İZMİR (AA) - İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, 272 kişinin yargılandığı davada tanıkların dinlenmesine devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada tanık olarak dinlenen Foça Jandarma Komando ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Semih Okyar, 15 Temmuz 2016'da Bornova 2. Jandarma Komando Tugay Komutan Vekili olarak görev yaptığını hatırlattı.
Darbe girişimi günü sabahı otobüsle ailesinin bulunduğu Bodrum'a gittiğini belirten Okyar, o akşam çarşıdaki kafeteryada televizyondan eski Boğaziçi Köprüsü'nün askerlerce tek yönlü trafiğe kapatıldığını ve uçakların alçak uçuş yaptığına ilişkin haberleri görmesinin ardından olayları anlamaya çalıştığını dile getirdi.
Halkın telaş ve korku halinde sağa sola koşturduğuna şahit olduğunu anlatan Okyar, şöyle konuştu:
"İzmir Emniyet Müdür Yardımcısı Fatih Çankaya, saat 22.30 sıralarında beni arayarak bunun bir darbe olduğunu söyledi. Daha sonra tutuklu sanık Bornova 2. Jandarma Komando Tugayında görevli eski Kurmay Yarbay Bülent Eryılmaz ile görüştüm. Bana, 'Durumu anlamaya çalışıyorum, personeli karargaha çağırıyorum, birliği topluyorum.' diye söyleyince, 'Kimseyi çağırma, ben de geliyorum." dedim. Eryılmaz'ın ses tonundan kötü bir durumun olduğunu hissettim. Bodrum'da ailemin güvenliğini sağlamak için bir arkadaşın tavsiyesiyle bir eve gittik. Şarjım bitince arkadaşımın cep telefonuyla yaptığım görüşmelerde birliğimin güvenliğini almaya çalıştım. Bu telefon trafiğinde eski Yarbay Eryılmaz bana, 'Sen hainsin, yarın asılacaksın.' dedi. Ben de bunun üzerine 'Yarın kimin hain olduğunu, kimin asılacağını göreceksin.' dedim. Telefonu kapattıktan sonra emrindeki komutanları arayarak birliğe gelmemeleri konusunda emir verdim."
Tuğgeneral Okyar, o an birlikte bulunan komutanların fotoğraflarını WhatsApp üzerinden İl Emniyet Müdür Yardımcısı Çankaya'ya yolladığını belirtti.
Zırhlı araçlar ve cephaneliğin anahtarının güvenli bir yere alınması konusunda emir verdiğini söyleyen Okyar, "Yaklaşık 150 askerin emniyetini almak için birliğin yanındaki ormanlık alana çıkartılması talimatı verdim. Darbe girişiminde bulunan 2 komutanın daha sonra bu askerleri bulmak için ormanlık alana geldiğini öğrendim. Ben de yaklaşmaları halinde ateş açılması emrini verdim." diye konuştu.
Okyar, Bodrum'dan yola çıkmadan önce Özdere'deki askeri kampta bulunan emekli Korgeneral Ata Kalkan ile telefonla konuştuğunu dile getirerek, görüşmede kendisine orasının güvenli olmadığını anlattığını kaydetti.
"Gaziemir'de yaşayan kardeşim sizi almaya gelebilir.' şeklindeki sözü üzerine Kalkan'ın, "Eşim ve çocuğum da yanımda hiçbir yere gitmiyorum. Asıl sen kendine dikkat et." dediğini ifade eden Okyar, şunları söyledi:
"Komutanım, en azından bulunduğunuz yerden uzaklaşıp denize girin.' diye uyardım. Saat 01.10 civarında Kalkan'ın kaçırıldığını öğrendim. Onu kaçıranların kimler olabileceğine ilişkin bilgiyi de Çankaya ile paylaştım. İlerleyen saatlerde de Kalkan'ı kaçıran ekip ile tutuklu sanıklar eski Kurmay Yarbay Eryılmaz ve eski Binbaşı Fatih Sarıçay teslim oldu.
İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hasan Koçyiğit ile önce İzmir Valiliğine, sonra da Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in yanına giderek durum değerlendirmesi yaptık."
Tuğgeneral Okyar, ertesi gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde bulunan FETÖ mensubu askerleri yakalamak için Marmaris'e giden askeri personeli komuta ettiğini kaydetti.
Mahkeme başkanının, "Tutuklu sanık Eryılmaz'a 'darbe oluyor.' diye bir bilgilendirmede bulundun mu?" sorusu üzerine Okyar, "Eryılmaz, bana 'Genelkurmay Başkanlığından gelen bir sıkıyönetim direktifi emri var. Bunu anlamaya çalışıyorum. Buna göre hareket edeceğiz. Sen de göreve gel, birliği topluyorum.' dedi. Ben de "Sen kimsin, benimle böyle konuşuyorsun. Birliği kesinlikle toplamayacaksın.' dedim." diye cevap verdi.
Duruşmada daha sonra bazı sanık avukatları, Okyar'a soru yöneltti.
Muhabir: Ömer Süt
