Gündem

Etimesgut Zırhlı Birlikler davasında sona gelindi

FETÖ'nün darbe girişiminde Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 53 sanığın yargılandığı davanın karar duruşması, 10 Temmuz'da görülecek.

Etimesgut Zırhlı Birlikler davasında sona gelindi
01-07-2019 14:32
Ankara

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 45'i tutuklu 53 sanığın yargılandığı davanın karar duruşması, 10 Temmuz'da Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülecek.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın 17 Haziran'da görülen son celsesinde, sözde yurtta sulh konseyi üyesi olduğu gerekçesiyle "Genelkurmay çatı davası"nda da yargılanan eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in de aralarında bulunduğu sanıkların son sözlerini dinledi.

Heyet, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına hükmederek kararın açıklanması için duruşmayı 10 Temmuz'a bıraktı.

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlerle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak 26 Nisan 2017'de mahkemeye gönderilen iddianamede 52 kişi hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

Ayrıca, bu şüphelilerden bir kısmı için "askeri komutanlıkların gasbı", "genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak", "birden fazla kişiyle silahla tehdit", "kamu malına zarar vermek", "kamuya ait araçları suçta kullanmak", "hürriyeti engelleme" suçlarından da kamu davası açılmıştı.

Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının müşteki olarak bulunduğu iddianamede şu kişiler şüpheli olarak yer almıştı:

"Ahmet Bi̇can Kırker, Ahmet Çakır, Abdülkadi̇r Çi̇çek, Ahmet Faruk Çavuş, Ahmet Han Büyüksakallı, Ali̇ Osman Karahan, Ali̇ Suat Yurdakul, Bi̇lal Nuri̇ Gelebek, Burak Çakır, Cem Tuce, Ci̇han Özmen, Emrah Şensoy, Enes Daşçı, Ensar Hüdai̇ Sağkal, Erdal Yeti̇m, Faruk Yaman, Fati̇h Çubukçu, Fati̇h Karaaslan, Fati̇h Mehmet Kılıç, Fethi̇ Göçer, Harun Bulut, Harun Erken, Harun Uğur, Hasan Çelen, İbrahi̇m Akça, İbrahi̇m Zengi̇n, İsa Sancaklı, İsmai̇l Üzüm, Koray Korkmaz, Levent Doğan, Mehmet Ayaz, Mehmet Feri̇t Demi̇rci̇, Mehmet Sıddık Çoban, Muhammet Maci̇t, Muharrem Erdem, Murat Akkuru, Mustafa Acar, Mustafa Koçak, Oktay Culha, Orhan Kutlu, Ömer Faruk Göçük, Özkan Gürkol, Öztürk Gür, Ramazan Demi̇rkol, Resul Doğan, Resül Çoban, Sefa Alkan, Sefa Aygün, Semi̇h İlhan, Si̇nan Ünal, Yavuz Ali̇ Üçler ve Yusuf Akbulut."

Tümen komutanını Akıncı'ya götürdüler

İddianamede, şüphelilerden Ahmet Bican Kırker'in olay tarihinde tuğgeneral rütbesiyle görev yaptığı, Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul Eğitim ve Tümen Komutanlığına darbeye teşebbüs amacıyla giderek komutayı ele aldığı, mevcut tümen komutanı müşteki Erdoğan Akyol'un rehin alınarak Akıncı Hava Üssü'ne götürülmesini sağladığı belirtilmişti.

Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul Eğitim ve Tümen Komutanlığından iki tankın, Jandarma Genel Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gönderildiği ifade edilen iddianamede, tankların, halkın karşı koyması üzerine yeniden birliğe döndüğü, tekrar çıkış yapamadığı kaydedilmişti.

İddianameye göre, dışarı çıkarılmak istenen tanklar, mağdurlardan Binbaşı İsmail Suvay'ın talimatıyla çalışma donanımları, vites kolları ve kablo bağlantıları ile sigortaları bozularak devre dışı bırakıldı. Bu şekilde bozulan 5 tank ve bir ZPT aracının hareket etmeleri engellendi. Tankları çalıştıramayan darbeci teğmenlerin tümen karargahına doğru kaçması üzerine darbe karşıtı personel nizamiye bölgesini kontrol altına aldı.

Akıncı Üssü ve Genelkurmay Karargahı'nı işgal eden FETÖ'cü darbeciler ile gece boyunca telefon irtibatı kuran Kırker, savunmasında, tank personeline "Gerekirse halkı ezsinler, tank topu atsınlar, ihtiyaç olursa uçaksavar mermisi de kullanarak Genelkurmay bölgesine devam etsinler." emrini verdiği yönündeki tanık beyanlarını kabul etmedi.

Kırker, darbe ile bağının olmadığını, terör saldırısı olacağı duyumu üzerine Zırhlı Birliklere geldiğini iddia etti.

Yeni iddianame

Yargılama sürerken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklardan 15'i bu davanın sanığı 16 kişi hakkında tanklara karşı koymaya çalışan Emin Güner'in şehit olmasına ilişkin, "kasten öldürmek" ile 7 vatandaşa karşı "öldürmeye teşebbüs" suçlamasıyla ayrı bir dava açtı. Dava dosyası, sanıkların 19. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandıkları Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul Komutanlığındaki darbe girişimi eylemlerine ilişkin davayla birleştirildi.

