Erzurum
Erzurum'un Karayazı ilçesine bağlı Salyamaç Mahallesi'nin kuzey doğusundaki kalkerli kayalıklarda yer alan ve iki kattan oluşan Cunni Mağarası'nın bir bölümünde Ortaçağ kilisesi, doğuya bakan büyük bölümünde ise Türklerin kullandığı damgalarla tasvirler bulunuyor.
Son 20 yıldır bölgede inceleme yapan bilim ekibindeki Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oktay Özgül, AA muhabirine, Cunni Mağarası'nın Anadolu'daki en eski Türk yerleşmelerinden biri olduğunu söyledi.
"Runik harflerin 5 tanesi Anadolu'da ilk olarak burada tespit edilmiştir"
Mağaranın Anadolu Türk kültür tarihi açısından son derece önemli bir veri alanı olduğuna dikkati çeken Özgül, buradan yola çıkarak Anadolu'daki Türk kültür tarihinin başlangıcını çok eskilere kadar götürebildiklerini belirtti.
Özgül, şöyle konuştu:
"Hocalarımızın ve bizim yaptığımız çalışmalar, buradaki ön Türklerin arkeolojisine dayalı bir çalışmadır. Bu çalışma yaklaşık 20 yıldır devam ediyor. Bu çalışmanın temelinde ise Cunni Mağarası yer alıyor çünkü Cunni Mağarası, 1071 yılından önce buraya gelen Türklerin varlığını ispat eden çok önemli bir yerleşmedir. Bu yerleşmede Oğuzlara ait olan damgalar, runik harfler ki bunlar çok önemlidir. Göktürkçe'nin temelini oluşturan runik harflerin 5 tanesi Anadolu'da ilk olarak burada tespit edilmiştir."
Özgül, bu harflerin benzerlerinin de Kars Kağızman Geyiklitepe ve Ordu Esatlı'daki kayalıklar üzerinde yer aldığını anlatarak, "Bu yazının kökeni nereye dayanıyor, Orta Asya'ya, Orhun Yazıtları'na dayanıyor. Yani Orhun Abideleri'nde kullanılan runik harflerin benzerlerini biz Cunni Mağarası'nda, Esatlı ve Geyiklitepe'de görüyoruz. Demek ki bu üçünün burada varlığı Orta Asya'dan çok daha evvelki zamanlarda Anadolu'ya ve Doğu Anadolu'ya yapılan bir göçe işaret ediyor. Bu göç, ön Türk göçüdür." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Alparslan Ceylan ve Doç. Dr. Yavuz Günaşıdı ile yaptıkları çalışmaların sonucuna göre, Cunni Mağarası'ndaki Kayı, Eymür, İğdir, Yazır ve Avşar boylarına ait damgaların Moğolistan Şiveet Ulaan'daki Türk Bengütaş damga ve işaretleriyle büyük bir benzerlik olduğunu vurgulayan Özgül, şunları kaydetti:
"Bu bize şunu gösterir. Ya buradaki insanlar Moğolistan'a ve Orta Asya'ya göç etti ya da Orta Asya'dakiler buralara göç etti. Bütün arkeolojik veriler, ikinci tezi gösteriyor. Türkler, 1071'den çok önce bu topraklara peyderpey kafilelerle gelmişler. Kendi yaşam tarzlarına uygun olan otlakları ve suları bol olan yayla yerlerini yaşamak için tercih etmişler. Karayazı'daki Cunni Mağarası'da böyle şartlara haiz bir yer olduğu için bu bölgeleri tercih etmişlerdir. Kendi işaretleri ve damgalarını bu toprakları yurt tutmak için işaretlemişlerdir."
"Define ya da başka amaçla buralar kazılıp tahrip edilmesin"
Karayazı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünde görevli araştırmacı Erdal İnan ise Cunni Muğarası'nın kültürel miras açısından çok önemli izler taşıdığını belirterek, "Burası kültürel miras ve bin yıllık bir tarihi var. Vatandaşlardan ricamız buraya sahip çıkılsın. Altın, define ya da başka amaçla buralar kazılıp tahrip edilmesin. Kırmasınlar, duvardaki motifleri sökmesinler çünkü burası bizim kültürel mirasımız." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com