İstanbul
Evde yaşanabilecek kazalardan birini de yangınlar ve bunun hasarı olan yanıklar oluşturuyor. Çaydanlıktan kaynar su dökülmesi, ocağın altının açık unutulmasıyla mutfak gereçlerinin alev alması gibi kazalara evlerde sık rastlanıyor.
Öte yandan, deodorant ve lavabo açıcı gibi maddelerin patlaması, mangal ve masa şöminesi yakmada kullanılan jellerin alev alması ikinci-üçüncü derece yanıklara, elektrik kaynaklı kazalar da uzuv ve can kaybına neden olabiliyor.
Masa şöminesinin yakıtı "saliseler içinde" alev aldı, üzerine sıçradı
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinin yanık merkezinde tedavi gören 36 yaşındaki Onur Börekçi de ev kazası yüzünden yaralanan kişilerden birisi.
AA muhabirine yaşadıklarını anlatan Börekçi, masa şöminesine doldurdukları yakıtın bidonunun bir anda patladığını ve ortalığın alev aldığını dile getirdi. Alevlerin üzerine de sıçradığını söyleyen Börekçi, ürünü daha önce defalarca kullandıklarını ancak başlarına böyle bir şeyin geleceğini hiç düşünmediklerini kaydetti.
Bu yakıtın çok yanıcı olduğunun bilinciyle hareket ettiklerini, üründe bir sıcaklık olduğunda doldurmamaya dikkat ettiklerini belirten Börekçi, bu kez de aynı adımları izleseler de kazaya neyin sebebiyet verdiğini bilmediğini ifade etti.
Börekçi, "Bir saniyede ortalık bambaşka hal aldı." diyerek, olay anına dair anımsadıklarını şöyle aktardı:
"Üzerimdeki tişörtüm alev almıştı. Onu hemen çıkartıp önce yangın tüpüne koştum. Eşim ve evde bulunanlar yangına müdahale ederken, ben de direkt banyoda kendimi soğuk suya sokup, vücudumu soğutmaya çalıştım. O sırada arkadaşlarım 112'ye haber vererek ambulans çağırdılar. Böyle bir imkandan da haberdar değildik o takvime kadar, yanık merkezi nedir insan başına gelmeden böyle süreçleri bilmiyor."
Yüzünde, vücudunun üst bölgesinde ve kollarında birinci, ikinci ve üçüncü derece yanıklar bulunduğunu, tedaviyle de her geçen gün daha iyiye gittiğini belirten Börekçi, vatandaşlara şu tavsiyelerde bulundu:
"Bir saniye içerisinde her şey bambaşka bir noktaya gelebiliyor. Çok daha kötü durumlara da gidebiliyor. Yaşayınca ne kadar büyük bir şey olduğu anlaşılıyor. Allah kimseye vermesin. Her türlü tedbiri alıp, hiçbir şeyi önemsiz gibi düşünmesinler. Çünkü dönüşü olmayan noktalara gidebiliyor bu süreç."
- Altı açık unutulan ve alev alan tavayı söndürmek isterken ellerini yaktı
Yanık merkezinde tedavi gören 56 yaşındaki Kazım Tuncer de kızartma yaptıkları tavanın altını kapattıklarını düşünürken, kısık ateşte bıraktıkları için tavanın alev aldığını anlattı.
Tavayı tutarak balkona götürdüğünü ancak rüzgar nedeniyle alevlerin terse dönerek ellerini yaktığını belirten Tuncer, "5-10 dakika daha mutfağa gidilmeseydi, büyük yangına sebep olabilirdi. Evimiz yakın hastaneye. 10 dakikalık bir mesafemiz var. Hiçbir yere değdirmeden ellerimi, sağ olsun damadım aldı beni hastaneye yetiştirdi. Burada da sağ olsunlar ilgilendiler."
Yanıklarının ilk günlere göre oldukça iyileştiğini anlatan Tuncer, "Burada gece gözümü kapatmadan sabahı ettiğimi hatırlıyorum ama şu anda iyiyim." dedi.
Kazım Tuncer, vatandaşlardan ocakta bir yemek hazırladıktan sonra altını yanık unutmamalarını, özellikle kızartma türü ürünlerin ocakta bırakılmamasını önerdi.
- "Elektrik yanıkları gencecik insanların kayıplarına yol açabiliyor"
Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Turan da ev kazaları kaynaklı yanık vakalarına ilişkin bilgi verdi.
Mangal, soba ve masa şöminesi gibi ürünleri tutuşturmak için kullanılan jel yakıtların genellikle beyaz alevli olduğunu, bu nedenle yanmadığı düşünülerek tekrar üzerine jel dökülmesiyle patlayabildiğini anlatan Turan, altı açık unutulan ocaklardaki mutfak malzemelerinin de yangına sebebiyet verebildiğini ifade etti.
Çocukların üzerlerine çaydanlıktaki sıcak suyun devrilebildiğini belirten Turan, "Kalıcı cilt hasarlarından ömür boyu yüzünde iz kalma durumlarına kadar, ileride rekürren ameliyatları gerektirecek ev kazaları çok sık görüyoruz." dedi.
Prof. Dr. Turan, çocukların açıkta olan elektrik kablolarına dokunmaları ya da evde tamirat esnasında da yanıkla sonuçlanan kazalar meydana gelebildiğine işaret ederek, "Kofralar eskiyor, bağlantı malzemelerinde sıkıntı oluyor, en ufak müdahalede kofra patlaması yaşanıyor. Hem elektrik yanığı hem o süreçte ani kalp durmalarından dolayı kol kesilmelerine, gencecik insanların kayıplarına kadar gidebilecek elektrik yanıklarıyla karşılaşabiliyoruz. O yüzden yaşamımızda iş güvenliği, evdeki cihazların güvenliği ve onları uygun şekilde kullanmak çok önemli." diye konuştu.
- Yanık vakalarında solunuma dikkat
Prof. Dr. Mustafa Turan, vücudun herhangi bir bölgesi yandığında, o bölgedeki reaksiyonun giderilmesi için 10-15 dakika çeşme suyuna tutulmasını önerdi. Yanık vakalarıyla karşılaşanların ise kişinin solunumunu garantiye almaları, hızlıca 112'yi arayarak hastanın sağlık kuruluşuna götürülmesini sağlaması gerektiğini aktaran Turan, kişi hastaneye getirilirken de yanık bölgesinin ıslak bandajla sarılarak reaksiyonunun azaltılmasının öneminden bahsetti.
Özellikle tutuşan kızartma yağlarına su atılmaması gerektiğini, bunun çok büyük reaksiyonlara yol açabileceğini vurgulayan Turan, "En çok önerilen, bir battaniye veya havlu ıslatılarak ateşin azaltılması ya da yanan maddenin bir an evvel balkon veya dış ortama ulaştırılmaya çalışılması. Tüpün kapatılması, doğal gazın kesilmesi, elektrik şalterinin indirilmesi diğer yandaş sorunları da engellemek açısından çok önemli." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com