Vangölü Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fatih Sevinç, yapılan olağan genel kurulda yeniden seçilerek güven tazeledi.
Vangölü Gazeteciler Cemiyeti’nin olağan genel kurulu, cemiyetin toplantı salonunda yapıldı. Çoğunluğun sağlanmasının ardından kongre saygı duruşuyla başladı. Faaliyet ve denetleme raporlarının okunduğu ve emekli gazeteci Ekrem Sinaner’in divan başkanlığını yaptığı kongrede konuşan Vangölü Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fatih Sevinç, cemiyetin 1998 yılında kurulduğundan bu yana hiçbir genel kurul öncesi ve sonrasıyla yaşananlarla böyle bir seçime gidilmediğini söyledi. Sevinç, “Bizler 2 dönemdir cemiyet yönetimindeyiz. İyi veya kötü bir şeyler yaptık. Burada yapılanları veya yapamadıklarımızı anlatmayacağım. Ama konuşmadan da edemeyeceğim. Çünkü içerden ve dışardan hep konuşanlar oldu. Biz daha iyi bir yönetim için bu işe giriştik. Öyle zamanlar oldu ki tam gün mesaimizi bu yolda harcadık. İyi bir yönetimimiz oldu. Cemiyette bir yönetim şekli vardır. Bu yönetim yedi kişiden oluşur. Yedi kişi alınan ve verilen kararlarda aynı düşünce içerisin de olacak diye bir kaide de yok. Bu süre zarfında ortak akıl konusunda hep uzlaşı içinde olduk. Son bir yılda ayrı düştüklerimiz oldu. Küsmedik. Aldığımız terbiye ile el uzatan olduk. Alınan kararların daima arkasında durduk. Halende arkasındayız. Alınan kararlardan pişmanlık duymadık. Hepsinin temelinde cemiyetimizin devamlılığı vardı. Genel kurul öncesinde bir niyet oluştu. Üzülerek belirteyim ki demokrasi adına bu niyetin tamamına ermesini isterdim. Her zaman seçimlerin bir kaybedeni ve kazananı vardır. Bizde, başkası bu işi yapamaz diye bir olgu yok. İyiyi isteyenin daima yanındayız. Beraber veya arkasında bütün olarak yürürüz. Bu yarış içersin de edebimizle yarışacaktık. Belki de kaybedecektik. Sonuç itibariyle seçime tek liste gidildi. Bizler tekrardan seçildik. Her zaman olduğu gibi demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü kendimize yol çizdik. Sonrası içinde hep aynı yolda olacağız. Bilinmeli ki serzenişimiz sevgidendir. Niyetli arkadaşlar şüphesiz saygı duyduğumuz büyüklerimiz. Biz cemiyeti daha ileriye taşıma sözüyle nazik, iletişimci ve koruyucu olduk. Değer verdiğim insanların uzlaşı içinde küçükleri de olsak bizlerin tavrını öğrenmeleri gerekliydi. Her şey olup bittiye gelmemeliydi. Bizim kendilerine beslediğimiz sevgiyi incitmeden uzlaşı aranabilirdi. Tek kelime etmedik. Dolaylı dolaysız sosyal medyayı veya başka mecraları kullanmadık. Yani bize atfedilen ‘kutuplaşma yaptılar’ tezi ve yazılanlar tam tersi bir durumla duygularımıza tercüman oldu. Seçildiğimizde bize dair en büyük temenni politize olmamamızdı. Her zaman karşısında durduk. Asla da buna izin vermeyeceğiz. Bizler gazeteciyiz. Tetikçi değiliz. Bu cemiyet altında cem eden insanlarız. Bu süreçte bize dışardan müdahalelerle ayak oyunlarıyla yaklaşımlar oldu. Olmaz demiyoruz. Ama görgü kuralları içinde yapılmalı. Cemiyetine hesap vermekten yoksun insanların asla müdahalesine izin vermeyiz. Cemiyeti bir birine düşürmek isteyenler üye olmadığı ve oy kullanmadığı halde müdahil olmak isteyenlerdir. Mesleki bir cemiyet sen istedin diye senin gibi düşünmez. Sözü üyeleri belirler. Hak hukuk diye bağırırsın ama kendi çalıştırdıklarında hak hukuk aramazsın. Haklarına tecavüz edersin. Senin gibi düşünmeyenleri hedef göstererek, zarar görmesini, ikilik çıkmasını istersin. Çoğunluk iki yıl daha verdi. Ama unutma. Bu gazeteciler sen ve senin gibiler burada olmazken en ağır şartlarda bedel öderken, hep buradaydılar. Burada olmaya devam edecekler. Bakın biz cemiyet yönetimine olduğumuz süre içersin de üyeliklerle ilgili eleştirilerde alıyoruz. İş bazen eleştiri sınırını aşıp hakarete kadar uzandı. Bir önceki yönetim kurulundan kimse aktarıldığı gibi istifa etmedi. Evet 2 istifa talebi oldu. Aytaç Aykaç, o dönem işlerinin yoğunluğunu gerekçe göstermiş istifasını kabul etmiştik. Bunun dışında beni gerekçe göstererek istifa dilekçesi veren bir arkadaşımızın istifası da yönetim kurulunca reddedilmişti. Üye konusunda 4 yıllık tabloyu şu şekilde özetleyebiliriz. 2011’de üye sayısı 50’li rakamlardaydı. Biz 4 yılda 60’ın üstünde cemiyete üye kazandırdık. Meslekten ayrılan 39 üyenin cemiyetle ilişiği kesildi. Kabul buyurun burası bir mesleki örgüttür. Aşağılamak anlamında söylemiyorum. Kasabın, doktorun, lokantacının veya başka bir meslek gurubunda çalışanın cemiyetimize üye olması şık bir durum değil. Bu nedenle bizde her zaman tüzükte istenilenleri büyük ölçüde oy birliğiyle uyguladık. İsteyene bu isimleri teker teker okuyabilirim. Hiç kimse görüşü veya sevgisizlik odaklı cemiyetten atılmadı. Kurulduğundan bu yana emeği geçen herkese şükranlarımı sunar, genel kuruldan çıkan sonucunda hayırlı olmasını temenni eder saygı ve sevgilerimi sunarım” dedi.
(İHA)