Genel

Erdoğan: "İnancımızdan kopartmaya çalıştılar"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnancımızdan kopartılmaya çalışıldık. Ne dediler dün, Türkçe ibadet, bunu yaptılar. Bugün Kürtçe ibadet diye aynı emelin peşinde koşuyorlar" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

Erdoğan: "İnancımızdan kopartmaya çalıştılar"
19-05-2015 19:32

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnancımızdan kopartılmaya çalışıldık. Ne dediler dün, Türkçe ibadet, bunu yaptılar. Bugün Kürtçe ibadet diye aynı emelin peşinde koşuyorlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gençleri kabul etti.
Kabulde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayetten gelen gençlerle, KKTC’den gelen gençlerle, uluslararası organizasyonlarda başarı elde etmiş sporcularla ve engelli sporcularla biraraya geldiklerini söyledi.
Konuşması sırasında öğrencilerin ayağa kalkarak alkışlaması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, down sendromlu yüzücü Caner Erkin’in yine formunda olduğunu söyledi.

"MİLLETİN EVİNE HOŞ GELDİNİZ"
Caner Erkin de formasında bulunan Türk bayrağı öperek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti. Sosyal, siyasi ve ticari hayatta sorumluluk üstlenen ve Türkiye’nin geleceğinde sorumluluk üstlenen sivil toplum kuruluşu temsilcisi gençlerin de aralarında bulunduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere seslenerek, "Milletin evine hoş geldiniz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın şahsi mülkü olmadığını, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın milletin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili çok spekülasyon yapanların olduğunu dile getirdi.
Milletin ve gençliğin en iyisini bulmaya ve en iyisini imar etmeye azimli ve kararlı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geleceğimiz, umudumuz, istikbalimiz olan yeni Türkiye’nin neferleri siz gençlerle bu mekanda bir araya gelmekten, sizleri burada misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğumu özellikle ifade etmek isterim. Karşımdaki şu güzel topluluğa bakarken biliniz ki Türkiye’nin güçlü ve müreffeh yarınlarını görüyor ve ümitvar oluyorum, endişe yok buna inanıyor bunu biliyorum" dedi.

"DÜNYANIN TÜM GENÇLERİNE SELAMLARIMI YOLLUYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 78 milyon ile birlikte coşkuyla, sevinçle kutlandığının altını çizdi.
Türkiye’nin bir çok ilinde değişik etkinliklerin düzenlendiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu salondaki gençlerimizle birlikte ülkemin bütün gençlerinin bayramını tebrik ediyorum. 19 Mayıs 1919’da Samsun’da Kurtuluş Savaş’ın ilk adımını atan Cumhuriyetimizin valisi Gazi Mustafa Kemal’i Bandırma Vapuru’ndaki yol arkadaşlarını rahmetle yad ediyorum. Onları ilk önce Samsun’da ardından Havza, Amasya, Erzurum’da bağrına basan Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarına Allah’tan rahmet diliyorum. İstiklal harbimiz başta olmak üzere Balkan Savaşı’nda, Birinci Dünya Savaşı’nda Trablusgarp’ta, Çanakkale’de, Yemen’de, şanlı Medine müdafaasında, Galiçya’da şehit olan tüm askerlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kore’de, Kıbrıs’ta uzun yıllar süren terörle mücadele döneminde şehit olan, gazi olan tüm askerlerimizi minnetle anıyor şehitlerimize rahmet, hayatta olan gazilerimize uzun ömürler temenni ediyorum. Rabbim onlardan razı olsun. Kabirlerini bir gül bahçesi, mekanlarını inşallah cennet eylesin diyorum. Bu salondan sizlerin vasıtasıyla ülkemin, dünyanın tüm gençlerine selamlarımı yolluyorum" diye konuştu.
Arnavutluk’a yaptığı ziyaret sırasında cami açılışında 7 bin 500’e yakın gençle bir araya geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O gençler Türkiye’den giden gençler değildi. Balkanlardaki gençlerdi. O gençlerle orada başka bir heyecanı yaşadık ve çevre ülke ve şehirlerden gelen oradaki soydaşlarımızla, oradaki dindaşlarımızla bir araya geldik. Farklı bir heyecanı yaşadık o gün orada. O heyecanı bir kenara koymak mümkün değil. Baktım ki gönül dillerimiz aynıydı ve bu gönül dilleriyle Evlad-ı Fatihan-ı karşımda gördüm ve şuanda da Evlad-ı Fatihan-ı karşımda görmenin mutluluğu içerisindeyim. Buradan bir mesajdı da ayrıca vermek istiyorum, Tahrir Meydanı’nı kahraman gençlerini, Gazze’nin, Ramallah’ın, Kudüs’ün vakur gençlerini, Şam’ın, Musul’un çileli gençlerini, Balkanlardaki Evlad-ı Fatihan olan Üsküp, Prizen’li genç kardeşlerimi özellikle selamlıyorum" dedi.

"SİZİN ŞAH DAMARINIZI ANCAK BÖYLE KESERLER"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihinin hem bir ibret vesikası olduğunu hem de bir kuvvet ve güç olduğunu vurguladı. Milletlerin tarihlerinden aldıkları güçle yaşadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz neydik sorusunun cevabı aynı zamanda biz neyiz ve ne olabiliriz sorunun da cevabına ışık tutar. Bunu bu şekilde değerlendirmeye mecburuz. Çünkü insan tarihinde sadece geçmişini yani ne olduğunu değil aynı zamanda istikbalini geleceğini de arar. Dolayısıyla bir milletin kendi gücünün benliğin farkına varması yani özgürleşmesi ancak tarihinin farkına varmasıyla mümkündür. Unutmayın nereden geldiklerini bilmeyenler nereye gideceklerin bilemezler. Kendi tarihine yabancılaşanlar rüzgarın önündeki bir yaprak misali savrulmaktan kurtulamazlar. Bu sebeple bir milletin geleceğini ipotek altına almaya çalışanların öncelikle o milletin tarihiyle ve tarihten gelen değerleriyle olan bağlarını tahrip etmeye yöneldiklerini görüyoruz. Bu hep böyledir. Çünkü sizin şah damarınızı ancak böyle keserler. Bunu kestikleri anda da bitersiniz, tükenirsiniz. Hangi tarihi zemine ayak bastığını fark etmeyenler hatta retti miras edenler bizde var böyleleri biliyorsunuz kendi geleceklerini de ülkenin geleceğini tehlikeye atarlar. 1876 yılında bir Rus generalinin, ’demek ki yalnız Türkleri değil onların tarihi de yenmek lazım’ diyor. Bunu derken kast ettiği şey işte tam da budur. Sadece kendilerini şuanda muhatabımız olanları değil onları tarihinde yenmek lazım ki onları o zaman ne yapalım kökünü kazımış olalım. Ülkemizde yıllarca işte bu yapılmaya çalışıldı. Koskoca bir millet kendi geçmişinden, kendi değerlerinden kadim tarihi mirasından kopartılmak, bunlara yabancılaştırılmak istendi. Gençler, şunu unutmayın, dilimizden kopartıldık, öyle mi? Bin yıllık bir birikimi kenara attık. İşte önce söylediğim şah damarının kesilmesi budur. Bir şah damarı kesilirse o canlı yaşaya bilir mi, yaşayamaz. İşte dil bu kadar önemlidir. Biz şunda bin yıllık tarihimizi bilmiyoruz, okuyamıyoruz. Onunla ilişkiyi, irtibatı kuramıyoruz. İşte şimdi yeni bir adım atıldı. Nedir? Osmanlıcanın öğrenilmesi konusu. Bununla derdimiz yeniden tarihimizi keşfedelim. Tarihimizi öğrenelim ve bununla geleceğimizin temellerini daha güçlü bir şekilde inşa edelim.”
"İnancımızdan kopartılmaya çalışıldık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne dediler dün, Türkçe ibadet, bunu yaptılar. Bugün Kürtçe ibadet diye aynı emelin peşinde koşuyorlar" dedi.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER