Kültür Sanat

Evlatlarının acısını baston yaparak dindirmeye çalışıyor

Amasya'nın Hamamözü'nde yaşayan Osman Nuri Kabaktan, baston imalatına kendisi gibi askeri personel olan 2 çocuğunu kaybettikten sonra ağırlık vererek evlat acısını unutmaya çalışıyor.

27-09-2016 16:46

Amasya'nın Hamamözü ilçesinde yaşayan 85 yaşındaki Osman Nuri Kabaktan, uzman çavuşluktan emekli olduktan sonra başladığı baston üretimine askeri personel olan 2 oğlunu kaybettikten sonra daha çok ağırlık vererek yaşadığı evlat acısını dindirmeye çalışıyor.

Emekli olduktan sonra evinin alt katını atölyeye çeviren 6 çocuk sahibi Kabaktan, 30 yıldır el emeği, göz nuruyla baston yapıyor. Elazığ'da görevli uzman çavuş oğlu Mehmet'i 2006'da, astsubay oğlu Metin'i ise mide kanserinden 2008 yılında İtalya'da kaybeden Kabaktan, atölyesinde daha çok vakit geçirmeye başladı.

Çocuklarının acısını dindirmeye çalışan ve alzaymırla mücadele eden Kabaktan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1981 yılında emekli olduktan bir süre sonra can sıkıntısını gidermek için baston yapımını öğrendiğini söyledi.

"Deneye deneye öğrendim"

Yaptığı bastonları Türkiye'nin çeşitli illerine ve yurt dışına gönderdiğini anlatan Kabaktan, şunları kaydetti:

"Emekli olunca evde boş durmak veya kahvehaneye gitmek istemedim o yüzden 'kendim ne yapabilirim' diye düşündüm ve bu baston işine girmeye karar verdim. Sonra bir torna makinesi aldım ve işe başladım. Deneye, deneye öğrendim kullanmayı. Baston yaparken en iyisini yapmaya çalışıyorum. 'Alan insanlar acaba bu bastonu beğenir mi, beğenmez mi' diye düşünüyorum. Bir bastonu yapmak 5 günümü alıyor, 5 gün içinde alıcıya hazır vaziyete getiriyorum. Baston her ağaçtan yapılmaz, en önemlisi hangi ağacı kullanacağını bilmek. Ben sadece elma ağacı kullanırım 4, 5 senedir hiçbir şikayet gelmedi, eğildi veya yarıldı diye."

"Bastonlara evladım gibi bakıyorum"

El emeği, göz nuruyla yaptığı bastonlara çok önem verdiğini belirten Kabaktan, "Yaptığım bastonlara evladım gibi bakıyorum, birisi düşse, bir şey olsa içim gidiyor. Onları özenle yapıyorum ve alıcılara hazırlıyorum. Bu işten para kazandığım söylenemez ancak kafamı dağıtıyorum. Evlatlarımı kaybettikten sonra kendimi bu işe verdim, en azından kafamı dağıtıyorum. Bastonlarla uğraşmasam daha kötü bir hale düşerdim, çok şükür uğraşacak bir iş buldum." diye konuştu.

"Hayata baston yaparak sarıldı"

Kabaktan'ın kızı İsminaz Topgümüş ise babasının hayatı boyunca hiçbir kötü alışkanlığının olmadığını ifade ederek, "Babam emekli olduktan sonra, boş kalmamak için bu işe başladı. Daha sonra 2 kardeşimi kısa süre arayla kaybedince bu işe daha çok ağırlık verdi. Kafasını dağıtmak ve hayata sarılmak için daha çok baston yapmaya başladı. Hayata baston yaparak sarıldı. Kardeşlerimizi çok kısa aralıklarla kaybetmenin acısını içimizde yaşıyoruz ancak annem ve babam bu acının daha fazlasını yaşıyor. Babam alzaymır hastası ancak bir meşguliyeti olduğu için, bastonlarıyla uğraştığı için bu hastalığın ilerlemesini yavaşlattı." ifadelerini kulandı.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER