Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Zulüm 1453’te başladı diyen hainlere göz yummayacağız. Biz Rabbimizin huzurunda söz veriyoruz. Bu şehre namahrem elinin uzanmasına asla izin vermeyeceğiz. Ezanlarımıza söz söyleyen dillere geçit vermeyeceğiz. Fatih’in ve sancağımızın yere düşmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bu aşkla bu inançla bu yolda yürümeye devam edeceğiz” dedi.
[gallery columns="5" ids="54613,54615,54616,54617,54614"]
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Yenikapı Şehir Parkı’nda
düzenlenen İstanbul’un fethinin 562.
yılı kutlamalarına katıldı. Katılımcıları selamlayarak sözlerine
başlayan Erdoğan, “Ey aziz
İstanbul seni yürekten selamlıyorum. Seni muhabbetle selamlıyorum. Ey şehirlerin annesi İstanbul! Senin
bütün ilçelerinle, bütün semtlerin ve sokakların ile selamlıyorum. Seni yedi tepenle, seni göğe yükselen minarelerinle, toprağa sarılı
manevi hazinelerinle selamlıyorum. İstanbullu
tüm kardeşlerimi gönülden selamlıyorum” dedi.
“Fethin 562’inci
yıldönümü mübarek
olsun Allah onu fetheden komutandan razı olsun” diyen Erdoğan, “Ya Rabbi sen bu aziz şehri koru. Bu aziz şehrin minarelerini ezansız bırakma ya Rabbi. Bu aziz şehrin minberini secdesiz bırakma ya Rabbi. Ya Rabbi bu şehrin güzel camilerini cemaatsiz bırakma. Bugün fethin 562. Yıldönümünü
farklı kutluyoruz. İstedik ki
çok farklı bir
kutlama olsun. Bu şehri ezanla, namazla buluşturan
Fatih Sultan Mehmet Han’dır. Bu şehri
Müslümanlık ile buluşturan Fatih’in ordusudur. Biz Fatih Sultan Mehmet Han’dan razıyız ya Rabbi. O aziz şehitlerden sende razı ol ya Rabbi. O güzel ordudan sende razı ol ya Rabbi. Çağ açıp,
çağ kapatan köhne ve
karanlık bir devri medeniyet ışığı ile buluşturan Sultan Fatih’ten sende razı ol ya Rabbi” diye konuştu.
"ZULÜM 1453’TE BAŞLADI DİYEN HAİNLERE GÖZ YUMMAYACAĞIZ"
“Zulüm 1453’te başladı diyen hainlere göz yummayacağız” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Biz Rabbimizin huzurunda söz veriyoruz. Bu şehre namahrem elinin uzanmasına asla izin vermeyeceğiz. Ezanlarımıza söz söyleyen dillere geçit vermeyeceğiz. Fatih’in ve sancağımızın yere düşmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bu aşkla bu inançla bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Bilesiniz ki
zulüm 1453’te başladı diyen hainlere göz yummayacağız. İstanbul’u
kesintisiz Kur’an okunmaktan
çıkarmaya çalışanlara imkan tanımayacağız. İstanbul’un yüreğinde 562 yıldır
yana fetih ışığını söndürmek isteyenlere asla meydanı bırakmayacağız. Bu ülkeyi bölmek, bu
milleti parçalamak isteyen ve her yola başvuranlara izin vermeyeceğiz. Şahit ol ya Rab” dedi.
“FETİH ENDÜLÜS’TÜR. FETİH SEMERKANT’TIR. FETİH BUHARA’DIR”
Fethin ne anlama geldiğini örneklerle açıklayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fetih nedir?
Fetih hicrettir.
İki cihan ser verine Hz.
Ebubekir sadakatiyle yoldaşlık etmektir. Fetih Mekke’dir.
Allah’ın yeryüzündeki evi olan Kabe’ye tüm putlardan temizlemektir. Fetih Kudüs’tür, Hz. Ömer’in Hristiyan’ı ile
Yahudi ile tüm inançlara saygı içerisinde ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya
İslam mührünü vurmasıdır. Fetih Endülüs’tür. Fetih Semerkant’tır. Fetih Buhara’dır. Fetih Selahattin-i Eyyubi’dir. Fetih Alparslan’dır.
Anadolu’nun kapılarını
Viyana kapılarını bu kutlu millete açmaktır. Fetih
Osman Gazi’dir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyen
Şeyh Edebali’den alınan feyizle üç kıta, 7 iklimi kaplayacak çınarı toprakla buluşturmaktır. Fetih hazırlıktır. Sultan ikinci Murad’ın daha 12 yaşındaki oğlu kinci Mehmet’e tahtı bırakmasıdır. Ve elbette fetih Fatih Sultan Mehmet’tir. 21
yaşında bin yıllık Bizans’ı yıkıp
dünyanın en gözde şehri İstanbul ile kucaklaşmaktır. Fatih İstanbul’u 1453’te fethetti. Ama fetihler öncesi ve sonrası ile hep devam etti.
Yavuz Sultan
Selim ile Kanun-i Sultan Sülayman ile dördüncü Murat’la, ikinci
Abdülhamid ile fetihler hep devam etti. Fetih Çanakkale’dir. En zor zamanlarda bile dünyaya meydan okumanın azmi ve dirayeti göstermektir. Fetih kurtuluş savaşımızdır. Fetih 1950’dir. Milletin iradesine sadıkta
sahip çıkmasıdır. Fetih 1994’tür. İstanbul’a Fatih’in mirasına hizmet etmektir. Fetih Türkiye’yi
yeniden ayağa kaldırmaktır. Son 12 yıldan beri bu ülkenin bu milletin makus talihi tersine çevirmek, bunun
için mücadele etmektir. Fetih inşallah 7 Haziran’dır. Yeni
Türkiye yolunda bu
önemli dönüm noktasını birlik, beraberlik ve
kardeşlik içinde başarıyla geçmektir. Fetih yeniden diriliş için, yeniden yükseliş için bir olmaktır, diri olmaktır, kardeş olmaktır ve hep birlikte Türkiye olmaktır” ifadelerini kullandı.
“DARBECİLER İLE CUNTACILAR İLE BUNUN İÇİN MÜCADELE ETTİK”
Erdoğan, “Bu ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde bizde aynı anlayışla
hareket ettik. Darbeciler ile cuntacılar ile bunun için mücadele ettik. Vesayetçilerle bunun için mücadele ettik. Yasakların Türkiye’sinden özgürlüklerin Türkiye’sine geçişini bu anlayışla başardık. Fetih ruhunu
tehdit eden bu zillet
dönemi hamdolsun milletimizin desteği ile sona erdirdik. Şunu unutmayın, fetih
nasıl bitmeyen
bir süreç ise buna
karşı mücadelede bitmeyen bir süreçtir. Türkiye güçlü olmak zorundadır. Biz güçlü
olacağız ki tüm kardeşlerimize tüm dünyaya el uzatacağız. Veren elin alan elden hayırlı olduğu inancıyla
ihtiyaç duyulan
her yerde kardeşlerimizin yanında olacağız. Asıl fetih gönüllerin fethidir” diye konuştu.
“BİZİM YATTIĞIMIZ TOPRAK BELLİ, TUTTUĞUMUZ BAYRAK BELLİ”
“Pensilvanya bizi asla kardeşlerimizin yanında olmaktan geri bırakamayacaksınız. Bu
ülke son ezan susmadan, son bayrak inmeden, son ocak sönmeden amacınıza ulaşamayacaksınız” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Boşuna Pensilvanya’daki sizi çok seven kuklanız
üzerinden ‘mezar sizi bekliyor’ mesajları göndermeyin. Biz Allah’a inanmış insanlarız. Boşuna İstanbul’un fethine gönülden bağlı olmayı
kompleks diye zillet diye aşağılamaya kalkmayın. Biz fetih ruhuna sahip çıkacağız.
Bizim yattığımız
toprak belli, tuttuğumuz bayrak belli. Onun için Rabiamız var. Nedir bizim Rabiamız? Tek millet, Türkü ile, Kürdü ile Lazı ile, Çerkezi ile Gürcü’sü ile Abaza’sıyla Boşnak’ı ile Romanı ile tek millet, tek bayrak” dedi.
“GAVURUN EKMEĞİNİ YİYEN GAVURUN KILICINI ÇALAR”
“Gavurun ekmeğini yiyen gavurun kılıcını çalar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeter
artık bu millete kılıç çaldığınız.
KPSS sorularını çaldılar. Milletin zekasını, sadakasını, kurbanını çaldılar. Himmet diyerek milletin çoluğunu çocuğunu rızkını çaldılar.
Suriye’ye gönderdiğimiz
yardımların önünü kesip onların hayatını çaldılar. Utanmadan, sıkılmadan yardımlarla
ilgili spekülasyonlara girdiler. Bu casusluktur, bu ajanlıktır. Bunun
hesabını da verecekler. Düşün artık milletin yakasından. Kamikaze gibi saldırıp durduğunuz yer bilesiniz
ki bu vatan toprağın
kara bağrında sıradağlar gibi duranlarındır. Bunu bilesiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun konuşmalarının
ardından dua edildi. Mehter takımının konseri sonrası havai fişek ve lazer gösterisine geçildi.