Darbe girişimine karşı ‘Millet Marşı’nı besteleyen sanatçı Erhan Güleryüz, “Acımı anlatmak istedim, gitarımla Türkiye için bir şarkı yazdım” dedi.
15 Temmuz günü gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından sanatçı Erhan Güleryüz, olay günü yaşananlara ilişkin milli mücadele ruhunun temsili olan Millet Marşı’nı besteledi. Sözleri Kültür Bakanlığı Müşaviri İbrahim Sarıtaş ve Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül tarafından yazılan marşın bestesi sanatçı Erhan Güleryüz tarafından yapıldı. 15 Temmuz’da yaşananlara değinen Güleryüz, “15 Temmuz gecesi benim için bir kabus gibiydi. Akşam üzeri sevgili ağabeyim Erol Olçak ile hal hatır sormak için mesajlaşmıştık. 3-4 saat sonrası 16 yaşında gencecik oğlu Abdullah Tayyip’le köprüde şehit düştüğü haberini aldım” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ YILLARCA GERİYE GÖTÜRECEK BİR İHANETLE KARŞI KARŞIYAYDIK”
Yaşanan olaylar sonrasında bütün Türkiye vatandaşları gibi çok büyük bir üzüntü ile haber kanallarından gelişmeleri izlemeye çalıştığını belirten Güleryüz, “12 Eylül 1980 askeri darbesini yaşamış biri olarak içimde ülke olarak neler yaşayacağımızın korkusu vardı. Türkiye’yi yıllarca geriye götürecek bir ihanetle karşı karşıyaydık. Büyük bir karanlığın içine sürükleniyorduk. Demokrasimizi korumak için internet yoluyla mesajlarımı yazdım. Bulunduğum bölgede herhangi askeri bir hareketlilik yoktu. Telefona sarılıp yakınlarımdan haber almaya çalıştım. İçim kan ağlayarak haberlerde şehit sayısının sürekli artışını izliyordum. Korkunç bir durumdaydık. Nefesimin kesildiğini hissediyordum. Acımı anlatmak istedim, gitarımla Türkiye için bir şarkı yazdım. O gece şehit düşen vatanseverlere çok şey borçluyuz. Onları hiçbir zaman unutmayacağız” diye konuştu.
Darbe önlenmese Türkiye’nin onarılmaz bir yara alacağına dikkat çeken Güleryüz, “Belki de bir iç savaş yaşanacaktı. Hayatımız paramparça olacak ve çok uzun yıllar toparlanamayacaktık. Hangi siyasi görüşten olursak olalım bizim yegane yönetim şeklimiz demokrasidir. Halkın oyu her şeyin üzerindedir. Hakimiyet daima milletindir. Gelecekte bizi çok daha aydınlık bir Türkiye bekliyor. Türkiye halkı olarak tarihe çok büyük bir zafer yazdık. Din, dil, ırk, renk, siyasi görüş ayrımı olmaksızın hep beraber demokrasimize canımız pahasına sahip çıktık. Biz güzel ve güçlü bir milletiz” açıklamasında bulundu.
“BEN ŞİİRDEN ÇOK ETKİLENDİM VE ŞEHİTLERİMİZİN ANISINA BESTELEDİM”
Marşın yazım aşamasına dair bilgiler aktaran Güleryüz, şunları kaydetti:
“Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül ve Kültür Bakanlığı Müşaviri İbrahim Sarıtaş ile görüştük ve beraberce yazdıkları bir şiiri benimle paylaştılar. Ben şiirden çok etkilendim ve Millet Marşı adlı bir şarkıyı meydanlarda söylenmek üzere şehitlerimizin anısına besteledim. 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Onları asla unutmayacağız.”
(İHA)
15 Temmuz günü gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından sanatçı Erhan Güleryüz, olay günü yaşananlara ilişkin milli mücadele ruhunun temsili olan Millet Marşı’nı besteledi. Sözleri Kültür Bakanlığı Müşaviri İbrahim Sarıtaş ve Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül tarafından yazılan marşın bestesi sanatçı Erhan Güleryüz tarafından yapıldı. 15 Temmuz’da yaşananlara değinen Güleryüz, “15 Temmuz gecesi benim için bir kabus gibiydi. Akşam üzeri sevgili ağabeyim Erol Olçak ile hal hatır sormak için mesajlaşmıştık. 3-4 saat sonrası 16 yaşında gencecik oğlu Abdullah Tayyip’le köprüde şehit düştüğü haberini aldım” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ YILLARCA GERİYE GÖTÜRECEK BİR İHANETLE KARŞI KARŞIYAYDIK”
Yaşanan olaylar sonrasında bütün Türkiye vatandaşları gibi çok büyük bir üzüntü ile haber kanallarından gelişmeleri izlemeye çalıştığını belirten Güleryüz, “12 Eylül 1980 askeri darbesini yaşamış biri olarak içimde ülke olarak neler yaşayacağımızın korkusu vardı. Türkiye’yi yıllarca geriye götürecek bir ihanetle karşı karşıyaydık. Büyük bir karanlığın içine sürükleniyorduk. Demokrasimizi korumak için internet yoluyla mesajlarımı yazdım. Bulunduğum bölgede herhangi askeri bir hareketlilik yoktu. Telefona sarılıp yakınlarımdan haber almaya çalıştım. İçim kan ağlayarak haberlerde şehit sayısının sürekli artışını izliyordum. Korkunç bir durumdaydık. Nefesimin kesildiğini hissediyordum. Acımı anlatmak istedim, gitarımla Türkiye için bir şarkı yazdım. O gece şehit düşen vatanseverlere çok şey borçluyuz. Onları hiçbir zaman unutmayacağız” diye konuştu.
Darbe önlenmese Türkiye’nin onarılmaz bir yara alacağına dikkat çeken Güleryüz, “Belki de bir iç savaş yaşanacaktı. Hayatımız paramparça olacak ve çok uzun yıllar toparlanamayacaktık. Hangi siyasi görüşten olursak olalım bizim yegane yönetim şeklimiz demokrasidir. Halkın oyu her şeyin üzerindedir. Hakimiyet daima milletindir. Gelecekte bizi çok daha aydınlık bir Türkiye bekliyor. Türkiye halkı olarak tarihe çok büyük bir zafer yazdık. Din, dil, ırk, renk, siyasi görüş ayrımı olmaksızın hep beraber demokrasimize canımız pahasına sahip çıktık. Biz güzel ve güçlü bir milletiz” açıklamasında bulundu.
“BEN ŞİİRDEN ÇOK ETKİLENDİM VE ŞEHİTLERİMİZİN ANISINA BESTELEDİM”
Marşın yazım aşamasına dair bilgiler aktaran Güleryüz, şunları kaydetti:
“Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül ve Kültür Bakanlığı Müşaviri İbrahim Sarıtaş ile görüştük ve beraberce yazdıkları bir şiiri benimle paylaştılar. Ben şiirden çok etkilendim ve Millet Marşı adlı bir şarkıyı meydanlarda söylenmek üzere şehitlerimizin anısına besteledim. 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Onları asla unutmayacağız.”
(İHA)