Ä°ZMÄ°R (AA) - MUSTAFA YILDIRIM - Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik devam eden operasyonlarla, baÅŸta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve emniyet olmak üzere devletin önemli birimlerine sızan örgütün, yoÄŸun mücadele üzerine, yapısına uygun gizli yöntem ve kripto elemanlar üzerinden faaliyetini sürdürdüÄŸü ve yeniden oluÅŸum sürecine girdiÄŸi ortaya çıkartıldı.
AA muhabirinin derlediÄŸi bilgilere göre, kendi özel hiyerarÅŸisi ile büyük bir gizlilik içinde "hoÅŸgörü, diyalog, sevgi, hizmet" gibi kavramları dini motiflerle süsleyerek taban bulan ve gerçek niyetini saklayarak devlete sızan FETÖ'nün özellikle emniyet içerisindeki etkinliÄŸi 17-25 Aralık kumpas sürecinde gözler önüne serildi. Bu tarihten sonra örgütün baÅŸta emniyet olmak üzere kurumlardan tasfiyesi için yürütülen çalışmalar ve ortaya konan irade, FETÖ ile mücadelede dönüm noktası oldu.
Yaklaşık 3 yıllık süreçte örgüt mensuplarının deÅŸifresi ve adalete teslim edilmelerinin yanı sıra bu konuda etkin mücadele anlamında önemli kararlar alındı. Ancak FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe giriÅŸimiyle o tarihe kadar kimi çevrelerin çok da önemsemediÄŸi ya da görmezden geldiÄŸi örgütün sinsi planı da su yüzüne çıktı. Hain darbe giriÅŸimi aslında FETÖ'nün en gizli yapılanmasını TSK'de hayata geçirmeyi planladığı gerçeÄŸini ortaya koyarken, titiz çalışmalarla belirlenen TSK'deki kripto yapılanma da örgütün masum ve ÅŸeffaf bir yapı olmadığını yeniden kanıtladı.
Örgüt yapısına "HaÅŸhaÅŸi" tanımıÖzellikle emniyet teÅŸkilatındaki kadrolaÅŸmasını belirli bir düzeye ulaÅŸtırdıktan sonra buradaki gücünü operasyonlarının ana aracı olarak kullanmaya baÅŸlayan FETÖ'nün devlet kademesindeki uzantıları mercek altına alındı.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın, BaÅŸbakan olduÄŸu dönemde 14 Ocak 2014'te AK Parti'nin grup toplantısında FETÖ ile ilgili yaptığı konuÅŸma hafızalara kazındı.
ErdoÄŸan, buradaki konuÅŸmasında, bu yapının bir terör örgütü olduÄŸuna dikkati çekerek, FETÖ'yü Selçuklu Devleti'nin yıkılmasında rol oynayan "HaÅŸhaÅŸiler"e benzetti.
FETÖ'nün devlet içerisinde paralel bir yapılanmaya giderek, bütün kurumları ele geçirme hedefinde olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, "Kim olursa olsun olayın aslı ÅŸu acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Nasıl bir kokuÅŸmuÅŸluÄŸun hüküm sürdüÄŸü ortaya çıkacak. Virüs vücuda girmiÅŸ, sinsi bir ÅŸekilde yayılmış. Ancak bu bünye kendisini sinsi virüslere karşı teslim edecek kadar zayıf bir bünye deÄŸildir." sözleriyle mücadelede kararlı olunacağını vurgulamıştı.
"Ä°hanet" ekibi kaçtıMücadele sürecinin baÅŸlamasıyla, örgüt tabanını ÅŸahsına münhasır propaganda yöntemleriyle bir arada tutmaya çalışan FETÖ yöneticileri, özellikle sosyal medya üzerinden yaydıkları yalanlarla da kamuoyu nezdinde algı operasyonlarına giriÅŸti. Bu süreçte üst düzey FETÖ yöneticilerinin büyük çoÄŸunluÄŸu, yargılamadan kurtulmak için baÅŸta elebaşı Fetullah Gülen'in bulunduÄŸu ABD olmak üzere yurt dışına kaçma yolunu tercih etti. Yıllarca tabanını dini söylemle kurgulayan FETÖ elebaşı, yurt dışına kaçışlar için de "hicret" benzetmesi yaparak örgütün "ibadet" katmanını yine din istismarıyla kandırma yoluna gitti.
Gizli haberleÅŸme programları kullandılarFETÖ, en üst yapısından en alttaki üyesine talimatların iletilmesi, örgüt üyeleri arasında haberleÅŸmenin saÄŸlanması noktasında da gizliliÄŸe büyük önem verdi. Örgüt üyelerinin çeÅŸitli bilgisayar ve telefon programlarının internet üzerinden iletiÅŸimin gizliliÄŸi için kullanıldığı ByLock, Line, WhatsApp, Hi, Wiber, Kakao Talk, Cover Me gibi programlar üzerinden görüÅŸmeler yaptığı tespit edildi.
GSM hatları üzerinden direkt konuÅŸmamaya özen gösteren örgüt üyeleri, düzenlenen toplantılarda da "tedbir" adı altında bulundukları ortama telefonlarıyla katılmamaya özen gösterdiÄŸi anlaşıldı.
Örgüt, 17 Aralık 2013 tarihi ve sonrasında güvenlik güçlerinin operasyonların artmasıyla iÅŸ birliÄŸi yaptığı istihbarat servislerinin de desteÄŸiyle "acil eylem planı" geliÅŸtirdi. Bu eylemlerin başında, geride delil bırakmamak adına yazılı belgelerin yok edilmesi geliyor. Hazırlanan tüm belgeleri "TrueCrypt" denilen ÅŸifreleme programları harici hafıza kartlarına yükleyen örgüt üyeleri, tüm faaliyetlerini harici hafıza kartları, flaÅŸ bellek veya harici hard diskler üzerinden yaptı.
Darbe giriÅŸimi sonrası Ä°zmir, Konya, Sivas ve Balıkesir gibi illerde yeniden yapılanmaya çalışan FETÖ mensuplarına yönelik düzenlenen operasyonlarda yakalanan örgüt üyelerinin yeni gizli haberleÅŸme programları kullandıkları da ortaya çıktı.
Kendilerine yardım eden yabancı istihbarat servislerinin de desteÄŸini alan örgüt üyeleri, teknolojiden yararlanarak Twitter ve Facebook gibi sosyal medya mecralarının ara yüzü görünümünde Coco, Falcon ve 2048 isimli gizli haberleÅŸme programlarını devreye soktu. Son operasyonlarda ele geçirilen haberleÅŸme programları, terör örgütünün yapılanma ve faaliyetlerine devam ettiÄŸini gösterdi.
Rüya motivasyonu ve inkar taktiÄŸiFETÖ, darbe giriÅŸiminin baÅŸarısız olmasının ardından tutuklu örgüt üyelerine iletilen yalan rüyalarla motivasyon saÄŸlamaya çalışırken duruÅŸmalarda da inkar taktiÄŸi uyguladı.
Tutuklu örgüt üyelerinin itirafçı olmasından çekinen FETÖ yöneticileri, bunu engellemek ve moral saÄŸlamak için dini temalı rüya motivasyonuna baÅŸladı. Cezaevlerinde tutuklularca yazılan mektuplar ve zanlıların birbirlerine gönderdikleri notlarda çeÅŸitli rüyalar anlatıldı.
Terör örgütünün çözülmeleri önlemek için Kırıkkale'nin Keskin ilçesinde bir tutuklunun ailesine "Hazreti Muhammed'in cezaevini ziyaret ederken gördüÄŸü" içerikli mektup göndermesi ile Menemen T Tipi Ceza Ä°nfaz Kurumunun havalandırma boÅŸluÄŸuna atılmaya çalışılan, içeriÄŸinde Mehdi'den sonra çıkacağına inanılan Kahtani'ye atıfla "Mustafa Bey de 28 Ekim'de rüyasında Kahtani'yi görmüÅŸ, 'Göreve baÅŸladık.' demiÅŸ" ifadesinin yer aldığı not kağıdı sadece bu konudaki iki örnek.
Son olarak Trabzon'da yürütülen soruÅŸturmada gözaltına alınan FETÖ ÅŸüphelilerinin ifadelerinde örgütün tabanını bir arada tutma ve yeni yapılanma sürecinde "Peygamber efendimizi rüyada gördüm." ÅŸeklindeki yalanlarına devam ettikleri ortaya çıktı.
Kendi görüntülerini bile inkar ettilerDarbe giriÅŸimi sırasında Ankara'da uçaklarla sivilleri bombalayan FETÖ'cü pilotlar, açılan davaların duruÅŸmalarında, aralarında kamera ve ses kayıtlarının da bulunduÄŸu çok sayıda delile raÄŸmen eylemlerini inkar etti.
Sanıklar, hakim huzurunda alaycı ifadelerle yalan beyanlara başvurdu.
Darbe giriÅŸimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere iliÅŸkin davanın duruÅŸmalarına darbeci sanıkların, kanıtları yalanladıkları savunmaları damga vurdu.
Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında bulunan ve darbecilerin sözde atama listesinde Genelkurmay Harekat BaÅŸkanı olacağı belirtilen eski ÇiÄŸli 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk, bu bilgiyi 8 AÄŸustos'ta avukatından öÄŸrendiÄŸini öne sürdü.
Selçuk, Akıncı Üssü'nde darbe bildirisini okuma provası yaparken kaydedilen görüntülerine iliÅŸkin, karargahın önünde araçtan indiÄŸi sırada sivil giyimli bir kiÅŸinin kendisine yaklaÅŸtığını, "Komutanım, bir sunumumuz var. Sunum yapmasını planladığımız kiÅŸiyi yetiÅŸtiremedik. En az sizin rütbenizdeki biri tarafından yapılması lazım. Bize yardımcı olur musunuz?" dediÄŸini belirtti.
FETÖ'nün sivil imamı Kemal Batmaz, Adil Öksüz ile Atatürk Havalimanı'nda görüntülenmesinin tamamen tesadüf olduÄŸunu söylerken, Akıncı Üssü'ndeki görüntülerde yer alan kiÅŸinin kendisi olmadığı, üs bölgesine de Harun BiniÅŸ ile arsa bakmaya gittiÄŸi yalanına da baÅŸvurdu.
Akıncı Üssü'nde yakalanan 5 sivilden biri olan film yapımcısı Nurettin Oruç'un savunması da dikkat çekiciydi. Adil Öksüz ve Kemal Batmaz'ı tanımadığını ileri süren Oruç, "Darbe günü Akıncı'ya köylerde hayvancılıkla ilgili belgesel çekmeye gelmiÅŸtim. Öksüz, Batmaz ve Çiçek ile seyahatlerimde aynı tarihte ABD'de bulunmam tesadüftür." savunmasını yapmıştı.
ByLock yalanlarıFETÖ'nün ÅŸifreli haberleÅŸme programı ByLock'u kullanan zanlıların mahkemelerde yaptığı inkar savunmaları ÅŸaÅŸkınlığa yol açtı.
Hakim karşısına çıkan örgüt mensubu bazı sanıklar, telefonlarında ByLock yüklü olduÄŸu tespit edilmesine raÄŸmen bunu inkar ederken, kimileri de emniyet ve savcılıkta uygulamayı kullandıklarını kabullenip mahkemede reddetti.
Samsun'da yürütülen soruÅŸturma kapsamında hakim karşısına çıkan sanık Ercan Ç, ByLock kullanmadığını iddia ederek, "ByLock'u, emniyete çaÄŸrıldığımda duydum. Ä°lk baÅŸta uyuÅŸturucu madde zannettim." dedi.
Örgüt mensuplarına baskıFETÖ, örgütün çökertilmesi için yürütülen soruÅŸturmalarda gözaltına alınan zanlılar ve sanıkların itirafçı olmamaları için de akla hayale gelmedik baskılar kurmaya çalıştı.
Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruÅŸmanın tutuklu sanığı eski Bünyan Emniyet Müdürü Ä°rfan Soner YiÄŸit, itirafçı olmaması için FETÖ sanıklarının kendisine baskı yapmaya baÅŸladığını belirterek, "Ä°tirafçı olup cenneti, ahiretini kaybetme." diye üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığını ifade etmiÅŸti.
Darbe giriÅŸimi sanıkları mahkum edilmeye baÅŸlandıFETÖ'nün darbe teÅŸebbüsü sırasında CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a suikast giriÅŸimi ve 2 polisin ÅŸehit edildiÄŸi saldırı baÅŸta olmak üzere darbe giriÅŸiminde etkin rol oynayan örgüt mensuplarının yargılandığı davalarda mahkemelerden de kararlar çıkmaya baÅŸladı.
MuÄŸla'daki görülen Marmaris'teki saldırıya iliÅŸkin 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Eski tuÄŸgeneral Gökhan Åžahin SönmezateÅŸ ve binbaşı Åžükrü Seymen ile FETÖ'nün üs imamı olarak anılan paÅŸa lakaplı eski baÅŸçavuÅŸ Zekeriya Kuzu'nun da aralarında olduÄŸu sanıklardan 31'i 4'er ve 3'ü birer defa ağırlaÅŸtırılmış müebbet, biri 4, biri 3 ve 4'ü ise birer defa müebbet, Ali Yazıcı 18 yıl, Tezcan Kızılelma 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Denizli'de darbe giriÅŸimine iliÅŸkin davada eski Garnizon ve 11. Komando Tugay Komutanı tuÄŸgeneral Kamil Özhan Özbakır ve albay Erol Akman ağırlaÅŸtırılmış müebbet, eski 4 subay da müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Kripto yapılar çözülüyorFETÖ'nün mahrem imamlarının deÅŸifre ettiÄŸi "ardışık arama sistemi" örgütün TSK'deki gizli yapılanmasının tasfiyesinde önemli rol oynadı. TSK'de 8 kez ankesörlüden araması olanlar FETÖ zanlısı olarak deÄŸerlendirilirken, ardışık aramaya takıldığı tespit edilenler ise kripto FETÖ'cü olduÄŸu gerekçesiyle gözaltına alınıyor. Emniyet Ä°stihbarat ve Terörle Mücadele birimlerinin ortaklaÅŸa yürüttüÄŸü TSK'deki kriptolarla ilgili çalışmalar derinleÅŸerek devam ediyor. Mahrem imamların itirafları ve teÅŸhisleri ile baÅŸlayan süreç, FETÖ'nün TSK'deki yapıları ile iletiÅŸim saÄŸladığı "ardışık arama sistemi" üzerinden yürütülüyor.