Sanıklar Ahmet Bican Kırker, İsa Sancaklı, Faruk Yaman, Semih İlhan, Erdal Yetim, Fatih Çubukçu, Özkan Gürkol, Koray Korkmaz, Ahmet Faruk Çavuş, Burak Çakır, Fatih Mehmet Kılıç, Harun Bulut, İbrahim Akça, Mehmet Ayaz, Süleyman Karaca ve Yusuf Akbulut, "başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, tanklara karşı koyan Nejmettin Utuş, Abdussamed Erdemir, Cihan Karakoç, Evren Karakoç, Mustafa Şağban, Soner Murat Mirza ve Süleyman Canoğlu'na karşı eylemleri nedeniyle de "öldürmeye teşebbüs" suçundan 140'ar yıla kadar hapis istemiyle de yargılandı.

Süleyman Karaca'nın dosyasının da Zırhlı Birlikler dosyasına eklenmesiyle sanık sayısı 53 oldu.

Mütalaa

Davanın 18 Şubat 2019'daki celsesinde esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in de bulunduğu 40 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet, 12 sanık hakkında da "anayasayı ihlale yardım" suçundan 20 yıla kadar hapis cezası talebinde bulundu. Bir sanığın ise beraati istendi.

İddia makamının esasa ilişkin mütalaasında, 15 Temmuz öncesi darbecilerin planlama ve olay sırasındaki eylemlerine de yer verildi.

Buna göre, olay tarihinde İstanbul'da görevli olan Genelkurmay çatı davasının sanığı Bilal Akyüz ile yine İstanbul'da görevli Zırhlı Birlikler davasının sanıkları İsa Sancaklı ve Faruk Yaman'ın Ankara'ya geldiği ve darbe girişiminde yer aldıkları aktarıldı.

Akyüz'ün olay günü darbenin merkez üssü Akıncı'da "Kara Kuvvetleri temsilcisi" olarak bulunduğu belirtilen mütalaada, Altınpark civarındaki bir evde Akyüz'ün de aralarında olduğu sözde konseyin üyelerinden Ali Kalyoncu, Savaş Kabakalı, Orhan Yıkılkan ve Ertuğrul Terzi ile toplantı düzenledikleri, "Yönetime el koyacağız, darbeye ilişkin planlama yapıyoruz." şeklinde konuşmalar yaptıkları anlatıldı.

Mütalaada, toplantı esnasında darbecilerin harita üzerinden Ankara'yı ikiye ayırdığı ve belirli noktaların kontrol görevinin Zırhlı Birlikler Tümeni'ndeki darbecilere, diğer yarısının da Mamak'taki 28. Mekanize Piyade Tugayı'na verildiği, Polatlı'daki Topçu ve Füze Okul Komutanlığı personelinin de bunlara destek olacağına işaret edildi.

Bu kapsamda Akyüz'ün, Akıncı Üssü'nden temin ettiği "Aselsan 4900 Atlas" marka telsizler, haritalar ve "birlik, telsiz çağrı kodları, irtibat personeli" başlıklı kağıdı 15 Temmuz günü Topçu ve Füze Okul Komutanlığı personeli olan ve darbeye karşı okunan selaları susturmaya çalışan eski yarbay Abdülkerim Ceyhan vasıtasıyla Polatlı'ya gönderdiğine dikkati çekildi.

Tanklar, AK Parti'yi işgal edecekti

Darbe faaliyeti kapsamında 16 Temmuz saat 00.40'ta kışladan 2 tankın çıktığı, AK Parti Genel Merkezi ve Jandarma Genel Komutanlığının bulunduğu bölgeye gittiği anlatılan mütalaada, vatandaşların tepkisi üzerine tankların kışlaya döndüğünün altı çizildi.

Olaylar sırasında darbecilere müdahale eden vatandaşlardan Emin Güner'in, tankın üstünden düşerek şehit olduğu, 15 Temmuz gazileri Necmettin Utuş, Abdussamed Erdemir, Cihan Karakoç, Evren Karakoç, Soner Murat Mirza, Süleyman Canoğlu ve Mustafa Şağban'ın da yaralandığı kaydedildi.

Mütalaada, söz konusu 2 tankın dışarıda olduğu esnada tümen içindeki darbecilerin diğer tankları da Ankara sokaklarına çıkarma amaçlı cephaneliğe gönderdikleri ve mühimmat yüklettikleri, başta Binbaşı İsmail Suvay olmak üzere diğer askeri personelin buna karşı durduğu, disiplin subayı olan Binbaşı Barış Dedebağı'nın da nizamiyeye gelerek darbecileri engellemeye çalıştığına işaret edildi.

Zırhlı Birlikler Tümeni'nden darbecilerin kontrolündeki helikopterlere de mühimmat verildiği anlatılan mütalaada, vatansever askerlerin engel olması sebebiyle 2 tank dışındaki zırhlı araçların tümen dışına çıkamadığı, sabah saatlerinde de darbecilerin etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER