Kırklareli
İstanbul'da doğan 65 yaşındaki Kudret Bodur, evliliğinin ardından 2007 yılında eşi Ahmet Bodur'un memleketi Evciler köyüne yerleşti.
Köy yaşamına alışarak köylülerle de kaynaşan Bodur, 2016 yılında geçmişle günün kıyaslanması ve kültürün gelecek nesillere aktarılması amacıyla bir müze yapmaya karar verdi.
Yer arayan Bodur, köy muhtarlığından kullanılmayan okulun kullanım izni için başvurdu.
İzni alan Bodur, köyün kültürel değerlerine sahip çıkmak ve geçmiş yıllarda kullanılan tarım aletleri, mutfak eşyaları duvar halıları, iğne oyaları, çeyizlikler, kıyafetler, elektronik eşyalar gibi geçmişi yansıtan her türlü eşyayı gelecek kuşaklara gösterebilmek için çalışma başlattı.
Kapı kapı dolaşıp sergi için malzeme toplayan Bodur, boyayıp çeşitli süslemeler yaptığı kullanılmayan okul binasını kültürevine dönüştürdü.
"Bizler kurduk gençler yaşatmalı"
Bodur, geçmiş ile gelecek arasında bir bağ oluşturmak amacıyla kültürevini hizmete kazandırdığını söyledi.
Köyün geçmişteki yaşam kültürünün kültürevinde anlatıldığını dile getiren Bodur, köyüne çok güzel bir kültürevi kazandırmanın gururunu yaşadığını dile getirdi.
Bodur, kültürevinde elle işlenmiş bindallı, gelinlikler, tarım ve mutfak eşyaları gibi birçok eserin bulunduğunu belirterek, yaptıkları çalışmayla büyük bir miras bıraktıklarına inandığını ifade etti.
Özellikle gençlere büyük görev düştüğüne değinen Bodur, şöyle konuştu:
"Bizler faniyiz. Daha ne kadar ömrümüz olur belli değil gençlerinde bu kültüre, bu odaya, bu binaya sahip çıkmalarını ben çok arzu ederim. Bizler kurduk gençler yaşatmalı 100 yıldan eski fazla ürünler var.
Mesela gelinlik has ipektir ve elle dikilmiştir. Ferace dediğimiz bir ürün var. Çok eski bir eşek semerimiz var. Bir asırlık yapağı ile örülmüş yapağımız var, eski bir bulgur taşımız var. Romanya'dan gelmiş bir çeyiz sandığımız var. Çok güzel paha biçilmez eserler var."
"Gençler yaşadığımız günün kıymetini bilsinler"
Bodur, kültürevine bağışlanan eşyaların kim tarafından bağışlandığının da eserlerin üzerinde yazılı olduğuna dikkat çekti.
Kültürevinin geçmişle geleceğin kıyaslanması yapılarak günün kıymetlendirilmesine de vesile olacağının altını çizen Bodur, şunları kaydetti:
"Kültürümüz gençlere örnek olsun belki de yaşadığımız günün kıymetini bilsinler, ecdatlarının nasıl bir zorluklarla bugünlere geldiğini bilsinler istedik. Bu bir hayat hikayesi. 'Bunları bilmeleri gerekiyor' diye düşündüm. Köye gelenler burayı görmek istiyorlar.
Bu bir kültürel miras oldu. Köyümüzün muhtarlarına 1950 yılından bu yana muhtarlık yapanların unutulmaması istedim onların hepsinin fotoğraflarını bulup onları burada sergiliyorum. Hoş oldu.
Takdir de ediliyoruz köyümüzün güzel bir mirası oldu. Burayı geliştirmek isterim. Çünkü mekan olarak küçük geliyor, daha rahat gezilebilecek daha rahat teşhir alanı olan bir yere taşımak istiyorum."
Eğitim gördüğü okul, kültürel mirasa ev sahipliği yapıyor...
Köy sakinlerinden Emine Özkan ise kültürevinde geçmişi hatırladıklarını bildirerek, eğitim gördüğü okulunun kültürevi olmasının kendisi açısından çok önemli olduğunu kaydetti.
Okula girdiğinde çok duygulandığını ifade eden Özkan, "Böyle bir kültürevini bize sunan Kudret hanıma teşekkür ederim. Çok güzel oldu." dedi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com