En Son Yazılar

Fatih Terim: Futbolda şansa da mucizeye de yer yok

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, “Futbolda şansa da, mucizeye de yer yoktur. Yaşanan her şeyin bir sebebi, hazırlayıcı faktörleri ve sonuçları vardır. Bizim Galatasaray'da, Milli Takım'da elde ettiğimiz hiçbir başarı şans da mucize de değildi" dedi.

Fatih Terim: Futbolda şansa da mucizeye de yer yok
14-05-2015 20:03
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, “Futbolda şansa da, mucizeye de yer yoktur. Yaşanan her şeyin bir sebebi, hazırlayıcı faktörleri ve sonuçları vardır. Bizim Galatasaray'da, Milli Takım'da elde ettiğimiz hiçbir başarı şans da mucize de değildi" dedi.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, UEFA'nın özel davetlisi olarak gittiği İsviçre'nin Cenevre kentinde, Pro Lisans Kursu Değişim Programı için gelen İspanya, Slovakya, Slovenya ve Norveç futbol federasyonlarının en üst düzey teknik direktör adaylarına eğitim verdi ve tecrübelerini paylaştı. Terim, UEFA tarafından Pro Lisans kursiyerlerine yönelik başlatılan, elit teknik adamların eğitimlere katılımı uygulaması kapsamında organizasyona katıldı. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, UEFA'nın en önemli eğitmenlerinin yer aldığı eğitim çerçevesinde UEFA Antrenör Eğitim Departmanı Başkanı Frank Ludolph'un sorularını yanıtladı.
“E-ÖĞRENME MODÜLÜNÜ KURUYORUZ”
Ludolph’un, “Türkiye Futbol Federasyonunda şu an üstlendiğiniz görevde en önem verdiğiniz konulardan birinin antrenör eğitimi olduğunu biliyoruz. Bunun sebebi nedir?” şeklindeki sorusuna Fatih Terim, “Türkiye'de futbol Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yönetiliyor. TFF, benim son göreve gelişimle birlikte yeni bir pozisyon oluşturdu. Bu pozisyon Türkiye Futbol Direktörlüğü. Bu, A Milli Takım teknik direktörlüğünden çok öte ve çok daha fazla sorumluluğu olan bir mevkii. Görev tanımım gereği Futbol Gelişim Direktörlüğü dolayısıyla Eğitim Departmanı, Grassroots, Genç Futbolcu Gelişim Departmanı ile birlikte tüm seviyelerdeki Milli Takımlarımız bana bağlandı. Bu göreve geldikten sonra 13 temel problem tespit ettik. İki tanesinin çözümünü de öncelikli hedef olarak aldık. Bunlar; yaygın tesisleşme yani çocuklarımızın futbol oynayacağı alanların artırılması ile eğitimcilerin ve tüm antrenörlerin eğitiminin daha donanımlı, daha etkin ve daha modern hale getirilmesi. Özellikle yetiştirici antrenörlerimizin eğitimine çok önem veriyorum. Onların pedagojik formasyon eğitimi almış, her yaş grubuna özel yaklaşım becerisine sahip, teknik ve yetenek gelişimini bilen antrenörler olarak yetiştirilmesini sağlamak zorundayız. Futbolun içinden gelenlerle, akademisyenlere birlikte çalışma ortamı oluşturuyoruz. Futbolumuzda devrimin öncelikli aktörlerinin antrenörler olacağını düşünüyorum. Bu nedenle onları da en üst düzeyde donatmayı çok önemsiyorum. Eğitim içeriğimizi, sürelerimizi artırıyoruz. Ülke şartları ile ilgili eksiklerimize yönelik sertifika programlarına başladık. Çok gelişmiş ve ileri düzeyde çocuk koruma programını hayata geçirdik. Bu alanda antrenörleri eğitmeye başladık, denetimleri artırdık. Kulüp lisans kriterlerimize yeni maddeler ekliyoruz. Çocuklarımızın fiziksel, duygusal ve cinsel istismarına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Antrenör eğitiminde her türlü teknolojik imkanı da kullanmak niyetindeyiz. E-öğrenme modülünü kuruyoruz. Eğitim filmlerinin ve bilgi aktarımının sağlanacağı sürekli eğitim akademisini kurma çalışmalarımız sürüyor” yanıtını verdi.
“MİLLİ TAKIM'DA SEÇİCİLİK ÇOK ÖNEMLİ”
UEFA Antrenör Eğitim Departmanı Başkanı Frank Ludolph'un, kulüp takımı antrenörü ile milli takım antrenörü olmak arasındaki temel farkları anlatmasını istediği Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, “Kulüpte antrenman planlaması çok önemli. Makro, mezo ve mikro planlama çok çok önemli. Değişimin az olduğu bir kadro ile bir ordu kuruyorsunuz. Her hafta, hatta haftada iki kez karşılaşma oynamanız ciddi olarak işin içinde olmanıza ve o adrenalini tüm hücrelerinizle hissetmenize sebep oluyor. Milli Takım'da ise seçicilik çok önemli. Oyuncu üzerinde gelişim açısından kulüpteki kadar etki imkanı yok. Ama büyük bir havuzdan oyuncu seçme imkanınıza sahipsiniz. Elemelerde kısa süreli iki karşılaşmalı periyotlar yaşıyorsunuz. Ancak büyük turnuvalardan önce etkili hazırlık için imkanınız olabiliyor” şeklinde konuştu.
“HIRVATİSTAN'IN MUCİZESİ Mİ OLACAKTI?”
“Futbolun hiç geri gidilmemesi gereken bir endüstri olduğu söyleniyor. Bu trend karşısında nasıl ilerlediniz ve Galatasaray ve Milli Takım'da çeşitli mucizeler yaptınız?” şeklinde Ludolph’un yönelttiği soruya deneyimli çalıştırıcı, “Hayat felsefem gereği hep ilerisi ve daha iyisi için çalışan biri olduğumdan benim için sorun olmadı. Küçük bir hikaye anlatayım. 2000 yılında UEFA Kupası'nı kazanıp ülkeye döndüğümüzde bir yorumcu bana, ‘Herhalde artık siz de takımın oyunundan ve bu başarıdan memnunsunuz’ dedi. Ben de kendisine, ‘Ben memnun olduğum an bu meslekte işim biter’ dedim. ‘Ben memnun olmayacağım ki daha iyisini yapabileyim, üretebileyim ve sizi mutlu edeyim’ dedim. Bu arada şunu da ifade etmeliyim. Futbolda şansa da mucizeye de yer yoktur. Yaşanan her şeyin bir sebebi, hazırlayıcı faktörleri ve sonuçları vardır. Bizim Galatasaray'da, Milli Takım'da elde ettiğimiz hiçbir başarı şans da mucize de değildi. Şöyle düşünelim 120. dakikada golü atmasaydık 119. dakikada yediğimiz gol Hırvatistan'ın mucizesi mi olacaktı?
“TECRÜBELERDEN YARARLANIN”
“Başkalarının ayak izlerini takip ederek ancak onların gittiği yere kadar gidebilirsiniz” diyen Terim, sözlerine şöyle devam etti:“Ama elbette ki sizden önceki bilgilerden tecrübelerden yararlanın. Hayalleriniz olsun ama sadece hayal edilerek olmayacağını da bilin. Çok çalışmak, iyi bir lider olmak, iyi bir ekip kurmak lazım. Kaliteli insanlar kaliteli insanlarla çalışmalıdır. Yerinizden eder diye, size rakip olur diye kimseden çekinmeyin. Her branşın en iyilerinden oluşan bir ekip kurun, takımın arkasındaki takımın başarıdaki rolünün çok büyük olduğunu unutmayın. Tüm çalışanlarınızın mutlu olmasını sağlayın. Aşçınızın, malzemecinizin, masörünüzün yüzü gülüyor ve mutluysa, iyi günler ve büyük başarılar çok yakın demektir. Benim en az başarılı olduğum konu sanırım yöneticilerle çok iyi ilişkiler kurma konusudur. Genç arkadaşlarıma bu konudaki önerim, kişiliklerinden ve karakterlerinden yani duruşlarından ödün vermeden yöneticilerle yapıcı ilişkiler kurmaları yönünde olacaktır.” dikGAZETE.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER