Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) mensuplarıyla iletişim kurmak amacıyla kurduğu "ankesör" sisteminin deşifre edilmesi, örgütün kripto askerlerinin ortaya çıkarılmasında kilit rol oynadı.
2017 yılında Tekirdağ merkezli yürütülen ve 15 şüphelinin gözaltına alınmasıyla başlayan ankesör operasyonları daha sonra birçok ilde düzenlendi. Bu operasyonlar sayesinde çok sayıda FETÖ'cü kripto asker ile mahrem imam yakalandı.
İtirafçı askerlerin ifadeleri doğrultusunda yeni soruşturmalar başlatıldı. Halen bu yönde birçok soruşturma devam ediyor.
Çok sayıda örgüt üyesi askerin deşifre edildiği operasyonlara giden bu süreç ise cumhuriyet savcıları ve kolluk kuvvetlerince özenle yürütülüyor.
Kontörlü/ankesörlü hatların içeriklerinin deşifresinde, Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Dairesi Başkanlığınca oluşturulan ülke geneli veri havuzu kullanılıyor. Bu doğrultuda öncelikle ankesör ya da kontörlü aramalarda tespit edilen şüphelilerin askeri okula girmeden önce terör örgütünün "doktor" tabir edilen ve mahrem yapıya sempatizanlardan eleman temin eden yöneticileri tarafından seçildiği ve askeri okullara giriş için hazırlandıkları gerçeği göz önünde bulunduruluyor.
Daha sonra sabit hat irtibatı bulunan askerlerin özlük bilgileri, görev yerleri, memleketleri, askeri okula girmeden önceki eğitim yerleri bilgilerini içerir "evsaf" kartları, ilgili kuvvet komutanlıklarından temin ediliyor.
Devamında ise Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 19 Aralık 2019 tarihli kararı doğrultusunda sabit hatların aranma tarihi itibarıyla bulunduğu yerlerin şüphelinin askeri okula girmeden önce mahrem yapıya hazırlandığı yer, askeri okulunun bulunduğu şehir veya mezun olduktan sonra görevli olduğu kentler ile buralara yakın yerlerle uyumlu olup olmadığı karşılaştırılıyor.
Aranma şekli, süresi, sıklığı, periyodik olup olmadığı, başka bir asker şahısla veya yöntemin terör örgütünün sivil imamlarının kendi aralarında irtibat amacıyla kullanıldığı gerçeği ayrıca değerlendiriliyor.
Şüphelinin terör örgütü irtibatı bulunan sivil bir şahısla ardışık aranıp aranmadığı veya asker şahıs aranmasından öncesinde ya da sonrasında ilgisiz aranma bulunup bulunmadığı araştırılıyor.
Kontörlü/ankesörlü hatlardaki "redial" tuşu özelliğinden dolayı aramayı yapan sivil imamın, kimi aradığının ortaya çıkmaması için ilgisiz banka ya da 811'li numaraları araması, örgüt mensuplarının tespitinde kriter olarak göz önünde bulunduruluyor.
Mahrem imamların örgüt mensubu askerlerin cep telefonunu şifreli kaydetmesi ve rakamın son iki hanesini 99'a tamamlama şekli de soruşturmadaki kriterlerden sadece birisi.
Son olarak da sabit hat irtibatı bulunan askerlerin adına kayıtlı hatların HTS içerikleri temin ediliyor. Hattın bu kişiler tarafından fiilen kullanıp kullanılmadığı tespit ediliyor.
Tüm bu kriterlerin ardından oluşan tabloda sabit hat aranmalarının tesadüfi gerçekleşme ihtimali bulunmadığı sonucuna varılınca TSK içerisine sızdırılan örgüt mensubu askerler için operasyon başlatılıyor.
İzmir'de son 1 yılda 9 ayrı operasyonAnkesör soruşturmalarının önemli merkezlerinden İzmir'de TSK'deki kripto FETÖ mensuplarına yönelik operasyonlar sürdürülüyor..
İzmir'de son bir yılda gerçekleştirilen 9 ayrı operasyonda 793'ü muvazzaf 1166 asker hakkında yakalama kararı verildi. Bu soruşturmalarda 587 şüpheli tutuklandı, 284'ü adli kontrol şartıyla ve 172'si ise etkinlik pişmanlık hükümleri çerçevesinde salıverildi. Gözaltına alınan bazı şüphelilerin işlemi sürerken, firari zanlıları arama çalışmaları devam ediyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com