Gebze Medical Park Hastanesinden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Kurban bayramı bazı kişiler için tatil yapmak ve dinlenmek için iyi bir fırsat anlamına gelirken; çoğunluğu oluşturan geleneksel bayramcılar için ise; akraba ziyaretleri, dostlar, arkadaşlar, misafirlikler demektir. Tercihler nasıl olursa olsun; değişmeyen bir şey var ki; bayramlar, tüm aile bireylerini bir araya getiren, sevgi ve mutluluğun göstergesi olarak simgelenen geniş sofraların kurulduğu günlerdir. Beraberinde bayramda yenen tatlılar, börekler ve tabi öğünlerde fazlaca tüketilen kurban etlerinin tüketimi artmaktadır” dedi.
Vücudumuzun Yapı Taşlarından Biri: Protein
Proteinlerin vücudumuzun yapı taşı olduğunu ve her insanın günlük olarak kilosu başına 1-1,2 gram kadar protein alması gerektiğini dile getiren Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Diyetimizin kaliteli protein kaynaklarından birisi kırmızı ettir. Vücudumuz etteki proteinin yüzde 80-90’ını kullanabilmektedir. Kırmızı et; iyi kalite hayvansal protein olmasının yanı sıra, demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içermektedir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünür yağlar ayrılsa dahi kırmızı etin ortalama yağ içeriği ’dir. Bu sebeple tüketilen miktar çok önem taşır. Vitamin ve mineraller vücudumuza enerji sağlamazlar ancak bu maddeler vücudumuzdaki bütün reaksiyonların kusursuz bir şekilde gerçekleşebilmeleri için gerekli olan maddelerdir. B12 vitamini de bu maddelerden bir tanesidir. Özellikle damar kalitesini artırmak ve hafızamızı güçlendirmek, sinir sistemimizi korumak için bu vitamine ihtiyacımız vardır. B12 vitamini kırmızı ette bol miktarda bulunmaktadır” diye konuştu.
Kırmızı etin doymuş yağ asitleri ve kolesterol açısından oldukça zengin olduğun ifade eden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Ancak kırmızı etin az tüketilmesi kadar aşırı tüketilmesi de zararlıdır. Fazla tüketim; aşırı kilo almaya, kolesterol yüksekliğine, kalp ve damar hastalıklarına, tansiyon yükselmesine ayrıca bazı karaciğer ve barsak hastalıklarına yol açabilir. Kırmızı et, sindirimi zor bir besin olduğu için gereğinden daha fazla tüketilmesi durumunda midede şişkinlik ve hazımsızlık gibi şikayetler de görülebilir. Kırmızı eti haftada 2-3 defa 200-300 gr kadar tüketmek gereksinimlerimizi karşılamaya yetecektir” diye konuştu.
Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük demir gibi sağlam vücut için kırmızı etin sebzelerle pişirilmesi önerisinde bulunarak, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Demir, vücudumuz için besinler ile alınması elzem olan mineraldir. Eksikliğinde halsizlik, uyku hali, baş dönmesi, mide bulantısı gibi sorunların yaşandığı kansızlık tablosu ile karşılaşılmaktadır. Beslenmemizde en iyi demir kaynağı nedir diye baktığımızda en zirvede kırmızı eti görmekteyiz. Ülkemizde diyetin tahıllara dayalı olması nedeniyle yetişkin erkeklerde günde 10 mg, kadınlarda 15-18 mg, gebe kadınlarda ise 27-30 mg demir tüketimi önerilmektedir. Diyetimizde kırmızı etin olmadığı durumlarda bu gereksinimi karşılayabilmemiz oldukça zordur.
Etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya sebzelerle birlikte tüketilmesi besin çeşitliliğinin sağlanmasına katkıda bulunduğu gibi sebzelerde bulunan C vitamininin etlerde bulunan demir, çinko ve magnezyumun emilimini, vücutta kullanılmasını arttırmaktadır.
Saçlarınız ve tırnağınız için kırmızı et tüketin!
Başta protein olmak üzere, vitamin ve mineraller açısından zengin olan ve beslenme zincirinde hayati bir yer tutan kırmızı et, vücudun günlük ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, saç, cilt ve tırnak sağlığı açısından da son derece önemlidir. Yeteri kadar kırmızı et tüketmeyen kişilerin saç ve tırnakları cansızlaşır, incelir, cildi sağlıksız bir görünüm almaktadır.”
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com