BRÜKSEL
Türkiye'de 17-25 Aralık'ta yargı, 15 Temmuz'da da askeri darbe yapmaya kalkışan, adı kumpaslar, soru çalmalar, cinsel içerikli şantaj kasetleri ile anılan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), tarihinin en kötü günlerini yaşıyor.
Örgütün, terörle mücadele operasyonları sayesinde on binlerce üyesinin devlet kadroları ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilmesi, tutuklanması, mali kaynaklarına el konulması, propaganda imkanını kaybetmesiyle kendi içinden eleştiriler ve mensupları arasında da ciddi gerilimler başladı.
Karanlık yüzü açığa çıkan ve sorgulamaların başladığı terör örgütünde tavan ile taban, Türkiye'de kalanlar ile firariler, firariler ile yerleşikler arasındaki gelirim artık açık yazışmalar ve sosyal medya üzerinden yürütülüyor.
Örgüt üyeleri birbirine düştüÖrgütteki baş gösteren yeni duruma ilişkin ilk yazı, 31 Ağustos 2017'de FETÖ'ye ait Türkiye'de yasaklı tr724.com sitesinde Deniz Ayhan müstearıyla kaleme alındı. Yazıda örgüt üyeleri, "mağdurlar", "kafası karışık olanlar" ve "zihni berraklar" olarak 3 ana gruba ayrıldı.
"Kafası karışık olanlar"ın "15 Temmuz’un hemen akabinde örgütten uzaklaşıp sessizliğe gömülenler" ile "bağlarını koparmadığı halde örgütü onlarca teamül üzerinden amansızca eleştirenlerden" oluştuğu belirtildi.
Örgütün geleceğinin ise "zihni berraklar"larda olduğu ve "bu grubun temsilcilerini ortak hareket etme ve yıkıcı tenkitlerden uzak durma amaçları etrafında birleştirmişe benzediği" ifade edildi.
Bu yazıya yapılan yorumlar da örgüt içindeki bölünmenin geldiği boyutu ortaya koydu. Yazıyı, hainlik bulanlar kadar anlamlı görenler de çıktı. Bir yorumda, "Sonuçta hareketin geleceğini bugünün mağdurlarına sahip çıkmayan hürler belirleyecektir" ifadesi kullanıldı.
"Şeref yoksunu bir müfteri"Yazıya firari FETÖ üyesi gazetecilerden de çok sayıda tepki gelirken, sonraki günlerdeki eleştiriler sosyal meydada örgüt mensuplarının birbirlerini ihanetle suçlamasına kadar vardı.
Firari örgüt üyelerinden İhsan Yılmaz, yazıyı FETÖ'yle bağlantılı olduğu için kapatılan TUSKON'un Brüksel'deki çalışanlarından Ebubekir Işık'ın kaleme aldığını ancak sonradan inkar ettiğini öne sürerek, kendini terörle mücadele operasyonları karşısında "sessiz kalmakla" suçlayan Işık'ın "şeref yoksunu bir müfteri olduğunu" belirtti.
Örgütle ilişkisini "sempatizan" düzeyine düşürdüğünü söyleyen Yılmaz, 21 Kasım 2017'de Facebook hesabında paylaştığı aynı yazıda, Işık ve onun gibilere ilişkin olarak, "Bana göz göre göre bu zulmü yapan bu tiplerin bir de devletin karanlık dehlizlerinde, kimse görmezken neler yaptıklarını tahmin edin!" diyerek örgütün karanlık yüzüne dikkati çekti.
Eleştiri, itirafları getirdiEleştiriler, son zamanlarda itirafları da beraberinde getirdi. Firari gazetecilerden Bülent Keneş, yasaklı tr724.com'da 13 Mart'ta yayımlanan yazısında, örgütün sınav sorularını çaldığını itiraf ederek, bu işi yapan kişinin "Hizmet için gerekirse aynısını tekrar yapmakta gözünü bir lahza olsun kırpmayacağını" dediğinin kendisine söylendiğini, örgüte asıl ihanet edenlerin de eleştirenler değil, bu gibi kişiler olduğunu kaydetti.
"Darbeden Gülen'in haberi vardı"Firari Adem Yavuz Arslan da, şubat ayında Kanada'dan yayın yapan thecrcl.ca'daki röportajında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in darbeden önceden haberi olduğunu belirtti.
Eski Zaman gazetesi muhabiri Ahmet Dönmez ise, 26 Mart'ta thecrcl.ca'daki röportajında 15 Temmuz sonrası "Eşref" adındaki bir sivilin darbe girişimine ilişkin rolünü sorguladığını ancak "cevap vermek yerine bir yerlerden öfkeli sesler geldiğini" aktardı.
Dönmez, "Eşref, ABD’de yaşıyor şu an. Houston'da. Neden çağrılıp dinlenmiyor? Onun konuşmasını istemeyen birileri mi var? Anlatacakları birilerinin işine gelmeyecek şeyler mi? Üstelik 'Eşref' yalnız değil. Onun İstanbul’da yaptığının aynısını Ankara’da yapan ve bazı teknik sivil kişileri Telekom’a vs. götürdüğü iddia edilen bir kişi daha var. O da şimdi Houston’da. Zaten ne hikmetse bunlar Houston'u üs haline getirmiş durumda." dedi.
"Süreç bittikten sonra ben yokum"Dönmez, aynı röportajda ayrıca, "Ortada büyük bir travma var. Cemaatin üzerine kurulu bulunduğu en önemli kolonlardan biri olan 'güven', 'itimad' tuz-buz… Hem içerideki bireylerin birbirine güvenleri anlamında hem de dışarısının cemaate eskiden duyduğu güvenin yok olması anlamında söylüyorum." ifadelerini kullandı ve "süreç" dediği terörle mücadele operasyonları bittikten sonra örgüt içinde olmayacağını açıkladı.
FETÖ yalnızlaşıyor, üyeleri bile güvenmiyorÖrgütün Londra'daki kurumlarının yöneticilerinden İsmail Sezgin ve Özcan Keleş de yapının eleştirilmesi gerektiğini sık sık dile getirenler arasında yer alıyor.
26 Mart'ta kendi Youtube.com'daki yorumlarında, örgüte karşı hem kendi içinden hem de dışarıdan ciddi bir güven sorunu olduğunu itiraf eden Sezgin, Uluslararası Af Örgütünün bile son zamanlarda artık uzak durmaya çalıştığını ve FETÖ'nün yalnızlaşmaya başladığını söyledi. Sezgin, konuşmasında, "Bir de takipçileri arasında bir güven krizi var. Yani esnaflar, talebeler, öğretmenler, iş adamları birçok insan cemaati artık çok güvenilir bir noktada görmüyor." şeklinde konuştu.
"Konum elde edebilirime bakmam"4 Nisan tarihindeki mesajında kaçak ve kaçılan ülkelerdeki yerleşik üyeler arasındaki güç mücadelesine değinen Keleş, "Ben bir ülkeden başka bir ülkeye gitmiş olsam, oradaki yapılanma içinde nasıl 'konum' elde edebilirime bakmam diye düşünüyorum. 'Geldiğim yerde yaptım, burada da yapayım' demezdim diye ümit ediyorum. Hele hele makam hiç istemezdim diye düşünüyorum." dedi.
"Akademisyen abiler sizleri de sahaya bekliyoruz"Keleş'in İngiltere'ye kaçan ve darbe girişimi gecesi halkın sokağa çıktığını duyunca şok geçiren Kerim Balcı gibi sonradan bu ülkeye gidenleri kastettiği sanılıyor.
Zira, Balcı'nın Kosova'daki MİT operasyonu sonrası İngiltere'de yapılan bir gösteriye dair mesajına yazılan bir cevapta, "Evet, çok bilen ve eleştiren akademisyen abiler sizleri de böyle yiğitçe sahaya bekliyoruz. Ne zaman sahaya inersiniz o zaman samimiyetinize inanırız." ifadesine yer verildi.
"Eskiler zaten getto gibi olmuşlar"Bir dönem STV'de program yapan Halit Esendir, sosyal medya hesabında yerleşiklerin firarilere yardımcı olmadığını yönündeki iddiaları doğrulayacak şekilde, 4 Nisan'da "Eskiler zaten getto gibi olmuşlar onlardan beklentileri de yok." diye yazdı.
"Gitmek isteyen Hizmet'e ihanet eder"Twitter'da Güner ismi ve @gunerestambul kullanıcı adıyla yazan başka biri de, mesajlarıyla örgüt içinde dayanışmanın azaldığını gösterdi. Söz konusu kullanıcı 7 Nisan'daki paylaşımında, pasaportunun süresi bittiği için Güney Afrika'dan ayrılması gereken bir öğretmene "Pasaportunuz bitse de burada kalacaksınız, gitmek isteyen Hizmet'e ihanet eder, tek kuruş da ödeme alamaz." dendiğini yazdı.
"Size artık ihtiyacımız yok başınızın çaresine bakın"Aynı kullanıcı, başka mesajında da "Ya da Afganistan'da gözden çıkardıkları arkadaşlara 'Size artık ihtiyacımız yok başınızın çaresine bakın, yol paranızı veriyoruz ister TRye ister başka yere gidin.' demek dayanışma değildir." ifadelerini kullandı.
Elebaşı Gülen de sorgulanıyorÖrgüt içindeki tartışmalar, elebaşı Gülen'e de ulaşmış durumda. Bu konudaki tartışmayı başlatanlardan biri, kitalararasi.com adresli internet sitesini kuranlardan Ahmet Kuru oldu.
San Diego State Üniversite Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Kuru, ekim ayındaki "Liderler, Prensipler ve Peygamber Örneği Problemi" başlıklı yazısında, Gülen’in adını vererek "Prensiplere ve sözleşmenin esaslarına aykırı davranan, önderlik ettikleri kitleleri başarısızlığa sürükleyen liderler hesap vermeye ve istifa etmeye çağrılmalıdırlar." dedi.
Ağzı bozuk Gülen kötü örnek oluyorAynı sitede yazan Gökhan Bacık da başarısızlık ile lider arasında bir bağ olduğunu vurgulayarak, Gülen’in eleştirilmesine değindi. Gülen'in kızdıklarını ve rakiplerini "goril", "salya atmak", "Pakraduni", "aşüftesi vardı" gibi sözlerle eleştirdiğine dikkati çeken Bacık, yazısından dolayı Kuru’ya kimliği açık ya da gizli örgüt üyelerinin "cahil", "akademisyen bozması", "aptal", "ne olduğu belirsiz" şeklinde hakaret ettiğine işaret ederek, elebaşının üslubunun örnek oluşturduğunu dile getirdi.
"FG çekilmeli, heyet kendini lağvetmeli"Bunlara son olarak Amerika'da yaşayan bir İsmail B. Tutar (@IsmailBTutar) adlı bir üye eklendi. Tutar, sosyal medya hesabından Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) Kosova'daki 6 FETÖ üyesini Türkiye'ye getirmesi sonrası, "Kosova'daki kaçırma hadisesi cemaat yapılanmasının tüm eksiklerini ortaya döktü. Merkezin bir exit (çıkış) stratejisi yok. Öyleyse FG (Fethullah Gülen) çekilmeli, heyet (kurmay tabaka) kendini lağvetmeli." diyerek elebaşını örgütü bırakmaya çağırdı. Gelen tepkilerin ardından Tutar'ın bu mesajını sildiği görüldü.
Tutar'ı diğer bazı FETÖ üyeleri, "nifak tohumu atmak" ve "fitne sahibi münafık" olmakla suçladı.
"Gülen'in bütün olanlarda ana suçlu olduğunu düşünüyorum"Kendini eski üye olarak tanımlayan ve Avustralya'da yaşayan İsa Hafalır da Gülen'i açıkça suçlayanlar arasında yer aldı. Hafalır, 1 Nisan'da sosyal medya hesabından şu mesajı paylaşarak, elebaşını eleştirdi:
"Gülen'in bütün olanlarda ana suçlu olduğunu düşünüyorum. Suçu cemaati bu şekilde tasarlaması; bir tarafı görünen, ahlaka, eğitime, dine önem veren; diğer tarafı gizli, tedbir yapan, gizli ajandası olan, makyavelist bir yapı. Bu cemaatin iki yüzü—dolayısıyla genel olarak bakıldığında iki yüzlülüğü—asıl büyük problem ve bunun asıl suçlusu Gülen kanımca. "
Eleştirlerde sık sık en üst tabaka olan kurmay tabakanın aşılamadığı, elebaşı Gülen'e ulaşılamadığı da dile getiriliyor.
"Münafıklık yolunda yoldan bihaber"Eleştiri yapılmasını savunan Fuat Baran'ı bir örgüt üyesi "ABD'ye hicret ettik deyip klavye arkasından gazetecilik taslamakla" suçlarken, diğeri de "Münafıklık yolunda yoldan bihaber yolcu! Kendini çok akıllı görüp geri kalan bizi de bir sürü koyun sanıyorlar." şekinde yazdı.
"Eleştiri sapıklığı"Twitter'da @Aliosmankus3 adını kullanan FETÖ üyesi, eleştiriye karşı çıkarak, "Eleştiri sapıklığını Hizmet bünyesine virüs gibi yerleştirmeye çalışanların bir kısmı gafletinden, bir kısmı akademik sarhoşluğundan bir kısmı da hainliğinden yapıyor." dedi.
Eleştiride bulunanlara tepki gösterenler arasında örgüt içinde adı en çok tartışılanlardan Houston'da yaşayan Tuncay Opçin de var. Darbe girişiminden bir gün önce, "Yatakta basacaklar, şafakta asacaklar" şeklinde bir paylaşımda bulunan Opçin, eleştiri yapanlara "Bize danışmıyorlar, bizimle istişare yapmıyorlar. Peki, siz yaptığınız, yapacağınız işlerle ilgili istişare yapıyor musunuz?" sorununu yöneltti.
Terör örgütü FETÖ üyelerinin son dönemde sosyal medya üzerinden birbirlerini, hakarete varacak şekilde sık sık "şeref yoksunu müfteri", "fitne sahibi münafık", "hain", "samimiyetsiz", "akademisyen bozması", "virüs" olmakla suçladıkları görülüyor.
Muhabir: Hasan Esen
Kaynak: AA
dikGAZETE.com