Galatasaray’ın efsane oyuncusu Ergün Penbe, "Dursun Özbek yönetimine çok güvenmiyorum. İşi bilmiyorlar, işi bilmedikleri için böyle oluyor. Futbolcular yönetiyor, onların eline bırakmışlar. Amaç Selçuk’la Burak’ı ayırmaktı. Ayırdılar zaten" dedi.
Kütahya’da ‘Futbolun Beyefendileri’ konulu söyleşiye konuşmacı olarak katılmak üzere kentte gelen Milli Takım ve Galatasaray’ın efsane oyuncusu Ergün Penbe, Kütahya dönüşü Bilecik’te taraftarlarla bir araya geldi. Bilecik Pelitöz Gökkaya Park’ta UltrAslan UNİ taraftar grubu tarafından karşılan Penbe, burada üniversite öğrencilerinin soruları yanıtladı. Takımın bu seneki değerlendirmesi yapan Penbe, Galatasaray’da zamanı geldiği zaman seve seve görev alacağını belirtti. Penbe, “Neden olmasın doğru zaman olduktan sonra. Kulüpten teklif geldi, Bülent Korkmaz’la bana. Ben kabul etmedim. Bülent ben kabul edeceğim dedi. Ben de güvenme çok dedim. Dursun Özbek yönetimine çok güvenmiyorum. İşi bilmiyorlar, işi bilmedikleri için böyle oluyor. Futbolcular yönetiyor, onların eline bırakmışlar. Amaç Selçuk’la Burak’ı ayırmaktı. Ayırdılar zaten. Bu sene Sneijderi göndermeleri lazım. Ya Sneijder’i tutup Podolski’yi göndermeleri lazım, ya Podolski’yi tutup Sneijder’i göndermeleri lazım. Çünkü Podolski, Sneijder olduğunda sorumluluk almıyor. Sneijder olmadığı zaman daha iyi topa çıkıyor. Bana kalsa Podolski’yi tutardım. Sneijder yapacağını yaptı zaten” dedi.
“FATİH TERİM DÖNEMİNDE HER ŞEY DİSİPLİNLİYDİ”
Fatih Terim dönemini değerlendiren Milli oyuncu Ergün Penbe, “Fatih Terim döneminde her şey disiplinliydi. Fatih hoca o tesislerden içeri girdiğinde futbolcusu, çalışanı herkes kendine çeki düzen veriyordu. Futbolcunun gece hayatı yoktu, çünkü Fatih hocanın her yerde gözü kulağı vardı. Yine öyle bir disiplin lazım. İtalyanlar döneminde futbolcular, herkes çok rahat” dedi.
“3 KUPA ALMIŞ, 4’ÜNCÜ YILDIZI TAKMIŞ GALATASARAY’DA BİR RAHATLIK SEZDİM”
Sezon başında tesisleri ziyarete gittiğini anlatan Penbe, “Takım 3 kupa almış, 4’üncü yıldızı takmış. Bir rahatlık sezdim. Böyle kötü bir sezon gideceğini tahmin ettim. Ve öyle oldu. Takımın ya yeniden yarışa girmesi lazım önümüzdeki sezon, ya da bir feda yoluna girmesi lazım” ifadelerine yer verdi.
"O KORKUYLA GİTTİK VE JAPONYA’YI YENDİK “
Milli takımın ve Galatasaray’ın efsane oyuncusu Ergün Penbe, 2002 yılında milli takımda mücadele ederken bir uçak anısı anlatarak öğrencileri gülmekten kırdı geçirdi. Penbe, Kore’den Japonya’ya uçakla gidecekleri gece bir rüya gördüğünü söyledi. Bu rüya sonrası sabah havalananında rüyasını Bülent Korkmaz’a anlattığı söyleyen Penbe sözlerine şöyle devam etti:
“Kore’den Japonya’ya geçeceğiz, Japonya maçı için. Uçak çok erken saatteydi. Ben de o gece bir rüya gördüm ve rüyanın anlamı toplu ölüm demekti. Sabah hava alanında Bülent’e anlattım. Bülent annesini aradı o da ‘toplu ölüm’ demek demiş. Bülent dedi ben binmiyorum. Saçmalama nasıl geleceksin filan dedim. Neyse bindik, sabah çok erken olduğu için tüm takım uyuyor. Ben bir an havalandım sonra geri oturdum. Bir baktım uçağın burnu yere doğru. Arif bağırıyor, arkayı döndüm, Hasan’la Hakan Şükür yan yana oturuyor. Hasan o panikle soyunmuş, sıcaklamış. O çok korkuyor. Hostese baktım kendini böyle koltuk arasına atmış. Uçak burnunu eğmiş gidiyor yere doğru. Kaptan dönmüş ‘bu uçak düşerse seni öldürürüm’ diyor. Ondan sonra Allah yardım etti herhalde düzeldi uçak. Sonra indik işte abi. Kaptana baktım iki elinin arasına koymuş başını oturuyor öyle. Herkes o günden sonra korkmaya başladı zaten uçaktan. Ben mümkün olduğunca her yere arabayla gidiyorum. O korkuyla gittik ve Japonya’yı yendik işte.”
“HASAN’I ARADIM KIRMIZI KART MI GÖRDÜN DEDİM”
Öğrencilere Trabzonspor maçı anısı anlatan Penbe, “Bir maç sonrası restorana gittim. Garson çocuk bana ‘abi Hasan abi niye kırmızı kart gördü’ dedi. Dedim Hasan kırmızı kart mı gördü. Sonra Hasan’ı aradım kırmızı kart mı gördün dedim, ‘evet abi’ dedi. Dedim hangi ara gördün. Bende sakatlandı tedavi olmaya çıktı sandım. Adam kırmızı kart görmüş hiç haberim yok. Aradığımda Hasan bana ‘bilmiyor musun’ dedi yok şimdi garson söyledi. Ya abi kimlerle savaşa gidiyoruz dedim. Yine bir gün yine Trabzon’dayız. Taffarel’le Hasan Şaş bunlar ikisi aynı odada kalıyor ve Avrupa’dan bir maç izliyorlar. Maçta santrfor sürekli gol kaçırıyor. Hasan’da sürekli kızıyormuş, bağırıyormuş. Taffarel’de sen manyak mı niye bağırıyorsun diye ona şey yapıyormuş. Neyse bir pozisyon oluyor kaleci hata yapmış ve bu sefer Taffarel bağırıyor. Ertesi gün Trabzonspor maçına çıktık abi. Hasan geliyor, gidiyor. Sürekli gol kaçırıyor. Hagi’de kötü oynuyor o gün. Durum 1-0 riskli de. Hakan Ünsal’a dedim Hagi’nin çıkması lazım yerine Arif’i alalım. Bana Hakan ‘Nasıl olacak’ dedi, bende sen topu bana at gerisine karışma dedim. İkinci yarı attı Hakan topu bana. Ben Hagi’ye iki kişinin arasından bir attım topu, bu sırada Hagi sakatlandı filan. Bizde hemen Hakan Ünsal ile kenara oyuncu değişikliği işareti yaptık. Hoca Hagi’yi oyundan aldı ve Arif girdi. Abi Arif’te sürekli kaçırıyor. Hagi kenarda çıldırmış ben sakat değilim neden oyundan aldılar diye beni. Maçın Neyse son dakikalar Taffarel elinden kaçırıyor topu bir gol maç 1-1 bitti. Bir gün önce adamlara o kadar sallıyorlar. Bir gün sonra kendilerini aynılarını yapıyor” dedi.
“BİLECİK’E İLK DEFA GELİYORUM”
Bilecik İHA muhabirine, Bilecik’e ilk defa geldiğini söyleyen Penbe, “Beni Bilecik’in girişinde karşıladılar zaten ve buraya kadar eşlik ettiler. Düzenledikleri geceye gelecektim, kısmet olmadı. Video istemişlerdi gönderemedim. Onun ezikliği içerisindeydim. Kütahya’da bir organizasyon vardı kendimi kötü hissettiğim için dedim uğrayacağım sizlere. Geldim sağ olsunlar beni çok iyi karşıladılar. Benim buraya gelmeme vesile olan UltrAslan Bilecik UNİ grubu başkanı Hakan Çumçum kardeşime de ayrıca çok teşekkür ediyorum” dedi.
(İHA)
Kütahya’da ‘Futbolun Beyefendileri’ konulu söyleşiye konuşmacı olarak katılmak üzere kentte gelen Milli Takım ve Galatasaray’ın efsane oyuncusu Ergün Penbe, Kütahya dönüşü Bilecik’te taraftarlarla bir araya geldi. Bilecik Pelitöz Gökkaya Park’ta UltrAslan UNİ taraftar grubu tarafından karşılan Penbe, burada üniversite öğrencilerinin soruları yanıtladı. Takımın bu seneki değerlendirmesi yapan Penbe, Galatasaray’da zamanı geldiği zaman seve seve görev alacağını belirtti. Penbe, “Neden olmasın doğru zaman olduktan sonra. Kulüpten teklif geldi, Bülent Korkmaz’la bana. Ben kabul etmedim. Bülent ben kabul edeceğim dedi. Ben de güvenme çok dedim. Dursun Özbek yönetimine çok güvenmiyorum. İşi bilmiyorlar, işi bilmedikleri için böyle oluyor. Futbolcular yönetiyor, onların eline bırakmışlar. Amaç Selçuk’la Burak’ı ayırmaktı. Ayırdılar zaten. Bu sene Sneijderi göndermeleri lazım. Ya Sneijder’i tutup Podolski’yi göndermeleri lazım, ya Podolski’yi tutup Sneijder’i göndermeleri lazım. Çünkü Podolski, Sneijder olduğunda sorumluluk almıyor. Sneijder olmadığı zaman daha iyi topa çıkıyor. Bana kalsa Podolski’yi tutardım. Sneijder yapacağını yaptı zaten” dedi.
“FATİH TERİM DÖNEMİNDE HER ŞEY DİSİPLİNLİYDİ”
Fatih Terim dönemini değerlendiren Milli oyuncu Ergün Penbe, “Fatih Terim döneminde her şey disiplinliydi. Fatih hoca o tesislerden içeri girdiğinde futbolcusu, çalışanı herkes kendine çeki düzen veriyordu. Futbolcunun gece hayatı yoktu, çünkü Fatih hocanın her yerde gözü kulağı vardı. Yine öyle bir disiplin lazım. İtalyanlar döneminde futbolcular, herkes çok rahat” dedi.
“3 KUPA ALMIŞ, 4’ÜNCÜ YILDIZI TAKMIŞ GALATASARAY’DA BİR RAHATLIK SEZDİM”
Sezon başında tesisleri ziyarete gittiğini anlatan Penbe, “Takım 3 kupa almış, 4’üncü yıldızı takmış. Bir rahatlık sezdim. Böyle kötü bir sezon gideceğini tahmin ettim. Ve öyle oldu. Takımın ya yeniden yarışa girmesi lazım önümüzdeki sezon, ya da bir feda yoluna girmesi lazım” ifadelerine yer verdi.
"O KORKUYLA GİTTİK VE JAPONYA’YI YENDİK “
Milli takımın ve Galatasaray’ın efsane oyuncusu Ergün Penbe, 2002 yılında milli takımda mücadele ederken bir uçak anısı anlatarak öğrencileri gülmekten kırdı geçirdi. Penbe, Kore’den Japonya’ya uçakla gidecekleri gece bir rüya gördüğünü söyledi. Bu rüya sonrası sabah havalananında rüyasını Bülent Korkmaz’a anlattığı söyleyen Penbe sözlerine şöyle devam etti:
“Kore’den Japonya’ya geçeceğiz, Japonya maçı için. Uçak çok erken saatteydi. Ben de o gece bir rüya gördüm ve rüyanın anlamı toplu ölüm demekti. Sabah hava alanında Bülent’e anlattım. Bülent annesini aradı o da ‘toplu ölüm’ demek demiş. Bülent dedi ben binmiyorum. Saçmalama nasıl geleceksin filan dedim. Neyse bindik, sabah çok erken olduğu için tüm takım uyuyor. Ben bir an havalandım sonra geri oturdum. Bir baktım uçağın burnu yere doğru. Arif bağırıyor, arkayı döndüm, Hasan’la Hakan Şükür yan yana oturuyor. Hasan o panikle soyunmuş, sıcaklamış. O çok korkuyor. Hostese baktım kendini böyle koltuk arasına atmış. Uçak burnunu eğmiş gidiyor yere doğru. Kaptan dönmüş ‘bu uçak düşerse seni öldürürüm’ diyor. Ondan sonra Allah yardım etti herhalde düzeldi uçak. Sonra indik işte abi. Kaptana baktım iki elinin arasına koymuş başını oturuyor öyle. Herkes o günden sonra korkmaya başladı zaten uçaktan. Ben mümkün olduğunca her yere arabayla gidiyorum. O korkuyla gittik ve Japonya’yı yendik işte.”
“HASAN’I ARADIM KIRMIZI KART MI GÖRDÜN DEDİM”
Öğrencilere Trabzonspor maçı anısı anlatan Penbe, “Bir maç sonrası restorana gittim. Garson çocuk bana ‘abi Hasan abi niye kırmızı kart gördü’ dedi. Dedim Hasan kırmızı kart mı gördü. Sonra Hasan’ı aradım kırmızı kart mı gördün dedim, ‘evet abi’ dedi. Dedim hangi ara gördün. Bende sakatlandı tedavi olmaya çıktı sandım. Adam kırmızı kart görmüş hiç haberim yok. Aradığımda Hasan bana ‘bilmiyor musun’ dedi yok şimdi garson söyledi. Ya abi kimlerle savaşa gidiyoruz dedim. Yine bir gün yine Trabzon’dayız. Taffarel’le Hasan Şaş bunlar ikisi aynı odada kalıyor ve Avrupa’dan bir maç izliyorlar. Maçta santrfor sürekli gol kaçırıyor. Hasan’da sürekli kızıyormuş, bağırıyormuş. Taffarel’de sen manyak mı niye bağırıyorsun diye ona şey yapıyormuş. Neyse bir pozisyon oluyor kaleci hata yapmış ve bu sefer Taffarel bağırıyor. Ertesi gün Trabzonspor maçına çıktık abi. Hasan geliyor, gidiyor. Sürekli gol kaçırıyor. Hagi’de kötü oynuyor o gün. Durum 1-0 riskli de. Hakan Ünsal’a dedim Hagi’nin çıkması lazım yerine Arif’i alalım. Bana Hakan ‘Nasıl olacak’ dedi, bende sen topu bana at gerisine karışma dedim. İkinci yarı attı Hakan topu bana. Ben Hagi’ye iki kişinin arasından bir attım topu, bu sırada Hagi sakatlandı filan. Bizde hemen Hakan Ünsal ile kenara oyuncu değişikliği işareti yaptık. Hoca Hagi’yi oyundan aldı ve Arif girdi. Abi Arif’te sürekli kaçırıyor. Hagi kenarda çıldırmış ben sakat değilim neden oyundan aldılar diye beni. Maçın Neyse son dakikalar Taffarel elinden kaçırıyor topu bir gol maç 1-1 bitti. Bir gün önce adamlara o kadar sallıyorlar. Bir gün sonra kendilerini aynılarını yapıyor” dedi.
“BİLECİK’E İLK DEFA GELİYORUM”
Bilecik İHA muhabirine, Bilecik’e ilk defa geldiğini söyleyen Penbe, “Beni Bilecik’in girişinde karşıladılar zaten ve buraya kadar eşlik ettiler. Düzenledikleri geceye gelecektim, kısmet olmadı. Video istemişlerdi gönderemedim. Onun ezikliği içerisindeydim. Kütahya’da bir organizasyon vardı kendimi kötü hissettiğim için dedim uğrayacağım sizlere. Geldim sağ olsunlar beni çok iyi karşıladılar. Benim buraya gelmeme vesile olan UltrAslan Bilecik UNİ grubu başkanı Hakan Çumçum kardeşime de ayrıca çok teşekkür ediyorum” dedi.
(İHA)