BURSA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye-Rusya ilişkileriyle ilgili, "Enerjide yüzde 50'nin üzerinde Rusya'ya bağımlıyız. Dünyada böyle bir devlet yok. Yarın kavga ettiğiniz, savaş çıktığı zaman düğmeye basınca Türkiye'de enerji bitecek. Aklı başında bir devlet, yönetim, hükümet, bu tür anlaşmaların altına imza atmaz." dedi.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Bursa'daki hemşehri derneklerinin temsilcileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Güneydoğu'da terör sorununun devam ettiğini hatırlattı.
Terörün herkesin içini yaktığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Terör sorunu, 35-40 yıldır devam ediyor. Kim çözecek bu sorunu? Bu işi siyaset kurumu çözecek. Siyaset kurumunun görevi, 30-35 yıldır yerine gelmiyorsa, siyaset kurumu Türkiye'nin en temel sorununa çözüm üretemiyorsa, hepimizin oturup düşünmesi lazım." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, terör sorununun çözülmesi için istenen her türlü desteği vereceklerini vurgulayarak, "Ne istiyorsan getir, onu sağlayalım sana ama olmuyor. O zaman yapmamız gereken bir şey var. Yapmayanı değiştirmek gibi bir görevimiz var. Halkın, vatandaşın verdiği bir görevi siyasi iktidar yapmıyorsa onu değiştirme hakkı var." ifadelerini kullandı.
"Suç, bireyseldir"
Liyakat sistemi bozulduğunda devletin devlet olmaktan çıkacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Liyakat, layık olana o makamı teslim etmektir. O makama 'Bizim cemaatten, partiden, onu getirelim' dediğiniz andan itibaren devleti çökertirsiniz ve liyakat sistemi biter. 15 Temmuz'da darbe girişimi oldu. Hepimiz karşıyız, bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları. İlk kez Cumhuriyet tarihinde bir darbe girişimine karşı Türkiye, topyekun cephe almıştır. Bu, bizim tarihimiz için çok önemli bir fırsattı. Siyasete uzlaşama kültürünü getirecekti. Demek ki hep beraber darbeye direnebiliyor, demokrasiyi savunabiliyoruz. Şimdi geldiğimiz nokta, bir öğretmen düşünün. Bir sabah kalkıyor, Kanun Hükmünde Kararname ile devlet memuriyetinden atılmış, hapse atılmış, banka hesaplarına el koyulmuş, lojmandan da atılmış. Neye göre? Mahkeme kararı yok. Bu öğretmenin eşi, geçinmek için iş arıyor ama kimse iş vermiyor. Çocuklar açlıktan mı ölecek? AK Partili bir milletvekili, 'Ağaç kökü yesinler' diyor. Suç, bireyseldir. Bir kişinin kabahati olabilir. Eşinin, çocuklarının kabahati yoktur."
Kılıçdaroğlu, darbe girişiminde sorgulanması gereken konuların olduğuna işaret ederek, "Sen Türkiye'yi darbe sürecine nasıl getirdin? O makamlara bu adamları nasıl yerleştirdin? O sınav sorularını nasıl çaldırdın? Asıl sorgulanması gereken, o. Gariban vatandaştan hesap soruyorsun." değerlendirmesinde bulundu.
"Hepimizin sorumlulukları var"
Hayatının FETÖ ile mücadeleyle geçtiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede 14 yıldır yurt sorunu çözülmedi. Yurt binası yapmak o kadar mı zor? Bir yılda çözülür. Çocuk yurda gitmiş, üniversiteyi birtirmiş, kazanmış, devlet memuru olmuş. Yurda gitti diye devlet memuriyetinden atıyorsun. Yurt yapmayana hiçbir şey demiyorsun. Sen yurt yaptın da o çocuk yurda mı gitmedi? Hepimizin sorumlulukları var." dedi.
Olağanüstü hal ilanını doğru bulmadıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Zaten 4 parti de darbeye karşı. Mücadele edecekseniz getirin kanunu destek verelim hep birlikte mücadele edelim. Şimdi 'Her şeyi biz yapacağız' diyorlar. Parlamentonun devre dışı bırakıldığı bir yerde demokrasiden söz edilemez." görüşünü dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, toplumun değişik kesimleriyle bir araya gelerek, onları dinlemek istediklerini belirterek, "Önce sizi dinliyorum. Bizim bilmediğimiz, yanlış yaptığımız şeyler olabilir. Nitekim bazı arkadaşlar bizi uyardı; 'CHP seçimlerde geliyor, seçim olmayınca kimse gelmiyor' dediler. Haklılar. Demek ki sağlıklı eleştirileri hepimizin dinlemesi lazım. Bu, bizim temel görevlerimizden biridir." diye konuştu.
"Bütün komşularla iyi olmak isteriz"
DEAŞ'ın camileri, türbeleri bombaladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"IŞİD'e Türkiye'deki 70 ilden katılan var. Kim izin veriyor buna? Suriye sınır neden yol geçen hanıydı? Yaralanan IŞİD mensupları, nasıl Türkiye'de tedavi olup tekrar gidiyorlardı? Hangi siyasi iktidar bunlara izin veriyordu? Bunlar sorgulanmıyor ama sorgulanması lazım. Milli Eğitim Bakanlığını, yurtları, üniversiteleri Fetullah Gülen Cemaati'ne teslim edersiniz. Sonra, 'Bizi kandırdılar' dersiniz. Bir siyasi iktidar, eğer bir grup, kişi, dernek, cemaat tarafından kandırılmışsa yarın bizim düşmanımız bir devlet tarafından kandırılmayacağını kim garanti eder?"
"Putin geldi, Rusya ile ilişkilerimiz düzeldi"
Türkiye-Rusya ilişkilerini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Putin geldi, Rusya ile ilişkilerimiz düzeldi. Gayet güzel. Bütün komşularla iyi olmak isteriz ama bir şey var; devleti yönetenler, devletin geleceğini düşünmek, riske sokmamak zorundadır. Enerjide yüzde 50'nin üzerinde Rusya'ya bağımlıyız. Dünyada böyle bir devlet yok. Enerjide bir devlete Türkiye, en az yüzde 50 oranında bağımlı. Yarın kavga ettiğiniz, savaş çıktığı zaman düğmeye basınca Türkiye'de enerji bitecek. Aklı başında bir devlet, yönetim, hükümet, bu tür anlaşmaların altına imza atmaz. Çeşitlendirir, çünkü geleceği düşünür. Nükleer santrali verdik, bir daha vereceğiz. Zaten doğal gazda, petrolde de bağımlıyız. Bir başka ülkeye bu kadar bağımlı dünyada başka bir devlet yoktur. Ne Çin ne Amerika ne Rusya. Hiç kimse, bir baka devlete bu kadar kendini bağımlı hale getiremez. Türkiye'nin geleceğini ateşe atıyoruz, bunu düşündük mü?"
Konuşmanın ardından dernek temsilcileri tarafından Kılıçdaroğlu'na çiçek verildi. Kılıçdaroğlu'nun, ERMAKSAN Fabrikası'nı ziyareti ise basına kapalı gerçekleşti.
Muhabir: Büşra Nur Özcan
dikGAZETE.com