ahmet Özçetin'den alıyordu. Tosun da havadaki uçaklara 'Meclis'e atış serbest, Kızılay'dan alçak irtifa uçuşu yapın, Türksat'a atış serbest, Genelkurmay'dan alçak geçiş yapın' talimatları vermeye başladı." savunmasında bulundu.
Macit, 141. Filo desk bölgesindeyken, daha talimatlar verilmeden, elleri bağlı karacı bir tuğgeneralin getirildiğini, yanında MAK veya SAT mensubu, silahlı şahıslar bulunduğunu bildirdi. İlk kalkışlardan hemen sonra Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ı gördüğünü belirten Macit, "Elleri serbestti. Deskten geçerken 'iyi akşamlar' şeklinde bir şey söyledi. Arkasında silahlı şahıslar vardı." dedi.
Macit, "Belirttiğim tuğgeneral elleri bağlı şekilde getirildiğinde Ahmet Tosun, benden, uçacaklar için JDAM mühimmatlarının atılmasında kullanılan kriptoları DTC'ye yüklememi istedi. Kriptoları yüklemem için cihazı Mustafa Konur getirdi, beraber yükledik." diye konuştu.
Akıllı mühimmatların atılması için bazı kriptoların DTC'ye yüklenmesi gerektiğini anlatan Macit, yüklemeyi yaptıktan sonra DTC'yi deske koyduklarını, uçuşa gelenlerin oradan aldığını belirtti.
Kendisini çağıran Yüzbaşı Ahmet Tosun'un "uçuşa gideceğini" söylediğini bildiren Macit, "tek başına uçacağının" belirtildiğini ve hatırladığı kadarıyla uçakta 6 tane MK-82 bombası yüklü olduğunu bildirdi.
"Atış yaptım..."
Uçağa 06.15 civarında binerek, havalandığını, 5 dakika kadar sonra "Yaptığınız uçuş illegal. Talimat dışında kalkan uçaklar inin" anonsu yapıldığını anlatan Macit, gece boyunca kalkan diğer uçaklara da aynı talimatlar verildiği için bunu dikkate almadığını söyledi.
Macit, şu ifadeyi verdi:
"Benden önce uçan pilotlar benzer şekilde uyarıldıklarını Yüzbaşı Ahmet Tosun'a söylediler. O da Ahmet Özçetin'e sordu. Onun 'Dikkate almayın' şeklindeki uyarıları üzerine uçuşlar devam etti. Ben de bu nedenle uyarıyı dikkate almadım. Kalkmadan önce verilen koordinatı uçağa girdim. Jandarma Genel Komutanlığının önünü gösteriyordu. Benim uçağımda sniper pod yoktu. 20 bin fitte uçtum. Telsiz filo da çalışmadığı için kuleden Yarbay Hakan Karakuş, 'Koordinat üzerinde beklemeye devam et. Sonra talimatı vereceğiz' dedi. Sonra 'Hedefleri veriyoruz' diyerek, bana talimatlarda bulundu. 'Koordinatın yanındaki kavşak, caminin önü, koordinatın batısı' diye tariflerde bulundu. Ben, 'Batıda bir şey yok' deyince, Karakuş diğerlerine 'Atış serbest' deyince, kavşağa bir tane MK-82'yi görerek ve dalarak atış yaptım. Sonra tekrar havalandım.
Bu sefer de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin oradaki cami yakınlarına dalarak ve görerek, atış yaptım. Bu sırada kuleden Karakuş ile irtibat halindeydim. Onun talimatıyla atış yaptım. Caminin yanına da bir bomba attım. Daha sonra Erzurum'dan kalkan uçaklar beni önlemeye geldiler. Beni uyararak, üssüme dönmem gerektiğini belirttiler. Uçtuğum uçakta, başka uçakların bana kilitlendiğini gösteren sistem yoktu. Muhtemelen diğer uçaklar bana kilitlenmişti. Bunu yakın uçmalarından anladım. Ben de durumu Karakuş yarbaya bildirdim. Karakuş yarbay da inmemi söyledi. Bunun üzerine üsse döndüm."
"Cemaatin' darbe yaptığını biliyordum"
Macit, ifadesinin devamında, "Ben bu esnada bizim, yani 'hizmet hareketinin, cemaatin' darbe yaptığını biliyordum" dedi ve atışı "bilerek" yaptığını söyledi.
Filoya indikten sonra kendisini kimsenin karşılamadığını aktaran Macit, filoda gazinoya girdiğini, kendisine ne olduğunun sorulduğunu, bunun üzerine, "başka uçaklar tarafından indirildiğini" söylediğini anlattı.
Macit, "Bu beyanım üzerine orada bulunanların morali bozuldu. 'Seni kim, nasıl indirdi' diye söylediler. İlk indirilen uçak bendim. Erzurum'dan gelen uçaklar beni Akıncı Üssü'ne kadar takip ettiler. Henüz yakıtım bitmemişti. Bunlar olmasaydı, uçuşa devam edecektim." beyanını verdi.
Daha sonra Kaygusuz’un kendisine, "Kule civarında bir paket var. Onları alıp yuva 4'e götür" dediğini belirten Macit, Mehmet Çetin Kaplan ile birlikte araçla kuleye gittiklerini, burada iki helikopter olduğunu ve MAK timlerinin beklediğini ifade etti. Bu kişilere, "Paket varmış, onları almaya geldik" dediklerini aktaran Macit, ardından elleri kelepçeli, takım elbiseli 7-8 kişiyi araçla misafirhaneye götürdüklerini kaydetti. Macit, şöyle devam etti:
"MAK timleri bu şahısları alıp içeriye götürdü. Biz de tekrar 141. Filoya girdik. Saat 09.00 gibi 'Herkes serbest' şeklinde konuşulmaya başlandı. Kimin söylediğini hatırlamıyorum. Nizamiyelerin de açık olduğu belirtildi. Çetin Kaplan, Kırcı ve ben, bana ait araçla lojmanlara geçtik. Saat 11.00 gibi üs bombalandı. Bizi tekrar çağırırlar, diye düşünürken, Kırcı beni aradı, bundan sonra herkesin serbest olduğunu söyledi. Ben de lojmanda Pazar günü öğle vakitlerine kadar evde kaldım. Daha sonra eşimle beraber kayınpederimin evine geçtik. Burada 14 gün kadar kaldık. Daha sonra yakalandım."
"Karacılar erken başladı"
Daha önceden, harekatın belirli bir saatte başlayacağına ilişkin bir şey duymadığını söyleyen Macit, "Sadece Karakuş yarbay, 'Gece ilerleyen saatlerde harekat başlayacak. İhtiyaç olursa sizi çağıracağız' diye brifingde söylemişti." dedi.
Darbe girişiminin ertesinde, sabah saatlerinde "harekatın niçin başarısız olduğunu" kendi aralarında konuştuklarını belirten Macit, "Yanlış hatırlamıyorsam Özgür Ötgün, 'Karacılar erken başladı. O nedenle harekata erken başlandı' diye söylediğini hatırlıyorum." bilgisini verdi.
Muhabir: Barış Kılıç,Zafer Fatih Beyaz