ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Serhat Özveren'in, aralarında avukatların da olduğu 7 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) bilgi sızdırma ağının nasıl işlediği detaylarıyla yer aldı.
AA muhabirinin ulaştığı bilgiye göre, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü yetkilileri, 1 Temmuz 2016 ile 15 Ocak 2019 arasında Malatya Doğanşehir Adliyesinde yakalama ve soruşturmalara ilişkin sorgulamaların orantısız şekilde arttığını fark etti.
İlçe adliyesinin iş yoğunluğu dikkate alındığında sorgulama işlemlerini olağan dışı bulan yetkililerin araştırması sonucunda yakalama bürosu yetkisiyle 8 bin 918, ilamat ve infaz bürosu yetkisiyle 5 bin 781 olmak üzere 14 bin 699 sorgulama yapıldığı tespit edildi.
Bu işlemin 9 bin 830 farklı T.C. kimlik numarası ile yapıldığını ortaya çıkaran yetkililer, adına sorgulama yapılanlardan 5 bin 738'inin FETÖ, 28'inin PKK, 2'sinin DHKP-C, 4'ünün ise terör örgütü MKP bağlantılı kişiler olduğu belirlendi.
Bakanlık yetkilileri, usulsüz sorgulamalara ilişkin hazırladıkları raporu Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Başsavcılığın yetkisizlik kararı alması nedeniyle soruşturma, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlandı.
10 bin liralık hesap bakiyesi bir yılda 548 bin liraya çıktıSoruşturma kapsamında UYAP üzerinden usulsüz blok sorgulamanın yapıldığı bilgisayarın, Doğanşehir Adliyesi katiplerinden Nazif Gürkan Şen'e ait olduğu anlaşıldı.
Şen'in yıllık izinde olduğu dönemlerde FETÖ soruşturmaları ve yakalamalara ilişkin sorgulamaların ciddi oranda azaldığı ve yapılan sorgulamaların sadece Doğanşehir nüfusuna kayıtlı kişilere yönelik olduğu belirlendi.
Banka hesap hareketleri mercek altına alınan Şen'in 2014 ile 2017 arasında 10 bin 815 lira olan hesap bakiyesinin, 2017-2018 döneminde 548 bin 665 liraya çıktığı anlaşıldı.
Delillerin toplanmasının ardından Savcı Serhat Özveren, rüşvet karşılığında Gürkan Nazif Şen ve ona usulsüz sorgulama yaptıran FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in avukatlarından Adnan Şeker, kardeşleri Yaşar ve Musa Şeker ile avukatlar Hilal Kamacı, Betül Fırat ve Hasan Hüseyin Zedef hakkında gözaltı kararı verdi. Şüpheliler, hakimlikçe tutuklandı.
Şüphelilerin FETÖ üyeliğinin yanı sıra zincirleme şekilde "gizliliğin ihlali", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak", "rüşvet verme" ve "rüşvet alma" suçlarından cezalandırılmaları istendi.
Rüşvete nişanlısı aracı olmuşEmniyet ve savcılık sorgusunda suçlamaları reddeden Nazif Gürkan Şen, FETÖ üyeleri hakkında UYAP üzerinden sorgulama yapmadığını iddia etti.
Şen, şüphelilerden nişanlısı avukat Hilal Kamacı hakkında Tokat'ta açılan FETÖ soruşturmasının akıbetini merak ettiği için birkaç kez sorgulama yaptığını, bunun dışında başkası adına aynı işlemi yapmadığını öne sürdü.
Bu ifadelerinin ardından nişanlısı Kamacı'nın kendisini suçladığını öğrenen Şen, yeniden ifade vermek istedi.
Önceki ifadelerinin nişanlısı Kamacı'yı korumaya yönelik olduğunu belirten Şen, rüşvet karşılığında FETÖ üyeleri hakkında sorgulama yaptığını kabul ederek, şunları anlattı:
"2017 yılında Hilal bana bir avukatın arayacağını ve bir şeyler sormak istediğini söyledi. Avukat Murat olarak kendisini tanıtan bu kişi, 'Hilal ile iyi bir diyaloglarının olduğunu, Hilal ve Betül'ün T.C. kimlik numaraları üzerinden Türkiye geneli genel suç ve yakalama sorgusu yaptığımı bildiğini ve FETÖ'ye üyelik suçundan haklarında işlem yapılan kişilerin sorgulamalarını yaptırmak istediğini' söyledi. Daha sonradan avukat Murat olarak kendisini tanıtan kişinin Adnan Şeker olduğunu öğrendim. Şeker, ortalama iki haftada bir yapacağım sorgulamalar karşılığında 7-8 bin TL vereceğini söyledi. Bunun üzerine teklifini kabul edip tahminen 2017 Ekim ayından itibaren sorgulama yapmaya başladım.
İlk aşamada söz konusu sorgulamaları cumhuriyet savcılarının kullanıcı adı, şifreleri ve e-imzaları ile yaptım. Savcılar, adliyeyle ilgili işlemler kapsamında güven ilişkisi nedeniyle bana şifre ve imzalarını verirdi. Tespit edilmemek için onların şifre ve e-imzaları ile sorgulamaları yapıyordum. Sorgulama sonuçlarını avukat Adnan Şeker'in bana temin ettiği, yabancı bir şahıs adına kayıtlı telefon hattı üzerinden gönderiyordum. Adnan, benden hesap bilgilerimi ve T.C. kimlik numaramı istedi. Bu bilgilerimi kullanarak sorgulama sonucundaki parayı ATM'den yatırdı. Böylece ileride bir araştırma yapılırsa bana parayı gönderen kişi tespit edilemeyecekti. Adnan, paraların birçoğunu bu şekilde hesabıma yatırdı. Onun dışında Ankara'ya gittiğim zaman paranın bir kısmını elden Adnan'dan alıp kendi hesabıma yatırdım."
Rüşvetle dubleks villa almışBir süre sonra Adnan Şeker'in FETÖ'den tutuklanması nedeniyle kardeşi Yaşar Şeker ile para karşılığında usulsüz sorgulama yapmaya devam ettiğini dile getiren Şen, Şeker'in sorgulamasını istediği her FETÖ şüphelisi için kendisine 50 lira verdiğini belirtti.
Yaşar Şeker'in, rüşveti zarf içinde nişanlısı Kamacı'ya teslim ettiğini, bu zarfın da aramalar sırasında ele geçirildiğini kaydeden Şen, "Yaşar, 'Türkiye geneli sorgulama yapmamızın daha iyi olacağını, aksi halde müşteri kaybedeceğini, Türkiye geneli sorgulama yapması halinde daha çok sayıda kişiyi sorgulatıp daha fazla para kazanabileceğim' telkininde bulundu." ifadelerini kullandı.
Şen, ayrıca usulsüz sorgulamalar karşılığında elde ettiği rüşvetin bir kısmıyla villa aldığını söyledi.
İddianamede, rüşvet karşılığında FETÖ'den haklarında yakalama kararı çıkartıldığını öğrenen bazı örgüt üyelerinin yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalandıkları bilgisi de yer aldı.
Bu kişilerden hakkında FETÖ soruşturması olan avukat Emine Kurt Tuğcu'nun, Yunanistan üzerinden yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalandığı, Tuğcu'nun telefonunda Şen'in avukatlar aracılığıyla gönderdiği UYAP sorgu erkanı görüntüsünün bulunduğu ifade edildi.