Ankara
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı operasyonuyla yakalanarak Türkiye'ye getirilen ve "silahlı terör örgütü yöneticiliği"nden tutuklanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in akrabası Selahaddin Gülen, ifadesinde FETÖ elebaşının yaşadığı Pensilvanya'daki kamp ile ilgili bildiklerini anlattı.
FETÖ üyesi Selahaddin Gülen yurt dışında MİT operasyonuyla yakalanarak Türkiye'ye getirildiFETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yeğeni Selahaddin Gülen, 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan tutuklandıFETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in amcası olduğunu belirten Selahaddin Gülen, "Her ne kadar örgüt içinde niyetinin kötü olmadığını göstermek istese de işin arkasında terör örgütünün lideri olduğunu artık söyleyebilirim. Bu örgüt içindeyken bunun farkına varmadım. Ancak şimdi görüyorum ki Fetullahçı Terör Örgütü'nün lideridir." dedi.
Kampın girişinde, örgütün "himmet paralarını" zimmetine geçirerek şahsi servet kazandığı iddia edilen Cevdet Türkyolu'nun ayarladığı Amerika'daki bir güvenlik şirketinin personelinin bulunduğunu, kampın dış güvenliğini bu firmanın sağladığını belirten Gülen, girişte "misafirlerin" arandığını ve kartla içeri alındığını aktardı.
Gülen, "Kartların verildiği yerde örgüte gönül vermiş ve uzun zamandır amcam Fetullah Gülen'in yanında yer alan kişiler görev yapardı. Randevusuz kesinlikle kimse gelemezdi. Bu randevuları Cevdet Türkyolu ayarlıyordu. Türkyolu'nun yardımcılıklarını eski emniyet müdürü V.B ve C.T yapıyordu. Gelen misafirler yatılı ise bunların yerlerini de yine Türkyolu ayarlıyordu. Kalan misafirlerin odalarında bağış kutuları bulunurdu." ifadelerini kullandı.
Türkyolu'nun, ablasının eşi olduğunu belirten Selahaddin Gülen, şöyle devam etti:
"Kendisi amcam Fetullah Gülen'e en yakın kişidir. Tüm özel istek ve işlerini yapan, en özelini bilen kişidir. Odasının temizlenmesinden çamaşırlarının yıkanmasına kadar her şeyiyle ilgilenen kişidir. Amcamın odasının giriş kartı sadece kendisinde bulunmaktadır. Amcamın canı Erzurum yemekleri çektiğinde benim aracılığımla ablam ona yemek gönderirdi. Amerika'ya gittikten sonra ev alım satımı, borsa, araba alıp satma gibi ticari işlerle geçimini sağlıyor.
Eniştem Cevdet Türkyolu ile Mustafa Özcan arasındaki yıllardır süren husumet, 15 Temmuz'dan sonra iyice gün yüzüne çıktı. Bunun sebebi Mustafa Özcan'ın örgütün tüm kontrolünü eline almak ve örgütün para vb. tüm gücünü kendi altında toplamak istemesiyken eniştem Cevdet Türkyolu bu gücü ve kontrolü amcam Fetullah Gülen'in elinden çıkartmaması için mücadele etti. Fetullah Gülen'in bu durumu gördüğü halde müdahale etmemesinin sebebi, gerçek anlamda bir hainlik olarak düşünmüyor ancak Mustafa Özcan ve heyetteki bazılarına toplantılara katılmayarak veya görüşmelere çıkmayarak tepkisini gösteriyordu."