Operasyonlarda FETÖ'nün askeri mahrem yapılanma"daki halen görevdeki muvazzaflarına da büyük darbe vuruldu.
TSK içinde yuvalanan kripto yapılanmayı deÅŸifre eden güvenlik güçleri, 1 Ocak 2018'den bu yana düzenlediÄŸi operasyonlarda, bin 600'e yakın muvazzaf askeri gözaltına aldı, bunlardan 500'ü aÅŸkını tutuklandı.
Operasyonlar birbiri ardına gelince yakalanacağını anlayan halen görevdeki askeri personelden de teslim olmalar baÅŸladı. Darbe gecesi Genelkurmay BaÅŸkanlığı Karargahını basan FETÖ'cülere direnirken ayağından kurÅŸunla yaralanan ve madalyayla ödüllendirilen eski yüzbaşı Burak Akın da örgütün içinde yer aldığını itiraf ederek teslim oldu.
FETÖ'nün hücre evleri ve yeniden yapılanma hedefiBirçok kentte gerçekleÅŸtirilen operasyonlar, gerek 15 Temmuz 2016 öncesi gerekse de FETÖ'nün darbe giriÅŸiminden sonra yürütülen soruÅŸturmalarla dağılma ve çökme sürecine giren örgütün yeniden yapılanma içerisinde olduÄŸunu gösteriyor.
Öyle ki yurt genelinde örgütün baÅŸta TSK, Emniyet Genel MüdürlüÄŸü içindeki "kripto yapılanmaları" olmak üzere FETÖ'nün çeÅŸitli yapılanmalarına yönelik martın ilk gününden bugüne kadar düzenlediÄŸi operasyonlarda 2 bin 113 kiÅŸi gözaltına alındı, bunlardan 623'ü tutuklandı.
Son dönemde FETÖ mensuplarının tespiti ve adalete teslim edilmesine yönelik çalışmalarda örgüt üyelerinin gizlendiÄŸi "gaybubet evi" olarak adlandırılan hücre evleri ile öÄŸrenci evlerine yönelik operasyonlar dikkati çekti. Bu kapsamda sadece son bir haftada Balıkesir, Ä°zmir, Manisa, Denizli, UÅŸak, Antalya, Amasya, Samsun, Trabzon ve Erzurum'da söz konusu hücre evlerinde 151 zanlı gözaltına alındı.
FETÖ'nün hücre evlerine yönelik operasyonlar, özellikle 2014 yılı başından itibaren baÅŸlayan yoÄŸun mücadeleye raÄŸmen terör örgütünün yurt dışındaki gizli yapıların da desteÄŸiyle açık bir ÅŸekilde yer altına indiÄŸine iÅŸaret ediyor.
ÖÄŸrenciler üzerinden yeni yapılanmaTrabzon'da gözaltına alınan FETÖ mensuplarının ifadeleri, örgütün öÄŸrenciler üzerinden yeni bir oluÅŸum içerisine girdiÄŸini de ortaya koydu.
Trabzon Emniyet MüdürlüÄŸü Terörle Mücadele Åžubesi ekiplerinin örgütün "gaybubet evleri" diye adlandırdığı hücre evlerine yönelik operasyonlarında gözaltına alınan zanlıların ifadeleri doÄŸrultusunda FETÖ'nün son zamanlarda öÄŸrenciler üzerinden yeni bir oluÅŸum içerisine girdiÄŸi ortaya çıkartıldı. Zanlıların ifadelerine göre, örgütle direkt baÄŸlantısı olmayan yeni öÄŸrencileri belirleyen FETÖ, bu kiÅŸileri özel ve devlete ait yurtlara yerleÅŸtirmeye çalışıyor. Özellikle üniversitelerde öÄŸrencilerin sosyal faaliyetlerine ağırlık veren FETÖ, öÄŸrencilerin farklı görüÅŸteki diÄŸer öÄŸrencilerle kalması ve bulundukları ev ya da yurtlarda, örgütü eleÅŸtiren kitaplar ile çeÅŸitli yayınları bulundurmasını istiyor.