İçişleri Bakanı Soylu, "Yerel Aktörlerin Katılımıyla Yerel Yatırım Planlaması Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi” kapanış toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Soylu, Avrupa Birliği (AB) sürecine değinerek, Türkiye’nin AB’ye yönelik ortaya koyduğu adımların dünya tarafından ve AB ülkeleri tarafından takip edildiğini kaydetti. Türkiye’nin farklı dönemlerde her türlü engellemelere rağmen AB’ye aday olma düşüncesinden vazgeçmediğini ifade eden Soylu, bunun Türkiye’nin hem siyasi bir projesi hem de Türkiye’nin bir gelecek vizyonu olduğunu dile getirdi.
“TÜRKİYE SAMİMİYET KAVRAMININ GÖBEĞİNE OTURMUŞTUR”
Türkiye’nin bazı temel sıkıntılarla karşı karşıya kaldığının açık olduğunu vurgulayan Soylu, “Sınır güvenliği konusunda daha önce ne kadar az hassasiyet gösteren ülkelerin, bugün Türkiye’nin sınır güvenliği konusunda binlerce kilometre uzakta olsalar da bunun hassasiyetine varmış olmaları tüm Avrupa fotoğrafını, tüm Ortadoğu fotoğrafının, tüm dünya fotoğrafının birbirine ne kadar benzediğini ortaya koyuyor. Eğer Suriye’deki her gün yaşadığımız ve hissettiğimiz olaylar meydana gelmemiş olsaydı acaba Türkiye’nin sınır güvenliği Avrupa’yı bu kadar ilgilendirecek miydi? Eğer sadece Türkiye’yi Avrupa’yı koruyan bir sınır ülkesi olarak nitelendirenler acaba bugün dönüp Türkiye’nin Ege kıyılarından Avrupa’ya ulaşmak isteyenler karşısında ‘aman ne olursunuz bunlara bir tedbir alın ve bunu ortak bir projeyle yürütelim’ diye bir arayış içerisinde olacaklar mıydı? 21. yüzyılın kendinden önceki yüzyıllardan devlet yönetimi açısından ve milletlerin anlaşması açısından en önemli kavramların bir tanesi de samimiyettir. Suriye meselesiyle ilgili Türkiye samimiyet kavramının göbeğine oturmuştur. 400 yıl aynı sancak altında yaşamış insanlara sırtını dönmeyen ve sorumluluğunu hissettiren bir Türkiye tablosu ortadadır. Biz sınavımızdan başarıyla geçtik. Bir taraftan DAEŞ denen bir meseleyle, bir taraftan PKK terör örgütüyle uğraşırken, bir taraftan FETÖ denilen tüm dünyaya anlatmaya çalıştığımız ve insanlığa kötü bir virüs olarak giren bir anlayışla uğraşırken biz bu sorumluluğumuzu yerine getirdik” diye konuştu.
“FIRAT KALKANI TAM BİR KARARLILIK İÇERİSİNDE YÜRÜTÜLÜRKEN, FETÖ’YE AİT BÜTÜN İNLERE GİRİLMEKTE”
Türkiye’nin çok zor bir dönemde geçmekte olduğunu kaydeden Soylu, “Bir taraftan FETÖ denilen hain bir terör örgütünün darbe girişimine, ihanetine maruz kaldık. Diğer taraftan uzun yıllardır süren PKK terörü, Suriye’deki karışıklıktan da istifade ederek ve FETÖ ile işbirliği içerisinde hain eylemlerini sürdürmeye çalışmaktadır. DAEŞ diye türetilmiş bir grup Müslümanlığı vuran, Müslümana zulüm eden bir örgütle mücadele ediyoruz. Bu tabloya bakarak Türkiye zor bir dönemden geçiyor ama şunu da ifade etmek isterim, Türkiye bütün bu güçlüklerin üstesinden geliyor. Fırat Kalkanı Operasyonu ile DAEŞ ile mücadele tam bir kararlılık içerisinde yürütülürken, FETÖ’ye ait bütün inlere girilmekte, bütün uzantılarına ulaşılmakta ve hain terör örgütünün bütün unsurları da tasfiye edilmektedir. PKK ile mücadelede de polisimiz, jandarmamız, korucumuz ve vatandaşlarımız büyük bir kararlılıkla mücadele etmektedir. 15 Temmuz sonrasında hain safralarından kurtulan güvenlik güçlerimiz operasyonlarında daha da fazla verim almaktadır. Deyim yerindeyse Türkiye bu üç terör örgütüne yönelik mücadeleyi kararlılıkla sürdürmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin tek gündeminin terör olan bir ülke olmadığını dile getiren Soylu, Türkiye büyük ve güçlü bir ülke olduğunu belirterek, bir yandan bu mücadeleleri sürdürürken diğer yandan ekonomisini güçlendirip yatırımlarını sürdürdüğünü vurguladı. Türkiye’nin 2023 için belirlediği hedeflere doğru yürüdüğünü anlatan Soylu, “Bir bu yürüyüşün bugünkü temsilcisiyiz. Hem tarih adına hem de medeniyet adına bu yürüyüşü devam ettireceğiz. 15 Temmuz’u, DAEŞ’i, PKK’yı, bunların eylemlerini, 2023 hedeflerimizden, son günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle altını çizdiği 2053 hedeflerimizden sapma bahanesi olarak kullanamayız” dedi.
Türkiye’de TÜSİAD başkanlarının çıkıp, Türkiye’nin 30 gün sonrasını göremeyeceği dönemler olduğunu kaydeden Soylu, Türkiye’nin o günlerden 2023, 2053, 2071 hedefleri ortaya koyabilen bir ülke haline geldiğini söyledi.
“AVRUPA 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNDE İNSANLIK SINAVINDA BAŞARI GÖSTEREMEDİ”
Avrupa’nın, 15 Temmuz’da Türkiye’de demokrasinin karşı karşıya kaldığı hain darbe girişiminde, Türkiye’nin Suriye konusunda verdiği insanlık sınavında elde ettiği başarının gölgesine dahi gelemediğini dile getiren Soylu, “Bunu bir sitem olarak algılamayın. Bunu sadece bir tespit olarak ortaya koyuyoruz ve koymaya devam edeceğiz. Yıllarca bize demokrasi nutku çekip, bu millete ‘bunu biz biliriz, siz bilmezsiniz’ diyenlere bu millet büyük bir erdem ve büyük bir karakter abidesini 15 Temmuz’da dikerek ortaya koymuştur. Bu bizim için de büyük bir sorumluluktur. Bu emaneti alan insanlar için de büyük bir sorumluluktur” şeklinde konuştu.
Üst düzey yöneticilerle birlikte bir Kaymakamlar Kararnamesi hazırladıkları bilgisini veren Soylu, “En iyi kaymakamımızı Hani’ye, Sur’a, Mazıdağı’na, Cizre’ye vereceğiz” dedi. Soylu, atanan kaymakamların bilgi ve tecrübeleri aracılığıyla terör örgütü PKK’nın vatandaşıyla devleti arasına, vatandaşıyla vatandaşı arasına fitne sokmaya çalışmasına engel olacaklarını kaydetti.
Eşit vatandaşlığın temel hedefleri olduğunu anlatan Soylu, “Ama demokrasiyi bir Truva atı olarak kullanıp demokrasi üzerinden bu ülkenin birliğine, kardeşliğine, kalkınmasına saldıranlara da müsaade etmeyeceğiz. Bize hiç kimse demokrasi dersi vermeye çalışmasın. Bu ülke demokrasiyi en hak eden ülkelerden bir tanesidir. Bir Başbakanını, Dışişleri Bakanını, Maliye Bakanını feda etmiş ama bundan hiçbir zaman ürkmemiş korkmamış, ‘muhtar bile olamazsın’ diyerek siyasi yasaklı hale getirenleri bu ülke demokrasi inadını ortaya koyarak Başbakan yapmış, Cumhurbaşkanı yapmış ve bütün dünyaya oy gücünün ne olduğunu ifade etmiş bir anlayışa sahiptir. Demokrasiyi bütün iliklerine kadar hissetmiş bir anlayışı ortaya koymuştur. Terör örgütünün maşası olarak kamu kaynaklarını yerel yönetimlerde, belediyelerde, bir takım kamu kurumlarını kullanarak ortaya koymaya çalışanlara müsamahakar olmayacağımızı herkes bilmelidir. Uçan uçaklara karşı, F-16’lara, tanklara karşı demokrasi ve hukukun dışında hiçbir güvenliğimiz söz konusu değildir. Türkiye iliklerine kadar demokrasiyi hak eden bir ülke” diye konuştu.
“BU DİLE ALIŞIK DEĞİLSİNİZ AMA…”
Türkiye’ye dönem dönem haksızlıklar yapıldığının altını çizen Soylu, terör saldırıları sırasında Türkiye’deki büyükelçiliklerin kapatılmasını eleştirerek, “Bize, ‘yarın elçiliğimizi kapatıyoruz’ diyorlar. Niçin kapatıyorsun, derdin ne? Bir taraftan PKK saldıracak, bir taraftan DAEŞ saldıracak, bir taraftan FETÖ her türlü psikolojik kumpası ortaya koymaya çalışacak, bir taraftan da yıllarca kol kola yürüdüğümüz ülkeler en zor günlerimiz de bize destek olmayacaklar, bizle beraber olmayacaklar, sebepsiz yere ‘yarın elçiliklerimizi kapatıyoruz’ deyip davulla zurnayla bunu duyuracaklar. Dostluğun hiçbir maddesinde böyle anlayış söz konusu değildir. Sonrada güvensiz olarak nitelendireceğimiz anlayışlarla birlikte ülkemin her tarafına gidebilme kabiliyetine de sahip olacaksınız. Doğu’yu, Güneydoğu’yu, Karadeniz’i, İç Anadolu’yu, Ege’yi kendi konsolosluk yetkililerinizle ve arkadaşlarınızla gezebilme kabiliyetine sahip olacaksınız. Bu ülkeniz suyunu içiyorsunuz, ekmeğini yiyorsunuz, bu ülkedeki insanların dostluklarıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Bunlar yanlıştır. Belki bu dile alışık değilsiniz. Söylediğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili yöneticilerinizin ifade ettiği gibi ‘bize yalakalık yapmıyorlar, bizi alttan almıyorlar’ diye ifade ettiğiniz gibi bu dile alışık değilsiniz. Ama bilmelisiniz ki bize bu öz güveni demokrasi getirdi, necip vatandaşlarımız getirdi. Kalkınma da, demokrasi de, insanlıkta daha da ileri gideceğiz” açıklamalarında bulundu.
dikGAZETE.com