Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Askeri okullar kapatılacak. Askeri okulların kapatılmasıyla birlikte tüm okullardan liseler, mesleki dengi okulları... Buralardan rahatlıkla harp okullarına giriş olacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV-A Haber ortak yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir azınlığı oluşturan FETÖ’cü askerlerin ordudan temizlendiğine işaret eden Erdoğan, “Şu anda bu ordunun yarısı profesyonel. Fakat bizim bu orduya gelen er, erbaş, bunlar aslında belli bir disiplini kavramaları noktasında da ben bunun faydasına halen inanıyorum. Bunun olması lazım. Tabii profesyonel bir ordu ama haysiyetli, namuslu... Şu anda o malum azınlık var ya o azınlık belli şeyleri eline geçirmiş bir azınlıktı ve o, Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki haysiyetli, namuslu, onurlu olan askerimize gölge düşürdü. Bunu görmemiz lazım. Onlar da bunun ciddi manada farkında. Birçokları zaten çok haysiyetli mücadeleyi de verdi” şeklinde konuştu.
“Alnından öpülesi bir astsubayımız”
Darbeci bir generali alnından vuran ve ardından diğer darbeci askerler tarafından şehit edilen Astsubay Ömer Halisdemir hakkında ‘alnından öpülesi bir astsubayımız’ ifadesini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şehit olmayı göze aldı ve o generali orada öldürdü. Çünkü bunlar vatan hainiydi. ’Senin emrine, sen vatan hainisin, uymam’ dedi ve öldürdü. İşte burası çok önemli. Bunu yaparken de o şehadete koştu. Dün akşam eşi ve yavrularıyla da burada tanıştım, görüştüm. Artık onlar benim evladım. Onlara inşallah o şekilde bakacağız ve öyle onları bağrımıza basacağız. Buna benzer jandarmada çok ilginç şeyler oldu. Oradaki komuta kademesi gerekli dersi, oradaki hainlere verdi. Bunun benzerleri çok oldu. Ama tabii biz şehidimizin kanını yerde bırakmayacağız. Yaralılarımızın, gazilerimizin kanını yerde bırakmayacağız.”
“Bu reform niteliğinde bir devrimdir”
Jandarma Genel Komutanlığı’nın atılan adımlarla birlikle Emniyet Genel Müdürlüğü gibi çalışacağını aktaran Erdoğan, “Tabii burada profesyonel ordu ve bunun yanında da amatör ama o belli bir disiplini kazanma noktasında atılacak adım, bana göre çok önemli. Burada şimdi yapılması gereken neydi? İşte biz o adımları şu anda attık, atıyoruz. Örneğin jandarma İçişleri Bakanlığı’na bağlanacak. Daha önce neydi? Jandarmanın yarısı ilke, anlayış itibarıyla yani güya İçişleri Bakanlığına bağlı ama sicildi, özlük haklarıydı... Bu tür şeylerini belirlemede, bakıyorsunuz Silahlı Kuvvetler kararı vereceği için de tabii Jandarma daha çok oradaki emir komuta zincirine bağlı olarak hareket ediyordu. Ama şimdi durum öyle değil. Jandarma tamamıyla İçişleri Bakanlığı’na bağlı oluyor. Teşkilat şeması içinde Jandarma Komutanı ile Emniyet Genel Müdürü noktasındaki denge gayet güzel bir yere geliyor. Eşitler arasında artık buradaki güvenliği temin etmiş oluyoruz. Şu anda gerekli olan bugün, son, nihai atamaları da yaptık. Oradaki işi böylece bitirmiş olduk. Ama burada tabii bir şeyi daha yaptık. Mesela eskiden kurmay dediğiniz zaman çok şey değişiyordu ama şimdi sınıf subayları, onların general olabilmesinin önünü açtık. Bu bir devrimdir, reform niteliğinde bir devrimdir. Çünkü kurmay sınıfından olmayanlar general olamıyordu veya birkaç tane sembolik 2-3 tane olabiliyordu ama artık sınıf subayları da general olabilecek. Bunun ilk adımını böylece atmış olduk. Jandarmada böyle bir adım atılmış oldu. Bu çok önemli. Benim de 14 yıllık, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı sürecim içinde bunun başarılmış olması bu vesileyle böylece olmuş oldu ve olağanüstü halin diyebilirim ki en verimli adımlarından biri de bu” diye konuştu.
"Milli Savunma Üniversitesi kurulacak”
Emniyet kurumları içerisinde yapılacak reformlara da değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün yeni bir hazırlığı yaptık. Şu anda Sayın Başbakan, Milli Savunma, İçişleri onun çalışmasını yürütüyorlar. Hemen öyle zannediyorum ki bugün yarın o da Resmi Gazete’de yayımlanacak. O da askeri okullar meselesi. Burada çok büyük önem arz ediyor. Askeri okullar kapatılacak. Askeri okulların kapatılmasıyla birlikte tüm okullardan liseler, mesleki dengi okulları... Buralardan rahatlıkla harp okullarına giriş olacak. Fakat harp okullarının üzerinde bir çatı oluşacak. O çatı da Milli Savunma Üniversitesi kurulacak. Milli Savunma Üniversitesi’nin altında Kara Harp Okulu, Hava Harp Okulu, Deniz, bunlar olacak. Fakat bütün bunlarla beraber bir şey olacak. Bütün bunların yanında mesleki noktada kadrolara ihtiyaç var. Onun için astsubay mesela, meslek yüksekokulları gibi onu getireceğiz. Bir yerde bu adımı atarken artık kalite, kariyer noktasında çok ciddi bir gelişmeyi ortaya koymuş olacağız. Bir başka adım bu süreç içinde, o da bütün askeri hastaneler, bunların hepsi Sağlık Bakanlığına bağlanacak. Sağlık Bakanlığı, buranın işletmesini ve yönetimini tamamen kendisi ele alacak. Çünkü burada öyle ihanetler yapıldı ki öyle yanlışlar yapıldı ki sapasağlam evlatlarımız çürüğe çıkarıldı. Çürükler, sağlam diye gösterildi. Bütün bunların tespitleri var. Dolayısıyla şimdi buralar, nasıl biz göreve geldikten sonra bakanlıkların hastaneleri vardı Türkiye’de. Biz bakanlıkların hastanelerini, hepsini devlete teslim ettik. ’Bakanlıkların niye hastanesi olsun’ dedi. PTT’nin hastanesi vardı, kapattık ve devlet hastanesi yaptık. Bakıyorsunuz, Ulaştırma Bakanlığının o zaman Denizcilik Hastanesi vardı. Kapattık, hepsini devrettik. Şimdi de bunu aynen bu şekilde yapıyoruz.”
“Onları kalıcı kılma kararımız var”
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine direnirken şehit olan insanların isimlerinin yaşatılacağını vurgulayarak, “Devletin başta okullarımız olmak üzere isimsiz okullarla, kültür merkezleriyle vesaire onların adını vermek suretiyle, onları kalıcı kılma kararımız var. Ankara’da Kızılay Meydanı’nın isminin 15 Temmuz Şehitler ve Demokrasi Meydanı olarak değiştirildi. Jandarma Genel Komutanlığı ek binası ile Külliye arasındaki bölgeye de 15 Temmuz Şehitler Kavşağı ismi verilecek. Bu hatıra eğer unutulursa yazık olur. Çanakkale şehitleri bizim için nasıl unutulmazsa... Meclis kavşağı mesela ‘15 Temmuz Kavşağı’ olarak yine anılacak. Böylece buralarda hem şehitlerimizi unutmayacağız hem de Fatihalarla sürekli yad etme imkanını bulacağız ve böylece darbelere karşı olan duruşumuzu kalıcı kılmanın da vesilelerini hazırlamış olacağız” ifadelerini kaydetti.
(İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV-A Haber ortak yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir azınlığı oluşturan FETÖ’cü askerlerin ordudan temizlendiğine işaret eden Erdoğan, “Şu anda bu ordunun yarısı profesyonel. Fakat bizim bu orduya gelen er, erbaş, bunlar aslında belli bir disiplini kavramaları noktasında da ben bunun faydasına halen inanıyorum. Bunun olması lazım. Tabii profesyonel bir ordu ama haysiyetli, namuslu... Şu anda o malum azınlık var ya o azınlık belli şeyleri eline geçirmiş bir azınlıktı ve o, Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki haysiyetli, namuslu, onurlu olan askerimize gölge düşürdü. Bunu görmemiz lazım. Onlar da bunun ciddi manada farkında. Birçokları zaten çok haysiyetli mücadeleyi de verdi” şeklinde konuştu.
“Alnından öpülesi bir astsubayımız”
Darbeci bir generali alnından vuran ve ardından diğer darbeci askerler tarafından şehit edilen Astsubay Ömer Halisdemir hakkında ‘alnından öpülesi bir astsubayımız’ ifadesini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şehit olmayı göze aldı ve o generali orada öldürdü. Çünkü bunlar vatan hainiydi. ’Senin emrine, sen vatan hainisin, uymam’ dedi ve öldürdü. İşte burası çok önemli. Bunu yaparken de o şehadete koştu. Dün akşam eşi ve yavrularıyla da burada tanıştım, görüştüm. Artık onlar benim evladım. Onlara inşallah o şekilde bakacağız ve öyle onları bağrımıza basacağız. Buna benzer jandarmada çok ilginç şeyler oldu. Oradaki komuta kademesi gerekli dersi, oradaki hainlere verdi. Bunun benzerleri çok oldu. Ama tabii biz şehidimizin kanını yerde bırakmayacağız. Yaralılarımızın, gazilerimizin kanını yerde bırakmayacağız.”
“Bu reform niteliğinde bir devrimdir”
Jandarma Genel Komutanlığı’nın atılan adımlarla birlikle Emniyet Genel Müdürlüğü gibi çalışacağını aktaran Erdoğan, “Tabii burada profesyonel ordu ve bunun yanında da amatör ama o belli bir disiplini kazanma noktasında atılacak adım, bana göre çok önemli. Burada şimdi yapılması gereken neydi? İşte biz o adımları şu anda attık, atıyoruz. Örneğin jandarma İçişleri Bakanlığı’na bağlanacak. Daha önce neydi? Jandarmanın yarısı ilke, anlayış itibarıyla yani güya İçişleri Bakanlığına bağlı ama sicildi, özlük haklarıydı... Bu tür şeylerini belirlemede, bakıyorsunuz Silahlı Kuvvetler kararı vereceği için de tabii Jandarma daha çok oradaki emir komuta zincirine bağlı olarak hareket ediyordu. Ama şimdi durum öyle değil. Jandarma tamamıyla İçişleri Bakanlığı’na bağlı oluyor. Teşkilat şeması içinde Jandarma Komutanı ile Emniyet Genel Müdürü noktasındaki denge gayet güzel bir yere geliyor. Eşitler arasında artık buradaki güvenliği temin etmiş oluyoruz. Şu anda gerekli olan bugün, son, nihai atamaları da yaptık. Oradaki işi böylece bitirmiş olduk. Ama burada tabii bir şeyi daha yaptık. Mesela eskiden kurmay dediğiniz zaman çok şey değişiyordu ama şimdi sınıf subayları, onların general olabilmesinin önünü açtık. Bu bir devrimdir, reform niteliğinde bir devrimdir. Çünkü kurmay sınıfından olmayanlar general olamıyordu veya birkaç tane sembolik 2-3 tane olabiliyordu ama artık sınıf subayları da general olabilecek. Bunun ilk adımını böylece atmış olduk. Jandarmada böyle bir adım atılmış oldu. Bu çok önemli. Benim de 14 yıllık, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı sürecim içinde bunun başarılmış olması bu vesileyle böylece olmuş oldu ve olağanüstü halin diyebilirim ki en verimli adımlarından biri de bu” diye konuştu.
"Milli Savunma Üniversitesi kurulacak”
Emniyet kurumları içerisinde yapılacak reformlara da değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün yeni bir hazırlığı yaptık. Şu anda Sayın Başbakan, Milli Savunma, İçişleri onun çalışmasını yürütüyorlar. Hemen öyle zannediyorum ki bugün yarın o da Resmi Gazete’de yayımlanacak. O da askeri okullar meselesi. Burada çok büyük önem arz ediyor. Askeri okullar kapatılacak. Askeri okulların kapatılmasıyla birlikte tüm okullardan liseler, mesleki dengi okulları... Buralardan rahatlıkla harp okullarına giriş olacak. Fakat harp okullarının üzerinde bir çatı oluşacak. O çatı da Milli Savunma Üniversitesi kurulacak. Milli Savunma Üniversitesi’nin altında Kara Harp Okulu, Hava Harp Okulu, Deniz, bunlar olacak. Fakat bütün bunlarla beraber bir şey olacak. Bütün bunların yanında mesleki noktada kadrolara ihtiyaç var. Onun için astsubay mesela, meslek yüksekokulları gibi onu getireceğiz. Bir yerde bu adımı atarken artık kalite, kariyer noktasında çok ciddi bir gelişmeyi ortaya koymuş olacağız. Bir başka adım bu süreç içinde, o da bütün askeri hastaneler, bunların hepsi Sağlık Bakanlığına bağlanacak. Sağlık Bakanlığı, buranın işletmesini ve yönetimini tamamen kendisi ele alacak. Çünkü burada öyle ihanetler yapıldı ki öyle yanlışlar yapıldı ki sapasağlam evlatlarımız çürüğe çıkarıldı. Çürükler, sağlam diye gösterildi. Bütün bunların tespitleri var. Dolayısıyla şimdi buralar, nasıl biz göreve geldikten sonra bakanlıkların hastaneleri vardı Türkiye’de. Biz bakanlıkların hastanelerini, hepsini devlete teslim ettik. ’Bakanlıkların niye hastanesi olsun’ dedi. PTT’nin hastanesi vardı, kapattık ve devlet hastanesi yaptık. Bakıyorsunuz, Ulaştırma Bakanlığının o zaman Denizcilik Hastanesi vardı. Kapattık, hepsini devrettik. Şimdi de bunu aynen bu şekilde yapıyoruz.”
“Onları kalıcı kılma kararımız var”
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine direnirken şehit olan insanların isimlerinin yaşatılacağını vurgulayarak, “Devletin başta okullarımız olmak üzere isimsiz okullarla, kültür merkezleriyle vesaire onların adını vermek suretiyle, onları kalıcı kılma kararımız var. Ankara’da Kızılay Meydanı’nın isminin 15 Temmuz Şehitler ve Demokrasi Meydanı olarak değiştirildi. Jandarma Genel Komutanlığı ek binası ile Külliye arasındaki bölgeye de 15 Temmuz Şehitler Kavşağı ismi verilecek. Bu hatıra eğer unutulursa yazık olur. Çanakkale şehitleri bizim için nasıl unutulmazsa... Meclis kavşağı mesela ‘15 Temmuz Kavşağı’ olarak yine anılacak. Böylece buralarda hem şehitlerimizi unutmayacağız hem de Fatihalarla sürekli yad etme imkanını bulacağız ve böylece darbelere karşı olan duruşumuzu kalıcı kılmanın da vesilelerini hazırlamış olacağız” ifadelerini kaydetti.
(İHA)