Genel

“Faiz indirimi piyasaya pratikte çok olumlu yansıdı“

- Alternatif Bank Genel Müdürü Kaan Gür: - "Merkez Bankasının faiz indirimi sonrasında bunun piyasaya pratikte çok olumlu bir şekilde yansıdığını gördük. Hem ticari hem de bireysel kredilere yansıdığını net bir şekilde görüyoruz"

“Faiz indirimi piyasaya pratikte çok olumlu yansıdı“
07-08-2019 17:44

 Alternatif Bank Genel Müdürü Kaan Gür, Merkez Bankasının faiz indiriminin sektöre yansımasına ilişkin, "Merkez Bankasının faiz indirimi sonrasında bunun piyasaya pratikte çok olumlu bir şekilde yansıdığını gördük. Hem ticari hem de bireysel kredilere yansıdığını net bir şekilde görüyoruz." dedi.

Alternatif Bank tarafından, bankanın ihracatçı firmalara sunduğu hizmetlere ilişkin İstanbul’da bir basın toplantısı düzenlendi.

Kaan Gür, toplantıda yaptığı sunumda, bankanın mali performansına, ihracat alanında Türkiye’nin taşıdığı potansiyele, gelişim alanlarına ve potansiyel pazarlara dönük değerlendirmelerde bulundu.

Bankanın yılın ilk yarısını kapsayan dönemde toplam aktiflerinin yüzde 16 artarak 30 milyar lira ve mevduat hacminde 15,6 milyar lira seviyesine ulaştığını aktaran Gür, kredilerin 24,1 milyar liraya ve net karlılığın da 112 milyon liraya ulaştığını dile getirdi.

2018 yılında Türkiye’nin ihracatta rekor kırdığını anımsatan Gür, "2019 yılına baktığımızda da haziran ayı dışındaki trend gerçekten olumlu. Dolayısıyla 2019 hedefleri noktasında yine 182 milyar dolara değecek bir performansı göreceğiz. Bu performansı beklememiz son derece doğal." değerlendirmesinde bulundu.

- "Küresel ticaretin büyümesinin sınırlanacağını öngörüyoruz"

Türkiye’nin bunu küresel ekonomin zorda olduğu bir dönemde başarmasının oldukça anlamlı olduğunu vurgulayan Gür, şunları kaydetti:

"Tabii Türkiye bunu hangi ortamda nasıl gerçekleştiriyor? Bu doğrusal gördüğünüz büyüme bu kadar kolay mı? Esasında burada dünya ticaretine bakmak lazım. Özellikle son 2 yılda görmüş olduğumuz global anlamdaki daralma ve 2019 ve 2020’ye baktığımızda OECD ve IMF tahminleri genel anlamda küresel büyümedeki yavaşlama sinyalleri Türkiye’nin işini biraz daha zorlaştırıyor. Esasında biz zoru başarıyoruz. Türkiye’nin toplam dünya ticaretinden aldığı pay sabit kalmış. Ülke olarak burada iyi bir savaş verdiğimizi söylemek lazım. Ama hala çok önemli atılabilecek adımlar var."

Dünya ticaretinin bu yıl 19,6 trilyon dolara ulaşmasının beklendiklerini dile getiren Gür, "Ticaret savaşlarının, ülkelerin ithalata karşı getirdiği korumacı yaklaşımların ve küresel durağanlaşmanın bir sonucu olarak küresel ticaretin büyümesinin sınırlanacağını öngörüyoruz. Bu da daha nitelikli, yeri doldurulamaz mal üretimi gereğini bir kez daha gündemimize taşıyor." dedi.

Kaan Gür, son zamanlarda gelişmiş ülkeler için daha sık dile getirilmeye başlanan resesyon tartışmalarının Türkiye’nin yeni ihracat pazarlarına odaklanması konusunun daha da önemli hale getirdiğini ifade ederek, bu açıdan Orta Avrupa ve Balkan ülkeleri, Sahra-altı ülkeleri, Asya Pasifik ve Orta Amerika’nın yeni pazarlar olarak önem kazanacağını söyledi.
 

- "İhracatımız İsviçre, Libya ve Katar’da hızla artıyor"
 

Türkiye’nin ihracatında Avrupa’nın yerinin oldukça önemli olduğunu, toplam ihracatın yarıdan fazlasının bu bölgeye yapıldığını belirten Gür, şöyle devam etti:

"İhracatımızın en hızlı büyüdüğü ülkelere baktığımızda da İsviçre ve Libya’yla birlikte Katar’ın ilk üçte olması bizi ayrıca mutlu ediyor. Zira Katar’la yapılan ticaretin artırılması için Türk ihracatçıların desteklenmesi uzmanlığımızın yoğun olduğu konular arasında gelirken, iki ülke arasında köprü olmaya büyük önem veriyoruz. Ülkemizin Katar’a olan ihracatı son 8 yılda 7 kat arttı ve 2018 yılında 1,1 milyar dolarla zirve yaptı.

Son zamanlarda yaşanan jeopolitik gelişmeler ve dünya kupasına yönelik yatırımlar Katar’ın ticaretini etkiledi. Bu tip gelişmeleri yakından izleyecek ve aksiyona çevirecek bir zemin oluşturmamız gerekiyor. Ancak Türkiye’nin Katar’ın ithalatındaki payı bunca gelişmeye rağmen yüzde 3 civarında. Daha iyi olabiliriz. Önemli olan zamanında aksiyon alarak, ihtiyaçları tespit edip üretimi bu yönde desteklerken, değer yaratacak bir şekilde pazara penetrasyonu sağlamak. Banka olarak böyle bir yapının kurulmasında paydaş kuruluş olmayı önemsiyoruz."
 

- "İhracat taahhütlü krediler 675 milyon dolara ulaştı"
 

Gür, iki yıl önce bankada bulunan ihracat taahhütlü kredilerin ortalama büyüklüğünün 147 milyon dolardan, 2019 yılında 4 buçuk kattan farzla artış göstererek 675 milyon dolara ulaştığını bildirdi.

İhracatçı firmaların finansmana erişmelerinin yanı sıra potansiyel pazarlarda varlık gösterebilmeleri için bilgiye de ihtiyaçları olduğuna işaret eden Gür, "Her pazarın dinamiklerine hakim olmaları, uygun ürün ve hizmet geliştirmeleri son derece önemli. Zira mevcut durumda kilogram başına ihracatımız 2 doların üzerine çıkamıyor. Bu amaca hizmet edecek adımlara, yani araştırma, envanter çalışması, yatırım, kalifiye insan gücüne destek gibi, orta ve uzun vadeli stratejik hedeflemelere katkı vermeye hazırız." şeklinde konuştu.

- Merkez Bankasının faiz indirimi

Kaan Gür, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

2020 yılı sonunda 2 bin ihracatçı ve toplam 4 milyar dolar dış ticaret hacmine ulaşmayı hedeflediklerini dile getiren Gür, "Türkiye’nin büyük bir potansiyeli var. Bu potansiyeli Alternatif Bank olarak çok uzun soluklu bir vadede desteklemek istiyoruz. Dolayısıyla da özellikle katma değerli ihracata, yüksek teknoloji ihracatına yüzü dönük her firmaya destek verme amacıyla yola çıktık." dedi.

Merkez Bankasının faiz indiriminin sektöre yansımalarına ilişkin sorulan bir soruyu yanıtlayan Kaan Gür, "Merkez bankasının faiz indirimi sonrasında bunun piyasaya pratikte çok olumlu bir şekilde yansıdığını gördük. Hem ticari hem de bireysel kredilere yansıdığını net bir şekilde görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Faiz indirimi sonrası reel sektörden pozitif sinyaller geldiğine dikkati çeken Gür, uygun kur ve uygun faiz ortamıyla elverişli bir durum oluştuğunu kaydetti. Faiz indiriminin piyasalara geçişkenliğinin beklendiği kadar etkili olmayacağı yönündeki söylemlerede de değinen Gür, sözlerini şöyle tamamladı:

"Herkesin çok farkılı görüşü, düşüncesi var. Bizim Alternatif Bank olarak görüşümüz şu; faiz indirimleriyle başlayan bu hareket pozitiftir. Bunun karşılığını biz mutlaka alıyor ve görüyor olacağız. Nerede? Reel sektörün iş yapma kabiliyetinin artmasında, reel sektörün faiz yükünü minimize etmesinde, yükümlülüklerini yerine getirme noktasında daha geniş bir alana sahip olma noktasında. Dolayısıyla eylül ayında da ikinci bir faiz indirimi bu konuyu biraz daha zaten yönetilebilir hale getirecek.

Burada kritik olan hepimizin baktışı şey şu; sonuçta geri ödenebilir bir kredi ilişkisini destekleyerek yürütmek. Burada desteklediğimiz şey de kontrol edebildiğiniz ve edemediğiniz unsurlar var. Faiz bu noktada daha kontrol edilebilir noktaya gelmiştir. Dolayısıyla hem hem ciro hem de karlılık artışı noktasında reel sektöre ciddi anlamda bir kapı açtı ve imkan sağladı. Uzun ve orta vadeli baktığımızda ben pozitif bir durum görüyorum."
 

Bu yıl, TİM üyesi müşterilerimize ayıracağımız 200 milyon dolar kaynakla çalışma büyüklüğünü daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz. Ayrıca ihracatçı firmalar arasında kadın girişimcilere özel ayrıcalıklarımız bulunuyor. Bankamızın fonlarından belirli bir kısmını onlar için ayırdık. Bu kapsamda kredi dışındaki diğer bankacılık ürünlerinde kadın girişimcilerimize masrafsız ve avantajlı fiyatlama sunuyor, özel işyeri sigortası, hayat sigortasında özel teminat gibi hizmetler veriyoruz."

Şimşek ayrıca Alternatif Bank olarak, ‘danışman bankacılık’ anlayışıyla ihracatçılara gereksinim duydukları mevzuat, teknik destek gibi konularda bilgi vermek için ‘Dış Ticaret Danışman Hattı’ kurduklarını ve yine ihracatçı birlikleri veya şubeler nezdinde ‘Dış Ticaret Eğitim Seminerlerine’ başladıklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER