Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan yönetimine bir kez daha ’arşivleri açma’ çağrısı yaparak, “Ülkeleri dolaşıp, oralara para yedirmek ve ahlaki olmayan yollara tevessül etmek suretiyle Türkiye’nin aleyhine yapacağınız kampanyalardan bir şey kazanamazsınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kağıthane’deki Osmanlı Arşivleri’nde düzenlenen “100. Yılında 1. Dünya Savaşı’nın Belgeleri” konulu “Dünya Arşiv Yöneticileri Kongre ve Sergisi”nin açılışına katıldı. Açılışta Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç ve çok sayıda davetli hazır bulundu.
Serginin açılışında konuşan Erdoğan, Osmanlı Arşivleri’nin Kağıthane’deki modern binaya taşındıktan sonra çok daha kaliteli hizmet vermeye başladığını belirterek, “Bu binayı dahi tenkit edenler oldu. Kim ne derse desin atalarımızın mirasına yaraşır, tarihimize bir yakışan arşiv binası inşa ettiğimize inanıyorum. Osmanlı Devleti’nin hakimiyet ve etki sınırları içinde bugün 64 ayrı devlet, bağımsız ülke bulunuyor. Bu 64 ülkenin her birinin bir şekilde Osmanlı arşivlerine işi düşüyor. Eğer biz bu muhteşem mirasa uygun hizmeti veremezsek, sadece kendi ecdadımıza değil, tüm dünyaya karşı mahcup oluruz. Bu projeyi en çok eleştirenler ise bu milletin hafızasını, arşivini ‘hurda kağıt’ diye yurt dışına satanlardır. Biz milletimizin hafızası olan bu kıymetli hazineyi gelecek nesillere sağlıklı biçimde aktarmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kurumda çalışan arşiv uzmanı sayısı ciddi anlamda artırıldı. Artık yıpranan belgelerin tamiri de eskisine göre çok daha iyi şartlarda yapılıyor. Bu binanın hizmete girmesiyle belgelerin dijital ortama aktarılması işlemi de önceki yıllara göre 8 kat artmış durumda. Bugüne kadar 20 bin öğrencimiz burayı ziyaret ederek, bu muazzam evrakı görme imkanına kavuştu” şeklinde konuştu.
“2200 YILLIK GEÇMİŞTEN İBRET ALMAMIZ GEREKEN PEK ÇOK HADİSE VAR”
“Milletler tarihleriyle var olur, tarihleriyle yaşar, köklerinden de beslenirler” diyen Erdoğan, tarihi geçmişte kalmış, olmuş, bitmiş olaylar yığını olarak görmediklerini söyledi. Erdoğan, “Tarih baştan sona ibret vesikalarıyla doludur. Maalesef ülkemizde tarihi araştırmakta, elimizdeki vesikaları okumakta uzun süre tembellik yapıldı, ihmalkar davranıldı.
Nesiller boyunca bu ülkenin ve bu milletin tarihinin 1923’te başladığı dikte edildi, zihinler bu şekilde sınırlandırıldı. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulmuş olabilir ama bizim köklerimiz çok derinlere iniyor. Türkiye Cumhuriyeti bizim ilk değil, son devletlimizdir. Cumhurbaşkanlığı forsunda sembolik olarak yerini almış devletlerin geçmişi 2200 yıldan fazladır. Bu 2200 yıllık geçmişten ders çıkarmamız, ibret almamız gereken pek çok hadise vardır” dedi.
Erdoğan, tarihi bugünden okuyup, tarihi yapan aktörleri yargılayıp mahkum etmenin kolay olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Bugün birileri ‘yedi düvele karşı savaştık’ cümlesiyle kendilerince alay ediyorlar. ‘Biz yenilmedik, Almanlar yenildiği için yenik sayıldık’ tespitini de küçümsüyorlar. Hatta Osmanlı Çanakkale’de kuklaydı’ diyecek kadar şuurunu kaybeden, Çanakkale’nin ifade ettiği anlamdan bihaber olanlar da var. Birinci Dünya Savaşı onca yokluğa, onca imkansızlığa rağmen ordularımızın azimle, inançla çarpıştığı, çok önemli zaferler elde ettiği tarihimizin önemli sayfalarından biridir. Kendini bilmezlerin, tarihimizi küçümsemeyi adet haline getirmiş, ahde vefadan, milli gururdan nasibini almamışların eleştirileri bu başarıyı asla gölgeleyemez.”
