Uzman Fizyoterapist Gökhan Aygül, emzirmede yanlış pozisyonun bebeği sakat bırakabileceğini söyledi.
Bebekleri kundağa sarmak, yanlış taşımak, emzirmede yanlış pozisyon ve bebeği bazı hareketlere zorlamanın kalça gelişimi açısından riskli olduğunu anlatan Uzman Fizyoterapist Gökhan Aygül, "Eski adı Doğuştan Kalça Çıkığı olan Gelişimsel Kalça Displazisi, farklı yaşlarda farklı şekillerde ortaya çıkan kalça gelişiminin kusurudur. Gelişimsel kalça displazisi çocuklarda sık görülen, erken anlaşılıp tedavi edilmediğinde kalıcı sakatlıklara yol açabilen bir sağlık sorunudur. Kalça ekleminde; uyluk kemiğinin (femur) yuvarlak başı, kalça kemiğinin yuvasına oturur. Bu eklem bacağın serbest dönme hareketi yapabilmesini sağlar. Gelişimsel kalça displazisi, kalça eklemindeki top (femur başı) ile yuva (asetabulum) ilişkisinin değişik derecelerde bozulmasıdır" dedi.
"HER YIL DÜNYAYA GELEN BİN ÇOCUKTAN İKİSİNDE KALÇA ÇIKIKLIĞI GÖRÜLÜYOR"
Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı istatistiki bilgilere göre her yıl dünyaya gelen bin çocuktan ikisinde kalça çıkıklığı görüldüğünü kaydeden Uzman Fizyoterapist Gökhan Aygül, "Bunların her 4’ünden 3’ü ise kız çocuğu. Kalıtsal özellikler de katkıda bulunan bir diğer faktör, anne babasında önceden kalça çıkığı bulunan çocuklarda bu ihtimal yüzde 25 daha fazla. Ülkemizde ise yılda yaklaşık 1 milyon 200 bin doğum oluyor. Kalça çıkığı ve kalça gelişim problemlerinin her bin doğumdan 15’inde ortaya çıkan bir sorun olduğu dikkate alınırsa, yılda yaklaşık 18-20 bin bebek kalça çıkığı ile doğuyor veya bu yeni doğan bebeklerde kalça gelişim problemleri ortaya çıkıyor" ifadelerini kaydetti.
"BEBEKLER UYGUN ŞEKİLLERDE BİLİNÇLİ OLARAK BESLENMELİ, TUTULMALI VE TAŞINMALIDIR"
Kalça çıkığının halk arasında doğum sırasında bacağın çekilip çıkarılması ile olan bir durum olarak düşünüldüğünü dile getiren Aygül, "Oysa, çoğu zaman bebek anne karnında iken kalça çıkıktır ya da kalçanın gelişimi yetersiz kalmıştır. Doğumdan sonra yapılacaklar, bu problemin iyi veya kötü yönde gelişmesine sebep olabilir. Bu bebeklerin önünde iki seçenek var: Ya bizim bilgisizliğimiz nedeniyle bir ömür boyu sakat ve topallamaya neden olan bir kalça ile yaşayacaklar, ya da doğru zamanda doğru tedavi ile tamamen sağlıklı bir yaşama adım atacaklar. Aradaki farkı belirleyen tek şey farkındalık. Tamamen önlenebilir bir sakatlık olan doğumsal kalça çıkığına karşı mücadelede en önemlisi, konu hakkında bilgi sahibi olmak ve belirtileri zamanında fark edip tedaviye başvurmak. Farklı bir deyişle ailenin bebeğe yapacağı yanlış uygulamalar bebeğin sakat kalmasına yol açabileceği gibi, doğru eylemler iyileşmesini sağlayabilir. Kalça probleminin ve bu problemin giderilmesine yönelik önlemler tam olarak anlaşılabilmesi için her şeyden önce bebeğin ne kadar değişken ve hızlı gelişen bir canlı olduğunu göz önüne almak gerekir. İlk bir yılda, doğum ağırlığının yaklaşık üç katına ulaşan bebekler, çok hızlı bir büyüme potansiyeline sahiptirler. Kalçaların normal ve iyi yönde gelişebilmesi için bebekler uygun şekillerde bilinçli olarak beslenmeli, tutulmalı ve taşınmalıdır" diye konuştu.
"BEBEKLERİN YÜZDE 40’INDA ÇİFT TARAFLI ÇIKIK OLUR"
Kalça çıkığının ortaya çıkma nedenlerinin çok çeşitli olduğunu ifade eden Uzman Fizyoterapist Gökhan Aygül şunları kaydetti:
"Anne karnında bebeğin uygun olmayan pozisyonda durmasından, ailevi nedenlere, doğum şeklinden, annenin doğumda yükselen hormonlarından, sendrom dediğimiz bazı hastalıklara kadar çok sayıda nedeni vardır. Ama kesin olarak bildiğimiz kız çocuklarda, birinci doğumlarda, ailede kalça çıkığı olanlarda, akraba evliliklerinde, ters geliş doğan bebeklerde, bağların (ligamentlerin) gevşekliği, doğum kilosunun fazla olması, boyunda eğrilik, başında yassılık ve ayakta eğrilik gibi görünen problemler ile birlikte doğan bebeklerde daha sık görüldüğüdür. Bu özelliklerden herhangi birini taşıyan bebekler riskli grup olarak adlandırırlar, bu özelliklere sahip olmayan bebeklere göre 2 ila 8 kat daha sıklıkla kalça çıkığı veya gelişim problemleri ile karşılaşılma riski vardır. Bebeklerin yüzde 40’ında çift taraflı çıkık olur. Kalça çıkığını iki kategoride incelememiz mümkün. Bunlardan biri teratolojik kalça çıkığıdır ve rahim içindeyken oluşur. Diğeriyse tipik kalça çıkığı. Tipik kalça çıkığı da doğum sırasında veya hemen ertesinde görülür."
