TİRAN - Fatjon Cuka
Arnavutluk'un eski komünist lideri Enver Hoca'nın iktidarında ülke genelinde on binlerce insanın siyasi nedenlerle hapishane ve kamplarda idam edildiğinin, sürgüne gönderilip hapsedildiğinin kanıtı belgeler, başkent Tiran'daki Ulusal Tarih Müzesi'nde o döneme ışık tutmaya devam ediyor.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından başlayan Enver Hoca döneminde, yaklaşık yarım asır boyunca siyasi ve dini nedenlerle on binlerce Arnavutluk vatandaşı zulme maruz kalırken, 20 Şubat 1991'de komünist liderin Tiran'daki heykelinin yıkılması, ülkede komünizmin sona ermesi ile sembolize ediliyor.
Komünist rejim yıllarında ülke genelinde 23 hapishane ve 48 toplu sürgün kampları bulunurken, rejim karşıtı vatandaşların türlü işkencelere maruz bırakıldığı, öldürüldüğü bu hapishane ve kamplarda yaşanan hikayeler bugün de anlatılmaya devam ediyor.
Ülkedeki resmi kurumların verilerine göre, komünist rejim döneminde 60 bin yakın insan kamplara sürgün edildi. Bunların 7 bin 22'si bu kamplarda hayatını kaybetti. Aynı dönemde 34 binden fazla insanın siyasi nedenlerle hapsedildiği belirtilirken, bunların 984'ünün burada yaşamını yitirdiği, 6 bin 27'sinin infaz edildiği, 6 bine yakınının ise hala kayıp olduğu ifade ediliyor.
Zulmün belgeleri hala saklanıyorEnver Hoca zulmünün kanıtı belge, fotoğraf ve haritaların yanı sıra komünist rejimin devrilmesine neden olan halk gösterilerine ilişkin belgeler, Tiran'daki Ulusal Tarihi Müzesi'nde 2012'de kurulan özel bölümde saklanıyor.
"Komünist Terörünün Pavyonu" olarak adlandırılan bu bölüm tarihi eserler ile belgeler, işkence yöntemleri ve aletleri, din adamlarına yönelik zulüm, komünizm karşıtı direniş, aydınlara karşı davalar, infazların gerçekleştiği yerler ve diktatör Enver Hoca'nın heykelinin yıkılışı gibi birkaç alt bölüme ayrılmış durumda.
Müze Müdürü Dorian Koçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzeye gelen her ziyaretçinin Arnavutluk'taki komünist geçmişin tarihsel güzergahı ile tanıştığını belirterek, müzenin bu bölümünün çok ilgi gördüğünü anlattı.
Bir grup tarihçi tarafından kurulan "Komünist Terörünün Pavyonu" isimli bu bölümün, Arnavut Stalinist rejimini karakterize eden şiddeti içerdiğini vurgulayan Koçi, ülkede komünist rejimin kurulmasından itibaren başlayan olaylar zincirinin kronolojik olarak belge ve görsellerle anlatıldığı ifade etti.
Din adamlarına yönelik zulümKomünizm döneminde Arnavutluk'ta yüzlerce din adamı infaz edildi, cezalandırıldı ya da sürgün edildi. Ülkede 1967'de çıkarılan özel kararname ile dini faaliyetler yasaklandı. Ülke genelinde birçok cami, kilise ve tekke yok edildi.
Müze verilerine göre 1967'den sonra 740 cami, 608 Ortodoks kilisesi ve manastırı, 157 Katolik kilisesi ve 530 Bektaşi tekkesi ve türbe yok edildi ya da farklı amaçlar için kullanıldı. Aynı dönemde dini toplulukların taşınmazlarına el konuldu, dini bayramların kutlanması yasaklandı.
Rejimin hedeflerinden birinin dini inançlara aykırı olarak sözde dünyevi cenneti oluşturmak olduğunu kaydeden Koçi, "1967'den önce de Müslüman, Katolik, Ortodoks ve Bektaşi din adamları görevlerini yaptıkları sırada sürekli darbeye maruz kalmış. Arnavutluk'ta komünizmin gerçekte ne olduğu ve dini inançların şiddet yoluyla nasıl ortadan kaldırılmaya çalışıldığına dair üzücü bir resim sergileyen, kaybolmuş tüm din adamlarının isimleri de müzede mevcut." dedi.
Enver Hoca'nın heykelinin yıkılmasıArnavutluk'ta 1990 yılının aralık ayında öğrenciler tarafından başlatılan komünizm karşıtı protestolar, Tiran'ın merkezine 1988'de yerleştirilen komünist diktatör Enver Hoca'nın heykelinin yıkılmasıyla sonuçlandı.
Enver Hoca'nın heykelinin 20 Şubat 1991'de yıkılması, ülkede yaklaşık yarım asır boyunca birçok zulme neden olan komünist rejimin de sonu anlamına geliyordu.
Enver Hoca'nın heykelinin yıkmasıyla halkın Arnavutluk'ta komünizmin öldüğü mesajını verdiğini belirten Koçi, "Heykelin düşmesiyle korku, zulüm ve terör de düştü." dedi.
1908'de doğan Enver Hoca, 1944'te iktidara geldiği Arnavutluk'u hayatını kaybettiği 1985'e kadar demir yumrukla yönetti. Hoca'nın ölümünden sonra yerine Ramiz Alia geçse de Arnavutluk dahil tüm Avrupa'yı etkisi altına alan halk gösterileri nedeniyle sadece 6 yıl görevde kalabildi.
1944-1991 yıllarında komünist dönemin aydınlatılması ve araştırılması için Arnavutluk'ta birçok kurum kuruldu. Arnavutluk'un Eski Devlet Güvenlik Dokümanları Hakkında Bilgilendirme Kurumu (AIDSSH), Eski Zulüm Gören Politikacıların Entegrasyonu Enstitüsü (IIPP), "Yapraklı Ev" Ulusal Gizli Gözetim Müzesi, Komünizmin Suç ve Sonuçlarını Araştırma Enstitüsü (ISKK) ülkenin komünist geçmişini araştırıp halkı bilgilendirmeyi amaçlıyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com