Eskişehir
Henüz çocukken ailesinin teşvikiyle Odunpazarı ilçesi Arifiye Mahallesi'ndeki ustası Mehmet Özkan'ın yanında çırak olarak işe başlayan 57 yaşındaki Gövez, emekli olduğu 2012'ye kadar burada çalıştı.
Emekliliğinin ardından Esnaf Sarayı'ndaki atölyesini açan Gövez, haftanın 7 günü sabahtan akşama kadar duvar, masa, kol ve cep saatlerini tamir etmeye devam ediyor.
İki çocuğunu saatçilikten kazandığıyla okutan ve meslek hayatı boyunca bir çırak yetiştiren Gövez, sağlığı el verdikçe çalışmayı sürdürmek istiyor.
Necmi Gövez, mesleğine 1979 yılında "çırak aranıyor" ilanını görmesiyle adım attığını söyledi.
Kendini devamlı geliştirmeye çalıştığını anlatan Gövez, sözlerine şöyle devam etti:
"Ben şu anda bile kendime 'usta' diyemem. Herkes kendi çapında ustadır. 45 yıldır duvar, masa, kol ve cep saatlerini tamir ediyorum. Bu, tecrübeyle alakalı bir şey.
Genelde 'bimbamlı duvar saati' ve 'kuşlu saat' gibi antika ürünlerle ilgileniyorum. Şu anda kimse bunlara bakmıyor bile. Maalesef işlerimiz eskisi gibi değil."
Önceden günde 15-20 tamir yaptıklarını ancak artık günde ortalama 2 taneyi geçemediklerini vurgulayan Necmi Gövez, "Akıllı telefonlarda dijital saat bulunduğu için insanlar artık bu tarz ürünlere yönelmiyorlar fakat saat bir kültürdür. Bunun farkında değiller. Tüm dünya mekanik saate geçti. Bizim insanlarımız ise pilli saatlere yöneliyorlar" dedi.
Bazı gençlerin mesleğine ilgi duyduğunu dile getiren Gövez, saatçiliğin zor bir zanaat olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Yüzlerce takım, parça ve mekanizma var. Her gün değişik bir şeyle karşılaşabiliyoruz.
Saatçilik hassas bir iş. Şimdiki gençler de zor işleri pek sevmiyorlar. Bazı mekanizmalar aspirin büyüklüğünde oluyor ve 280 civarında mikro boyutta parça barındırıyor.
Bunların hepsini sökerek yeniden yerine takmak kolay bir şey değil. Bursa'da saatçiliğe dair bir okul açıldı diye biliyorum fakat nasıl olduğuna dair çok bir bilgimiz yok.
Bizim işimiz tamamen eğitimle alakalı. Mesleğimizde 25 yıl sadece öğrenmekle geçiyor."
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com