Yazar Yusuf Kaplan, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki asıl tehlikenin, "bin yıllık Anadolu geleneğine sahip cemaat ve tarikatlar ile bu sapkın örgütün aynı kefeye konulması olduğunu" söyledi.
Kaplan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "FETÖ sanki cemaatmiş gibi, cemaatler de bu işin içindeymiş gibi büyük bir algı operasyonu yapıldığını ifade ederek, bunun, darbe girişiminin ikinci aşaması olduğunu" dile getirdi.
Devletin vakit kaybetmeden bu oyunu bozması gerektiğini vurgulayan Kaplan, "Cemaat ve tarikatlar, Türkiye'nin, dolayısıyla Ehl-i Sünnet'in, yani tüm İslam dünyasının omurgasıdır. Bir paralel din örgütü olarak İngilizler'in kurguladığı FETÖ üzerinden bu omurga kırılmak isteniyor." dedi.
Kaplan, Türkiye'de bütün darbeleri yapanların laikler olduğunu savunarak, "FETÖ hikayesi tam bir karartma operasyonudur. Ayrıca tüm darbelerin gerisinde NATO'nun, Amerikalıların, İngiliz gizli istihbaratının olduğunu biliyoruz. FETÖ'de de öyle. Türkiye Batı ittifakının bir üyesi değil mi? NATO'nun, kendi üyesi olan bir ülkeye saldırı olduğunda yardımcı olması gerekmez mi? Ama olmuyor, üstüne tehdit ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ'nün 15 Temmuz gecesindeki girişiminin darbe olmadığını, Türkiye'nin bu topraklardaki cemaatler ve tarikatlarla beslediği bin yıllık varlığına, yeniden tarih yapacak dinamizmine dönük bir saldırı olduğunu belirten Kaplan, şöyle konuştu:
"FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında asıl tehlike, bin yıllık Anadolu geleneğine sahip cemaat ve tarikatlar ile bu sapkın örgütün aynı kefeye konulması. Bir defa FETÖ'nün cemaat olmadığını bilmemiz lazım. Bu tam bir propaganda, algı operasyonudur. FETÖ, paralel dindir. Takiyecilikle inanılmaz bir karaktersiz kişiliği oluşturan bir şeyden cemaat diye bahsedemezsiniz. Meşru olana, gayri meşru yollarla gidilmez. Yani kasettir, montajdır, şantajdır, iftiradır, halkını bombalamaktır, hiçbir Müslüman cemaat böyle bir şey yapamaz."
"Cemaatler hedef gösteriliyor"
Kaplan, FETÖ üzerinden bütün cemaatlerin hedef haline getirildiğini kaydederek, "FETÖ'yü bahane ederek bütün cemaatlere vurmayı meşrulaştırıyorlar. 16 Temmuz'dan itibaren televizyonlarda bütün cemaatlerin ve tarikatların isimleri verilerek hedef gösteriliyor. Bu çok tehlikeli." görüşünü dile getirdi.
Bunun, Türkiye'deki cemaat ve tarikatları yok etme planı olduğunu savunan Kaplan, şöyle devam etti:
"Cemaatler, Türkiye'nin omurgası, bu toplumun varlığının sigortasıdır. Bin yıldır bu toprakları sulayan, ruh üfleyen, dolayısıyla tarih yapmamızı mümkün kılan bir kaynaktan bahsediyorum. Siz bunları çekip çıkardığınızda ne Selçuklu kalır, ne Osmanlı kalır. Ehl-i Sünnet'e vurmaya çalışıyorlar. Ehl-i Sünnet'in omurgası Türkiye'dir. Türkiye çöktüğü zaman İslam dünyası bir daha toparlanamayacak. Bu omurgayı çökerttiğin zaman İslam dünyası paramparça olacak. Bu yüzden mesele, paralel devlet değil, paralel din meselesi. Sahte din icat etmeye çalışıyorlar. O yüzden cemaatleri vuruyorlar. İkinci dalga bu. Çok büyük bir saldırı bu. Bu toplumu kaosa sürükleme operasyonudur. Buna müdahale edilmesi lazım."
Yusuf Kaplan, FETÖ'nün cemaatle ilgisinin olmadığını vurgulayarak, "Bunlar İslam'ı dönüştürmeye çalışan bir şebeke. Bunun cemaatle ilgisi yok, örgüttür. İslam'a saldırı bu örgüt üzerinden yapılıyor. Yani diğer cemaatlerle bunun çok net bir şekilde ayırt edilmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
"FETÖ'nün gerisindeki üst aklın sopası Amerika, beyni ise İngilizler"
Cemaatlerin, Türkiye'ye hiçbir zaman zarar vermediğini, tam tersine ülkeye zarar veren insanlara karşı direndiğini söyleyen Kaplan, 15 Temmuz'un bunun bir göstergesi olduğunu kaydetti.
Kaplan, FETÖ'nün gerisindeki üst aklın sopasının Amerika, beyninin ise İngilizler olduğunu savunarak, şöyle devam etti:
"Sanayi devrimini İngilizler yaptı, kapitalizmi onlar kurdu, kodlarını onlar belirledi. Osmanlı'yı onlar çökertti. Hindistan'ı onlar parçaladı. Yaşasa en büyük Müslüman devlet olacaktı Hindistan. Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler, Afrika bunları şekillendirdiler. İslam'ı tarih yapan aktör pozisyonundan çıkardılar. Daha sonra Müslümanları İslam'dan uzaklaştırmaya sıra geldi. Bunu da paralel dinler icat ederek, omurgayı çökerterek yaptılar. Selefilik üzerinden DAEŞ gibi argümanlarla 'İslam eşittir terör' mantığını oturtup karşısında alternatif olarak da protestanlaştırılmış, ılımlılaştırılmış, ruhu boşaltılmış FETÖ'yü icat ettiler."
FETÖ'nün Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Balkanlar, Romanya ve Türkiye'de inanılmaz şekilde güçlenmiş durumda olduğunu ileri süren Kaplan, Rusya ile ittifak derinleştirildiğinde bu ülkenin gölgesi olan Türk Cumhuriyetlerinde FETÖ yapılanmalarının da yok edileceğini sözlerine ekledi.
dikGAZETE.com