ANKARA (AA) - Türk Silahlı Kuvvetlerine sızan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), son 10 yılda en üst makamların emir subaylıkları, özel kalem müdürlükleri ve icra subaylıklarına örgüt üyelerinin tayin edilmesini sağladı. Bu emir subayları ve özel kalem müdürlerince komutanların etrafında "bariyer sistemi" oluşturdu, FETÖ'cü olmayan karargah subaylarının komutanların yanına yaklaşmasına müsaade edilmedi. Komutanların sahip olduğu en kritik bilgiler terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'e iletilirken bu bilgiler başta ABD olmak üzere yabancı ülke istihbarat teşkilatlarına servis edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki olaylara ilişkin aralarında eski Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı Korgeneral Yıldırım Güvenç ve Tuğgeneraller Erhan Caha, Adem Boduroğlu, Ali Rıza Çağlar, Cüneyt Soyraç, İbrahim Lütfi Nuhoğlu ve Mücahit Tamer'in de bulunduğu 150 kişi hakkında iddianame hazırlandı.
İddianamede tüm şüpheliler için "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Şüphelilerin ayrıca "askeri komutanlıkların gasp edilmesi, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütü yöneticisi olma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme, suç delillerini gizlemeye teşebbüs, kasten yaralama, tehdit ve hakaret" suçlarından da cezalandırılmaları talep edildi.
İddianamede, FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine yerleştirdiği mensuplarına verdiği öneme, onların yönlendirilmesine ilişkin bilgiler de yer aldı.
Örgüt TSK'ya soktuğu hiçbir elemanını boş bırakmadıBuna göre, üyelerinin kurmay subay olabilmelerine önem veren terör örgütü, mesleğe başlayan mensuplarının Harp Akademilerine yönlendirilmesine özen gösterdi.
Örgütün küçük yaştan beri yetiştirdiği ve TSK’ya soktuğu mensuplarının hemen hemen tamamı, bağlı oldukları abiler veya imamların izin ve talimatı doğrultusunda evlendirildi. Böylece eşinin de kendisi gibi örgüte bağlı olmasıyla üyelerinin hem bağlarının kopmaması sağlandı hem de örgütten ayrılması durumunda eş ve çocuklarının kendinden uzaklaşacağı endişesiyle bu kişilere baskı oluşturuldu.
Örgüt, küçük yaşlardan beri yetiştirerek TSK'ya soktuğu hiçbir elemanını boş bırakmadı. Onları örgüte yeni eleman kazandırılması için de görevlendirdi. Ayrıca örgüt üyeleri FETÖ'ye karşı TSK personelinin faaliyetlerini de izledi. Böylece örgüte zarar verebilecek her türlü hareketin önüne geçilmeye çalışıldı.
İlk hedef TSK'nın personel sistemiFETÖ, 1970'li yıllardan itibaren sızmaya başladığı TSK'da 1990'lı yılların sonundan itibaren personel temin, atama ve sicil birimleri, istihbarat ve istihbarata karşı koyma birimleri, başta Harp Akademileri olmak üzere eğitim kurumlarının ölçme değerlendirme birimleri ve diğer askeri okul, eğitim ve kurs birimlerine yuvalandı.
Sonrasında ise genç rütbede kritik görevlere atadıkları FETÖ üyelerine, yurt içi ve dışında yüksek lisans ve doktora eğitimi aldırdı, yabancı dil kurslarına gönderdi, yurt dışı görevlere seçilmesini sağladı.
Yüksel sicil ve takdir verilerek parlatılan örgüt mensuplarının TSK'nın diğer personelinin önünde olması sağlandı. Personel sisteminin ele geçirilmesiyle, örgüt menfaatine olacak şekilde "atama ve temin" yapılmaya başlandı.
Emir subayları ve özel kalem müdürlerini atadılarFETÖ'nün tayin ve atama dairelerine yaptığı sızma çalışması yıllar boyunca artarak devam etti. Başlangıçta bir iki eleman yerleştirmek suretiyle yapılan sızma, yıllar boyunca arttı ve sonunda Genelkurmay Başkanlığının ve kuvvet komutanlıklarının personel başkanlıklarının neredeyse tamamı FETÖ üyelerinden oluştu. Böylelikle örgüt, istihbarat birimleri ve adli müşavirlikler gibi en kritik yerlere atama yapmaya başladı.
FETÖ'nün TSK'da hedef olarak belirlediği bir diğer görev ise emir subaylığı ve özel kalem müdürlüğü oldu. Son 10 yıldır en üst makamlar dahil kritik komutanlık emir subaylarının, özel kalem müdürlerinin ve icra subaylarının tamamına yakınının FETÖ tarafından özel olarak seçilmiş kişilerden oluşacak şekilde tayin edilmeleri sağlandı. Bu sayede komutanların sahip olduğu en kritik bilgiler örgüte, hatta örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e servis edildi.
Bu kişiler aracılığıyla, komutanların özel hayatlarına ilişkin mahrem bilgiler ile sağlık bilgilerine kadar ulaşılabildi. Ayrıca söz konusu emir subayları ve özel kalem müdürleri sayesinde komutanların programları, olması gerektiği gibi değil de FETÖ'nün kendilerinden istediği şekilde dizayn edildi. Komutanların etrafında emir subayları ve özel kalem müdürlerinin iş birliğiyle güvenlik gerekliliği kisvesi altında bir bariyer sistemi oluşturuldu. Örgüt, kendilerinin uygun görmediği kişilerin, FETÖ'cü olmayan karargah subaylarının komutanların yanına yaklaşmasına bile müsaade edilmeyecek tarzda tertipler aldı.
Yalan haberlerle TSK'daki bazı subayları karaladılarKendilerinden olmayan generallere ulaşmayı da önemli bir hedef gören FETÖ, generallerin yanına yaver, emir subayı, astsubayı ve emir erleri görevlendirdi. FETÖ, yönetemeyeceğini anladığı yüksek rütbeli subayların iftiralarla, karalamalarla, komplolarla tasfiye edilmesini sağladı. Örgüt bununla ilgili sosyal medyadan da yararlandı. Sosyal paylaşım sitelerinde açılan çeşitli hesaplar ve internet siteleriyle TSK'daki milli subaylarına yönelik sahte ihbar mektupları, yalan haberler yayımlandı.
FETÖ, general seviyesinde istediklerini yaptıracak güce ve kuvvete ulaştığında ise TSK'nın tamamını ele geçirecek, kadrolaşacak hamleler yapmaya başladı. Örgüt bu sürede elde ettiği, devletin ve TSK'nın en gizli bilgileriyle hükümeti korkutmak istedi, başta ABD olmak üzere yabancı ülke istihbarat teşkilatlarına bilgileri servis etti.
Muhabir: Sarp Özer