Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 19'u tutuklu 43 şüpheli hakkında Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, örgütün gizlilik temelinde ilerleyen haberleşme yöntemlerine ve gizliliğin ihlal olması durumundaki "B planlarına" yer verildi.
İddianamede, dünya genelinde 160 ülkede faaliyet gösteren ve binlerce mensubu olan örgüt için haberleşme, talimatların alınıp verilmesinin, gelişmelerin güvenli ve zaman kaybetmeksizin aktarılmasının, faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinin hayati öneme sahip olduğu belirtildi.
Örgütün en önemli haberleşme aracının GSM hatları olduğu ifade edilirken, bu hatların genellikle başkası adına kayıtlı ya da örgüt kontrolündeki kurum/kuruluş adına kayıtlı olan, abone bilgilerinden gerçek kullanıcısına ulaşılamayan hatlar olduğu tespitine yer verildi.
"ABD ya da başka bir ülkeye kayıtlı GSM hatlarının kullanılması, örgütün üst düzey abilerin kullandığı yöntemlerdendir"Kısa süre kullanılan hatların yenileriyle değiştirilmesinin vazgeçilmez bir güvenlik kuralı olduğu belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Örgüt mensuplarının kendi adlarına olmayan GSM hatları temin edip bunları belirli aralıklarla cihazlarıyla birlikte değiştirmeleri dahi, legal olduğunu iddia ettikleri faaliyetlerinin illegal olduğunu ve bunları gizlemeye çalıştıklarını ortaya koymak açısından önemli bir veridir. Türkiye'de Almanya, ABD ya da başka bir ülkeye kayıtlı GSM hatlarının kullanılması, örgütün üst düzey abilerin kullandığı yöntemlerdendir. Abone bilgilerinden sadece hangi ülkeye ait olduğunun görülebilmesi nedeniyle zaman zaman tercih edilebilmektedir. Kiralık hatlar vasıtasıyla kriptolu IP telefon kullanılması, özellikle yurt dışındaki okullarla irtibatta kullanılan yöntemlerdendir. “
Kuryenin en güvenli iletişim ağı olarak tercih edildiği kaydedilen iddianamede, bunun dışında internet üzerinden haberleşmeyi sağlayan programlardan da şifreli olarak iletişim kurulduğu vurgulandı.
"Şüphe varsa kağıt yenilebilir"
Örgüt mensuplarının haberleşmelerde isim kullanmamaya azami özen gösterildiği tespitine de yer verilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Örgüt mensupları, tedbir olarak haberleşme araçlarını değiştirdikleri gibi isim zikretmekten imtina etmekte, 'abi' ya da 'hocam' şeklinde genel ifadeler kullanılmaya özen gösterilmekte, il ve ilçe imamları ise genel olarak kod isim kullanmaktadırlar. Örgütsel görüşmeler sırasında 'hizmet, şakirt, Fetullah Gülen, cemaat' gibi kelimelerin telefonda zikredilmemesine özen gösterilmekte, buluşma yeri söyleneceği zaman şifreli ifadeler kullanılmasına önem verilmektedir. Örgüt toplantılarında verilen talimatlar ufak kağıtlara yazılmakta hatta bunların lüzumu dahilinde yok edilebilmesi için yenilebilir özellikte olması sağlanmaktadır."
dikGAZETE.com