Hatay
Issos Harabeleri olarak da bilinen Epiphaneia Antik Kenti'nde 2006'da kurtarma kazısı olarak başlayan çalışmalar, 2016'dan itibaren Hatay Müze Müdürlüğü başkanlığında katılımlı kazı formatında sürdürülüyor.
Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Pamir'in danışmanlığındaki kazılarda, bölgede Roma hamamı, sütunlu cadde ve odeion (müzik dinlenmesi için yapılmış özel yapı) olduğu belirlendi.
Sütunlu caddenin güney kısmında mimari blokların dağınık durduğu görülerek önemli bir yapı olabileceği düşüncesiyle çalışmalar burada yoğunlaştı.
Çalışmalar sonucu başlangıçta tapınak olarak tanımlanan sonradan kiliseye dönüştürülmüş, üç koridorlu, 35 metre uzunluğunda, 27 metre genişliğinde MS 5. yüzyıl başlarına tarihlenen yapı bulundu.
Kazı ekibi, çalışmaların ilerlemesiyle birlikte bulunan kilise ile aynı temele sahip tapınak hakkında daha fazla mimari obje ve detaylı bilgiye ulaşmayı hedefliyor.
Prof. Dr. Pamir, AA muhabirine, 201'dan itibaren burada bilimsel ve sistematik kazı çalışmaları gerçekleştirildiğini söyledi.
Kaçak kazı sırasında mozaik bulunduğunu ve sütunlu caddenin ortaya çıktığını dile getiren Pamir, Hatay Müze Müdürlüğünce kurtarma kazıları yapıldığını hatırlattı.
Süreçte antik kentin değerlerini ortaya çıkarmaya başladıklarını anlatan Pamir şöyle devam etti:
"İlk çalıştığımız yer sütunlu caddeydi. Burada daha önce çıkmış olan birtakım veriler vardı. O verileri değerlendirdik. Sütunlu caddenin bir kesitini ortaya çıkarmak istedik. Bu bağlamda yürüttüğümüz çalışma sonucunda sütunlu caddenin aslında bölgenin bilinen en büyük sütunlu caddelerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü cadde tabanı tamamen bazalt kaplı, etrafında yürüyüş yolları olan, kaldırımları olan ve yine bir tarafında mozaikli, sütunlu galerisi olan ve etrafında dükkanların dizili olduğu son derece görkemli bir yapı olduğunu gördük. Çalışmalarımızı sütunlu caddede devam ettiriyoruz."
"Üç nefli büyük bir kilise ile karşı karşıya olduğumuzu gördük"
Sütunlu caddenin güneyinde 2017'de başlattıkları çalışmayla tapınak bulmayı ümit ettiklerini aktaran Pamir, çalışmalarla tapınak mimarisine ait bütün unsurların ortaya çıktığını dile getirdi.
Kazı ilerledikçe yapının tapınakken temelleri ve mimari unsurları üzerine kilise inşa edildiğini gördüklerini anlatan Pamir çalışmaları da bu şekliyle ilerlettiklerini belirtti.
Pamir kiliseye ilişkin bilgileri şöyle paylaştı:
"Üç nefli (koridorlu) büyük bir kilise ile karşı karşıya olduğumuzu gördük. Tabii ki bu kiliseyi yaparken tapınak mimarisinin unsurlarını kullanmışlar. Tapınağın temelleri üzerine mimariyi yerleştirmişler. Tabii ki boyutları itibarıyla bölgenin en büyük kilisesi olduğunu söyleyebiliriz. Klasik geleneğin devamı olan taşta gördüğümüz ama tuğlaya uygulanmış inci, yaprak bezemeleri gibi haç kabartmaları gibi birçok tuğla gördük. Tabii tarım faaliyetleri nedeniyle yapıda tahribatlar olmuş. Biz bu yapıyı mümkün olabildiğince en iyi tanınacak şekilde ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. MS 5. yüzyıl başlarında bunun kiliseye dönüştürüldüğünü söyleyebiliriz. Orta Çağ'da ise bu alan yine kilise vasfından çıkmış, çok sayıda gömü yapılmış içerisine ve yaklaşık 56 mezar çıktı."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com