Barcelona’nın Türk yıldızı Arda Turan, "Fenerbahçe beni çok istedi. Eğer çok iyi bir Galatasaraylı olmasaydım 50 kere Fenerbahçe ile anlaşırdım" dedi.
Bu yaz Atletico Madrid’den Barcelona’ya transfer olan Arda Turan, Barcelona’ya transfer sürecini Galatasaray’dan nasıl ayrıldığını, neden Fenerbahçe’nin teklifini geri çevirdiği gibi konular hakkında Akşam Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu.
"50 KERE FENERBAHÇE İLE ANLAŞIRDIM"
Galatasaray’dan sorunlu ayrıldığını belirten Arda Turan, "Benim toplasanız 3 tane kötü oynadığım bir maç yoktur. Ben daha 23 yaşındayken her türlü şöhrete ve paraya ulaşmıştım. Yurt dışını tercih ettim. O dönemde Fenerbahçe beni çok istedi. Eğer çok iyi bir Galatasaraylı olmasaydım 50 kere Fenerbahçe ile anlaşırdım. Aziz Yıldırım’la aram çok iyidir. Ne zaman karşılaşsak sohbet ederiz" şeklinde konuştu.
"KİRALANMAK İSTEMİYORDUM"
Şu anda hayallerinin olduğu kulüpte bulunduğunu söyleyen Turan, "Hoca, futbolcular ve idareciler büyük ilgi gösterdiler bana. Atletico’ya gelirken daha çok endişelenmiştim. Şimdi kendime çok güven var. Transfer olurken hocamız Luis Enrique bana ’Sana ihtiyacımız var. 4 ay idman yapacaksın’ dedi. Dolayısıyla başından beri kiralanmama onay vermedi. O da istemiyordu, ben de istemiyordum. Yoksa ciddi teklifler geliyordu. Burası okul gibi. Her gün yeni bir şey öğreniyorum" ifadelerini kullandı.
"ASLIHAN İNGİLİZCE DERSİ VERİYOR"
Barcelona’nın çok kozmopolit bir şehir olduğunu ve her türden insan görebildiğini vurgulayan yıldız oyuncu, "Madrid’de tek tip insan vardı. Buraya dünyanın her yerinden turist geliyor. Yani bana da çok sıcak geliyor. Burada mutluyum. Evim çok güzel bir lokasyonda. Orada evler 10 ile 30 milyon Euro arasında satılıyor. İdman ve stada 10 dakikalık mesafedeyim. Çok mutlu olduğumda Instgram’da bir şey paylaşırım. O evde mutluyum, bu şehirde ve bu takımda çok mutlu olduğum için fotoğraf paylaşıyorum. Dili ilerlettim. İngilizce’yi de Aslıhan sayesinde öğreneceğim. Bana evde ders veriyor. İkimiz de çok mutluyuz" diye konuştu.
"ATLETICO’NUN ZAYIF YANLARINI SÖYLEDİM"
Herkesin kendisine Galatasaray - Atletico Madrid maçına gelip gelmeyeceğini sorduğunu dile getiren milli oyuncu, "Ben niye geleyim? Öyle bir şey olamaz. Şu anda ben Barcelona takımının futbolcusuyum. Özel izinle maç izlemeye gitmek diye bir şey olamaz. Burada her gün düzenli idmana çıkıyorum. Şöyle bir şey oldu yalnız. Galatsaray ilk Atletico ile eşleştiğinde Selçuk İnan ve Hamza Hoca’ya bana sorduklarında Atletico’nun zayıf yanlarını söyledim. Atletico’nun insanı sinir eden bir yapısı var ama sistem takımıdır. Ne olursa olsun istediği skoru yakalamaya çalışır ve o maç o şekilde biter" açıklamasını yaptı.
"LETONYA MAÇINDA İNANILMAZ YORULDUM"
İnsanların Hollanda maçındaki yüz ifadesini sorduğunu belirten yıldız oyuncu, sözlerine şöyle devam etti:
"Ben Letonya maçında inanılmaz yoruldum. Hayatımda bu kadar yorulduğumu hatırlamıyordum. Ertesi gün kıpırdayacak halim yoktu. Dolayısıyla benim Hollanda maçında oynamam gerekiyordu. İkinci yarının ortasına kadar da oynadım. Letonya maçı sonrası moral olarak bitmiştik. Bir konuşma yaparak ’Letonya’yı yenip Hollanda’ya yenilebilirdik. Bir de öyle bakalım. Morallerimizi yüksek tutalım arkadaşlar. Hollanda’yı yenebiliriz’ dedim. Ortaya böyle bir sonuç çıktı. Gruptan çıkma şansımız yüzde ’70’lere yükseldi."
