ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ) 2012 Polis Akademisi Giriş Sınavı sorularının sınavdan önce elde edilerek aynı yapılanmaya mensup kişilere verildiği iddiasıyla ilgili 80 kişinin yargılandığı dava, sanık savunmalarıyla devam etti.
"Etkin pişmanlık" hükümlerinden yararlanmak isteyen tutuksuz sanık M.V.O, Polis Akademisinin yanı sıra harp okulları sınav sorularının da cemaat abileri tarafından önceden kendisine gösterildiğini itiraf etti.
Arkadaşının tavsiyesi üzerine ders çalışmak amacıyla cemaat evine gittiğini, burada "Tarık" kod adlı Aykut C'nin kendisiyle ilgilenmeye başladığını anlatan M.V.O, ilerleyen zamanlarda bir başka cemaat abisi Abdurrahim M. ile tanıştırıldığını ifade etti.
Üniversiteye giriş sınavı hazırlıkları kapsamında cemaatin dershanesine kayıt yaptıracağı sırada cemaat abileri tarafından engellendiğini belirten M.V.O, "Harp okulları ile Polis Akademisi sınavlarında bu dershaneye gitmemiz sorun olmasın diye böyle yaptıklarını anladım. Bunun üzerine cemaatin olmayan bir dershaneye kayıt yaptırdım." dedi.
"Gülen'i halife olarak görüyordu"
Lise son sınıfta dini sohbetlerin yapıldığı başka bir cemaate ait vakfa gitmeye başladığını, bunu öğrenen cemaat abisi Aykut C'nin buraya gitmemesi için kendisine uyarıda bulunduğunu aktaran M.V.O, "Bana, 'Senin geçmişin belli, bizimle temas halindesin, oraya gitme.' dedi. Cemaat evine gitmeyi aksatınca bu sefer Ömer kod adlı Hamza Ö. benimle görüştü. Söz konusu vakfa gitmem gerektiğini yineledi. Cemaatin çok büyük bir hareket olduğunu, burada kalanların 'kazançlı' olacağını söyledi. Gülen'i 'müceddid' ve 'halife' olarak gördüğünü anlattı." ifadelerini kullandı.
Üniversite sınavına az bir süre kala FETÖ'nün kendisi gibi öğrencilerle ilgili emelini fark etmeye başladığını dile getiren M.V.O, "Zannediyorduk ki biz üniversite sınavına çalışıyoruz, abilerimiz de sırf Allah rızası için bize yardımcı oluyor. Ama gerçeğin öyle olmadığı sonradan ortaya çıkacaktı." dedi.
"Mülakatlar için aynı ortamı hazırlamışlardı"
Cemaat abilerinin yönlendirmesiyle harp okulları ve Polis Akademisi sınavlarına başvurduğunu anlatan M.V.O, sınavlara örgütün evlerinde hazırlanmaya başladığını söyledi.
Akademi sınavına az bir süre kala cemaat abilerinin kendisinin de aralarında bulunduğu bir grubu psikolojik olarak mülakata hazırladığına dikkati çeken M.V.O, "Cemaat evinde bize mülakat yaptırıyorlardı. Mülakat heyetinde 'Tarık' ve 'Akif' abinin olduğunu hatırlıyorum. Akademide yapılacak mülakatın provasıydı. Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin köşe yazarlarının isimlerini ezberlettiriyorlardı. Güncel konuları hangi gazetelerden takip ettiğimize yönelik soru gelirse bu gazeteleri ve yazarlarının isimlerini verecektik." diye konuştu.
Polis Akademisi sınavına başvurmak için 350 taban puanı şartı olduğunu, kendisinin de 360 puanının bulunduğunu söyleyen M.V.O, 10 puan fazla almasına rağmen sınava giremeyeceği için endişelenmeye başladığını ancak Tarık kod adlı Aykut C'nin kendisine taban puanın düşürüleceğini söylediğini aktardı. Kısa bir zaman sonra Aykut C'nin söylediği gibi taban puanların 330'a çekildiğini vurgulayan M.V.O, şöyle devam etti:
"Bu duruma şaşırdım, daha doğrusu işkillendim. Onun dediği gibi oldu ve akademi için taban puan 350'den 330'a indi. İstihbarata bakar mısınız? İçerden bilgi olmazsa Tarık abi bunu nasıl bilecek? Daha sonra akademinin fiziki mülakatına hazırlık için cemaatin bir kurumunun spor salonuna gittik. Akademideki ortamın aynısının hazırlandığı bu yerde fiziki mülakat için çalıştık. 'Hizmet', 'cemaat', 'İslam' gibi dini çağrıştıracak kelimelerden uzak durmamızı istediler. Buna anlam veremedim ilk başlarda, ilginçtir ki akademideki herkes onlardandı."
Önce yemin, sonra sorular
Akademinin yazılı sınavından birkaç gün önce "Tarık" kod adlı Aykut C'nin kendisini FETÖ'ye ait Hafız Ali Yurdu'na çağırdığını belirten M.V.O, burada tanımadığı bir cemaat abisinin Kuran-ı Kerim'e yemin ettirerek sınav sorularını kendisine gösterdiğini söyledi.
Tutuksuz sanık M.V.O, o gün yaşananları şöyle anlattı:
"Tarık abi, Kuran-ı Kerim'e el bastırmak suretiyle bana yemin ettirerek sadakatimi kendisince test etti. Daha sonra beni yan taraftaki odaya aldı. Orada daha önce görmediğim bir şahıs bana abdestimin olup olmadığını sordu. Yazılı bir yemin metni çıkardı. İçerisinde çok tehlikeli ve ağır ifadelerin bulunduğu bir metindi. Çekindim ama o yemin metnini okudum. Akabinde çantasından kağıtları çıkardı, bana uzattı. Kalem ile soruları çözmeye başladım. Biraz uğraştıktan sonra bana, 'Abiciğim çözmene gerek yok, şıklar işaretli, ezberle' dedi. Hepsini ezberledim, yaklaşık 90 soru vardı. Bitirip teslim ettiğim sırada o şahıs, 'Biraz daha bak, buradan çıktıktan sonra bu kağıtları imha edeceğiz.' açıklamasını yaptı. Bir daha baktım, emin olduktan sonra kağıtları ona geri verdim. Bu tarzda soruların çıkacağını söyleyen cemaat abisine, bu yaptığımızın vebal olduğunu söyledim. O da 'Kafirler, ateistler gireceğine sizin gibi dinine düşkün, samimi, ihlaslı çocuklar girsin.' dedi."
"Birebir aynı sorular çıktı"
Sınava girdiğinde, cemaat yurdunda kendisine gösterilen soruların aynısıyla karşılaştığını ifade eden M.V.O, Mahkeme Başkanı Muhammed Karaca'nın "Bütün sorular aynı mıydı?" sorusuna, "Eminim efendim, sorular aynıydı. Bazı soruları bilerek yanlış yaptığımı hatırlıyorum. Korktum çünkü bu kadar etkin ve güçlü olacaklarını düşünmemiştim. Soruları aldığım halde 160. kişi olarak akademiyi kazandım. Soruları aldığım halde bu sıralamayla akademiye girdiysem, soruları almadan orayı kazanmanın mümkün olmadığını anladım." cevabını verdi.
Sınavdan çıktıktan sonra huzursuz olmaya başladığını, vicdan azabı çektiğini dile getiren M.V.O, ettiği yemine rağmen yaşadıklarını annesine anlattığını söyledi. Annesini duydukları karşısında yıkıldığını savunan M.V.O, "O günkü koşullarda cemaati eleştirmediğimiz, sorgulamadığımız için bu duruma geldik. Sağlık mülakatlarına gittim, göğüs bölgemde kitle tespit edildi ve Allah'a şükürler olsun ki elendim." savunmasını yaptı.
Askeri okulların sorularını da göstermişler
Yaşadıklarından sonra 2012'den itibaren terör örgütü FETÖ ile irtibatını kestiğini, bu yapının evlerine ve kurumlarına gitmediğini iddia eden M.V.O, "Vicdanen rahatsız olduğum için üzerimdeki sorumluluğu yerine getirme adına emniyete gittim. Kimlik bilgilerimin gizli kalması şartıyla ifademi aldılar. Daha sonra bilgime başvurmak üzere yeniden çağırdılar, peyderpey bildiklerini anlatmak için gittim. İnsan tabiatı bu yaşananlara dayanamıyor, kul hakkı büyük bir vebaldi. Bizleri hiçbir zaman amaç olarak görmediler, bizleri amaçlarına ulaşmak için araç yaptılar." diye konuştu.
Sanık M.V.O, Polis Akademisi sınav sorularının önceden verilmesi olayının bir benzerini yıllar önce askeri liseler giriş sınavında da yaşadığını belirterek, savunmasını şöyle tamamladı: "2008'deki sınavdan önce 100 soruluk bir deneme verilmişti. O zamanki abimiz sürekli bu soruları çözmemizi istemişti. Bu soruların benzerlerinin 30’u sınavda çıkmıştı."
Muhabir: Tanju Özkaya
dikGAZETE.com