"Amcama kalp rahatsızlığı nedeni ile 3 stent takılmıştı"
FETÖ elebaşının "Büyük Bina" diye adlandırılan binada kaldığını anlatan Gülen, ifadesinde şunları anlattı:
"Büyük bina L şeklindedir. Bu binanın bir normal girişi bir de sadece Cevdet Türkyolu'nun girebildiği garaj girişi vardır. Bu garajdan direkt Fetullah Gülen'in odasının olduğu kata geçiş vardır. Amcam bu binanın en sonunda, üst katta kalmaktadır. Amcamın hizmetinde olan mollalar her gün dönüşümlü olarak nöbet tutmaktadır. Ayrıca amcamın doktoru olan K.Ü'nün kaldığı oda da amcamın odası ile aynı katta idi. Amcamın hastanelik bir rahatsızlığı bulunduğunda kamp dışında yazıhanesi bulunan 'Doktor Mahmut' isimli şahıs hastane işleri hallederdi. Fetullah Gülen'e kalp rahatsızlığı nedeniyle 3 stent takılmıştı. Ayrıca şeker hastalığı ve eklem ağrılarından dolayı fizik tedavi görüyordu."
Selahaddin Gülen, FETÖ elebaşının kaldığı katta "Gülen'in örgüt üzerindeki gölgesi" olarak bilinen sözde Türkiye imamı Mustafa Özcan, "Gülen'in sosyal medya sorumlusu" Osman Şimşek, örgütün tepe yöneticileri arasında yer alan Ali Ursavaş, örgütün "Al-i Heyet" olarak adlandırdığı yapıda yer alan Barbaros Kocakurt, FETÖ'nün finans merkezi olduğu gerekçesiyle kayyum atanan Kaynak Holding eski Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun ve Tarık isminde medyadan sorumlu birinin de odası olduğunu söyledi.
Alt katta "bekar mollaların" odalarının olduğunu anlatan Gülen, şöyle devam etti:
"Binanın iç güvenliğinde güvenlik müdürü Ahmet isimli biri vardı. Ayrıca Amcam Fetullah Gülen'in yakın koruması, kampta silahla gezen ve sohbetlerinde misafirlerin arasında bulunan Hakan isimli biri vardı. Ana bina girişinde X-Ray cihazları vardı. Buraya kesinlikle telefon giremezdi. Ayrıca mollalar veya istişare üyeleri amcamın olduğu kata telefon çıkaramazdı. Bu binanın teknik sorumlusu E.P isimli birisi. Bu kişi binada meydana gelen arızaların giderilmesi, misafirlerin dijital kartları gibi konular ile ilgileniyordu."
"Türkiye'de durumlar düzelse bile kimsenin gitmesine gerek yok, artık buralardayız"
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası sıkıntılar yaşadığına da değinen Selahaddin Gülen, şunları kaydetti:
"Türkiye içinde örgüte eleman kazandırılması oranı oldukça azaldı. Amcamdan duyduğum 'Bu olay hayra vesile oldu, her ne kadar Türkiye kapısı bizim için kapansa da tüm dünya size kucak açtı' diye söylemişti. Yine bir sohbet toplantısında 'Türkiye'de durumlar düzelse bile zorunlu olanlar dışında kimsenin gitmesine gerek yok, artık buralardayız' demişti. Türkiye'de yaşaması zor olduğu için örgütü diğer ülkelerde yaşatmanın daha kolay olduğunu söylüyor ve örgütün devamlılığını sağlamaya çalışıyordu. Ali Ursavaş bir sohbet toplantısında 'Türkiye'de birçok gönüldaşımız var, onlar kendilerini gizliyorlar, bizden bir umut bekliyorlar' şeklinde bir beyan vermişti.
Kendi aralarındaki konuşmada, 'Türkiye'de gaybubet evlerine devam edilsin, eski sistemi hatırlatacak uygulamalara devam edilmesi gerekiyor' diye söylemişlerdi. Yakın tarihte Times Meydanı'nda reklam panolarına afiş hazırlatıldı. Bu, örgüt tarafından Türkiye'yi dünyada karalamak amacı ile yapılmış bir propaganda idi. Bunu yapan Allince For Shared Values isimli, örgütün illegal tarafını legal olarak gösterdiği yüzü idi. Bu dernek üzerinden yapıldığının duymuştum."
15 Temmuz sonrasında örgüt içindekilerin psikolojik durumu sorulan Gülen, "Örgüt içindeki psikolojik durum tamamen ümitsizliğe girdi. Birçok kişi Amerika'da örgütten kopmaya başladı. Amcam Fetullah Gülen televizyonlarda, röportajlarında ve yazılarında örgüt elemanlarının kopuşlarını engelleyip çözülmeleri durdurmak amaçlı sürekli açıklamalar yaptı." ifadelerini kullandı.
"Amerika'ya gelen örgüt mensuplarına maddi destek Cevdet Türkyolu tarafından finanse ediliyor"
Gülen'in yaşadığı Pensilvanya'daki kampta "İstişare Heyeti"nin bulunduğunu anlatan Selahaddin Gülen, bu heyet toplantı yaptığı sırada hiç kimsenin binaya giremediğini, 4-5 gün süren toplantılar için 2-3 ayda bir bir araya gelindiğini kaydetti.
Gülen, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ABD'ye giden FETÖ'cülerin örgüt tarafından iki farklı şekilde yerleştirildiğini anlatarak şunları söyledi:
"İlk etapta referanslı olanlar örgütün kampına yerleştiriliyordu. Referanssız olarak gelen örgüt mensupları daha evvel Amerika'ya gelmiş olan örgüt üyelerinin evlerine, örgütün sağladığı evlere yerleştiriyorlardı. Ayrıca Amerika'da bulunan büyük bir kamp evini restore ederek küçük süit odalara dönüştürmüşlerdi. Buraya da örgüt mensupları yerleştiriliyordu. İngilizcesi olmayan birçok örgüt mensubuna Amerika'da bulunan dil okullarında dersler verilmeye başlanmıştı. Eğer parası olmayan bir kişi ise Amerika'da kilise ve kütüphanelerin ücretsiz dil derslerine gidebiliyorlardı. Buraya gelen örgüt mensupları UBER şoförü olarak ya da örgütün okullarında çeşitli görevlerde işe başlatılıyordu. Amerika'ya gelen örgüt mensuplarının ilk başlarda maddi destekleri Cevdet Türkyolu tarafından finanse ediliyordu."
Gülen, bir sohbet toplantısında örgüt yönetiminde yer alan mollalardan biri tarafından FETÖ elebaşına tabletten, Türkiye'de cezaevinde olan bir örgüt mensubunun gördüğü rüyanın mektup halinde okutulduğunu anlatarak daha sonra bu mektubun Mustafa Özcan tarafından Türkiye'deki diğer cezaevlerine gönderilmiş olabileceğini ifade etti.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yemek artıklarını, çamaşırlarını ve benzeri özel eşyalarını cemaat mensuplarına dağıttığını belirten Selahaddin Gülen, bu hediyelerin Mustafa Özcan ve Cevdet Türkyolu ile yakın ilişkide olan kişilere verildiğini, ayrıca örgüte yapılan maddi ve manevi hizmete göre hediyelerin çeşitlendiğini belirtti.
Örgütün üst yönetiminde yer alan kişilerin isimlerini de veren Gülen, "İstişare Heyeti"nde Naci Tosun, Ali Ursavaş, Mustafa Özcan, Mustafa Yeşil, Abdullah Aymaz, İsmail Büyükçelebi, Ahmet Kara, Mehmet Ali Şengül, İsmet Aksoy, Hamdullah Bayram Öztürk, Rıdvan Kızıltepe, Sait Aksoy'un yer aldığını söyledi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'nin kurumları ve basın yayın organlarıyla olan ilişkilerini, bilgi alışverişini, basın açıklamalarını ve benzeri diyalog adı altındaki görevini yürüten kişinin Alp Aslandoğan olduğunu anlatan Gülen, Aslandoğan'ın FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in özellikle 15 Temmuz'dan sonraki tüm röportajlarında çevirmen olarak bizzat yanında bulunduğunu belirtti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com