ANKARA
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Mehmet Selim Bağlı, SGK Başkan Yardımcısı Cevdet Ceylan ve Sigorta Primleri Genel Müdürü Ahmet Açıkgöz ile Ekonomi Muhabirleri Derneğinde (EMD) düzenlenen sohbet toplantısına katıldı.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bağlı, yöneticilerin genel anlamda Sayıştay ve medyadan şikayet ettiğini ifade ederek, "Ben her ikisinin de aslında çok ciddi bir güç olduğunu düşünüyorum. Bir bürokrat daha başarılı olmak istiyorsa, kamusal denetim organı olarak Sayıştayı, sivil denetim organı olarak da medyayı dayanak olarak kullanabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Bir tarafı çalışanlar, bir tarafı işverenler ve bir tarafı da devlet olan sosyal güvenlik alanının, çok problemli bir alan olduğunu dile getiren Bağlı, "Emek-sermaye çelişkisinin tam ortasında yer alıyorsunuz. Bir adım ileri giderseniz sermayeye dokunacak, bir adım geride kalırsanız emeğe dokunacak. Bunun ortasında dengeyi sağlamanız gerekiyor. Bu konuda tarafların mutabakatı sağlanmadığı uzun vadede aksaklıklar yaşanıyor. ABD ve Fransa 20 yıldır sosyal güvenlik reformunu tartışıyor. Kolay bir iş değil bu. Obama yapamadı ama biz yaptık." dedi.
"Klasik denetleme usulleriyle yol almamız zor"
Sosyal güvenlik alanındaki yeni reformların kayıt dışı istihdam üzerinde yoğunlaşacağına dikkat çeken Bağlı, şunları kaydetti:
"Ülkemizde kayıt dışı istihdam oranı belli bir seviyeye oturdu. Yüzde 56'ların üzerinde olan kayıt dışı istihdam oranını bugün yüzde 33'lere kadar düşürdük. Bunun altına indirebilmemiz için artık klasik denetimle ya da mevzuatın caydırıcılığıyla yapabileceklerimizin sonuna geldik gibi. Bundan sonra farkındalık ve bilinci oluşturup, teşvik mekanizmasını devreye sokacağız. Bunu başarırsak 2023 hedefini yakalayabilir, yoksa bizim klasik denetleme usulleriyle yol almamız biraz daha zor görünüyor. Türkiye dünyada kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda dünyanın en sert mevzuatına sahip ülkelerinden biri fakat sürekli denetleme, müfettiş ve cezalandırarak kayıt dışılığı bir yere kadar indirirsiniz."
"Vatandaşı mağdur edecek bir durum söz konusu olmayacak"
Bir soru üzerine, kağıt reçete yazılmasının başhekim onayına bağlanması uygulamasına da değinen Bağlı, "E-reçete bizim sosyal güvenlik uygulamalarımızın önemli parametrelerinden biri. Doktor isterse E-reçete yazıyor isterse kağıt reçete yazıyordu.
E-reçete oranını yüzde 100'e çıkartmak için belli düzenlemeler yapmamız gerekiyordu. Bu konuyu Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Eczacılar Birliği ile çalıştık. Vatandaşı mağdur edecek bir durum asla söz konusu olmayacak." dedi.
Bağlı, emeklilere aylıkları karşılığında bir miktar promosyon verilmesi için yürütülen pazarlıklara da değinerek, şu bilgileri verdi:
"Emekliler için 22 bankaya aylık 17 milyar lira para yatıyor. Bu parayı Ziraat Bankası 3 gün, Halk Bankası 2, diğer bankalar ise 1 gün tutuyor. SSK döneminde bankalara emekli maaşı vermeleri için komisyon ödeniyorken şimdi maaşları vermeleri konusunda promosyon talep ediyoruz. Bu aslında Türkiye ekonomisinin ve emeklilerimizin durumunun geldiği yeri de gösteriyor. Promosyon konusunda görüşmeleri, yapılabilecek her şeyi yaptık. Sayın Bakanımız çok güzel bir açıklama yaptı, 'düğümü Sayın Başbakanımız çözecek' dedi. Biz her türlü çalışmayı yaptık, büyüklerimizin önüne koyduk, onlarda inşallah düğümü çözecekler."
Promosyon konusunda basında dile getirilen rakamların yüksek olduğunu ifade eden Bağlı, "Öyle rakamlar yazılıyor ki neredeyse bir maaşa karşılık geliyor öyle bir şey yok." diye konuştu.
"Genel sağlık sigortası bakımından İskandinav ülkelerinin bile önündeyiz"
Türkiye'de 1990'lı yılların başında itibaren 37 yaşındaki çalışanların emekli edilmesiyle sosyal güvenlik sisteminin bozulmaya başladığını vurgulayan Bağlı, "Genel sağlık sigortası bakımından İskandinav ülkelerinin bile önündeyiz. Uyguladığımız sağlık paketinin kapsamı, genişliği ve derinliği ileri düzeyde. Yaşa takılanlarda eğer biz fedakarlık edersek bu imkanı kullanamayız. Çok ciddi bir maliyet var. Siyaset mekanizması 'Bu işe zinhar yanaşmıyoruz' dediğinde, herhalde onların önüne bir rakam konuldu. O konuda çalışmayı yaptık, hakikaten vahim bir tablo çıktı. Yaşa takılanların sayısı 7 milyon 200 bin kişi civarında. 'Bunları emekli edelim' dediğinizde kamunun oluşan maliyeti 400 milyar lira." bilgisini verdi.
Bağlı, sosyal güvenlik reformu yapılmaması halinde SGK'nın açığının her yıl 100 milyar lira olacağına dikkat çekerek, kurumun aktüeryal dengesinin 2070'e kadar kendi yağıyla kavrulabilecek düzeyde olduğunu söyledi.
"Toplamda 12 milyar lirayı bulan başvuru yapıldı"
Sigorta Primleri Genel Müdürü Açıkgöz de bir soru üzerine borçların yeniden yapılandırması kapsamında SGK'nın Bağ-Kurlulardan 8 milyar lira civarında alacağının olduğunu söyledi.
Bir kısmı aktif bir kısmı kapanan olmak üzere 1 milyon 361 bin işverenin toplam 48 milyar lira civarında prim borcunun bulunduğunu bildiren Açıkgöz, "Bunlardan 400 bin işverenin yapılandırmaya başvurduğunu görüyoruz. Şu ana kadar toplam 12 milyar lirayı bulan başvuru yapıldı. Kendi nam ve hesabına çalışan esnaflarımızdan 160 bin civarında başvuru söz konusu. Bu da 850 milyon liraya karşılık geliyor. Borç yapılandırmasında peşin ödemede ciddi bir indirim yapılıyor, biz de vatandaşlara peşin ödemeyi tavsiye ediyoruz."
Bir soru üzerine belediyeler ile spor kulüplerinin SGK'ya olan borçlarıyla ilgili bilgi veren Açıkgöz, spor kulüplerinin sosyal güvenlik borçlarının büyük oranda ödendiğini, belediyelerin de 4,5 milyar lirası ana para, 2 milyar lirası faiz olmak üzere 6,5 milyarı bulan borçlarına 144 aya kadar vade imkanı getirdiklerini söyledi.
Muhabir: Özcan Yıldırım
dikGAZETE.com