“1. DÜNYA SAVAŞI HALA SONA ERMİŞ DEĞİL”
Bugün Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da ve Libya’da ne olduğunun ancak geçmişe bakarak anlaşılabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz o gün de üzerine düşeni yapmıştı, bugün de yapıyor. Bu milletin fedakarlıklarının da, mazlum İslam aleminin feryadının da eninde sonunda karşılığını bulacağına inanıyorum. Bugün çok net biçimde görüyoruz ki 1. Dünya Savaşı hala sona ermiş değil. 1. Dünya Savaşı’nın açtığı uzun parantez halen kapanmış değil Bu savaş özellikle sonunda bizim coğrafyamızı şekillendirenler, halkların arasına koydukları bariyerlerle kalpleri, gönülleri, ruhları da birbirinden ayırmayı hedefliyordu. Bölgemizde, coğrafyamızda ne kadar sorun varsa, ne kadar kavga varsa, akan ne kadar kan varsa hepsinin gerisinde 1. Dünya Savaşı ile tesis edilen düzenin gölgesini görüyoruz. Savaşın sonunda imzalanan anlaşma sadece huzursuzluk, kargaşa, acı, zulüm getirdi. Bölgemizde ve dünyada bu dönemde kurulan kaosa dair düzen hala işlemeye devam ediyor. Bu anlaşma neticesinde belirlenen sınırlar, etnik, dini, mezhep temelli ayrılıkları sona erdirmek için değil, tam tersine büyütmek için çizilmişti” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2000’li yıllarda Türkiye’nin yeniden tarihiyle, medeniyetiyle, kalbiyle bölgede varlık göstermeye başlayınca yine aynı oyunun sahneye konduğunu belirterek, “Biz Ortadoğu’ya, Balkanlara, Kafkasya’ya, Kuzey Afrika’ya asla onlar gibi bakmadık, bakmıyoruz, bakmak gibi bir derdimiz de yok. Bu coğrafyalar bizim için kesinlikle üzerinde her türlü oyunun oynanacağı satranç tahtaları değil. Biz buralara, buralardaki insanlara kardeş nazarıyla, bir dost nazarıyla baktık. Kanı kanla, zulmü zulümle örtmeye çalışanlara karşı biz kendi tarihimizden, kültürümüzden aldığımız güçle mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Ermeni soykırımı iddialarına da değinen Erdoğan, “tarihi birlikte araştıralım” çağrısını yineledi. Erdoğan, “Biz 2015 yılını şanlı mücadelelerimizin 100. yılı olarak kutlarken, birileri de bu yılı Türkiye karşıtlığının, düşmanlığının bayrağı haline dönüştürmeye çalışıyor. Ermeni diasporası dünyanın her yerinde soykırım iddialarına dayalı kampanyalarla Türkiye düşmanlığını geniş toplum kesimlerine aşılamaya çalışıyor. Bu kampanyaların amacı tarihin bir döneminde Ermenilerin yaşadığı acıları canlı tutmaktan ziyade, doğrudan ülkemize ve milletimize düşmanlık yapmaktır. Biz en başından beri aynı ilkeli, tutarlı ve samimi duruşu sergiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“ERMENİLERDEN ZARAR GÖREN YÜZBİNLERCE MÜSLÜMAN VARDIR”
Erdoğan, tarihin her döneminde olduğu gibi, bu büyük savaş yıllarında da yaşanmış acılar ve trajediler olduğunu belirterek, “Bundan sadece Ermeniler etkilenmiş değildir. Balkanlar’da, Kafkasya’da, tarihin en büyük Müslüman katliamları bu dönemde yaşanmıştır. Anadolu’da Ermenilerin gördüğü zarar kadar, Ermenilerden zarar gören yüzbinlerce Müslüman vardır. Bu mesele günlük siyasete, hele hele uluslararası politikaya alet edilecek bir mesele değildir. Ey Ermeni diasporası, ey Ermenistan yönetimi, gelin buyurun bizim arşivlerimiz, belgeler burada. Bizim şu anda yüzbinlerce, milyonu aşmış tasnifi yapılmış belgemiz var. Senin ne kadar belgen var? Çıkar belgelerini. Tarihçileri görevlendirelim, arşivcilerimizi görevlendirelim, siyaset bilimcileri görevlendirelim, hatta arkeologları ve hukukçuları görevlendirelim, gelsinler bu belgeler üzerinde çalışsınlar, gerçeği burada araştıralım. Ülkeleri dolaşıp, oralara biraz da para yedirmek ve lobi oluşturmak suretiyle ahlaki olmayan yollara tevessül etmek suretiyle Türkiye’nin aleyhine yapacağınız kampanyalardan bir şey kazanamazsınız. Bu konuda hepimize lazım olan gerçeğe başka ülkelerin meclislerinde, senatolarında Türkiye aleyhine kararlar çıkartarak, medyalarında yazılar yazdırtılarak, programlar yaptırılarak ulaşılamaz” dedi.
Gerçeğin aranacağı yerin arşivler olduğunu kaydeden Erdoğan, bugüne kadar bu çağrıların karşılığını bulamadıklarını vurguladı. Erdoğan, “Üçüncü ülkelere gidelim, oralarda da çalışma yapalım dedik. Olumlu bir cevap yok. Gerekirse biz ordumuzun dahi bu noktada arşivlerini açmaya hazır olduğumuzu söyledik. Tarihçilerimizden, bilim adamlarımızdan ortak bir komisyonu kuralım, onlar burada diğer ülkelerdeki arşivlerde çalışsın. Tüm belgeleri, bilgileri toplasın ve sonuçta gerçek fotoğrafı ortaya koysun. Bizim bu teklifimiz ısrarla görmezden geliniyor. Çünkü amaç gerçeği bulmak değil, oluşturulan algı üzerinden Türkiye’ye saldırmak, Türkiye’ye zarar vermek. Bizim bu konuda kimseye veremeyecek hesabımız yok. Biz sadece kendi milletimizin 100-150 yılda yaşadığı acıların peşine düşsek, Ermeni iddialarından kat be kat daha fazla söyleyecek sözümüz, soracak hesabımız çıkar” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Osmanlıca’nın okullarda okutulmasına yönelik atılan adımlara da değinerek, “Osmanlıca iyi bilindiği takdirde inanıyorum ki bu belgeler çok daha fazla artarak devam edecektir” dedi.
Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindekilerle birlikte, 43 ülkenin milli arşivinden derlenen 121 belge, fotoğraf ve haritanın yer aldığı “100. Yılında Birinci Dünya Savaşı Belgeleri Sergisi”ni gezdi.
(İHA)