Bosna Hersek te haftalık yayınlanan "Stav" dergisinde yer alan haberde, Fetullahçı Terör Örgütü nün (FETÖ) ülkedeki etkisi ve faaliyetleri ele alındı.
Örgüte dair haberlerin her geçen gün daha fazla yer aldığı ve tartışıldığı ülke basınında, bu kez "içeriden birinin" itiraflarına yer verilirken, Bosna Hersek te "hizmet" olarak da bilinen örgütün orduya, polise ve eğitim kurumlarına sızdığı ifade edildi.
Amina Secerovic Kaşlı imzalı haberde, Türkiye nin, FETÖ nün darbe girişimin ardından toparlanmaya başladığı belirtilirken, bu süreçte bazı ülkelerin ise bu ideolojiye yakın okulların kapatılması seçeneğini değerlendirmeye başladığını kaydedildi.
Bosna Hersek te de FETÖ ile ideolojik bağı bulunan "Bosna Sema" isimli okulların, şirketlerin ve medya organlarının bulunduğu anımsatılırken, her ne kadar "Bosna Sema", Gülen ile bağını reddetse de okulun kurucularından Ali Dokumacı nın, daha önce verdiği demeçte Gülen in talebi üzerine Bosna Hersek e geldiğini açıkladığına dikkat çekildi.
"Gülen in kalp gözü açık"
Haberde, Bosna Sema Eğitim Kurumları bünyesindeki Uluslararası Burch Üniversitesi nde eğitim görmüş Yavuz Biçimli nin açıklamalarına da yer verilirken, Biçimli nin örgüt ile 2002/2003 yılında, dersaneleri aracılığıyla tanıştığı ifade edildi.
Dersanedeki bir öğretmenin talebi üzerine örgütün en küçük birimi olarak kabul edilen evlere gitmeye başladığını anlatan Biçimli, bu evlerde sürekli olarak Gülen in kitaplarının okunduğunu ve vaazlarının dinlendiğini kaydetti.
Biçimli, örgütün öğrencileri verdiği ödüller veya burslarla kendisi bağladığını belirtirken, daha çocuk yaştayken dahi kendilerine Gülen in kalp gözünün açık olduğunu anlattıklarını, Gülen i büyük bir alim olarak gördüklerini anlattı.
Örgütün uzantısı bir lisede eğitim alırken, Gülen in rüyasında Hazreti Muhammed i gördüğü ve kendisine "Zaman gazetesinin tirajının yükseltilmesini" söylediği iddialarının konuşulduğunu aktaran Biçimli, o dönemde herkesin söz konusu gazeteye abone edildiğini, bazılarının günde 10 gazete aldığını ifade etti.
Okulda ayrıca "nereye gittiğini hiçkimsenin bilmediği" kurban paraları toplandığını anlatan Biçimli, yaz tatillerinde dahi boş kalmadıklarını, yine ana etkinliğin Gülen kitapları okumak olduğu yaz kamplarına götürüldüklerini, bu şekilde beyin yıkadıklarını söyledi.
"Yeni Zaman basılmadan önce ABD ye gönderilir"
Daha sonra üniversite eğitimi için Saraybosna ya geldiğini ve Uluslararası Burch Üniversitesi ne başladığını aktaran Biçimli, bu okulun da aynı ideolojiye ait ve örgütün Bosna Hersek te de son derece aktif olduğunu ifade etti.
Biçimli, örgütün Türkiye deki faaliyetlerini burada da uygulamaya çalıştığını anlatarak, "Bosna da da sempatizanları var. Bu kişilerin birçoğunun neye bulaştığının farkında dahi olmadığını düşünüyorum." dedi.
Bosna Sema nın Gülen ile bağını reddetmesinin de aslında Gülen in talimatı olduğunu söyleyen Biçimli, FETÖ elebaşı Gülen in de birçok kez bu kişilere ihtiyaç durumunda "renk değiştirmeleri" talimatı verdiğini, bu nedenle Bosna da da kendilerini bağımsız eğitim kurumları olarak tanıttıklarını söyledi.
Bosna Hersek e ilk gelen "Gülenciler"in Mehmet Karslı, Halil İbrahim Bayram ve Ali Dokumacı olduğunu kaydeden Biçimli, bu isimlerin daha önce birçok kez Bosna ya gelmelerini Gülen in talep ettiğini dile getirdiğini, ayrıca bugün Brüksel de ikamet eden Yaşar Danışmaz ın Gülen in Bosna daki bir numaralı isimlerinden biri olduğunu anlattı.
Erdoğan ı savundu, hedefe girdi
Bosna Sema nın FETÖ ile bağlantısı olmadığını açıklamalarını reddeden Biçimli, "Türkiye deki Gezi Parkı olayları sırasında Burch Üniversitesi ndeki hocalar neden öğrencilere sosyal medya üzerinden Erdoğan karşıtı yazmalarını talep etti? Öğrencilerin kaldığı evlerde neden sayısız Gülen kitabı var? Neden tüm toplantılarından en çok Gülen den bahsediliyor? Gezi protestoları sırasında Erdoğan ı savunduğum için, okuldaki hocalardan Şenol Doğan yemeğe davet etmişti. Sohbet İslam la başlayıp Twitter a gelmişti. O günden beri onların hedefinde oldum." ifadelerini kullandı.
"Artık bizim kontrolümüzde değilsiniz"
Bosna daki ilk yılında okuldan aldığı bir kağıt ile oturum izni aldığını anlatan Biçimli, örgütün evinden ayrıldıktan sonra ikinci yılda okulun bu kağıdı vermediğini, okuldan Muhammet Sait Dinç isimli bir görevlinin "Artık bizim kontrolümüzde değilsiniz." dediğini anlattı.
Ankara daki makamlara durumu izah eden bir mektup yazdıktan sonra dönemin üniversite rektörü Hüseyin Padem in bir gün kendilerini çağırarak azarladığını aktaran Biçimli, yaşadıklarının gerçek olduğunu anlattıklarında ise Padem in sorumluluğun yüzde 50 sini üniversitenin üstleneceği bir anlaşma teklif ettiğini ve sırf eğitimlerini tamamlayabilmek için anlaşmayı kabul ettiklerini aktardı.
dikGAZETE.com