İZMİR - Ömer Süt
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında yargılanan eski emniyet müdürüne 12 yıl hapis cezası verilmesine ilişkin hükmün gerekçeli kararında, üst sınırdan verilen ceza tayin edilirken sanığın mesleğinin kamuoyu üzerindeki etkisi ve operasyonel güce sahip olmasının da dikkate alındığı belirtildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında haklarında dava açılan, aralarında meslekten ihraç edilen emniyet müdürü, komiser yardımcısı ve zabit katiplerinin de bulunduğu sanıklar, terör suçlarıyla ilgili davalara bakan İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamalar sonucunda farklı hapis cezalarına çarptırıldı.
Mahkeme heyeti, sanıklardan Faruk Sümen'i 6 yıl 3 ay, Okan Mertkaya'yı 9 yıl, FETÖ'nün sözde "bölge imamı" Abdulkadir Tügel'i 7 yıl 6 ay, eski zabit katibi İbrahim Kaynak'ı 9 yıl 9 ay, eski komiser yardımcısı Hasan Erişik'i 10 yıl 6 ay, eski 4. Sınıf Emniyet Müdürü Mustafa Şen'i ise 12 yıl hapse mahkum etti.
İzmir'deki kovuşturmalar kapsamında şu ana kadar en yüksek ceza verilen eski emniyet müdürü Şen'e ilişkin kararda, cezanın üst sınırdan verilmesinin gerekçesi de net bir şekilde ortaya konuldu.
Mahkeme, Şen'e verilen cezanın gerekçeli kararında, örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock"u kullanmadığına ilişkin ısrarda bulunan sanığın savunmasını destekleyecek bir argüman sunmadığına, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca mahkemeye gönderilen program içi mesaj içeriklerinden sanığın iletişime geçtiği kişilerle buluşmak için "ByLock"u kullandığının ortaya konduğuna işaret edildi.
Sanığın savunmasına itibar edilmedi
Haberleşme için telefon hattı ya da yaygın olarak kullanılan mobil uygulamalarını kullanması gereken Şen'in sırasıyla "Kakao Talk", "ByLock" ve "Eagle" uygulamalarını kullanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, FETÖ/PDY'ye mensubiyet için önemli bir delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığının altı çizilen kararda, kovuşturma aşamasında sanık aleyhine ifade veren tanıkların beyanlarının birbirini doğruladığına ve çelişkili olmadığına dikkat çekildi.
Kararda, "Sanığın tamamen inkara dönük, tanıkların kendilerini kurtarmak ve kendisini kıskandıklarından böyle beyanda bulunduklarına dair savunmasına itibar etmeksizin tanık beyanlarının hükme esas alınmaya değer delil niteliği taşıdığı kabul edilmiştir." ifadelerine yer verildi.
Elde edilen deliller ve mahkemece yapılan değerlendirmede, "ByLock"u kullanan ve örgüt yapılanmasında himmet topladığı, örgüt mensuplarına sohbet verecek pozisyonda olan Şen'in "tamamen inkara yönelik" olan savunmasının mahkeme üyeleri üzerinde herhangi bir tereddüt yaşatmadığına değinildi.
Sanığın emniyet müdürü olması cezasını artırdı
Şen'in emniyet müdürü ve operasyonel gücünün olması, kamu görevlisi olup da herhangi bir eylemde bulunabilecek güce sahip olmayan örgüt mensuplarıyla aynı şartlarda olmaması nedeniyle sanığa verilen cezada bunun göz önünde bulundurulduğuna dikkat çekilen kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Kamu görevinde bulunan örgüt üyesinin operasyonel anlamda herhangi bir etkinlik yapabilecek görevde bulunmayan başkaca örgüt üyesiyle aynı seviye ve şartlarda değerlendirilmesinin adalet ve hakkaniyete aykırı olacağı kanaatine varılarak, sanığın emniyet müdürü olması nazara alınarak cezası tayin edilirken alt sınırdan uzaklaştırılması gerektiği sonucuna varılmıştır."
Gerekçeli kararda, FETÖ/PDY'nin devlet içerisinde etkin olduğu dönemde Şen'in İzmir Valiliği Protokol Müdürü olarak görev yapmasının da ceza tayin edilirken dikkate alındığı belirtilerek, "Mesleki kariyer içerisinde prestijli bir görev yeri olan müdürlükte yer almasının sanığın özel önem verilen bir kişi olduğunun göstergesi olan bu durum, ceza tayin edilirken kriter olarak ayrıca dikkate alınmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
dikGAZETE.com