(İHA)
Bu yaz Atletico Madrid’den Barcelona’ya transfer olan Arda Turan, Barcelona’ya transfer sürecini Galatasaray’dan nasıl ayrıldığını, neden Fenerbahçe’nin teklifini geri çevirdiği gibi konular hakkında Akşam Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu.
"50 KERE FENERBAHÇE İLE ANLAŞIRDIM"
Galatasaray’dan sorunlu ayrıldığını belirten Arda Turan, "Benim toplasanız 3 tane kötü oynadığım bir maç yoktur. Ben daha 23 yaşındayken her türlü şöhrete ve paraya ulaşmıştım. Yurt dışını tercih ettim. O dönemde Fenerbahçe beni çok istedi. Eğer çok iyi bir Galatasaraylı olmasaydım 50 kere Fenerbahçe ile anlaşırdım. Aziz Yıldırım’la aram çok iyidir. Ne zaman karşılaşsak sohbet ederiz" şeklinde konuştu.
"KİRALANMAK İSTEMİYORDUM"
Şu anda hayallerinin olduğu kulüpte bulunduğunu söyleyen Turan, "Hoca, futbolcular ve idareciler büyük ilgi gösterdiler bana. Atletico’ya gelirken daha çok endişelenmiştim. Şimdi kendime çok güven var. Transfer olurken hocamız Luis Enrique bana ’Sana ihtiyacımız var. 4 ay idman yapacaksın’ dedi. Dolayısıyla başından beri kiralanmama onay vermedi. O da istemiyordu, ben de istemiyordum. Yoksa ciddi teklifler geliyordu. Burası okul gibi. Her gün yeni bir şey öğreniyorum" ifadelerini kullandı.
"ASLIHAN İNGİLİZCE DERSİ VERİYOR"
Barcelona’nın çok kozmopolit bir şehir olduğunu ve her türden insan görebildiğini vurgulayan yıldız oyuncu, "Madrid’de tek tip insan vardı. Buraya dünyanın her yerinden turist geliyor. Yani bana da çok sıcak geliyor. Burada mutluyum. Evim çok güzel bir lokasyonda. Orada evler 10 ile 30 milyon Euro arasında satılıyor. İdman ve stada 10 dakikalık mesafedeyim. Çok mutlu olduğumda Instgram’da bir şey paylaşırım. O evde mutluyum, bu şehirde ve bu takımda çok mutlu olduğum için fotoğraf paylaşıyorum. Dili ilerlettim. İngilizce’yi de Aslıhan sayesinde öğreneceğim. Bana evde ders veriyor. İkimiz de çok mutluyuz" diye konuştu.
"ATLETICO’NUN ZAYIF YANLARINI SÖYLEDİM"
Herkesin kendisine Galatasaray - Atletico Madrid maçına gelip gelmeyeceğini sorduğunu dile getiren milli oyuncu, "Ben niye geleyim? Öyle bir şey olamaz. Şu anda ben Barcelona takımının futbolcusuyum. Özel izinle maç izlemeye gitmek diye bir şey olamaz. Burada her gün düzenli idmana çıkıyorum. Şöyle bir şey oldu yalnız. Galatsaray ilk Atletico ile eşleştiğinde Selçuk İnan ve Hamza Hoca’ya bana sorduklarında Atletico’nun zayıf yanlarını söyledim. Atletico’nun insanı sinir eden bir yapısı var ama sistem takımıdır. Ne olursa olsun istediği skoru yakalamaya çalışır ve o maç o şekilde biter" açıklamasını yaptı.
"LETONYA MAÇINDA İNANILMAZ YORULDUM"
İnsanların Hollanda maçındaki yüz ifadesini sorduğunu belirten yıldız oyuncu, sözlerine şöyle devam etti:
"Ben Letonya maçında inanılmaz yoruldum. Hayatımda bu kadar yorulduğumu hatırlamıyordum. Ertesi gün kıpırdayacak halim yoktu. Dolayısıyla benim Hollanda maçında oynamam gerekiyordu. İkinci yarının ortasına kadar da oynadım. Letonya maçı sonrası moral olarak bitmiştik. Bir konuşma yaparak ’Letonya’yı yenip Hollanda’ya yenilebilirdik. Bir de öyle bakalım. Morallerimizi yüksek tutalım arkadaşlar. Hollanda’yı yenebiliriz’ dedim. Ortaya böyle bir sonuç çıktı. Gruptan çıkma şansımız yüzde ’70’lere yükseldi."
(İHA)