17 Aralık operasyonları için hazırlanan fezlekeye o süreçte başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan için ‘Dönemin Başbakanı’ ifadesini yazan polisin itirafçı olduğu ortaya çıktı.
17-25 Aralık soruşturmalarını yürüten savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ömer Faruk Aydıner tarafından hazırlanan iddianamede ‘Gizli Tanık Fatih’ olarak ifade veren polis memuru ‘Dönemin Başbakanı’ ifadesini kendisinin yazdığını kabul etti. Gizli tanık, 17 Aralık operasyonlarını yapan ekibin Erdoğan’ı takip etmek için ‘teleskop gibi’ özel bir cihaz aldığını da ifadesine anlattı.
Polis memuru iddianameye yansıyan ifadesinde ‘Dönemin Başbakanı’ ifadesini fezlekeye kendisinin yazdığını itiraf ederek “Komiser Hüseyin Korkmaz’a ‘Dönemin başbakanı diye yazıyorum’ dediğimde Hüseyin de bu durumu memnuniyetle karşıladı. Henüz ortada 17 Aralık operasyonu da yoktu. Bir şema hazırlanmıştı, Başbakan (Erdoğan) örgüt lideri olarak gösteriliyordu. Ama henüz hiçbir ihale yapılmamış, iş adamları bile dinlenilmemişti” diye konuştu.
‘Erkene alındı’
Dinleme yapılırken görüşmelere birçok polis ve emniyet müdürünün de düştüğünü, bunu tape yapıp yapmama konusundaki tutumlarının ses kaydı düşen emniyet müdürünün cemaatçi olup olmamasına göre değiştiğini, hemen ses kaydı düşen emniyet görevlisi ile ilgili istihbarattan ideoloji araştırmasına girdiklerini anlatan ‘Gizli Tanık Fatih’ şunları söyledi: “17 Aralık’ı takip eden Gürkan Tok, takipte yakalandı ve deşifre oldu. Bunun üzerine bu bilgiler İçişleri Bakanlığı’na kadar ulaştı. 25 Aralık da bu şekilde deşifre olmasın diye panik yaptılar ve dosya hazır değilken operasyon yapmaya kalktılar.”
‘Avrupa’dan Anadolu’ya’
Gizli Tanık Fatih, polislerin Erdoğan’ın evini görüntüleyebilmek için özel bir cihaz aldıklarını anlatarak “Mustafa Latif Topbaş’ın Kuleli Askeri Lisesi’nin yakınındaki evinin bahçesinden Başbakan’ın görüntüsünü alabilmek için Avrupa yakasından Anadolu yakasını görebilen bir cihaz satın aldılar, bu cihazı gördüm, teleskopa benziyordu. Ayakları olan, belli bir kurulum gerektiren, çok uzakları zumlayabilen bir makineydi” diye konuştu.
Gizli Tanık, ifadesinin devamında Fetullah Gülen’in Amerika’dan Anadolu Yakasında bulunan bir FEM şubesini arayıp oradan kurulan telefon bağlantısıyla soruşturma kapsamındaki bir iş adamıyla görüştüğünü, bu görüşmenin dinlemeye takıldığını ancak tape edilmeden silinerek kayıtlardan çıkarıldığını, daha sonra bu iş adamının da soruşturma dışında kaldığını anlattı. Gizli Tanık, dinlemeyi yapan Hüseyin adlı komiserin ‘Hocaefendinin sesini dinleme şerefine nail oldum’ diye sevindiğini de söyledi.
Musa Kesler - Milliyet gazetesi
dikGAZETE.com