Genel

Erdoğan Van'dan seslendi: Kürt kardeşlerim gereken cevabı verecektir!

Erdoğan, “Kendilerine yeni Kabe’ler arayanları Kur’an elbette rahatsız eder. Benim Kürt kardeşlerim dinine sadıktır, dinine sahiptir. Öyleyse Zerdüştlük dinini kendilerine din edinenlere gereken cevabı verecektir diye düşünüyorum” dedi. [gallery columns=

Erdoğan Van'dan seslendi: Kürt kardeşlerim gereken cevabı verecektir!
14-05-2015 23:32
Erdoğan, “Kendilerine yeni Kabe’ler arayanları Kur’an elbette rahatsız eder. Benim Kürt kardeşlerim dinine sadıktır, dinine sahiptir. Öyleyse Zerdüştlük dinini kendilerine din edinenlere gereken cevabı verecektir diye düşünüyorum” dedi.
[gallery columns="4" ids="49008,49009,49010,49011,49012,49013,49014,49015"] Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beşyol Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Eşi Emine Erdoğan ile birlikte alanda toplanan kalabalığı selamlayan Erdoğan, Van’ın kendilerini hasretle bağrına bastığını söyledi. Erdoğan, “Bu ziyaretimiz vesilesiyle Van’da tamamlanan yatırım bedeli 1 katrilyon 412 trilyon olan eserlerin toplu açılışını yapıyoruz. 2013 yılı Ekim ayında Van’a gelmiş, yatırım bedeli 1,5 katrilyon olan yatırımların açılışını yapmıştık. Geçtiğimiz 12 yılda Van’a yaptığımız toplam yatırım tam 17,5 katrilyon lira. Doğu ve güneydoğu bölgelerimize 12 yılda 260 katrilyon. Yani yaklaşık 100 milyar dolar. Ülkemizde doğu ve güneydoğu bölgelerimizin adı yoklukla, yoksullukla anılıyordu. Bugün Van’ın yollarının diğer bölgelerden eksikliği var mı? Okulların, üniversitelerin diğer bölgelerden geri kalır yanı var mı? Artık herhangi bir kalp ameliyatı için Ankara, İstanbul’a gitmeye gerek var mı? Nereden nereye. Bunlar bizimle geldi, bizimle oldu. Van’daki toplu konutlarımızın diğer bölgelerden fazlalılığı var, eksiği yok. Erciş’teki konutlar, Edremit’tekiler denize nazır. Bunları biz yaptık. Niye, benim Van’daki Kürt kardeşlerimizi Türk’ten, Arap’tan, Laz’dan ayırt etmedik. Yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. Bu yatırımları bu şekilde sürdürdük, ’batıda ne varsa doğuda da o olacak’ dedik. Bundan sonra da olacak. Eğer bugün Van arzu ettiği yerde değilse, sebebi biz değiliz. Ne demek istediğimizi biliyorsunuz. Bunun sorumlularını iyi biliyorsunuz. Bu seçimde Van geleceğine sahip çıkıyor mu? Van tercihini hizmetten yana yapıyor mu? Hizmet derken Pensilvanya hizmeti değil, bunu karıştırmayalım. Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın” dedi.
"HİZMETE Mİ OY VERECEKSİN, YOKSA MUSLUKLARDAN KAN AKITANLARA MI OY VERECEKSİN?"
Toplu açılışı yapılan eserlere de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Faki Teyran’ı biliyorsunuz. Kürtçe yazdığı eseri iki cilt halinde Kültür Bakanlığımız tarafından bastırılmıştı. Şimdi ise evinin restorasyonunu yaparak bu değerimizin hatırasına sahip çıkıyoruz. Van’da 2002 yılında ne kadar bölünmüş yol vardı, biliyor musunuz? Kardeşlerim 36 kilometre. Ne kadar zamanda yapıldı? 79 senede. Biz 12 yılda Van’a 475 kilometre kazandırdık. Şimdi soruyorum ey benim Kürt kardeşim; sen hizmete mi oy vereceksin, yoksa musluklardan kan akıtanlara mı oy vereceksin. Billboardlarda, duraklarda musluklarda kan akıyordu, eleştiriler başlayınca, şimdi bugün baktım, musluklardan akan suyun rengi değişmiş” diye konuştu.
“7 HAZİRAN BİR KIRILMA NOKTASIDIR”
7 Haziran’ın bir kırılma noktası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “7 Haziran’da terörü arkasına alanlar mı yoksa bu millete sevdalı olanlar mı kazanacak. Bu bakımdan çok önemli. Bakın, yapımları tamamlanmış 6 ayrı bölünmüş yol projesinin de açılışını yapıyoruz” dedi. ‘Dik dur eğilme bu millet seninle’ sloganı üzerine Erdoğan, "Biz Allah’ın huzurunda sadece rükuda eğiliriz. Biz böyle örgütlülerin önünde eğilenlerden değiliz. Biz legal görünümlü illegal örgütlerin liderleri önünde eğilenlerden değiliz. Kula kulluk yok, bizde sadece Allah’a var" ifadelerini kullandı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kardeşlerim İçişleri Bakanlığımız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Orman ve Su İşleri Bakanlığımız yatırımlar yaptı. Van’da belediye Van’a su vermiyordu. Başbakanım ve Başbakanlığım döneminde Van’ın su sorununu biz çözdük. Aslında bu belediyenin görevi, ama yapmadı. Burada benim vatandaşım yaşıyor. Bu sorunlarını da biz çözdük. Tüm eserlerin Van’a hayırlı olmasını diliyorum. Bu vesileyle 2011 depreminde hayatını kaybeden kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Depremde buraya geldik dolaşıyoruz, bakıyorum ortada belediye yok. Onların iş makineleri kayıp, ama Ankara durmadı. Bütün imkanlarıyla seferber oldu. En kısa sürede Van’ı daha güzel hale getireceğiz dedik, getirdik mi? Şehirde oluşan yıkımı tümüyle onardığımıza inanıyorum. Van geleceğine umutla bakıyor. El birliğiyle Van’ı 2023 Türkiye’sinde bölgesinin parlayan yıldızı haline getireceğiz. Biraz önce de ifade ettiğim gibi Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bastırdığı kitabı gösterdim. Türkiye de artık ret, asimilasyon politikalarının geride kaldığının göstergesidir. Partimizi kurduğumuzda buraya geldiğimde kanaat önderleriyle bir araya geldik. ‘Sayın başkan bu olağanüstü hali kaldırın bize yeterdir’ dediler. Biz süratle olağanüstü hali kaldırdık. Sözümüzde durduk, ama bitmedi. Biz bölgenin ihtiyaçları neyse ona başladık. Bugün Kur’an-ı Kerim’in Kürtçe mealini gösteriyorum, daha önce Batman, Diyarbakır, Siirt’le bu sevinci paylaşmıştım. Allah emeği geçenlerden razı olsun. Tabi birileri Kur’an’ın Kürtçe mealini sizlerle paylaşmamdan rahatsız oldular. Hatta terör destekli olan partinin eş başkanı da ‘bu Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait değil, özel bir vakfın hazırladığı mealdir. Bu bir tane olarak bastırıldı’ dedi. Hemen Diyanet İşleri Başkanlığı cevap verdi; ‘10 bin adet Kürtçe Kur’an-ı Kerim bastırdık’ dedi. Onların rahatsızlığının nedeni bizatihi Kur’an-ı Kerim’den kaynaklandığını biliyoruz. Kendileri de açıklıyorlar; ‘okullarda zorunlu din dersi kaldırılsın’ diyor. Zorunlu din dersi anayasada var; ’Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’ olarak. Biz ayrıca bunun yanında seçmeli olarak da koyduk. Rahatsız olma. Bu adımları atıyoruz, niye? Bakın; ‘imansız olan bir milletin batması haktır, sen sahip olursan bu millet batmayacaktır.’ Kendilerine yeni Kabe’ler arayanları Kur’an elbette rahatsız eder. Bunların kimler olduğunu biliyorsunuz. Benim Kürt kardeşlerim dinine sadıktır, dinine sahiptir. Öyleyse Zerdüştlük dinini kendilerine din edinenlere gereken cevabı verecektir diye düşünüyorum. Dağlarda, mağaraların içerisinde verdikleri ders, nitekim işte Diyarbakır’da bir tane sözde müftü ne dedi; ‘eğer benim partimin dini Zerdüştlük olsa, ben yine orada aday olurum.’ Bu sözde müftü. Şu hale bak, nerelerden nerelere geldik. Kardeşlerim tek parti CHP’si, ‘Kabe Arapların olsun bize Çankaya yeter’ diyorlardı. Bunların bunlardan farkı var mı? Al birini vur öbürüne. Bölücü örgütün güdümündeki parti de kendi Kabe’si için Taksim’de karar kıldı. Biz milletimizle Kabemize de kıblemize de sahip çıkacağız. Benim Vanlı kardeşimin Kabe’si bellidir. Marjinallere, her türlü sapkınlık içerisinde olanlara verdikleri değeri, Kabe’ye vermeyenlere bu millet asla itibar etmeyecektir. Siyasette pusulayı şaşırmışlardı, şimdi de kıbleleri yok ya kıblelerini şaşırdılar. Allah şaşırtmasın. Görüyorsunuz seçimlerde proje diye bula bula Diyanet’i kapatmayı bulmuşlar. Diyanet’le ne alıp veremediğin var. Diyanet kapatılsın, cemaat sahipsiz kalsın istiyorlar. Bunu bir dönem CHP yaptı. CHP camileri kapattı mı, buraları ahırlara çevirdiler mi? Şimdi de terör örgütü destekli partinin de derdi bu. Benim Vanlı kardeşim buna izin verir mi? Diyanet’le birlikte şimdi imam hatiplere de göz diktiler. Bugün açılışını yapacağımız okullar arasında imam hatip kurumları da var. Biz açıyoruz, onlar ‘bu okulları kapatacağız’ diyerek çıkıyorlar. Açıkça söylemiyorlar ‘eğitimdeki 4-4-4 uygulamasına son veriyoruz’ diyorlar. CHP ise ‘1-8-4 sistemine geçeceğiz’ diyor. Sevsinler sizi, bu formülü daha önceden de uyguladılar. Orta kısımlar kapatılınca imam hatipli sayısı 60 bine indi. Milletim artık bu şifrelerin ne anlama geldiğini biliyor. Geldik orta kısımları açtık, kat sayısı ve kotayı kaldırdık. İmam hatip ve meslek liseleri tüm üniversitelere girebilir. 60 binden şimdi sayı bir milyona ulaştı. Çok çalışacaksınız, inanıyorum ki üniversitelerden de başarılı şekilde mezun olacaksınız."
“BU MİLLET ’ALİ’SİZ ALEVİLİK’ FİTNESİNİ ÇIKARTANLARA DA GEREKEN CEVABI VERECEKTİR”
Preze Kalesi’nin içerisinde yıkılmış olan mescidin TİKA tarafından yapıldığını belirten Erdoğan, “Onun açılışına gittik, çok duygulu bir tabloydu. Bütün Balkanlar’dan gençler gelmişti. Orada genç kızlarımız bize güzel bir tablo sundular. Allah’ıma hamd ettim. Van, Diyanet’in kaldırılmasına izin verir mi? O zaman 7 Haziran önemli. Diyanet İşleri Başkanlığımıza saldırıyorlar. Terörün desteğini alan parti de muhalefet parti de saldırıyor. O Mercedes bu işlerin kaynağıymış. Bir de bedel koyuyorlar, bedeli bir trilyonmuş. Dün Diyanet İşleri Başkanımızla birlikteydik. Sordum, fiyatı 330 milyarmış. Bu iftirayı atanların altında da Mercedes var. Diyanet İşleri Başkanlığıma bir araç tahsis edilmesinden daha doğal ne var. Bu makamlara biz sahip çıkacağız, eğer dini kanaat önderleri korunmayacak olursa, bilesiniz bu aynı tespihin ucundaki imame gibidir. Evet, önümüzdeki önderler yok olduğu zaman dağılırız, buna fırsat vermeyeceğiz. Bu millet ’Ali’siz Alevilik’ fitnesini çıkartanları aday gösterenlere hak ettiği cevabı da verecektir, buna inanıyorum. Terör örgütünün desteklediği bu siyasi partide de ne yazık ki Ali’siz Aleviliğinin de önde olanından biri var. Alevilik, Hz. Ali’yi sevmekse ben Aleviyim, ama bunların böyle bir derdi yok. Darbecileri cennetlik ilan ederken, ülkesi için gece gündüz çalışanlara ağızlarını köpürterek küfür edenlere milletimiz hak ettiği cevabı verecektir” şeklinde konuştu. 