Erzurum
Türk siyasi tarihinde "postmodern darbe" olarak kayıtlara geçen 28 Şubat sürecinde çıkarılan katsayı uygulaması nedeniyle imam hatip lisesinden ayrılmak zorunda kalan Şahin, eğitimine Erzurum Atatürk Lisesinde devam etti.
Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü Öğretmenliğinden mezun olduktan sonra katıldığı ses yarışmalarında derece elde eden ve TRT'de ses sanatçısı olan Şahin, ardından kendisi ile eşinin de hafız olması nedeniyle yarım kalan din görevlisi olma hayalini gerçekleştirmek için 2012 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı sınavlarına başvurdu.
Sınavda başarı sağlayıp Antalya Kepez'de müezzin olarak sevdiği mesleğe başlayan Şahin, Erzurum Palandöken Ebu İshak Cami'sinde görevini sürdürmeye devam ediyor.
"O günleri hatırlamak bile istemiyoruz"
Din görevlisi Engin Şahin, 28 Şubat mağdurlarından birisi olduğunu ve o günleri hiç unutamadığını söyledi.
O dönem ibadetlerin neredeyse gizlice yapıldığını ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
"İmam hatiplerin önü kesilmişti. Önümüzün kesilmemesi için imam hatipten ayrılmak zorunda kaldım ve düz bir liseye geçtim. İdeallerindeki hiçbir okulu okuyamayacaklarını bile bile eğitimlerine bu okullarda devam eden gençlerimiz de vardı.
Çok zor günler geçirdik. Rabb'im bir daha o günleri göstermesin. Hatta hiç unutmuyorum benim ilgi alanımla da alakalı olduğu için hep hafızalarda yer etti.
Televizyon programları ve haberlerde camiye giden çocuklar, sanki yanlış bir şey yapıyorlarmış gibi sürekli ekranlarda anlatıldı, haber yapıldı ve gerilim müziğiyle veriyorlardı. O dönemi hiç unutmuyorum. O günleri hatırlamak bile istemiyoruz."
Şahin, severek okuduğu liseden ideallerini gerçekleştiremeyeceği için ayrılmanın üzüntüsünü yaşadığını belirterek, o dönem farklı bir psikolojik durum yaşadığını anlattı.
Okuldan mecbur kaldığı için ayrıldığını dile getiren Şahin, "O psikolojiyi uzun yıllar üzerimden atamadım. Müzisyenlik yaptım ama içimde hep bir uhde vardı. Yani uhdenin ötesinde rüyalarım beni rahat bırakmıyordu. Hep aynı rüyaları görüyordum. Rüyalarımda 'Allah sana ses verdi, hafızlık nasip etti, sen ne yapıyorsun?' gibi sorularla sürekli muhatap oldum. Eşimin de hafız olması hasebiyle onun da dualarıyla tekrar geri dönmeye niyetlendik. Diyanet İşleri Başkanlığının açmış olduğu sınavları katılma kararı aldık. Sınava girip Diyanet İşleri Başkanlığına girmeye hak kazandık ve müezzin olarak başladım. Elhamdülillah halimizden çok memnunuz. Rabb'ime ne kadar hamdetsem azdır." diye konuştu.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com