İtalyan Parlamentosu Sala della Ragina salonunda 26 Şubat günü ‘Yeni Türkiye’ konuşulacak. Ünlü İtalyan anchorman ve siyaset adamı Alberto Michellini tarafından yönetilecek olan konferans New East Foundation tarafından düzenleniyor.
Türkiye heyetinde Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ahmet Berat Çonkar, Başbakan Başmüşaviri Etyen Mahçupyan, Başbakanlık Yurtdışı Türkler Başkanlığı eski Başkan Yardımcısı Dr. Gürsel Dönmez ve Strateji Danışmanı Atılgan Bayar; İtalya tarafında Dışişleri eski Bakanı Barrizio Cichitto, Meclis Uluslararası İşbirlikleri Komisyonu Başkanı Luigi Efisio Marras, Tarih Profesörü Alessandro Berbero, gelecek Türkiye Büyükelçisi Luigi Mattiolo, Meclis Parlamentolararası Komisyonu Başkanı Antonio Martinoyer yer alacak.
Dr. Gürsel Dönmez, toplantıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Yeni olan nedir sorusu düşünce tarihinin en zor sorularından birisi. Belki bu sorunun basit ama derin cevabı şu olabilir. An içinde başlayan her an, yeni bir andır. Bu nesnel gerçekliği, kendi gerçekliğimiz ile örtüştürdüğümüz zaman, bizim için yeni bir zaman başlamış demektir. Soru çok kışkırtıcı. Roma’da sanırım önce eski Roma ve onun AB, ABD şeklindeki türevlerini konuşacağız. Ki, Yeni Türkiye derken neyin kastedildiği berraklık kazansın. Bu bağlamda yeni olduğuna inanan Türkiye, Yeni Türkiye olmuş demektir. Yeni Türkiye meselesini anlamak için yakın tarihin önemli dönemeç noktalarını hatırlamak gerekir. Geçtiğimiz yüzyıl içinde dünya çapında iki sıcak ve bir soğuk savaş yaşadık. Bir vahşet yüzyılı idi yaşanan. 1973 petrol krizinden sonra ortaya çıkan bir başka durumu gördük sonra. Bir dip dalga halinde, üçüncü dünya denilen ülkelerin farklı bir yol arayışına girdiğini gördük. Ve 80’li yıllarda Soğuk Savaş kendi soğukluğuna yenik düştü. 90’lar başlarken Avrupa ve aslında Avrupa Birliği konsept yenileme yoluna gitti. Diğer taraftan, neredeyse yarım asırdır Avrupa ile bütünleşme çabası olan Türkiye tek taraflı bir ilişkinin doğru olmadığını çok daha net bir şekilde görmeye başladı. 2015 itibarıyla bunu artık kesin bir şekilde biliyoruz. Avrupa’dan vazgeçmedik elbette ama Avrupa olmadan kendi yolumuza gidebileceğimizi biliyoruz artık. Ancak, Türkiyesiz bir Avrupa nereye gider bu epey tartışma götürür” dedi.
Dönmez, “Sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, yasal vesaire şeklinde daha da sayabileceğimiz hayatın asli alanlarında kuşkusuz büyük değişimler olacak. Aslında şu anda o sürecin içindeyiz. 2023 yılında bunu daha net görme imkanımız olacak. Mesela Anayasa meselemizi yeniden ele alacağız. Ama bundan önemlisi bize tarihi yakınlığı olan ülkelerle ilişki biçimimiz tamamen değişecek. Bu sürecin tam ortasındayız zaten. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Ancak şunu bilmek gerek; Yeni Türkiye derken, sanki yeni bir teknolojik üründen bahsedildiği yanılgısı olmasın. Yeni Türkiye, yeni bir duruş demektir. Özgüven demektir. Kendi kararlarını alıp, kendi yolunda yürümek demektir. Avrupa Birliği, Türkiye ile bütünleşmenin ne anlama geldiğini anlamazsa, kültürel hayatiyetini kaybedecek. Tarih felsefecileri bunun ne demek olduğunu iyi biliyorlar. Batı kültüründen teknik ve mekanik birikiminden arındırıp bakarsak, geride pek bir şey kalmadığını görürüz. Çarpık bir dünya bu. İnsanların metafizik ihtiyaçlarını teknik ve fizik objelerle karşılamaya çalıştığı tuhaf bir dünya. Mutluluğun tanımı, mesela en iyi arabaya sahip olmak şeklinde anlaşılıyorsa, bir şeyler ters gidiyor demektir. Biz ise başka bir hayatın mümkün olduğunu gösterebilecek bir kültürün içinden geliyoruz. Bunu unutmuştuk. Ama şimdi tekrar hatırladık. Ve Türkiye, yepyeni bir şey keşfetti. Çok kıymetli bir şey buldu. Türkiye, kendine güvenmeyi keşfetti. Bunun anlamını 2023 yılında çok daha kesin olarak göreceğiz. Ve bizim asıl yürüyüşümüz ondan sonra başlayacak. İtalyan parlamentosunu önemli isimleri ile Yeni Türkiye vizyonunu konuşacağız. Bu vizyonun sahibi olan parti zaten belli ama bu mesele tüm Türkiye’nin meselesi. Bizim meselemiz” diye konuştu.
(İHA)