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday olurken millete bir söz verdiğini ifade eden Erdoğan, “Ben farklı bir Cumhurbaşkanı olacağım. Açıkça tarafsız değil, milletin tarafından olan bir Cumhurbaşkanı olacağımı söylemiştim. Şimdi Türkiye yeni bir seçimin arefesinde. Dikkat ederseniz ben de Türkiye’yi dolaşıyor, toplu açılış törenleri vesilesiyle milletimle buluşuyor, kucaklaşıyorum. Kırıkkale, İstanbul, Kayseri ve Samsun’a gideceğim. Yeni Türkiye vizyonu, yeni anayasa ve başkanlık teklifimi millete anlatıyor, bunun için destek istiyorum. Herhangi bir parti ismi zikretmeden, seçimden sonra bu vizyonu hayata geçirmek üzere diyorum ki 400 milletvekili gerek. Kime istiyorum, bu vizyonu kim hayata geçirecekse ona istiyorum. Milletimle yaptığım bu hasbıhali yeni anayasa teklifimi de durmadan muhalefetteki partiler YSK’ya müracaat ediyor. ‘Cumhurbaşkanı meydanlara çıkmasın’ diyorlar. Terör örgütü desteğinde olan parti iki defa müracaat etti. Ret edildi. Bunlar anayasayı da bilmiyorlar. Cumhurbaşkanı’nın önünü kesemezsiniz. Çıkar meydanlarda konuşur. Yeter ki meydanlarda konuşulacak insan bulsun. Ben şu an milletimle beraberim, hem ülkemizde hem dünyada dolaşacağız. Bu millete küçük olmak, küçük düşünmek yakışmaz, bu milletin büyüklüğüne uygun olarak hareket edeceğiz” dedi. 2010 yılında kapsamlı bir anayasa değişikliği yaptıklarını da hatırlatan Erdoğan, “Bu değişiklik yeni anayasanın bir öncüsü mahiyetindeydi. Çünkü biz temelleri 27 Mayıs darbesiyle atılan 12 Eylül’de de tahkim edilen bu darbe anayasasının mutlaka değişmesini istiyoruz. Bu vesileyle bugün 14 Mayıs ve Yassıada’yı özgürlük ve demokrasi adası yapacağımızı söylemiştim. Projesini yaptırmıştık. Bugün de Sayın Başbakanımız tüm aile kalanlarıyla bugün temeli attılar. Böylece kendilerine teşekkür ediyorum. Bu ulusal bir proje olmayacak, uluslararası proje olacak. Yeni anayasayı da şu veya bu vesayet sisteminin değil milletimin yapmasını istiyorum. 2010 referandumunda, Cumhurbaşkanlığı seçiminde bize karşı bir araya gelen 14 siyasi parti var ve bugün bizi eleştirenlerin tümü bir araya gelmiştir. Biz 12 Eylül’ün kalıntılarını silmek için çalışırken, onlar ısrarla sahip çıkmışlardır. 12 Eylül darbesini yapan şahıs geçen günlerde öldü. Cenazesinde gözlerimiz 2010 yılında darbecilerin mirasına sahip çıkanları aradı ama göremedik. Mesele 12 Eylül’ün izini silmeye gelince karşımızda saf tutanlar 12 Eylül’ü yapanın cenazesine gelmemişler. Ama biz biliyoruz, onlar gönülleriyle, zihinleriyle oradaydılar, hem de en öndeydiler. 12 Eylül zindanlarında en ağır işkenceleri görenleri temsil ettikleri iddiasında olanlar, 2010’da demokrasinin değil darbecilerin yolunda gitmeyi tercih etmişlerdir. Bunların kendileri 12 Eylül mamulü, böyle olduklarını da her fırsatta gösteriyorlar. Paralel yapının Pensilvanya’da bir elebaşı var. Bu elebaşı ne diyor; ‘Said-i Nursi Kürt olduğu için gidip ziyaret etmedim.’ Kürt kardeşlerime olan kinini açıkça ifade ediyor. Bunlar ne yaptılar? Biz paralelle tüm gücümüzle mücadele ederken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin arka kapılarında bu yapıyla ittifaka girdiler, işbirliği anlaşması yaptılar. İstanbul’da geçmişten beri benim Kürt kardeşlerimi tahkir eden, tahrik eden, onlara her türlü eziyeti müstahak gören ne kadar vesayetçi varsa onlarla al takke ver külah işbirliğine girdiler. Kürt kardeşlerime yapmadık eziyet bırakmayan tek partinin temsilcisiyle bugün neredeyse genel merkezlerini birleştirecekler. Hepsi bir olmuşlar, işi gücü bırakmışlar, sadece iktidarı eleştiriyorlar. Siz milletin geleceği için ne diyorsunuz onu söyleyin. Bir proje üretin, ardından benimle uğraşıyorlar. Benimle ne işiniz var? Ben yeni anayasa diyorum, var mı bu konuda bir düşünceniz? Onu getirin. Ben başkanlık sistemi diyorum, siz mevcut durumdan memnun olabilirsiniz, ama istikrar ve güven ikliminin garanti altına alınması için Türkiye’nin yeni bir sisteme ihtiyacı olduğundan bihabersiniz. 5 koyun verin bunlara, kaybedip gelirler. İşte muhalefet partilerinden bir tanesi, biliyorsunuz MHP iktidarda değil miydi? 