ANKARA
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kabulün ardından basına açıklamalarda bulundu.
Merkel, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’ye ilk ziyaretini yaptığını belirtti.
Görüşmede, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmasını da ele aldıklarını dile getiren Merkel, bu çerçevede terörle mücadele konusunun çok önemli olduğunu ve bu teşebbüse neden olanların da cezalandırılması gerektiğini ama aynı zamanda suçun bireysel olarak tespit edilmesi gerektiğini ifade ettiğini aktardı.
Darbe girişimi sırasında Türk halkının demokrasi için kendini nasıl ortaya koyduğunu gördüklerini belirten Merkel, bu önemli süreçte ifade özgürlüğüne saygı duyulmasının çok önemli olduğunu dile getirdiğini söyledi. Merkel, medya özgürlüğüne de işaret ettiğini vurgulayarak, “Alman gazetecilerin akreditasyonlarını burada çalışmak için almalarının çok önemli olduğunu belirttim.” diye konuştu.
Görüşmede ikili ekonomik ilişkiler, aşırılık yanlısı terör, PKK da dahil terörün her türlüsüyle mücadelede yakın iş birliği içinde olunması gerektiğini de konuştuklarını anlatan Merkel, "Yeni yılda İstanbul'da yaşanan saldırı ve yanı sıra diğer saldırılar nedeniyle Türkiye'nin çok büyük zarara uğradığını konuştuk. Bundan hepimiz etkileniyoruz. Bu konuda birbirimize daha yakın iş birliği içinde olma sözü verdik." ifadesini kullandı.
Konuk Başbakan, iki ülke arasındaki ilişkilerin iyi olduğunu ancak daha da iyi olabileceğini dile getirdi.
Sığınmacı sorunu
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iki tarafın da önemsediği Suriye, Irak ve mülteci meselesi gibi bölgesel konulara değindiklerinin altını çizen Merkel, mülteci konusunun Türkiye olduğu kadar hem Almanya hem de Avrupa Birliği (AB) için önemli olduğuna işaret etti.
Türkiye'nin mültecileri entegre etme konusunda olağanüstü çabalar harcadığını Erdoğan'a belirttiğini aktaran Merkel, şöyle devam etti:
"AB'nin vadetmiş olduğu finans desteğinin en kısa zamanda akması gerektiğini ifade ettim. 2,2 milyon avro verildi. Tabii ki somut projelere bu finans katkısının akması gerektiğini ifade ettik. Burada uluslararası düzeyde de Suriye konusunda sorumluluk üstlenmemiz gerektiğini ifade ettik. Halep'te yaşanan üzücü olayların tekrarlanmaması için siyasi görüşmelerin, örneğin Cenevre'de devam etmesini arzu ediyoruz. AB-Türkiye anlaşması her iki tarafın çıkarına sonuçlar getirdi."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kabul nedeniyle teşekkürlerini sunan Merkel, çağdaş dünyada karşılaşılan sorunları tek başına çözmenin mümkün olmadığını ve bu nedenle kendisi için önemli olan şeyin görüşmeleri sürdürmek ve çözümler bulmak olduğunu kaydetti.
"Muhalefet her demokrasi için önemli"
Almanya Başbakanı Merkel'e, bir gazeteci, Türkiye'de yapılacak referanduma ilişkin tartışmaları hatırlatarak, güçlerin dağılımına dair endişelerin bulunduğu iddiası hakkında görüşünü sordu. Merkel, şunları kaydetti:
"Bu kadar derin bir siyasi dönüşüm sürecinde güçlerin dağılımı ve toplumun çeşitliliğini teminat altına almak için çabaların sarf edilmesi gerektiğini ifade ettim. Referandum sırasında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) temsilcilerinin hazır bulunmasının iyi olacağını söyledim. Türk halkının temmuz ayında savunduğu demokratik ilkelerin sağlanması gerektiğinin siyasi sistemde de önemli olduğunu ifade ettim. Muhalefet her demokrasi için önemli. Biz bunu her gün demokrasilerde yaşıyoruz.”
FETÖ yandaşlarının iadesi konusu
Merkel'e, FETÖ'nün bazı yandaşlarının Almanya'da bulunduğu anımsatılarak, bu kişilerin iadesine ilişkin adım atıp atmayacakları sorusu da yöneltildi.
Terörle mücadele konusunda kararlı olduklarını ifade eden Merkel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim adım ve önlem almamız için elimizde kanıtların olması gerekiyor. Mahkemeler bu kanıtları değerlendiriyor. Bazı koşullarda iadenin yapılamayacağı şeklinde Almanya'da bazı mahkeme kararları var. Adalet bakanlarımız bundan sonra da bu konularda görüşmeler yapacak. Fakat bağımsız mahkemelerin sonucuna tabii ki saygı duymalıyız. Bizim için özellikle şimdi yanlış gelişmeler olmamalı. Örneğin Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB) çalışan imamlar... Demokratik sistem nezdinde, bu imamların bazı insanlar hakkında bilgi toplaması gibi Alman hukuk devletine aykırı bir şey olmamalı."
Başbakan Angela Merkel, Almanya'da Müslümanların özgürce inançlarını yaşayabilmeleri için ellerinden geleni yaptıklarını dile getirerek, "Bizdeki Müslüman dernekleri de her türlü teröre karşı seslerini yükselttiler. İslami ile İslamist terimi arasında bir fark var. İnsanların Müslümanlara çok büyük takdir duyduklarını ve iş birliği içinde bu teröre karşı mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir:Erkan Avci-Meltem Bulur
dikGAZETE.com