"BEZİN, DAR VE KÜÇÜK OLMASI, KASIK HİZASINDA BAĞLANMASI KALÇA GELİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLERDİR"
Kundak yapmanın, yanlış bezlemenin, hatalı giysiler giydirmenin, hatalı tutuşun ve yanlış taşımanın kalça gelişimini olumsuz etkilediğini belirten Aygül, "Maalesef ülkemizde hala bazı yörelerde bebeklere kundak uygulaması yaygın olarak yapılmaktadır. Özellikle kırsal kesimde sıklıkla kullanılmaktadır. Oysa her yıl binlerce çocuğun kalça problemlerinin ortaya çıkmasında kundağın olumsuz rolü kesin olarak bilinmektedir. Genellikle ara bezlerinin geniş olmasına dikkat edilmemekte, küçük bezler kullanılmakta, bezler kasık hizasında bağlanmaktadır. Hazır bezler, herhangi bir bez bağlanmasına göre kesinlikle daha sağlıklı olmakla beraber ülkemizde üretilen bezlerin hiç birinin boyutu diğerini tutmamaktadır. Bezin, dar ve küçük olması, kasık hizasında bağlanması kalça gelişimini olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Bebeklere bazen ekonomik nedenlerle, bazen de yanlış alışkanlıklar yüzünden dar ve küçük giysiler giydirilmesi de yanlıştır. Özellikle emzirme sırasında bebeklerin bacakları bitiştirilerek tutulmaktadır. Aynen kundak uygulaması gibi yanlış bir tutma şeklidir, kalça gelişimini olumsuz yönde etkiler. Bebekler taşınırken, özellikle ilk aylar çok daha önemlidir, sarılarak tutulup taşınmaktadır. Bu da kundak etkisine neden olur. Kalça gelişimi için uygun değildir" dedi.
(İHA)
Bebekleri kundağa sarmak, yanlış taşımak, emzirmede yanlış pozisyon ve bebeği bazı hareketlere zorlamanın kalça gelişimi açısından riskli olduğunu anlatan Uzman Fizyoterapist Gökhan Aygül, "Eski adı Doğuştan Kalça Çıkığı olan Gelişimsel Kalça Displazisi, farklı yaşlarda farklı şekillerde ortaya çıkan kalça gelişiminin kusurudur. Gelişimsel kalça displazisi çocuklarda sık görülen, erken anlaşılıp tedavi edilmediğinde kalıcı sakatlıklara yol açabilen bir sağlık sorunudur. Kalça ekleminde; uyluk kemiğinin (femur) yuvarlak başı, kalça kemiğinin yuvasına oturur. Bu eklem bacağın serbest dönme hareketi yapabilmesini sağlar. Gelişimsel kalça displazisi, kalça eklemindeki top (femur başı) ile yuva (asetabulum) ilişkisinin değişik derecelerde bozulmasıdır" dedi.
"HER YIL DÜNYAYA GELEN BİN ÇOCUKTAN İKİSİNDE KALÇA ÇIKIKLIĞI GÖRÜLÜYOR"
Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı istatistiki bilgilere göre her yıl dünyaya gelen bin çocuktan ikisinde kalça çıkıklığı görüldüğünü kaydeden Uzman Fizyoterapist Gökhan Aygül, "Bunların her 4’ünden 3’ü ise kız çocuğu. Kalıtsal özellikler de katkıda bulunan bir diğer faktör, anne babasında önceden kalça çıkığı bulunan çocuklarda bu ihtimal yüzde 25 daha fazla. Ülkemizde ise yılda yaklaşık 1 milyon 200 bin doğum oluyor. Kalça çıkığı ve kalça gelişim problemlerinin her bin doğumdan 15’inde ortaya çıkan bir sorun olduğu dikkate alınırsa, yılda yaklaşık 18-20 bin bebek kalça çıkığı ile doğuyor veya bu yeni doğan bebeklerde kalça gelişim problemleri ortaya çıkıyor" ifadelerini kaydetti.
"BEBEKLER UYGUN ŞEKİLLERDE BİLİNÇLİ OLARAK BESLENMELİ, TUTULMALI VE TAŞINMALIDIR"
Kalça çıkığının halk arasında doğum sırasında bacağın çekilip çıkarılması ile olan bir durum olarak düşünüldüğünü dile getiren Aygül, "Oysa, çoğu zaman bebek anne karnında iken kalça çıkıktır ya da kalçanın gelişimi yetersiz kalmıştır. Doğumdan sonra yapılacaklar, bu problemin iyi veya kötü yönde gelişmesine sebep olabilir. Bu bebeklerin önünde iki seçenek var: Ya bizim bilgisizliğimiz nedeniyle bir ömür boyu sakat ve topallamaya neden olan bir kalça ile yaşayacaklar, ya da doğru zamanda doğru tedavi ile tamamen sağlıklı bir yaşama adım atacaklar. Aradaki farkı belirleyen tek şey farkındalık. Tamamen önlenebilir bir sakatlık olan doğumsal kalça çıkığına karşı mücadelede en önemlisi, konu hakkında bilgi sahibi olmak ve belirtileri zamanında fark edip tedaviye başvurmak. Farklı bir deyişle ailenin bebeğe yapacağı yanlış uygulamalar bebeğin sakat kalmasına yol açabileceği gibi, doğru eylemler iyileşmesini sağlayabilir. Kalça probleminin ve bu problemin giderilmesine yönelik önlemler tam olarak anlaşılabilmesi için her şeyden önce bebeğin ne kadar değişken ve hızlı gelişen bir canlı olduğunu göz önüne almak gerekir. İlk bir yılda, doğum ağırlığının yaklaşık üç katına ulaşan bebekler, çok hızlı bir büyüme potansiyeline sahiptirler. Kalçaların normal ve iyi yönde gelişebilmesi için bebekler uygun şekillerde bilinçli olarak beslenmeli, tutulmalı ve taşınmalıdır" diye konuştu.
"BEBEKLERİN YÜZDE 40’INDA ÇİFT TARAFLI ÇIKIK OLUR"
Kalça çıkığının ortaya çıkma nedenlerinin çok çeşitli olduğunu ifade eden Uzman Fizyoterapist Gökhan Aygül şunları kaydetti:
"Anne karnında bebeğin uygun olmayan pozisyonda durmasından, ailevi nedenlere, doğum şeklinden, annenin doğumda yükselen hormonlarından, sendrom dediğimiz bazı hastalıklara kadar çok sayıda nedeni vardır. Ama kesin olarak bildiğimiz kız çocuklarda, birinci doğumlarda, ailede kalça çıkığı olanlarda, akraba evliliklerinde, ters geliş doğan bebeklerde, bağların (ligamentlerin) gevşekliği, doğum kilosunun fazla olması, boyunda eğrilik, başında yassılık ve ayakta eğrilik gibi görünen problemler ile birlikte doğan bebeklerde daha sık görüldüğüdür. Bu özelliklerden herhangi birini taşıyan bebekler riskli grup olarak adlandırırlar, bu özelliklere sahip olmayan bebeklere göre 2 ila 8 kat daha sıklıkla kalça çıkığı veya gelişim problemleri ile karşılaşılma riski vardır. Bebeklerin yüzde 40’ında çift taraflı çıkık olur. Kalça çıkığını iki kategoride incelememiz mümkün. Bunlardan biri teratolojik kalça çıkığıdır ve rahim içindeyken oluşur. Diğeriyse tipik kalça çıkığı. Tipik kalça çıkığı da doğum sırasında veya hemen ertesinde görülür."
"BEZİN, DAR VE KÜÇÜK OLMASI, KASIK HİZASINDA BAĞLANMASI KALÇA GELİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLERDİR"
Kundak yapmanın, yanlış bezlemenin, hatalı giysiler giydirmenin, hatalı tutuşun ve yanlış taşımanın kalça gelişimini olumsuz etkilediğini belirten Aygül, "Maalesef ülkemizde hala bazı yörelerde bebeklere kundak uygulaması yaygın olarak yapılmaktadır. Özellikle kırsal kesimde sıklıkla kullanılmaktadır. Oysa her yıl binlerce çocuğun kalça problemlerinin ortaya çıkmasında kundağın olumsuz rolü kesin olarak bilinmektedir. Genellikle ara bezlerinin geniş olmasına dikkat edilmemekte, küçük bezler kullanılmakta, bezler kasık hizasında bağlanmaktadır. Hazır bezler, herhangi bir bez bağlanmasına göre kesinlikle daha sağlıklı olmakla beraber ülkemizde üretilen bezlerin hiç birinin boyutu diğerini tutmamaktadır. Bezin, dar ve küçük olması, kasık hizasında bağlanması kalça gelişimini olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Bebeklere bazen ekonomik nedenlerle, bazen de yanlış alışkanlıklar yüzünden dar ve küçük giysiler giydirilmesi de yanlıştır. Özellikle emzirme sırasında bebeklerin bacakları bitiştirilerek tutulmaktadır. Aynen kundak uygulaması gibi yanlış bir tutma şeklidir, kalça gelişimini olumsuz yönde etkiler. Bebekler taşınırken, özellikle ilk aylar çok daha önemlidir, sarılarak tutulup taşınmaktadır. Bu da kundak etkisine neden olur. Kalça gelişimi için uygun değildir" dedi.
(İHA)