3,5 yıl kaldı, bırakıp kaçtılar. Erken seçime gittiler. Biz partimizi yeni kurmuştuk, 16 ayda tek başımıza iktidar olduk, fark bu. Şimdi de 2023 hedefleri diyoruz. Bu hedefe de yeni bir idari yapıyla gidebiliriz. 18 ay oldu Marmaray’ın açılışını yaptık, şimdiye kadar 73 milyon insan geçti. Biz böyle hizmet verdik. Biz dedemiz Fatih’ten ders aldık, bunlar bunu bilmiyordu. O karadan gemileri yürüttü, biz de denizin altından metro yürüttük. Geçmeyen birkaç kişi kaldı, onları biliyorsunuz. Geçersem acaba ‘geçti’ derler mi? Geç geç bir şey demeyeceğiz, biz bunu 78 milyon için yaptık. Şimdi ikinci tüneli yapacağız. İki tane köprümüz var, şimdi üçüncüsünü yapıyoruz. Bunları yaparken bizim para pul sorunumuz yok. Bunların hastane yönettiği dönemleri de biliyoruz. Bunların hepsi aynı al birini vur birine. Terör örgütünün desteklediği belediyelerin halini görüyorsunuz. Belediyecilik alt ve üst yapıyla halkına hizmettir. Lafla peynir gemisi yürür mü?” diye konuştu.
“VANLI KARDEŞLERİMİ KORKUYU KORKUTMAYA DAVET EDİYORUM”
Yeni Türkiye’nin inşasına kimsenin engel olamayacağını belirten Erdoğan, “Yeni anayasa yaptırmayacaklarını söylüyorlar, eğer kendi istedikleri gibi bir sonuç çıkmazsa şimdiden meclisi değil sokakları adres gösteriyorlar. Sokakları terörize etmenin, dükkanları ateşe vermenin siyasetle ne alakası var? Kuzey Irak yönetimi, Türkiye olmasaydı Kobani’nin kurtarılamayacağını söylüyor, bunlar tam tersini söylüyor. Kobani’deki kardeşlerimizi Türkiye’ye aldık mı? Bunlar yalan konuşuyor. Özgür Suriye Ordusu ve Peşmerge’nin topraklarımızdan geçmesine biz izin verdik. Çünkü Kobani’de DEAŞ’a gereken cevabı vermek için. DEAŞ bizi suçluyor. Ölen insanların kanı hala yerdeyken demokrasiden bahsedenlerin vicdanı kurumuştur. Evlatları dağı kaçırılan Kürt anaların nasıl ağlatıldığını biliyorum. Kaçıranlar kim, söylememe gerek var mı? Bunlara gereken dersi vermek gerekir. Oyunuzu verirken etnik düşünceyle vermeyin. Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak bunu kabul etmiyorum. Şırnak’ta, Ağrı’da, Kars’ta bunların engellemelerine rağmen yaptık, şimdi Hakkari’de 2 yıl tehirle inşallah açılışını yapacağız. Makineleri yaktılar, ama buna rağmen bitiriyoruz ve açacağız. Şimdi Kürtleri biz mi seviyoruz onlar mı? Bütün bunlar ortada, ben kardeşlerimin başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmeye sevk ediyorum. Lütfen korku olmasın, tüm Vanlı kardeşlerimi korkuyu korkutmaya davet ediyorum. Oy namustur, şereftir. Namusumuza sahip çıkın” dedi. Çözüm sürecine değinen Erdoğan, “Bu süreç onlarla başlamadı, milletimiz için başlattığımız bir süreçtir. Bunlar olsa da olmasa da milletimizle bu süreci nihayete erdireceğiz. Yeni Türkiye’de ne terörün ne de arkasına saklanarak siyaset yapanlara izin vermeyeceğiz. Bizim için 78 milyon insanımızın canı önemlidir. Hiç kimsenin kendi ideolojik saplantısı uğruna bir tek kardeşimizin canını tehlikeye atmasına izin vermeyeceğiz. Ülkemizin ve milletimizin geleceği için her yerde aynı şeyi söylüyoruz. Rabia; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İşte biz bu dört başlıkla bugüne kadar yürüdük. Dünyada yaşananları görüyorsunuz. Birliğimizi, beraberliğimiz kaybettiğimizde inanın çok kötü olacak. Onun için sizi tehdit edenlere fırsat vermeyin. Size hizmet edenlerin yanında olun” ifadelerini kullandı. Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindekilerle eserlerin toplu açılışını gerçekleştirdikten sonra Van Valiliği’ne geçti.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER