
Istanbul
Emine Erdoğan, Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi tarafından Bakırköy'de bir otelde düzenlenen foruma katıldı.
Küresel Donörler Forumu açılış töreninde konuşan Erdoğan, toplantının üçüncü kez İstanbul'da gerçekleşiyor olmasından mutluluk duyduğunu söyledi.
İstanbul'un, hayır kültürünün şehrin mimarisine damga vurduğu ve insaniyet odaklı medeniyetin gözler önüne serildiği sembol bir şehir olduğunu belirten Erdoğan, "Mesela birçok tarihi yapımızda rastlayacağınız kuş evlerinde kendini ortaya koyan kalbiselim, insan ruhunun latifliğinin eseridir." dedi.
Erdoğan, medeniyet tarihindeki binlerce vakfın kuruluş amacındaki ince düşüncenin insanı hayrete düşürdüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
"Genç kızlara çeyiz hazırlayan vakıflardan tutun, yazın soğuk su dağıtan vakıflara kadar sayısız hayır girişimi, hayatı herkes için yaşanılır kılmıştır. Bu örnekler, insanın iç dünyasında iyiliğe yer açtığı takdirde dış dünyanın cennetten bir iz düşüm olabileceğinin delilleridir. Çünkü insan, kalbinde ne varsa dış dünyada da onu gerçekleştirir. O yüzden başımızı kaldırıp dünyanın şimdiki haline baktığımızda iç dünyamızın topraklarının çoraklaştığını anlıyoruz. Demek ki insanlığın kalbi bir süredir iyilikten, güzellikten yana boş kalmış. Ruhu bakımsız kalmış. Vicdanı karanlıkta kalmış."
"Yoksulluk, eşitsizlik ve istikrarsızlık ne yazık ki gün gittikçe derinleşiyor"
İnsanlığın 21. yüzyıl karnesinin savaşlarla, çatışmalarla, nefret suçlarıyla dolup taştığını, toplumları kıskacına alan yoksulluk, eşitsizlik ve istikrarsızlığın ne yazık ki gün gittikçe derinleştiğini belirten Erdoğan, "Suriye'de 13 yıl süren savaş ve terör, Sudan'da devam eden iç çatışmalar, Ukrayna'daki savaş gibi birçok kriz, dünyayı kasvetli bir yere çevirmiş." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, "Gazze Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde, 7 Ekim-23 Mart arasında ölen insanların listesini yayımladı. Yüzünü öte yana çeviren insanlığa, bu sessizliğinin neye sebep olduğunu gösterdi. Bu liste, dünyanın en büyük utancı sayılmalıdır. Tam tamına 1516 sayfada, 50 binden fazla şehidin ismi var. Bunun 474 sayfası 15 bin 613 çocuğun isminden oluşuyor. 27 sayfası daha henüz birinci yaş günü kutlanmamış bebeklerle dolu." ifadelerini kullandı.
Böylesi bir dünyada insanlığın üzerine düşenleri sıralayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Umudun bayrağını gittiği her yere beraberinde taşıyan, umut insanı olmaktır. Elbette Rabbimizin emrine uyarak, hayırlarda yarışmaktır. Hem o öyle kutlu bir yarıştır ki katılan herkes galiptir, birincidir, muzafferdir. İşte biz de bugün buradan sesimizin ulaştığı herkesi bu yarışa davet ediyoruz. Bilhassa en buhranlı günlerde, içinde bulunduğumuz zor şartlara bakıp gelecekten korkarak, hayır işlemekten, infak etmekten asla geri durmamalıyız. 'Yarın kıyametin kopacağını bilseniz, elinizdeki son fidanı mutlaka dikiniz' buyuran Peygamber'imizin izinden ayrılmamalıyız. Elimizden gelen sadece tek bir fidan bile olsa o fidan ekildiği takdirde, yere düşen gölgesiyle, verdiği meyve ve oksijenle insanlığın hayrına hizmet edeceği ümidini diri tutmalıyız."
"Biz, insanlığa öz kardeşlerimiz nazarıyla yaklaşıyoruz"
Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Küresel insani yardım raporlarına göre Türkiye, her yıl en çok insani yardım yapan ülkelerin ön sıralarında yer aldığı gibi gayrisafi milli hasılasına göre de en cömert ülkedir. Dallarını insanlığa uzatan bir zeytin ağacıdır. Biz, Suriye savaşının ilk gününden itibaren, ülkemizin ve gönlümüzün kapılarını kardeşlerimize açtık. Çoğunluğu Suriyeliler olmak üzere korunmaya ihtiyacı olan 4 milyon civarında mülteciyi ülkemizde ağırladık. Aktif bir şekilde İspanya'dan Lübnan'a, Küba'dan Vietnam'a, Madagaskar'dan Yunanistan'a kadar bir ihtiyacın hasıl olduğu her noktaya yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Biz, insanlığa öz kardeşlerimiz nazarıyla yaklaşıyor ve ah edene elimizi uzatırken onun dinine, ırkına, etnik kökenine bakmıyoruz."
Türkiye'nin insani yardım anlayışının özünde, kalkındırma felsefesi olduğunu dile getiren Erdoğan, "İnsani krizlerde acil ihtiyaçları karşılamanın yanında dışarıdan gelecek yardımlara bağımlılığı ortadan kaldıracak çözümler geliştiriyoruz. Eğitimden alt yapı kurulumuna, sağlık hizmetlerinin tesis edilmesinden meslek edindirmeye kadar tüm yardımlarımız kalkınma desteklidir. Şimdi, içinden geçtiğimiz zorlu dönemde bu örneği çoğaltmamız elzem bir ihtiyaçtır." diye konuştu.
Erdoğan, dünyanın güç dengelerinin değiştiğini, çatışmaların ülkeden ülkeye sıçradığını, insanların zorla yerinden edildiğini ve ekonomik belirsizliğin endişeyi körüklediğini belirterek, böyle bir ortamda İslam coğrafyasındaki tüm ülkelerin işbirliklerini artırmalarının ve güçlerini birleştirmelerinin çok önemli olduğuna inandığını aktardı.
"Amacımız, yıkılan yerleri ayağa kaldırmak, imar ve ihya etmek olmalı"
"Mümin, mümin kardeşi için birbirine sımsıkı kenetlenmiş tuğlalardan oluşan bir bina gibidir." hadisini hatırlatan Erdoğan, "Bizler mutlaka stratejik yardımlaşma kanalları oluşturmalıyız. 'Yok mu bana uzanacak bir el' diye sorulan her yerde altyapıları güçlendirecek, dezavantajlı grupları destekleyecek, eğitimi ayağa kaldıracak çözümler geliştirmeliyiz. Bizim amacımız, kanayan yaraya geçici pansumanlar yapmak değil yıkılan yerleri ayağa kaldırmak, imar ve ihya etmek olmalıdır."şeklinde konuştu.
Erdoğan, dünyanın her an farklı bir yerinden yükselen feryatların, artık yardımlaşmanın birkaç ülkenin omuzlarına yüklenemeyecek olduğunu gösterdiğine dikkati çekerek, bu çabaya uluslararası toplumun topyekün katılması gerektiğini kaydetti.
Kendisinin birçok felaket bölgesinde bulunduğunu anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"2010'da Pakistan'daki büyük sel felaketinde, 2011'de kıtlığın ve iç savaşın yüz binleri hayattan kopardığı Somali'de, 2012'de katliamların yaşandığı Arakan bölgesinde ve daha birçok insani krizde tarifsiz acılara şahit oldum. Fakat bununla beraber şahit olduğum bir şey daha vardı. O da felaket bölgelerine koşan güzel insanların hiçbir şeyle kıyaslanamayacak kadar büyük güçleriydi. Oralarda insanların nasıl devleştiklerini, bükülemez birer bilek olduklarını ve temiz yüreklerinin yüzlerine vurmuş parlak nurunu gördüm. Bu gördüklerim bana şunu öğretti ki 'hayırseverlik' yeryüzünün en güvenilir sığınağıdır."
Erdoğan, kötülüğün sıradanlaşmasının ancak insaniyete yatırım yaparak ve iyilik örneklerini artırarak önlenebileceğini belirterek, "Tüm kalbimle, ışığın doğudan yükseldiği gibi bizlerin dayanışmasıyla vicdanın ve merhametin ışığının da doğudan yükseleceğine inanıyorum." dedi.
Programda emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, "Bugün burada konuştuklarımızın tüm vicdanlara ulaşmasını temenni ediyorum. İnsan hayatına verilen önemin, her coğrafyada eşit olduğu bir dünya diliyorum." ifadesini kullandı.
"Türkiye'deki kardeşlerimize, Gazze'deki kardeşlerimize yardım etme çabaları için ne kadar teşekkür etsek az"
Etkinliğe video mesaj gönderen Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi Başkanı Sheikha Aisha Bint Faleh Al Thani, Emine Erdoğan'a bu yılki forumun bir parçası olduğu için teşekkür etti.
Forumun Türkiye'de gerçekleşiyor olmasının memnuniyet verici olduğunu dile getiren Thani, şunları kaydetti:
"Türkiye en büyük medeniyetlerden birinin beşiğidir. Bu medeniyet, Hıristiyanlığı, İslam'ı ve Yahudi geleneklerini içeren çok çeşitli bir nüfusa sahip olan, her şeyden öte bilgi, yenilik ve sanat tarafından yönlendirilmiş bir medeniyettir. Liderlik, kültürü, çeşitliliği ve cesareti beslemiştir ki aynı cesarete şu anda Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın büyük liderliğinde tanık oluyoruz. Türkiye'deki kardeşlerimize Gazze'deki kardeşlerimize yardım etme çabaları için ne kadar teşekkür etsek azdır. Dünyanın dört bir yanında hayırseverliğin kurumsallaştırılmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu forum tam da bunu yapmayı amaçlamaktadır."
Emine Erdoğan'a "En İyi Kadın Lider" ödülü
Etkinlikte konuşan eski İskoçya Bölgesel Başbakanı Humza Yousef ise Türkiye'nin, Gazze'ye yardım etmemesi ve cömert davranmaması halinde çok sayıda kişinin hayatını kaybetmiş olacağını söyledi.
Türkiye'nin binlerce kişiye yardımcı olduğunu ve Gazze'de güçlü bir liderlik sergilediğini vurgulayan Yousef, Emine Erdoğan'a hitaben "O sırada pek çok kişi sessiz kalmayı tercih etmişti ama siz gerçekten sesinizi çıkarmayı tercih ettiniz. Size teşekkür etmek istiyorum." dedi.
Konuşmaların ardından Emine Erdoğan'a Küresel Donörler Forumu tarafından, "En İyi Kadın Lider Ödülü" verildi.
Program, aile fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Erdoğan'a "İnsani Hizmet Takdir Ödülü" verilmişti
Chicago merkezli "Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi (World Congress of Muslim Philanthropists)" tarafından ilki 2008 yılında İstanbul'da gerçekleştirilen forum, etnik, siyasi, dini ayrımları aşarak eşitlikçi ve barışçı bir dünyanın oluşmasına katkı sağlamak amacıyla mali ve fikri kaynakları mobilize etmeyi amaçlıyor.
Emine Erdoğan, Myanmar'da yaşanan insanlık dramı başta olmak üzere uluslararası kamuoyunun dikkatini çeken çabaları ile mazlumlara ve yardıma muhtaçlara yönelik hayırseverlik faaliyetleri dolayısıyla, Küresel Donörler Forumu tarafından 2018 yılında "İnsani Hizmet Takdir Ödülü"ne layık görülmüştü.
Programa eski İskoçya Bölgesel Başbakanı Humza Yousef, İngiliz Milletvekili Naz Shah, Londra Valisi Vekili Paul Palmer, Güney Afrika Dışişleri Bakanı Dr. Naledi Pandor, AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, 2025 Küresel Donörler Forumu Eş Başkanı ve Milletvekili Ayşe Böhürler, Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi Kurucusu Tarik Cheema ve Ayesha Imran, İstanbul Valisi Davut Gül ile eşi Gülden Gül katıldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com