Spor

'Fenerbahçe amatörlere en çok destek olan kulüp'

Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubesi'nin olimpik milli sporcusu Alp Rona Rodopman, sarı-lacivertli kulübün amatör branşlara en çok destek olan kulüp olduğunu söyledi.

'Fenerbahçe amatörlere en çok destek olan kulüp'
24-04-2020 16:27

İstanbul

Fenerbahçe'nin amatör branşlara verdiği önem ve yetiştirdiği sporcularla herkese örnek teşkil ettiğini ifade eden Alp, AA muhabirine açıklamada bulundu.

Yelkenin Türkiye'de çok popüler bir branş olmadığını belirten 26 yaşındaki sporcu, branşın gerçek potansiyeline ve sarı-lacivertlilerin imkanlarının önemine değindi.

Kulüp başkanı Ali Koç'a kendilerine verdiği destekten dolayı teşekkür eden Alp, "Fenerbahçe, amatör branşlara Türkiye'de açık ara en çok destek olan kulüp. 15 yıllık Fenerbahçe kariyerimde bana bunu hep hissettirdiler. Böyle büyük bir kulübün parçası olmak çok güzel bir his. Ne zaman 'Fenerbahçe sporcusuyum' desem yelken Türkiye'de çok popüler olmamasına rağmen her zaman insanların bakış açısı değişiyor. Başkanımız Ali Koç her konuda bizlerin yanında. Çok zor bir görevi olmasına rağmen Fenerbahçe'nin her branşına aynı şekilde önem veriyor. Bizler de tabii ki bunu hissediyoruz. Kendisine buradan teşekkür etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

Spora desteğin sadece kulüp bazında yürümesini imkansız olarak değerlendiren milli sporcu, şöyle devam etti:

"Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük spor kulübü. Olimpiyatlara en fazla sporcu gönderen, en çok sporcu yetiştiren kulüp. Fenerbahçe'de çok ciddi bir emek ve çalışma var. Doğuş Grubu'nun desteğiyle bizim imkanlarımız dünya standartlarının ötesine geçti.

Kulüpte kondisyonerden, diyetisyene, sporcu psikoloğuna kadar her türlü olanağımız var. Spora desteğin sadece kulüp bazında yürümesi imkansız. Devlet desteği olmadan sporun gelişmesi pek mümkün değil. Yelken branşındaki son 4 yıldaki gelişim ve profesyonelleşme başka amatör branşlara da örnek teşkil edecek nitelikte. Doğuş Grubu'nun ülkemizde ve kulübümüzde başlattığı bu çalışma umarım başka branşlara da önayak olur."

"Yelken bisiklete binerken satranç oynamak gibi"

Alp Rona Rodopman, yelken sporunun dayanıklılık ve teknik açıdan çok zorlu olduğunu ifade etti.

Sporcular olarak koronavirüs salgını sebebiyle olağanüstü bir durumla karşı karşıya olduklarını vurgulayan Alp, "Ben 14 yıldır yelken sporuyla ilgileniyorum. Genellikle normal şartlarda tüm hayatım yurt dışı kamplarıyla ve antrenmanlarıyla geçiyor. Benim için de bu kadar uzun süre evde kalmak biraz farklı bir durum. Ancak antrenmanlarımı yapmaya devam ediyorum. Deniz antrenmanlarına tabii ki de devam edemiyoruz bu süreçte. Onun yerine evde kondisyon antrenmanlarına devam ediyorum." diye konuştu.

Alp, söz konusu süreçte genelde haftada altı gün olmakla beraber günde iki antrenman yaptığını aktararak, şunları kaydetti:

"Yelken bir dayanıklılık sporu. Dayanıklılık yelkenin en önemli parçalarından bir tanesi. Onun dışında ayrıca teknik ve taktiksel bir sınıf. Çünkü rüzgar ve doğa bildiğiniz gibi çok değişken bir şey. O yüzden sürekli yelkenlerimizi, hareketlerimizi dalgalara ve rüzgara göre ayarlamamız gerekiyor. Basit bir örnek vermek gerekirse yelken bisiklete binerken satranç oynamak gibi.

Denize çıkamamamız bizi çok etkiliyor. Sonuçta teknede biz hissiyat antrenmanları da yapıyoruz. Genelde 1 saat ya da 2 saat denizde kalıp hislerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Antrenmanlarımı biraz değiştirdim açıkçası. Denizde yaşadığımız hareketleri biraz karaya da yansıtmaya çalışıyoruz. O yüzden similasyon benzeri hareketler yapıyoruz."

"En çok eksikliğini hissettiğim şey arkadaşlarımla buluşmak"

Alp Rona Rodopman, koronavirüs salgını sürecinde en çok eksikliğini hissettiği durumun arkadaşlarıyla buluşmak olduğunu dile getirdi.

Antrenmanları dışında bu dönemde kitap okuyarak ve finans sektörünü takip ederek zaman geçirdiğini belirten Alp, "Sporculuk kariyerimin sonunda finans sektöründe ilerlemek istiyorum. Boş kalan vaktimde de herkes gibi film veya dizi izliyorum. Bunun dışında ailemle olmak benim için çok iyi bir fırsat oldu. Çünkü genellikle evden uzakta vakit geçiriyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Normal şartlarda ailesiyle çok vakit geçiremediğini ancak salgın sebebiyle yaklaşık 2 aydır ailesiyle olduğunu vurgulayan Alp, "En çok eksikliğini hissettiğim şey arkadaşlarımla buluşmak. Normal şartlarda yelken sporuyla ilgilendiğim için dışarda çok vakit geçiriyorum. Antrenmanlarımda ve günlük hayatımda. Açık havada vakit geçirmeyi çok özlüyorum. Denize çıkacağım günü iple çekiyorum." diye konuştu.

Milli sporcu, yelken sporunun Türkiye'de daha fazla başarılı olması gerektiğini aktararak, şunları anlattı:

"Üç tarafı denizlerle çevrili olan bir ülkeyiz. Fakat buna rağmen yelken çok ön planda olan bir spor değil. Açıkçası bunun en büyük nedeni bence ekonomik. Çünkü yelken sonuçlarını uzun vadede alabileceğiniz bir malzeme sporu. Dolayısıyla çok emek ve bütçe gerektiriyor. Fenerbahçe Kulübü dokuz branşta sporcular yetiştiriyor. Yelken de bunlardan bir tanesi.

Şu an yeni nesil bazında bakarsak ailelerin aslında daha bilinçli olduğunu düşünüyorum. Uzun vadede yelkenin ülkemizde çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Ayrıca kulübümüz Doğuş Grubu'nun sponsorluğuyla bu konuda çok ciddi bir yol aldı. Fenerbahçeli sporcular olarak dünyadan ve Avrupa'dan geri kalır bir yanımız yok hatta daha ilerisindeyiz diyebilirim. Bunun sonucunda ülkemiz yelken branşında en çok gelişen ülkelerden biri haline geldi."

"Eğitim ve sporun beraber yürüdüğüne inanıyorum"

Milli yelkenci, eğitim ve sporun beraber yürümesi gerektiğini belirtti.

Ailelerin sporcuların yetişmesinde çok büyük öneme sahip olduğunu aktaran Alp, "Sadece yelken değil, sporun herhangi bir branşıyla uğraşan çocukların eğitim hayatlarına devam etmeleri de çok önemli. Eğitimlerini aksatmamaları çok önemli. Açıkcası ben eğitim ve sporun beraber yürüdüğüne inanıyorum. İkisinin de birbirini destekleyici çok yanı var. Ülkemizde spor ve eğitim bir arada olmaz gibi bir algı var. Spor kesinlikle eğitimsiz olmaz. İkisinin beraber devam etmesi lazım." ifadelerini kullandı.

Olimpiyatlar sebebiyle eğitimine 1 yıl ara verdiğini vurgulayan Alp, sözlerini şöyle tamamladı:

"Tufts Üniversitesi ekonomi mezunuyum. Şu an kısa vadedeki en önemli hedefim olimpiyat seçmelerine kadarki dönemde sportif anlamda kendimi en üst seviyeye çıkarmak. Bunu yaparken kendimi başka konularda da geliştirmeye çalışıyorum. Onun dışında umarım olimpiyat kotasını alırım. Eğer vizeyi alıp ülkemi orada temsil edersem amacım olimpiyattan sonra yüksek lisansa başlamak. Sağlık her şeyden önce geliyor ama bu 1 yıllık sürenin uzaması benim avantajıma oldu. 1 yıldır sadece yelken yapıyorum."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER